Hırvatistan Plitvice göllerine gitmek üzere Venedik'ten saat 11.00 gibi ayrılıyoruz. Bugün 400 km civarı yol alacağım. Dikkatim azaldığı zaman uygun yere arabayı çekip dinleniyor, çayımı kahvemi içip yoluma devam ediyorum. Benim için 400 km fazla değil. Sınır geçişlerinde kontrol yok.
Hırvatintan'da bir alışveriş merkezinden ekmek aldık. Ekmek 7 kuna 6 TL. Lazım olur diye bankamatikten 600 Kuna çektim (103 dolar). Hırvatistan gezdiğim ülkelerin içinde en pahalısı. Gözlerini turistlere dikmişler.
Beni asıl düşündüren Plitvice göllerine (bu gece varabilirsem) varınca nerede geceleyeceğim konusu. 24.00 civarı göllerin olduğu bölgeye ulaştım. Önceden belirlediğim park alanına gittim. Daha arabayı bile söndürmeden arkamdan gelen arabadan gidin işareti yaptılar. Sanki orada beni gelmemi bekliyorlarmış gibi. Yolda gelirken gözüm gecelemek için birkaç nokta kestirmişti. Daha önceden gözüme kestirdiğim noktaların birisine gidip geceledim. Nerede gecelediğimi ben de hatırlamıyorum. Hava çok serindi hatta soğuktu.
Plitvice göllerinin birkaç giriş kapısı var. Hangi kapıdan gireceğimizi de bilmiyoruz. Göllere doğru giderken 3. kapıyı kaçırdım. Dönecek yer ararken ikinci kapıyı da kaçırdım.
1. Kapının olduğu yere gelince park alanına girdim. Park alanını arabayla dolaştım araba koyacak yer yok. En sona gidip orada park edecek yer buldum. Park alanına girişte makineden bilet aldık para çıkışta ödenecek.
Plitvice göllerine sabah erken gitmek gerekiyor. Bunu biliyorum ama bizim çocukları erkenden yola hazırlamak mümkün değil.
Yiyecek ve içeceklerimizi alıp saat 11.00 gibi giriş yerine geldik. Giriş kuyruğu birkaç tur atmış 300-400 kişi sırada bekliyor. Biz de girdik sıraya. Girişte yetişkinler için 250 öğrenciler için 110 kuna toplam 720 kuna (650TL) ödedik. (Turist kazığından nasiplendik.) Kredi kartı geçiyor.
Göl çok güzel. Ama adam başı 230-240 TL günlük ödenir mi o güzelliği görmek için orası tartışılır. Ben o kadar pahalı olduğunu bilmiyordum. Bilseydim görülecek gezilecek yer listesine almazdım diye düşünüyorum.
Bizim gittiğimiz de çok kalabalıktı. Gelenlerin neredeyse %90'ı uzak doğuluydu. Giriş yaptıktan sonra patika yollardan geçiyorsunuz. Biraz ilerledikten sonra kalabalık nispeten azalıyor.
Hırvatistan'ta campinge autocamp diyorlar. Birçok yerde autocamp yazısını gördüm.