Ermenistan'da 13 Gun - Mayis 2018

[grkn-sa]

14:15 hava tramvayi ile geri donduk. Gun boyu bulutlu olan hava bizim donmemizi bekledi ve biz doner donmez yagmur yagmaya basladi.

Goris sehrini soyle bir gordukten sonra Khndzoresk e geldik. Hava 12 derece ve yagisli oldugu icin magara sehri gezmeyi ertesi gune biraktik. Koyun icinde yol kenarina park etmis bir kamyonun onune biz de park ettik ve geceyi burada gecirdik. Bu kucucuk koyun ortasindan gecen yolda nedense butun gece arac trafigi oldu . 39.51548 46.42738

 

[grkn-sa]

30 Mayis 2018 Carsamba
Gece yagan yagmurdan sonra bu sabah hava bulutluydu ama neyseki yagmur durmustu. Koyden ayrilan toprak bir yoldan 3.6km uzakliktaki Khndzoresk Magara sehrine gitmek icin yola ciktik. Ilk baslarda fena olmayan yol gittikce bozulmaya basladi.

Toprak yol yagmur nedeniyle oluk oluk ayrilmisti. Tekerlekleri yuksek yerlere denk getirerek gitmeye calisiyorduk.

Sonunda oyle bir yere geldik ki, yolun 500 metre kadar bir kismi tamamen camurdu. Yokus asagi gittigimiz icin buradan arabanin hiziyla kayarak indik. Biz bu yoldan donecegimiz zamana kadar biraz gunes cikar da bu yolu kurutur diye umit ederek yola devam ettik.

Magara sehrin girisine geldigimizde sat 8:00di ve henuz ortalarda kimseler yoktu 39.49950 46.43087

Magara sehir derin bir kanyonun karsi yamacina kurulmustu ve karsiya bu asma kopruden gecilerek ulasiliyordu.

Once bu sayisiz merdivenlerden asagiya indik.

Asagida bizi bir adam karsiladi. Magara evlerden biri muze haline getirilmisti. Bize bunu gezdirdi. 1000AMD bahsis/yardim verdik.

Sonra 65m derinligindeki kanyonun uzerinde asili olan 160m uzunlugundaki kopruden magara sehrin kurulu oldugu karsi yamaca gectik.

2012 yilinda halkin kendi imkanlari ile yaptirdigi asma kopru her adimimizda sallaniyordu. Iyiki erken gelmisiz bu sayede biz kopruyu gecerken koprunun daha cok sallanmasina yol acacak baska kimse yoktu.

Sonradan guruplar gecmeye baslayinca kopru o kadar cok sallanmaya basladi ki biz karsi kiyidan bile gorebiliyorduk.

Bu tarihi magara sehrinde insanlar cok uzun seneler yasamislar ve hatta nufusun 15 000i buldugu zamanlar olmus.

Yamacta kurulmus bu evlerin birisinin catisi digerinin bahcesini olusturuyormus.

 

[grkn-sa]

1950'li yillarda Sovyet yetkilileri ne emniyetli ne de medeni oldugu icin koylulerin magaralarda yasamalarini yasaklamislar.

Bir yandan gezerken bir yandan da gunes biraz yuzunu gosterir de geldigimiz camurlu yolu biraz
kurutur diye umitle bekliyorduk. Ne yazi ki bulutlar hic acilmadi. Gezimizi bitirip aracimiza dogru
yururken bir de yagmur cisilemeye baslamasin mi? Camurlu yol daha da kotulesmeden gecelim diye hemen yola koyulduk. 500metrelik balcik yere geldigimizde durup epey bir plan yaptik. Gelirken yokus asagi kayarak gectigimiz yeri simdi yokus yukari gecmemiz gerekiyordu. Eger herhangi bir sebeple duracak olursak saplanip kalacaktik. Dar yolda karsidan kimse gelmeden gecmemiz lazimdi. En sonunda lastikleri mumkun oldugu kadar taslik olan oluklarin icine getirerek girdik yola. 500m bize 5km gibi geldi ama sonunda camura saplanmadan gecmeyi basardik . Bugunku adrenalin yukumuzu de boylece aldiktan sonra toprak yoldan devamla ana yola cikip rahat bir nefes aldik.

