ANTALYA’DAN KUZEY DENİZİ KIYILARINA
Antalya’dan başlayarak Kuzey Denizi kıyılarına ulaştığımız 2011 yılı yaz gezimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Paylaşmaya çalışacağımız notlarımızda ağırlıklı olarak teknik detaylar bulunacak.
Günlük olarak yaptığımız kilometreler, yakıt harcamaları, mesafeleri ne kadar zamanda kat ettiğimiz gibi bilgilerin yanında, konakladığımız kamping ücretleri, otoban ve gemi ücretleri gibi genel, herkesin yapmak zorunda olduğu harcamaları da belirteceğim.
Özel harcamalar kişiden kişiye değişeceği için bu bilgilendirmelerin dışında tutulacaktır.
Böylelikle seyahat planlamasında en önemli noktalardan birisi olan maliyet ayağı da açıklığa kavuşmuş olur. Yazılarımız da değinmememize rağmen ikili konuşmalarımızda karşımızdaki kişilere karavanla yurtdışı seyahat konusunu açtığımızda ilk gelen sorulardan birisi böyle bir gezi kaça mal olur, ikincisi ise tek başımıza nasıl gidebiliriz ya başımıza bir şey gelirse olmaktadır.
Aslında Avrupa ülkelerine yapılacak seyahatlerin tek karavan bile olsak gözümüzde büyütülecek bir yanı olmadığını her karavancının bunu rahatlıkla yapabileceğini düşünüyorum.
38 gün sürecek bu seyahatimizin yaklaşık 1 haftası Türkiye sınırları içerisinde, 1 aylık süresi de yurtdışında geçecek.
Eşim ve kızımla üç kişi olacağımız seyahatte, Seat Cordoba arabamız Erba’nın 4.60 karavanını çekecek.
Dizel motorlu olan aracımız 2004 model, 1422 cc ve üç silindirli Volkswagen motora sahip. 2200 d/d’da 195 Nm tork üretiyor. 1189 kilo ağılığa sahip, karavanımız ise yüklü haliyle yaklaşık 1300 kilo.
Normal şartlarda 90-100 km hızda şehirlerarası yolda 100 kilometrede 4.5 litre mazot yakan aracımız karavan çekerken 8-8.5 litre aralığına geliyor.
Seyahat öncesi karavanın standart dışı olan lastiklerini Lassa’’nın C sınıfı yük lastikleriyle değiştirdim. 155x80 -13 olan lastikler 90 yük indeksiyle lastik başına 600 kilo taşıma kapasitesine sahip. Karavanımın jantında daha yüksek yük indeksine sahip lastik bulamadığım için buna da şükür diyoruz. Çünkü karavanın üzerindeki orijinal lastikleri 79 yük indeksiyle 437 kilodan toplam 874 kilo taşıma kapasitesine sahiplerdi. Lastikleri değiştirirken birde stepne aldım. Karavan bana teslim edilirken sadece üzerindeki iki lastikle teslim edilmişti. Lastik patlasaydı yollardaki halimiz ne olurdu bilemiyorum fakat büyük şans patlamadı. Orkinos Kampingdeki karavancı dostumuz sevgili Uğur’da lastik tamircilerinin kullandığı araba altına giren yatay hidrolik krikoların 2 ton kapasiteli küçük bir benzerini ne olur ne olmaz diye yanımıza verdi.
Karavanın üzerinde teslim edilen kurşun asit aküyü de 100 amper jel aküyle değiştirdim. 135 amper olan eski akü 5-6 saat sonra buzdolabını çalıştıramıyor düşük voltaj nedeniyle invertör, sistemi kilitliyordu. Ama herşeyden önemlisi devamlı şarj-deşarj durumu nedeniyle karavanın içerisinde asit buharı soluma tedirginliği kurşun asit aküden kurtulmak için ilk sıradaki önceliğimizdi. Yiğit Akünün jel aküsü ilk denemede buzdolabını 8 saat çalıştırdığında sistem hala düşük enerji sinyali vermemişti. Buzdolabını kapatıp aküyü ölçtüğümde 11.2 Volt enerji gösteriyordu. Kullandığımız invertör de Uzakdoğu malı modifiye sinüs 1500 Watt.
Genel bilgileri bu şekilde verdikten sonra seyahat kısmına geçebiliriz.
Artık yollara düşme zamanı, bakalım o yollar bizleri nerelere götürüp, neler gösterecek.
