Bloğumda yazdıklarımı da aynen kopyalıyorum görseller aynı ne de olsa.
Muhteşem bir tarih. Bu konudan bahsetmeyeceğim bile. Taaa Avustralya'dan Yeni Zellanda'dan babasının dedesinin anısına gelenlerle birlikte gitmek isterseniz 24-25 Nisan'ı beklemelisiniz. Ya da bizim gibi her fırsatta gidebilirsiniz. Her mevsim ayrı güzel, her mevsim ayrı bir bereket, her mevsim başka. Bambaşka.... Denizinde yüzdükten sonra başka yerler vasat gelir, yavan olur. Ekmeğini yiyip, suyunu içtikten sonra müptelası olunur. Güzel insanlar memleketidir Çanakkale.
Kabatepe, Kilitbahir, Seddülbahir, Eceabat, Gelibolu, Biga, Ezine her yeri muhteşem.
Biz kampımızı Anzac Koyunu geçtikten sonraki koylarda yaptık. En yakın yerleşim merkezine 25km mesafede, bakkal ise 18km de. Sabah uyanıpta kahvaltıya taze ekmek derseniz kafadan 36km git/gel demek
yol üstünde kamp alanı var fakat bize uygun değil. Yani bize kamp alanı adı altında ticari bir mekan uygun değil. Kaldı ki bu bölgede aşağı yukarı 25 senedir gezeriz, çadır kurarız. Kalkıpta kamping de konaklamak gururumuza dokunur bu saatten sonra.
Tek bir ışık kaynağının olmadığı, upuzuuuuuun inanılmaz bir kumsal üzerinde tam da yaban hayatının köşesi. Çoçuklarımız içinde çaktırmadan doğa eğitimi... Yukarı baktığında evinin balkonundan göremeyeceğin Samanyolu... Küçüğüyle büyüğüyle Ayı kardeşler. Uzaklarda ışıl ışıl Venüs. Sadece komşumuz olan Baykuş un ötüşü ve sahile vuran dalgalar. Arkanda yanan odun ateşinin çıtırtısı. Bazen de üstünde kaynayan su'yun sesi. Kahveler birazdan hazır. Çocuklarda yattı. Şimdi bütün bir yıl hayalini kurduğumuz an'ı yaşama zamanı. Ve zaman durur.
İşte böyle bir yerde kamp yapıyoruz. Bu anı görsel olarak betimlemek de bence mümkün değil. Gündüz çok sıcak. Gerçekten sıcak. Korunmak için araç yanı tentemize ve plaj şemsiyelerimize güveniyoruz. Zaten ben su'dan çıkmam. Burcum bile yengeç.
Telefonlar kapalı günün belli saatlerinde sadece arayan var mı yok mu kontrolü için bakıyoruz o kadar. Çalsa da açmıyoruz zaten. Bizim olduğumuz yere yoğun br günübirlikçi akını var. Akşam yemek öncesi büyük boy çöp torbalarımızı alarak çöp topluyoruz. Belediye bu sene (en sonunda) çöp konteynırı koymuş bizde keyfini çıkarıyoruz. Fakat haftada bir toplama yapıldığından başı boş hayvanlar ya da yabani hayvanların istilasına uğruyor.
Yeme içme işlerimizi tentenin altına sığınarak yapıyoruz. Yiyeceklerin ve içeçeceklerin saklanması için buzdolabına ilave olarak yörede bolca bulunan ve yıllardır gide gele samimi olduğumuz balıkçıların birinden strafor alarak ve içine de Kabatepe ye döndüğünüz de hemen yol un sağ tarafındaki yolu takip ederek ulaşacağınız soğuk depodan bir çuval buz alarak yedekliyoruz. En az 5 gün idare eder.
Gece boyu yanmasını istediğimiz kamp ateşimizinde ihtiyacını Eceabat limanını Kilitbahir yönüne doğru geçtikten sonra OPET in hemen arka sokağındaki kerestecilerden alıyoruz. Ortalama bir gece de 1 çuval yanıyor. Çuvalı da 5TL. Ne çeşit isterseniz var. Çam, meşe
fiyatı da ona göre tabi.
Bölge ile ilgili sorularınız olursa elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
mrdnmz
Sent from my iPad using Tapatalk