Geldigimiz yollari geri donerek 125km uzakliktaki Yeghegnadzor'a geldik. Yine ayni food courtda lahana ve yaprak sarmamizi yedikten sonra 58km uzakliktaki Martuni'ye gitmek uzere yola devam ettik.

Oncelik koyunlarda olunca bize yolun disindan gitmek dustu.

Yolda 2410m yukseklikteki Vardenyats gecidinden gectik.

Asagidaki yemyesil vadinin manzarasi gercekten muhtesemdi.

Burada hala ayakta duran Selim Kervansarayi , bir zamanlar ipek yolundan giden tuccarlarin dinlenme yeriymis.

Aksam uzeri vardigimiz Martuni, Sevan Golu kenarinda olmasina ragmen kasabanin icinden gol manzarasi gormek mumkun degildi. Sahilde duracak yer aradik ama yol gole cok uzaktan geciyordu ve arada tarlalar vardi. Gole dogru giden bazi yollar gorduk ama bunlar daha cok daha cok tarlalara ulasmak icin yapilmis dar ve toprak yollardi.

Kasabanin icinde sakin bir sokak bulup geceyi orada gecirdik. 40.13334 45.30164

 

[Akdeniz45]

Gezi notlarınızı zevkle okuyorum. Okudukça da Ermenistan‘ a gezi isteği yükseliyor.
Teşekkürler.

 

[bartek]

Ben Istanbul'daki Ermeni arkadaslarima yolladim linki. Hanginiz boyle gezdi diye

 

[grkn-sa]

31 Mayis 2018 Persembe
Sabahtan Sevan sehrine dogru yola ciktik. Yol uzerindeki tarihi Norvatus Mezarligini gezdik 40.37482 45.18134.

9. ile 17.yy arasinda kullanilmis olan bu mezarlik kackar denen mezar taslari ile unlu.

Kackar uzerinde hac olan taslara deniyor. Hacin yanisira degisik sekillerde suslemeler de goruluyor.

Noratus Mezarliginda 800un uzerinde kackar bulunuyormus.

Sevan Golu kenarindan devamla Sevan Sehrine geldik. Ermenicede "se" siyah, "van" ise gol anlamina geliyormus. Boylece Sevan "Karagol" oluyor.

Sevan Golu

Denizden yuksekligi 1940m olan Sevan Golu dunyanin en yuksek gollerinden birisi.

Golu yakindan gormek icin sehrin biraz disindan girilen, golun icine dogru uzanan buruna gittik 40.56412 45.00597.

Henuz mevsim baslamadigi icin buradaki restoranlar kapaliydi ve bazilarinda insaat calismalari devam ediyordu. Etrafta pek kimse olmadigi icin yemegimizi karavanimizda yiyip biraz dolastiktan sonra Sevan sehrine donduk. Geceyi yine bir sokakta gecirdik 40.54651 44.96193.

 

[grkn-sa]

1 Haziran 2018 Cuma
Bu sabah Dilijan'a geldik.

Ormanin icinde kurulmus olan Dilijan cok guzel bir sehirdi.

Hertaraf o kadar yesildiki yoldaki cukurlar bile yesermisti .

Heykeller ve duvarlara yapilmis bu resimlerden Dilijan'in sanat sever bir sehir oldugu anlasiliyordu.

Sonra 38km uzakliktaki Vanadzor'a devam ettik.

Yol ormanin icerisinden gectigi icin manzara gercekten cok guzeldi.

Vanadzor'da merkezdeki parkda gezindik. Muzik sesleri duyunca takip ettik. Cocuklar gosteriler yapiyorlardi.

Megerse bugun cocuk bayramiymis.

Butun buyuk sehirlerde toplu tasimada kullanilan bu sempatik otobusleri burada da gorduk.

