deanvefikizgi
Kamp I
Evet bu sabah biraz zaman ayırıp nihayet aracıma kavuşma hikayemi anlatabilirim... Ben kendimi bildim bileli saplantılı şekilde Defendar'lara aşıktım. Sizde bunu yaklaşık 2-3 aydır biliyorsunuz. Ancak Defender benim için hep o kadar ulaşılmaz bir yerdeydi ki bir gün kavuşabileceğim aklıma gelmezdi. İşin güzel yanı benim bu sevdam herkese saçma geliyordu. Öyle ya çirkin görünümlü hantal bir arabayı genç insan naapsın?
Bundan 5-6 ay önce işim ve eşim dolayısıyla ikinci bir araç düşünmeye başlamıştım. Hatta açıkçası masamın üstünde Defender maketleri, masa arka fonumda Defender resimleri olmasına rağmen o zamanlar o zamanlar fiyatı beni aşar diye düşünerekten aklımın ucundan bile geçirmemiştim. Motor ehliyeti almak ve bir chopper sahibi olmanın peşindeydim. Sonra gerçekten filmlerdeki gibi bir gece yatağımdan fırlayıp “n’apıyorum ben” dedim kendi kendime? "Neden olmasın" dedim sonrada... eşimde noldu dedi... Sabah anlattım olanı biteni ve yıllar boyunca ertelediğim hasretin artık elinden tutmamın vakti geldi diye düşündüm. Elbette Defender saplantımdan dolayı az buçuk bilgi sahibiydim. Ancak bunu daha da derinleştirmem gerektiğini düşündüm. Başladım yerli yabancı onlarca forum ve sitede araçları incelemeye çözümlemeye... Hani insan çok istediği bir şeyden korkar ya... Aynen o hesap bende aynı korkuya sahiptim. Bir Defender'a bakıp "yok yok ben bunu hayatta alamam yaaaa" diyip ürküp duruyordum. Yalakalık olsun diye demiyorum; ama bir süre sonra internetteki en güzel forum grubunu buldum
Burası... Hoş zaten burdaki pek çok kişi diğer forumlarda da mevcut 
Neyse daha giriş kısmını bu kadar uzatırsam öğle yemeği vaktinde hala yazıyor olacağım
Evet gel zaman git zaman araştırdım ettim ve benimde Defenderıma(hayallerime) kavuşabileceğim fikri bana mantıklı gelmeye başladı. Bu fikri paylaştığım bazı arkadaşlarım beni bir türlü anlayamadı, bazılarıysa en az benim kadar sevindi. Malum sitelerde ve etrafımda satılık araçları incelemeye başladım. Araştırmalara başlamadan önce ayırdığım bütçem 15.000 TL’ydi… Sonradan bu elbetteki bir hayli arttı Sonra burda da “Satılık Defender Arıyorum” diye bir başlık açtım. Bir yandan hala araştırmalarımı soruşturmalarımı devam ettirdim. Okudum okudukça düz dizelden ziyade 300 tdi yada puma motor araca geçme tavsiyeleri baskın çıkmaya başladı. Ancak onlarda malum fiyatlarından ötürü benim için ulaşılmaz gibiydi. Forumda açtığım başlığa çok cevap geldi (Bu aşamada oradan bana ulaşan herkese tekrar teşekkür ederim). Ancak maalesef araçların büyük bir kısmı benzinli araçlardı. Bir tanesi sahibiyle arasında çok kuvvetli bir ağa sahipti zaten gönlümden onları ayırmak hiç geçmedi (Serhat Abi) İhalelere vs. baktım yakalamak mümkün değil. İhale sonrası satış fiyatları çok fahiş…
Gel zaman git zaman bir süre sonra umutsuzlanmaya başladım. Her ne kadar Land Rover üretimi araçların %80’i hala trafikte olsada bu Defender dünyası oldukça küçük bir dünya… Herkes birbirini tanıyor ve eli yüzü düzgün araçların listesi çokta uzun olmayan süreler sonucunda ortaya çıkabiliyor. Dediğim gibi yavaş yavaş tdi hayallerimden vazgeçerken bir mucize oldu ve tam gönlüme göre bir araç teklifiyle Ankara’dan Yaşar abi çıktı karşıma; (Fiyatı belirtmemek daha doğru sanırım ) 98 model 300 tdi… Tabii ki araç bütçemi aşıyordu ancak istediğim bir tdi’ydı ve şimdi teklif olarak karşımdaydı. Uzun görüşmeler fotoğraflaşmalar sonucu nihayet Ankara’ya gitmeye karar verdim. Yakın bir arkadaşımla beraber 16 aralık Perşembe akşamı Varan Turizm ile İzmir’den yola çıktık. Bu arada Varan Turizm maalesef bitmiş yolculuk gece geçeceği için 1-2 film izlerim hayalleri vardı. Ancak bırakın koltuklarda tv vsyi koltuklar bile uyunacak kadar rahat değildi. Şöförümüz yol boyunca her şirketin aracını solladı. Hiç gaz kesmedi maşallah. Yani işin özü tavsiyem mümkün olduğunca başka şirketler seçmeniz . Önceki günden Yaşar abiyle otobüsümüzün varış saatinde buluşmak üzere telefonlaştık. Sabah 8 otobüsümüzün normal varış saatiydi. Ancak mucize sonucu sabah 6.30’da garajın ortasında bulmuştuk kendimizi En son AŞTİ’de bulunuşum Bolu Depreminin olduğu zamandı. Allahtan çok değişmemişti Çıktık arkadaşımla bir çay içtik zombi gibi olmaktan çıkıp insana dönüşmek için çok çabaladık. Nihayet 8’de Yaşar abiyle buluştuk.
