Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan gs81 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 110
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 51,151
Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

ha abi işte o bahsettiğin şey motorun sağırlaşması bende daha önce sordum galiba

bana da sanki motor biraz sağır gibi geliyo benden önceki iki sahibide bayanmış
sanırım bunun bi etkisi olabilir

birde o bahsettiğin gaz pedalı kökleme işini dururken araç boştaykenmi denemek lazım
yoksa yolda giderkenmi
 

Etiketler
Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

Yani yine yanlış anlamayın lütfen,yapın demiyorum size.
Denemek için bile olsa ideali bir müddet yol aldıktan sonra yapılmasıdır.
Neden derseniz,şanzıman,diferansiyel ve motor yağları iyice ısınsın,ücra noktalara gitsin diye.

Sonrasında,seyir halindeyken daha az canını yakarsınız bana göre.
30-40 km ile giderken (uygun alanda) aniden dip pedal yapın.
Şanzıman ataklık istediğinize karar verip bir yada iki alt vitese alacaktır.

Ayağınızı pedaldan çekmezseniz Allah ne verdiyse sonuna kadar gitmeye çalışacaktır.
Burada motor devri yükselecektir anlamında.Devir dayanılamayacak hale gelince üst vitese geçilir.
Bunu şanzıman kendi yapar.Siz sesten rahatsız olup acırsanız,ayağınızı hafifçe çekin yine vites atar.

Yeni şanzımanlarda koruyucu devre var.Siz boşta gaza yüklenirken aniden D ye alsanız bile devir düşer.
Şanzımanı korumak için sensör devreye girer ve motor ideal devre inince pleytlere yağ geçişi başlar.
Yani türbine dolum başlar.Yeni nesilde nasıl tabir ediliyor bilmiyorum,bunlar bizim eski laflarımız.
Akabinde araç yürümeye başlar.Eski Amerikan araçlarında şanzıman kemikli yapıdaydı.
Dediğinizi o zaman yapardık.Sorun morun olmazdı.Yerlerde lastik parçaları kalırdı.
Hoş o motorlarla buna gerek bile kalmadan da araçlar muhteşemdi,geçti zaman.

Aracın sağırlığını eski motorlarda zamanla geçirmek mümkündü.Sabır şarttır bu işte.
Basayım,sıkıştırayım,motor açılır derseniz kol çıkartmaya varan sonuçlar olabilir.
Motor açmayı daha ziyade uzun yolda ağır ağır hızlanarak yapmanızı öneririm.

Otoyolda zorlamadan,bakımları ve sıvıları tam aracınızla gittikçe hızlanınız.
Bir kaç defa uzunyol yaptıktan sonra yokuş aşağı limitleri zorlayınız.

Arazi aracında,yüksek bir araçta olduğunuzu lütfen unutmayınız.
Yan rüzgarlardan en fazla etkilenen araçlar arazi araçlarıdır.
Viraj ve duruş mesafelerini ayarlayınız,gitikçe hızlanınız.
Zamanla daha yüksek hızlara çıkabileceğinizi görürsünüz.

Ne kadar acele eder,kısa sürede bu gecikmiş rodajı tamamlarsanız,o kadar yıpranmaya sebep olursunuz.
Önemli olan bakımla,sabırla mümkün olan en uzun yolu katedebilmektir.
Sonuçta F1 pistinde senede 12-13 defa müsabakaya çıkmıyoruz.
Araçlarımızı uzun yıllar kullanmaya çalışacağız,öyle değil mi?
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

değerli açıklamalarınız için çok teşekkürler

zaten çok hız yapan biri değilim ama bazen geçişlerde insan arıyor hani
tabi altımdaki araca ve işimin aciliyetine göre hız yaptığım durumlar oluyor

birde 2 veya 3 msj öncesinde bi yanık kokusundan bahsettim bununla ilgili bi fikriniz varmı acaba
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

Koku tahminen ustanızın dediği gibi damlayan yağlardan geliyor olabilir.
Bence en önce yağ kaçaklarını ne pahasına olursa olsun hallettirin.
Balata kokusu olsa tanırdınız zaten.