 

[grkn-sa]

Sehirde geceleyecek uygun bir yer bulamayinca yola devam ederek 45km uzakliktaki Alaverdiye gitmeye karar verdik. Baslangicta guzel olan Alaverdi yolu sonradan bozulmaya basladi. Yol yapimi calismalari olan kesimlerde yol tamamen toprak oldu.

Alaverdi'ye yakin Sanahi koyunde Mikoyan Muzesini gezecektik ama koy bir tepenin uzerindeydi ve buraya cikan teleferik 2014 yilinda yildirim dusmesii sonucu bozulmustu.

Alaverdi ve bozuldugu yerde hala durmakta olan teleferik.

Mikoyan Muzesi, Mikoyan kardeslerin anisina dogduklari evin muze haline getirilmesiyle olusmus. Agabey Anastas, Stalin zamaninda polit buro'da onemli bir pozisyonda calismis. Daha unlu olan kucuk kardes Aryton, Mikhail Gurevich ile birlikte, 2. Dunya savasinda kullanilan unlu MiG savas ucagini dizayn etmis.

1899'dan beri bir bakir sehri olan Alaverdi de dagin tepesindeki bakir tesislerinin bacasindan surekli cikan duman.

Alaverdi adini 17. yuzyilda bu bolgede yasamis olanTurk Borçalı asireti lideri Allahverdi Mollaoğlu Tarkhan'dan almis. Alaverdi bugun sadece buradaki bakir isletmesi sayesinde ayakta duran bir sehir. 1989'da 26 000 olan nufus 2016'da 11 000'e dusmus. Sehirde dolasirken sehrin tek sinemasinin bile kapanmis oldugunu gormek bizi cok sasirtti.

Sehir meydaninda , Ermeni Bakir Isletmesinin, 24 saat guvenligin bekledigi kapisina yakin bir yerde geceledik. 41.10023 44.65735

Geceledigimiz meydan.

 

[kinstd]

çıkarken yol vergisi talep edildi mi?
gümrükte rüşvet talep edildi mi?
trafik polisi rüşvet talep etti mi?

simdilik soracaklarım bunlar.

 

[grkn-sa]

çıkarken yol vergisi talep edildi mi?
gümrükte rüşvet talep edildi mi?
trafik polisi rüşvet talep etti mi?

simdilik soracaklarım bunlar.

Sayin kinstd; Yazimizin basinda sinir kapisinda yol vergisi verdigimizi belirtmistik. Cikista hic bir sey odemedik.

Gumruklerde genc askerler calisiyordu. Hic bir zorluk cikartmadiklari gibi rusvet de istemediler.

Tum gezimiz boyunca hic trafik polisi gormedik.

 

[grkn-sa]

2 Haziran 2018 Cumartesi
Bugun Ermenistan'da son gunumuzdu. Elimizde oldukca fazla Dram kalmisti. Bir doviz burosu bularak paramizi Lari ve Rubleye cevirdik. Sonra 40km uzakliktaki Sadakhlo-Bagratashen gumruk kapisina dogru yola ciktik. Yol cukurlarla doluydu.

Ulke sinirlarina yaklastikca yollarin bozulmasina bir anlam veremedik.

Gumruge geldigimizde yine arabayi park edip, otobusten inen yolcularla birlikte pasaport kontrol kuyruguna girdik. Diger insanlari takip edip binanin diger kapisindan cikinca kendimizi gumruk kapisinin obur tarafinda bulduk. Fakat aracimiz diger tarafta kalmisti. Etrafta Ingilizce konusabilen kimse olmadigi icin derdimizi zorlukla anlatabildik. Neyse sonunda kapidan geriye gecmemize izin verdiler. Girerken doldurdugumuz evraklari ve araba sigorta kagitlarini da geri verip aracimizi alip ciktik. Gurcistan gumruk kapisina geldik. Burada Ermenistan'daki gibi askerler degil gumruk memurlari calisiyorlardi. Bu yuzden isler daha iyi yuruyordu. Arabadan inmeden pasaportlari verdik. Damgalayip geri verdiler ve boylece sorunsuz olarak Gurcistan'a girmis olduk. Gurcistan'a girince yol guzellesti. Bir anda etrafimizda luks arabalar gormeye basladik. Sabahtan beri bulutlu olan hava bile birden degisti ve gunes acti .Rakim da dusmeye basladi ve rakim dustukce hava da isindi.