Yaşar abinin mekanına geldiğimizde hemen benim Defenderımla tanıştık. Zaten üzerindeki küçük hasarlar ve eksikleri hakkında önceden bilgilenmiştik. Ön kaputta ve sağ çamurlukta hafif darbe, arkada küçük bir darbe. Lastikler kabak. Motor kusursuz. Alt takım değişime ihtiyaç duyuyor birde altta vites geçişlerinde küçük bir problem. Kapı kollarından biri bozuk. Bunlar dışında da öyle ciddi masraflara sebep olacak herhangi bir şey yok. Ancak sağolsun Yaşar abi ve Kardeşi(Serdar Abi de en az Yaşar abi kadar faal. Zaten işleri beraber yürütüyorlar ondan bahsetmemek ayıp olur) gerekli tüm toparlamaları yaptılar. Tabii aracın aküsü ve lastikleri bitik durumdaydı. Yaşar abinin aile dostundan iskontolu olarak 105 amper bir akü aldık. 4 lastik için vardığımız karar LASSA LT/A 7.50 R 16. Ancak koskoca Ankara’da ne hikmetse bir türlü bulamadık yok. Az talep olduğu için stoklarda bulundurmuyorlarmış(Bu lastikten almak isteyenlere tavsiyem internetten araştırmaları. Tanesi 250 TL civarında sıfırı bulunuyor).Ankara’da bu lastikler için istenen fiyat 310 TL civarıydı. Çok güzel böreklerimizi yedik. Bir dahaki gelişimize sanayide ki o küçük börekçinin mutlaka adresini öğrenmek lazım. Sizlere de tavsiye ederim
Satın alma işlemleri sohbetler çaylar ve nihayetinde ayrılma zamanı(Yaşar abi ve Serdar abinin gizli formüllü çayını da mutlaka tatmalısınız)… Ancak Yaşar abi bizi hava koşullarından ötürü, aracın huyunu suyunu bilmememizden ötürü akşam göndermek istemedi. Zorla sabaha kadar kalmamızı sağladı. Bu arada oradayken şu bahsettiğim meşhur 300 tdi kardeşleri de deneme fırsatımız oldu. Hepsi çok iyi durumdalar. Ancak bendeki dış hasar onlarda yok. İçleri çok daha temiz bakılmış. Yanlış hatırlamıyorsam tek şöför tarafından kullanılmıştı araçlar. TDI düşünen varsa mutlaka irtibatı tavsiye ederim
Geceyi akrabamızda geçirdikten sonra sabah beş buçuk sularında yola çıktık. Hafif buzlanmalar, kar yağışarı, yağmur yağışları zaman zaman yoğun sisten geçerek çok keyifli bir yolculuk yaşadık. Ha bu arada maalesef kaloriferlerinde aktif olmaması yolculuğumuzun biraz serin geçmesini sağladı Bacaklarımızda yorganlarla emekliler gibi huzurla tamamladık yolculuğumuzu
Aracımı Pazartesi günü mekanik aksamın elden geçmesi ve alt takımın toparlanması için çok yakın bir arkadaşımın servisine bıraktık(TEMSA,TATA,HYUNDAI araçlarının servisi. Ayrıca işin en güzel yanı himayesinde iki tane Land Rover ustası var). Şu anda hala orada. Haftaya elektrik işlerine girişeceğiz. Sanırım 2 hafta sonrada boya kaporta ve iç döşemeye başlanacak. Aşağıda aracımın birkaç fotoğrafını görebilirsiniz. Benim diğer araç olan Grand Picasso ile kardeş kardeş poz verdikleri resimde Defender’ımın aslında ne kadar büyük olduğunu daha da iyi anlıyorum