Antalya’dan başlayarak Kuzey Denizi kıyılarına ulaştığımız 2011 yılı yaz gezimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Paylaşmaya çalışacağımız notlarımızda ağırlıklı olarak teknik detaylar bulunacak.
Günlük olarak yaptığımız kilometreler, yakıt harcamaları, mesafeleri ne kadar zamanda kat ettiğimiz gibi bilgilerin yanında, konakladığımız kamping ücretleri, otoban ve gemi ücretleri gibi genel, herkesin yapmak zorunda olduğu harcamaları da belirteceğim.
Özel harcamalar kişiden kişiye değişeceği için bu bilgilendirmelerin dışında tutulacaktır.
Böylelikle seyahat planlamasında en önemli noktalardan birisi olan maliyet ayağı da açıklığa kavuşmuş olur. Yazılarımız da değinmememize rağmen ikili konuşmalarımızda karşımızdaki kişilere karavanla yurtdışı seyahat konusunu açtığımızda ilk gelen sorulardan birisi böyle bir gezi kaça mal olur, ikincisi ise tek başımıza nasıl gidebiliriz ya başımıza bir şey gelirse olmaktadır.
Aslında Avrupa ülkelerine yapılacak seyahatlerin tek karavan bile olsak gözümüzde büyütülecek bir yanı olmadığını her karavancının bunu rahatlıkla yapabileceğini düşünüyorum.
38 gün sürecek bu seyahatimizin yaklaşık 1 haftası Türkiye sınırları içerisinde, 1 aylık süresi de yurtdışında geçecek.
Eşim ve kızımla üç kişi olacağımız seyahatte, Seat Cordoba arabamız Erba’nın 4.60 karavanını çekecek.
Dizel motorlu olan aracımız 2004 model, 1422 cc ve üç silindirli Volkswagen motora sahip. 2200 d/d’da 195 Nm tork üretiyor. 1189 kilo ağılığa sahip, karavanımız ise yüklü haliyle yaklaşık 1300 kilo.
Normal şartlarda 90-100 km hızda şehirlerarası yolda 100 kilometrede 4.5 litre mazot yakan aracımız karavan çekerken 8-8.5 litre aralığına geliyor.
Seyahat öncesi karavanın standart dışı olan lastiklerini Lassa’’nın C sınıfı yük lastikleriyle değiştirdim. 155x80 -13 olan lastikler 90 yük indeksiyle lastik başına 600 kilo taşıma kapasitesine sahip. Karavanımın jantında daha yüksek yük indeksine sahip lastik bulamadığım için buna da şükür diyoruz. Çünkü karavanın üzerindeki orijinal lastikleri 79 yük indeksiyle 437 kilodan toplam 874 kilo taşıma kapasitesine sahiplerdi. Lastikleri değiştirirken birde stepne aldım. Karavan bana teslim edilirken sadece üzerindeki iki lastikle teslim edilmişti. Lastik patlasaydı yollardaki halimiz ne olurdu bilemiyorum fakat büyük şans patlamadı. Orkinos Kampingdeki karavancı dostumuz sevgili Uğur’da lastik tamircilerinin kullandığı araba altına giren yatay hidrolik krikoların 2 ton kapasiteli küçük bir benzerini ne olur ne olmaz diye yanımıza verdi.
Karavanın üzerinde teslim edilen kurşun asit aküyü de 100 amper jel aküyle değiştirdim. 135 amper olan eski akü 5-6 saat sonra buzdolabını çalıştıramıyor düşük voltaj nedeniyle invertör, sistemi kilitliyordu. Ama herşeyden önemlisi devamlı şarj-deşarj durumu nedeniyle karavanın içerisinde asit buharı soluma tedirginliği kurşun asit aküden kurtulmak için ilk sıradaki önceliğimizdi. Yiğit Akünün jel aküsü ilk denemede buzdolabını 8 saat çalıştırdığında sistem hala düşük enerji sinyali vermemişti. Buzdolabını kapatıp aküyü ölçtüğümde 11.2 Volt enerji gösteriyordu. Kullandığımız invertör de Uzakdoğu malı modifiye sinüs 1500 Watt.
Genel bilgileri bu şekilde verdikten sonra seyahat kısmına geçebiliriz.
Artık yollara düşme zamanı, bakalım o yollar bizleri nerelere götürüp, neler gösterecek.