Bir keresinde rüzgarlı bir havada market poşeti egsoza yapışmış.
Bir hafta boyunca yani iyice eriyip bitesiye kadar koku gelmeye devam etmişti.
Egsozunuz yeniyken de bazı kokuların gelmesi ihtimali vardır.
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

'' ama şu bahsettiğin yüksek devirlere nasıl ulaşacağımı bilmiyorum zira araç otomatik söylediğim devirlerde vitesleri değiştiriyor ve ben o devirlere gidemeden vites atıyo ''

otomatiği D 'de kullanırken rampada dip gaz yapın sonra kolu bi alt vitese atın..2- mi var 3, var D.'den sonra ona.. ;)

devir ibresi kırmızı bölüme girmeli..

boştayken sakın dip gaz yapmayın.. ;)

aracın altına girip bi lambay la akan kokanı gözünüzle görüp ustanızla görüşün ne dir..? ne degildir..?
 



Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

birde 2 veya 3 msj öncesinde bi yanık kokusundan bahsettim bununla ilgili bi fikriniz varmı acaba

Yanık kokusu gerçekten yanık kokusu olmayabilir.
Araba bir süre yük altında çalıştıktan sonra araçtan inip bu kokuyu duyuyorsanız ona giden yol şu şekilde gerçekleşiyor:
Yük altına giren motor oksijen sensörünü kullandığı çevreci oksijen-yakıt dengesi arayan modtan (buna kapalı devre deniyor), açık devre denilen bu türden kontrollerin kullanılmadığı performans moduna geçiyor. Bu modda yanma odasına boşaltılan hava-yakıt karışımı benzinden yana biraz daha zengin oluyor. Bu ayar pek çevreci olmamakla beraber daha yüksek performans sağlıyor, yük altında gerçekleşirse motora zarar verme ihtimali daha yüksek olan ateşleme hatalarının ihtimalini de azaltıyor. Gel gelelim az da olsa fazla benzin yanmamış hidrokarbon bileşenleri demek, o da aracınızın katalitik çevrimcisinden geçtikten sonra kötü kokulu gazlar olarak kendini belli ediyor. Bu normalde olan şey. Sizin araçtaki durum normal mi değil mi tabi onu biz bilemeyiz.

Tabi bunları enjektörlü nispeten yeni bir araç aldığınızı varsayarak yazdım, daha da eskiye gidip karbüratörlü araçlardan birini aldıysanız bunların hiçbiri sizin araç için geçerli değil çünkü büyük ihtimal öyle bir araçta katalitik çevrimci de yoktur bu durumda öyle bir araçta yanmamış hidrokarbonların kokusu olan çiğ benzin kokusunu duyarsınız, katalitik çevrimci kullanan bir araçta ise bu gazlar katalitik çevrimci tarafından değiştirilir ve sonuç ta zengin karışımla çalışan bir araç için pek te su ve karbondioksit gibi tamamen zararsız kokusuz gazlardan oluşmaz.

Arabada LPG varsa ve arabanın kendi elektronik kontrol sistemi ile entegre çalışıyorsa aynı senaryo geçerli, yok değilse kendi bildiğini okuyorsa ve bunu hiçbir sensörün değerine bakmadan yapıyorsa o zaman herşey mümkündür,o durumda ne olacağını da biz tahmin edemeyiz. LPG sisteminin ayarı ciddi derecede bozuksa ve sürekli motoru zengin karışımda çalıştırıyorsa bu durumda katalitik çevrimcinin ömrü sürekli fazladan iş yapıyor olacağı için kısalır, o kadarı açık, gerisi ne olduğu belli olmadığı için biraz soru işaretli..
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

ttogan bey cvp için teşekkürler

abi yok balata değil muhtemelen yağ kokuyo ama tabi yinede baktırıp emin olmak lazım
egzoz da yeni değil
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

cvp lar için teşekkürler

oğuz abi senin söylediğin şeyi bi ara deniycem
ama yanılmıyorsam D den son 2 var 3 varmı hatırlamıyorum
aşağıdan yukarı sıralama L 2 D N R P şeklinde yanılmıyorsam eğer

sakyuz abi senin yazdıklarım sanırım benim kötü kokuları açıklıyor gibi
şöyleki

aracım 96 model v6 2.0 enjektörlü diye biliyorum karbüratörlü olduğunu sanmıyorum
söylediğim koku yu iki sefer aldım ikisindede araç benzinde çalışıyor idi
birinde lpg bitmişti hastaneye kadar benzinde gittim 2-3 km kadar birinde de hava soğuktu çok yakın bir mesafe gittim
araç henüz lpg ye geçmemişti gittiğim yere gelincede malum stop ettim eve çıktım
ama bide lpg de deniycem aynı koku oluyormu diye