İşin en güzel yanı pazartesi günü parça almaya gittiğimiz Land Parçaları satan dükkanda oldu. Defender sevdalısı olmayan kişiler bu araçların fiyatlarını duyduklarında şok olurlar. Bu kadar eski araca bu kadar para diye düşünüp size acılar. Ama aldığınız araç TDI olduğu zaman bu acıma size deli gözüyle bakmaya dönüşür. Yada çok zengin saçacak parası var gözüyle bakarlar Öyle ya bu fiyatlara ilk el ABSli EPS li TTS Lİ CARTlı CURTLU bir sürü araç alabilirsiniz Sevgili dostumda bu tür insanlar kategorisinde olmasa da 98 300 TDI bir araca verilen bu fiyattan ötürü benim için endişeliydi. Neyse girdik dükkana sohbet fiyat öğrenme, pazarlık nihayetinde ürünleri toparlarken dedik ki araç 98 model 300 tdi. Amca bir durdu baktı, “Siz asker misiniz?” dedi . “Hayır” dedik. Tekrar sordu:”Aracı yurt dışından mı getirttiniz?” Bizde tekrar “Hayır” dedik Turk Telekom ihalesinden çıkma olduğunu söyledik. O da “iyide Telekom daha bu araçları satışa çıkartmadı” dedi. Bizde D. Bakır Telekomdan olduğunu söyleyince “haaaa” dedi sustu Sonra listeyi tamamlayıp “ Bakayım şuna bir dedi” Çıkıp aracı görünce sanki gördüğü şey her zaman gördüğü Land değilmiş de Ferrari falanmış gibi inceledi Abarttığımı sanıyor olabilirsiniz ama çok ciddiyim… Sonra fiyatını sordu. Çok uyguna aldığımızı belirtti. “İzmir’de 98 Model 300 TDI Defender bir tane daha ya var ya yok” diyince bu incelemenin sebebini anlamış oldum. Tabii bu olayın yaşanması sırasında dostumun da yanımda olması ve onun bunlara şahit olması çok iyi oldu. Bu sayede benim hakkımda şüpheleri olan sevgili eşiminde içi rahatlamış oldu Aracın toparlanması aşamasında tekrar yeni fotoğraflar ekleyeceğim. Ama şimdilik sanırım bu kadar yeter Zaten yeterince uzun oldu…
MEKAN: Deniz kıyısında kayalıklar…
ZAMAN: Gün Batımı…
OLAY: Genç erkek aracını gün batımına doğru istikrarlı bir şekilde sürmektedir. Birden genç erkek durur. Arabadan iner. Gün batımına döner. Gün batımının kızıllığı aracını ince bir tül perde gibi kaplamaktadır. Aracının kaputuna yaslanır günbatımını izler… Gün batar… Gecenin karanlığı kızıllığı birkaç saatliğine ödünç alıp yerine mavileri siyahları bırakır. Genç erkek Defender’ının kapısını açar. Aracına biner. Farlarını eğilip yakar. Kontağı çevirip dizel ısınma ışığını bekler. Işık söner motorun sesi duyulur. Genç erkeğin dudaklarından çıkan bir ses motor gürültüsünü bastırır: “YİİİHUUUUUUUUUUUU”….