************************************************
Gezimiz sirasinda dikkatimizi ceken bir kac konudan bahsetmek istiyoruz: Bunlardan birincisi Lada arabalarin sayica coklugu oldu.

Bunlar Lada'nin yeni modellerinden cok Murat 124'e benzeyen eski modelleriydi.

Ayrica Rus araci olan UAZ Combi'ye de oldukca sik rastladik (sagdaki fotograf, yeni uretilen UAZ Combi'lerin de eski modellerinden farkli olmadigini gostermek icin internetten alinmistir ). Bu araclar her turlu yola rahatlikla uyum sagliyabildikleri icin cok kullanisli olduklari belliydi.

Mavi kamyonlari da unutmamak lazim. Hepsi ayni ton acik mavi olan bu kamyonlari da sikca gorduk.

Gezimiz boyunca Ermenilerden bize karsi en ufak bir husumet ile karsilasmadik. Hatta bir gun bir muzenin 1km kadar uzakta olan cikis kapisina kadar aracimiza aldigimiz, 60li yaslarinda olan bir adam Turk oldugumuzu duyunca cok sevindi. Kirik dokuk Ingilizcesiyle biz dostuz, biz dostuz deyip durdu. Arabadan indiginde arkamizdan hala daha biz dostuz diye bagirmasi bizi cok duygulandirdi.
Buradaki araba plakalari Turk plakalarina cok benziyordu. Ustelik 34 veya 35 ile basliyan pek cok plaka gorduk. Bu nedenle buyuk bir ihtimalle bizim yabanci oldugumuz farkedilmedi bile .

Karavan kamp alani gormedik. Bir tane kamp alani (muhtemelen cadir) bulduk fakat yolu cok dik bir sekilde ana yoldan asagiya ayrildigi icin donuste cikamayacagimizdan korkarak girmedik.

Dil en buyuk sorunumuz oldu. Ingilizce bilen cok cok az insanla karsilastik. Daha cok insanla iletisim kurabilmeyi arzulardik.

Boylece Ermenistan gezi yazimizin sonuna geldik. Begeni ve yorumlariyla bize destek veren herkese cok tesekkur ediyoruz.

Gurkan & Cigdem.

 

[kartalveat]

Teşekkür ederim sizlere.
Güzel resimler,güzel anlatımlar ve en önemliside ülkeler arası siyasal zıtlaşmaya rağmen bireysel olarak insanların hala insan gözü ile bakılıp değer verildiğini göstermenzi açısından oldukca faydalı oldu.

 

[EvliyaCelebi2]

.

Yaşamımda sıklıkla bizim taşra halkının kendilerine önyargısız davranışından övgü ve mahcubiyetle bahseden yabancılara rastladım. Benimle yeni tanıştıkları halde gökten iner gibi gönderme yapanlarına da.

Konu genelleme yapılamayacak kadar çetrefilli. Ülkeler ne kadar uygar olurlarsa da olsunlar (?) kendi sosyal gurupları için de durum az çok farklı değil aslında ?

Önyargı yaşamın devamı için taş devrinden kalma bir enstrüman. Fakat sınırı bizim de uygarlık sınırımız olmalı ?

Bence Gürkan beylerin Ermenistan’ı seçmesi de buna en güzel ve geçerli bir örnek.

.

 

[nasah]

Gürkan Bey, emeğinize sağlık.
Ermeniler ve Türkler çok uzun sürelerden beri iç içe yaşayan "tebai sadıka". Malesef yüzyıl başında iki milletin arasına kan girmiştir. Bazı şeyler geçmişte bırakarak yaşamak;her iki millet içinde en doğrusu gibi gözüküyor.

 

[ince999]

Çok teşekkür ederim.

 

[bayzero]

Paylaşımınız için çok teşekkürler.