14 Temmuz 2016
Sabah saat 07.30 gibi kalktık, duşlar alındı, hemen Sirkin oradaki bankaya gittik, kartla para çekemedik. İçeriden birisinin yardım etmek için geleceğini söylediler, epey bekledik sonra içeri aldılar ama para çekemedik, daha sonra bankacı bayan bizi başka bankaya yönlendirdi, hatta taksiye kadar gelerek taksiciye gideceğimiz bankayı tarif etti. Taksicide yolda bankayı unuttu mu bilmem, burası dedi ama orada da çekemedik. Yanımızdaki nakit dolar azalmıştı, onun için bankadan çekelim demiştik ama olmayınca yeniden dolar bozdurup otele geldik. Utku fırsat bulmuşken yine duş aldı, buradan ayrılacağız. Evet, hazırlandık, çıkmak üzere resepsiyon a geldik, kimse yok. Telefon çalıyor ama bakan yok. Neyse kadını bulduk hesabı ödedik, ayrıldık. Şimdi OVİR'e gidiyoruz, saat 10.36 Mazot almaya geldik, saat 11.07 depoyu, yedek bidonları doldurduk, Ovir'e geldik. Görevli ilk önce yarın gelin dedi, Arif hayır biz dün gelmiştik deyince pasaportları istedi baktı bilgisayarına, verdi evrakı, küçücük bir izin belgesi, dünden beri bekliyoruz. Neyse hazırdı hemen aldık çıktık. Yakıtımız tamam yola çıkıyoruz. Semerkant’tan Duşanbe’ye 490 km yol yapmışız. Şehirde ilerliyoruz, saat 11: 20 bir yerden alışveriş yapmamız lazım. Yol üzerinde bir bakkaldan domates, biberi salatalık, soğan aldık fakat keşke almasaydık. Şehirden çıktık, yol boyu köylüler tarladan çıkan sebze ve meyvelerini satıyor. Üzülüyorum aşağıdan alışveriş ettiğimize. Zovadi'den çıktık, yalnız sis var daha kahvaltı yapmadık, güzel bir yerde durup karavanda kahvaltı yapacağız. Büyük bir nehirden geçtik( Kafirnigan, Amuderyanın önemli kollarından biri ), Arif Pamir'in suları dedi. Bu taraf faklı daha yeşil. Vahdat bitti, Andigon' a girdik.. Andigonda bitti epey ilerledik, polis durdurdu evraklara baktı tamam dedi, gidiyoruz. Yine kontrol var, bekliyoruz. Arif evraklarla gitti, ardından tamam dedi, Arif'in sakallarını sormuşlar. Ardından Buston'a girdik. Kontrol noktasından sonra güzel bir yerde kahvaltı ettik, yola çıktık. Saat 13.34 yol güzel, etraf yeşil, ekili alanlar ve hafif sis altında Pamir'e doğru ilerliyoruz. 10 Ağustosa kadar bu bölgeye izin verdiler, bakalım bize kaç gün yetecek. Dbeda bitti, epey yerler geçtik, polis durdurdu, 100 Somoni ceza kesti. Arif hak etti 90 ile gidiyormuş, yerleşim yerlerinde sürat yapmamak gerekiyormuş. Şimdi kahve içeceğiz, çok rüzgâr var, yola devam ediyoruz. Saat 14.45 hala Türkiye ile iki saat farkımız var. Sis altında gidiyoruz, çeşitli yerleşim yerlerinde geçiyoruz. Kodiob bitti çok virajlı, Pamir dağları lalenin anavatanıymış Şu an büyük bir yerleşim alanından geçiyoruz. Ardından acayip virajlı yollardan devam ediyoruz. Saat 15.30, su bulduk depoyu doldurduk. Bir aile burada dağ başında yaşıyor, gençler, hiç birbirimizi anlamadık, epey su var, hemen altta da büyük bir nehir var. Virajlı yollardan tepeye çıkmaya devam ediyoruz, Arif fotoğraf çekmek için durdu, bende inip bakacağım. Aşağıda yol çalışmaları var, baraj mı bir şey yapıyorlar, bayağı inşaat var. Sıcharag' a geldik, geçtik, polis merkezindeyiz. Yanlış yola yola girdik, polis söyledi, bende söylemiştim, geri döndük, doğru yoldayız şimdi. Vakhsh nehriymiş ve Amuderya'ya akıyormuş galiba. Yol bozuk Mujikharf'e geldik, biraz ilerledik bir bisikletli ile selamlaştık, mola vermiş, dönüyor galiba. Birde motosikletli ile selamlaştık o da dönüyordu. Rakım 1350 mt. deyiz saat 17:07 ha bire yükseliyoruz, alt taraf uçurum Vakhsh nehri, neyse Arif geceyi geçirmek için bir yer buldu, burada kamp yapacağız. Nehir kenarındayız, inşallah huzurlu bir gece geçiririz. İlk gördüğümüz bisikletli çocuk yoldan geçiyordu, meğer dönmüyormuş, aynı yoldaymışız. Yanımıza geldi hemen dibimizde çadırını kuruyor. Fransız’mış, adı Cyrill, Fransa'dan beri geliyor, Türkiye'yi 1 ayda geçmiş, Sinop Amasra arasının çok virajlı olduğunu söyledi. 4-5 yıllık bisikletle dünya turu yapıyormuş. Bilgisayar mühendisiymiş. Yemeğe davet ettik, yemekte bizimle yedi fakat şiddetli yağmur başladı, o yerini değiştirdi, tam karavanın kapısına oturdu. Yağmurdan kurtuldum diye sevindi fakat ben üşüdüm, içeri nasıl gireceğimi bilemedim, içeri kendimi attım, çocuk nasıl kalkacağını bilemedi. Daha sonra hazırlandı, hava kararmadan yattı. Biz Utku ile dışarda oturduk, yağmur geçti, serinlik geldi. Şimdi yatma hazırlığına geçiyoruz, saat 21:00.