THE END
Bundan 5-6 ay önce işim ve eşim dolayısıyla ikinci bir araç düşünmeye başlamıştım. Hatta açıkçası masamın üstünde Defender maketleri, masa arka fonumda Defender resimleri olmasına rağmen o zamanlar o zamanlar fiyatı beni aşar diye düşünerekten aklımın ucundan bile geçirmemiştim. Motor ehliyeti almak ve bir chopper sahibi olmanın peşindeydim. Sonra gerçekten filmlerdeki gibi bir gece yatağımdan fırlayıp “n’apıyorum ben” dedim kendi kendime? "Neden olmasın" dedim sonrada... eşimde noldu dedi... Sabah anlattım olanı biteni ve yıllar boyunca ertelediğim hasretin artık elinden tutmamın vakti geldi diye düşündüm. Elbette Defender saplantımdan dolayı az buçuk bilgi sahibiydim. Ancak bunu daha da derinleştirmem gerektiğini düşündüm. Başladım yerli yabancı onlarca forum ve sitede araçları incelemeye çözümlemeye... Hani insan çok istediği bir şeyden korkar ya... Aynen o hesap bende aynı korkuya sahiptim. Bir Defender'a bakıp "yok yok ben bunu hayatta alamam yaaaa" diyip ürküp duruyordum. Yalakalık olsun diye demiyorum; ama bir süre sonra internetteki en güzel forum grubunu buldum
Neyse daha giriş kısmını bu kadar uzatırsam öğle yemeği vaktinde hala yazıyor olacağım
Gel zaman git zaman bir süre sonra umutsuzlanmaya başladım. Her ne kadar Land Rover üretimi araçların %80’i hala trafikte olsada bu Defender dünyası oldukça küçük bir dünya… Herkes birbirini tanıyor ve eli yüzü düzgün araçların listesi çokta uzun olmayan süreler sonucunda ortaya çıkabiliyor. Dediğim gibi yavaş yavaş tdi hayallerimden vazgeçerken bir mucize oldu ve tam gönlüme göre bir araç teklifiyle Ankara’dan Yaşar abi çıktı karşıma; (Fiyatı belirtmemek daha doğru sanırım ) 98 model 300 tdi… Tabii ki araç bütçemi aşıyordu ancak istediğim bir tdi’ydı ve şimdi teklif olarak karşımdaydı. Uzun görüşmeler fotoğraflaşmalar sonucu nihayet Ankara’ya gitmeye karar verdim. Yakın bir arkadaşımla beraber 16 aralık Perşembe akşamı Varan Turizm ile İzmir’den yola çıktık. Bu arada Varan Turizm maalesef bitmiş yolculuk gece geçeceği için 1-2 film izlerim hayalleri vardı. Ancak bırakın koltuklarda tv vsyi koltuklar bile uyunacak kadar rahat değildi. Şöförümüz yol boyunca her şirketin aracını solladı. Hiç gaz kesmedi maşallah. Yani işin özü tavsiyem mümkün olduğunca başka şirketler seçmeniz . Önceki günden Yaşar abiyle otobüsümüzün varış saatinde buluşmak üzere telefonlaştık. Sabah 8 otobüsümüzün normal varış saatiydi. Ancak mucize sonucu sabah 6.30’da garajın ortasında bulmuştuk kendimizi En son AŞTİ’de bulunuşum Bolu Depreminin olduğu zamandı. Allahtan çok değişmemişti Çıktık arkadaşımla bir çay içtik zombi gibi olmaktan çıkıp insana dönüşmek için çok çabaladık. Nihayet 8’de Yaşar abiyle buluştuk.
Yaşar abinin mekanına geldiğimizde hemen benim Defenderımla tanıştık. Zaten üzerindeki küçük hasarlar ve eksikleri hakkında önceden bilgilenmiştik. Ön kaputta ve sağ çamurlukta hafif darbe, arkada küçük bir darbe. Lastikler kabak. Motor kusursuz. Alt takım değişime ihtiyaç duyuyor birde altta vites geçişlerinde küçük bir problem. Kapı kollarından biri bozuk. Bunlar dışında da öyle ciddi masraflara sebep olacak herhangi bir şey yok. Ancak sağolsun Yaşar abi ve Kardeşi(Serdar Abi de en az Yaşar abi kadar faal. Zaten işleri beraber yürütüyorlar ondan bahsetmemek ayıp olur) gerekli tüm toparlamaları yaptılar. Tabii aracın aküsü ve lastikleri bitik durumdaydı. Yaşar abinin aile dostundan iskontolu olarak 105 amper bir akü aldık. 4 lastik için vardığımız karar LASSA LT/A 7.50 R 16. Ancak koskoca Ankara’da ne hikmetse bir türlü bulamadık yok. Az talep olduğu için stoklarda bulundurmuyorlarmış(Bu lastikten almak isteyenlere tavsiyem internetten araştırmaları. Tanesi 250 TL civarında sıfırı bulunuyor).Ankara’da bu lastikler için istenen fiyat 310 TL civarıydı. Çok güzel böreklerimizi yedik. Bir dahaki gelişimize sanayide ki o küçük börekçinin mutlaka adresini öğrenmek lazım. Sizlere de tavsiye ederim