birde aracı alırken usta cihaza bağladığında oksijen sensörü olması gereken değerden biraz düşük demişti
şimdi sizde oksijen sensörü diyince muhtemelen sizin söylediğinizle aynı şey olabilir diye düşünüyorum

abi birde şu yük altında kısmını biraz açar san burdaki yükten kasıt nedir
nasıl bir yük araç ta genelde 2 yetişkin 1 çocuk oluruz

birde koku benzin kokusuna hiç benzemiyo çiğ benzin v.s gibi koksa hadi dediğin gibi zengin karışımdan yakamadı çiğ attı diycem ama pis bi koku benzin yine güzel kokuyo

katalitik çevrimci dediğin katalizatör dedikleri şeymi
tam nasıl yazıldığını bilmiyorum yanlış sa kusuruma bakmayın
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

yükten kasıt şu: yokuş yukarı çıkmak, tam gaz gitmek vs.
katalitik çevrimci ile katalizör aynı şey, tam yanmamış zengin karışım katalizörden geçince pek hoş kokmuyor.
benim araç 2009 model, o bile öyle. bence anormal bir durum yok.
bir ara niye böyle diye araştırdım, bunlar çıktı, konuyu daha fazla kurcalamayı düşünmüyorum çünkü bu açıklama benim aklıma yattı.

araca obd2 cihazını bağlayıp çalışırken bakarsanız ne zaman açık devre ne zaman kapalı devre çalıştığı görülüyor. benimki yokuş yukarı çıkarken (özellikle dik dağ yollardında), hep açık devre. basıyor benzini sensöre baktığı falan yok. sizin aracın motoru daha büyük olduğu için yük altında sayıldığı durumlar daha az olabilir ama gene de genel mantık aynıdır.

konunun detayına bakarsanız iş biraz daha karışık, mesela motor soğukken hep açık devre çalışıyor, ve ısınıp normal çalışmaya başladıktan sonra normal çevreci kapalı devre modundan açık devre moduna geçiş gerekçesi (yani "aşırı yük") olarak algılanan şey bir tablodan bakılıp bulunuyor. Burda bu durumu özetleyen bir tablo var, hangi araç için bilmiyorum ama bu motor belli bir devir/yük aralığı hariç hep açık devre çalışmış: http://en.wikipedia.org/wiki/Ignition_timing#mediaviewer/File:Timingmap.jpg hücrenin içindeki değerler ateşleme zamanlamaları, kırmızı işaretli kısım kapalı devre, mavi işaretli kısım açık devre, dikkat ederseniz bu tabloyu kullanan araç (artık her ne marka/modelse yazmamışlar) 3400 devir üzerinde motor yüküne bakmaksızın hep açık devre çalışıyor. biraz garip göründü bana.. mümkün olsa bu tablodan birkaç tane daha bulup bakmak isterdim çünkü bu haliyle oksijen sensörünün kullanılmadığı her durumda araç zengin karışımla çalışmıyor gibi bir intiba bırakmıyor. 3400 devir altındaki "normal" sayılan devirlerde sadece algılanan motor yükü yüksek olduğu zaman kapalı devreye geçmiş, bu da bu devir aralığındayen motor yük altında değilse zaten arabayı hareket halinde tutmak için fazla motor gücüne gerek yok o yüzden çok benzine de gerek yok, eh gelen havayla kıyaslanabilir miktarda benzin basmayacaksak oksijen sensörünün ne göstediğine bakmaya da gerek yok şeklinde yorumlanabilir tabi, bunun detayını çözmek için daha fazla araştırmak lazım. bu mantıkla devam edersek aynı normal devir aralığında "çevreci" normal bir çalışma için umut var mantığıyla araç yük altına girdikçe kapalı devreye gidip benzin-oksijen karışımının ideal oranını bulmaya çalışıyor olabilir, o da olmazsa şöför vites küçültüp gaza iyice yükleneceği için 3400 devir üzerindeki "ekonomik olmayan" bantta zaten ideal yakıt-hava karışımı aramıyoruz, benzini bastık gitti gibi görünüyor. en azından bu aracın tablosundan bir anlam çıkartmaya kalkarsak bana böyle gözüktü, tam anlamak için bu tablodan birkaç tane daha bulmak detayına bakmak lazım. tabi burada bahsedilen zengin karışım yanmayacak derecede zengin olan karışım değil, ideal yanma oranından biraz daha zengin olan karışım demek, yoksa kimsenin benzin israf ettiği falan yok, sadece ekonomi-çevre-performans gibi birbiri ile çelişen amaçlar için mantıklı olan karışım oranının hep aynı değer olmadığı anlamına geliyor.