Satın alma işlemleri sohbetler çaylar ve nihayetinde ayrılma zamanı(Yaşar abi ve Serdar abinin gizli formüllü çayını da mutlaka tatmalısınız)… Ancak Yaşar abi bizi hava koşullarından ötürü, aracın huyunu suyunu bilmememizden ötürü akşam göndermek istemedi. Zorla sabaha kadar kalmamızı sağladı. Bu arada oradayken şu bahsettiğim meşhur 300 tdi kardeşleri de deneme fırsatımız oldu. Hepsi çok iyi durumdalar. Ancak bendeki dış hasar onlarda yok. İçleri çok daha temiz bakılmış. Yanlış hatırlamıyorsam tek şöför tarafından kullanılmıştı araçlar. TDI düşünen varsa mutlaka irtibatı tavsiye ederim
Geceyi akrabamızda geçirdikten sonra sabah beş buçuk sularında yola çıktık. Hafif buzlanmalar, kar yağışarı, yağmur yağışları zaman zaman yoğun sisten geçerek çok keyifli bir yolculuk yaşadık. Ha bu arada maalesef kaloriferlerinde aktif olmaması yolculuğumuzun biraz serin geçmesini sağladı Bacaklarımızda yorganlarla emekliler gibi huzurla tamamladık yolculuğumuzu
Aracımı Pazartesi günü mekanik aksamın elden geçmesi ve alt takımın toparlanması için çok yakın bir arkadaşımın servisine bıraktık(TEMSA,TATA,HYUNDAI araçlarının servisi. Ayrıca işin en güzel yanı himayesinde iki tane Land Rover ustası var). Şu anda hala orada. Haftaya elektrik işlerine girişeceğiz. Sanırım 2 hafta sonrada boya kaporta ve iç döşemeye başlanacak. Aşağıda aracımın birkaç fotoğrafını görebilirsiniz. Benim diğer araç olan Grand Picasso ile kardeş kardeş poz verdikleri resimde Defender’ımın aslında ne kadar büyük olduğunu daha da iyi anlıyorum
İşin en güzel yanı pazartesi günü parça almaya gittiğimiz Land Parçaları satan dükkanda oldu. Defender sevdalısı olmayan kişiler bu araçların fiyatlarını duyduklarında şok olurlar. Bu kadar eski araca bu kadar para diye düşünüp size acılar. Ama aldığınız araç TDI olduğu zaman bu acıma size deli gözüyle bakmaya dönüşür. Yada çok zengin saçacak parası var gözüyle bakarlar Öyle ya bu fiyatlara ilk el ABSli EPS li TTS Lİ CARTlı CURTLU bir sürü araç alabilirsiniz Sevgili dostumda bu tür insanlar kategorisinde olmasa da 98 300 TDI bir araca verilen bu fiyattan ötürü benim için endişeliydi. Neyse girdik dükkana sohbet fiyat öğrenme, pazarlık nihayetinde ürünleri toparlarken dedik ki araç 98 model 300 tdi. Amca bir durdu baktı, “Siz asker misiniz?” dedi . “Hayır” dedik. Tekrar sordu:”Aracı yurt dışından mı getirttiniz?” Bizde tekrar “Hayır” dedik Turk Telekom ihalesinden çıkma olduğunu söyledik. O da “iyide Telekom daha bu araçları satışa çıkartmadı” dedi. Bizde D. Bakır Telekomdan olduğunu söyleyince “haaaa” dedi sustu Sonra listeyi tamamlayıp “ Bakayım şuna bir dedi” Çıkıp aracı görünce sanki gördüğü şey her zaman gördüğü Land değilmiş de Ferrari falanmış gibi inceledi Abarttığımı sanıyor olabilirsiniz ama çok ciddiyim… Sonra fiyatını sordu. Çok uyguna aldığımızı belirtti. “İzmir’de 98 Model 300 TDI Defender bir tane daha ya var ya yok” diyince bu incelemenin sebebini anlamış oldum. Tabii bu olayın yaşanması sırasında dostumun da yanımda olması ve onun bunlara şahit olması çok iyi oldu. Bu sayede benim hakkımda şüpheleri olan sevgili eşiminde içi rahatlamış oldu Aracın toparlanması aşamasında tekrar yeni fotoğraflar ekleyeceğim. Ama şimdilik sanırım bu kadar yeter Zaten yeterince uzun oldu…
MEKAN: Deniz kıyısında kayalıklar…
ZAMAN: Gün Batımı…
OLAY: Genç erkek aracını gün batımına doğru istikrarlı bir şekilde sürmektedir. Birden genç erkek durur. Arabadan iner. Gün batımına döner. Gün batımının kızıllığı aracını ince bir tül perde gibi kaplamaktadır. Aracının kaputuna yaslanır günbatımını izler… Gün batar… Gecenin karanlığı kızıllığı birkaç saatliğine ödünç alıp yerine mavileri siyahları bırakır. Genç erkek Defender’ının kapısını açar. Aracına biner. Farlarını eğilip yakar. Kontağı çevirip dizel ısınma ışığını bekler. Işık söner motorun sesi duyulur. Genç erkeğin dudaklarından çıkan bir ses motor gürültüsünü bastırır: “YİİİHUUUUUUUUUUUU”….
THE END