bunlara bir süre bakınca çıkan ilginç bir sonuç ta şu: araç motoru büyük olursa sürekli yük altında olmayacağı için zehirli gazlar açısından bakınca daha çevreci, zehirli olmayan sera gazları (karbondioksit) açısından bakınca ise daha az çevreci oluyor. yani küçük motor=çevre için daha iyi motor şeklinde net bir durum yok, çevreyi korumaktan ne anladığınıza göre değişen bir durum var. amerika gibi benzinin sudan ucuz olduğu biryerde yaşıyorsanız, "biz yoğun trafik olan şehirlerde nefes alabilmek istiyoruz" deyip motorları büyük tutuyorsunuz bu global ısınma açısından pek iyi olmuyor ama ucuza temiz egzoz emisyonu oluyor...
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

abi emeğine sağlık çok güzel açıklama yapmışsın

ben teknik olarak çok anlamam bu konulardan ama özetle şu kadarını anladımki
dediğin gibi araç yük altında iken daha fazla güce ihtiyaç duyup sisteme bağlı olarak biraz zengin karışım la
çalışıyor buda yanmayan gazların kötü kokusu olarak bize geri dönüyor

teknik olarak çok anlamadım ama şu 3400 devir kısmından bişeyler yakalamaya çalıştım
oda şu bu benim bahsettiğim koku olayında ben aracı yeni alıp henüz alışamadığımdan ve gitmediğinden şikayet
ettiğimden birde şu power modda deneyip biraz daha yüksek devirlere zorlayıp ve araçta da lpg olmadığı için zaten
benzinde çalışıp mevcut sistemde zaten böyle bi zengin karışım da koku yapması sizin anklattıklarınıza istinaden normal iken benimde power modda aracı biraz zorlamam olayın üstüne tuz biber olmuş sanırım
çünkü ilk koku oluştuğunda çok yoğun bi koku vardı

ikin ci koku olayı daha makuldu onda da yine power modda kısa soluklu bi rampada bu nasıl bi jip bunası 2 bin motor
diye burda nasıl zorlanır diyipte gaza abanmakla alakalıydı sanırım

ama yine de lpg de bi deniycem koku olayını

alıntı;
araca obd2 cihazını bağlayıp çalışırken bakarsanız ne zaman açık devre ne zaman kapalı devre çalıştığı görülüyor. benimki yokuş yukarı çıkarken (özellikle dik dağ yollardında), hep açık devre. basıyor benzini sensöre baktığı falan yok. sizin aracın motoru daha büyük olduğu için yük altında sayıldığı durumlar daha az olabilir ama gene de genel mantık aynıdır.


sakyuz bey birde şu bahsettiğiniz benzin olayını tam anlamadım

hani şey demişsiniz
dik dağ yollarında basıyor benzini sensöre falan baktığı yok diye

bu kısım kafama takıldı
ben aracı lpg de kullanırken (benzin lpg geçiş anahtarıda lpg de)
bi dağ yolunda rampa çıkıyorum bu durumda araç sensöre falan bakmadan otomatik olarak benzin çekip benzinle mi çıkıyor o dağa

ben aracı lpg de çalışır zannederken

belki sorum size biraz aptalca gelebilir ama kafama takıldı şimdi
 



Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

Ben de anlamam ama anladığım kadarını anlatmaya çalışayım.

Şimdi eskiden araçlar nasıl çalışıyordu? Hiçbir elektronik sistem yok karbüratörde benzin hava karışıyordu, elle ayarlanan yaklaşık doğru bir benzin-hava karışımı yanma odasına gidiyordu. Buna benzer birşey (tabi karbüratör kullanılmadan) yeni araçlarda da yapılabiliyor. Enjektörle tahmini bir miktar benzini yanma odasına boşaltıyorsun, üzerine kıvılcımı çakıyorsun. Bunu adı "açık devre". Bu modda oksijen sensörü kullanılmıyor, ama bu diğer sensörlerin kullanılmadığı anlamına gelmiyor. Oksijen sensörünün kullanımı bir tür ince ayar, yoksa o olmadan yapılan kaba ayar da tamamen ıska değil yani.

Bir de gerçekleşen bu işlem sonucunda ne kadar verimli bir yanma gerçekleştiğini kontrol etme şansın var, onu da motorun egzoz çıkışında biryerlere monte edilmiş oksijen sensörü ile yapıyorsun. Oksijen sensörü ısınınca çalışmaya başlayan bir tür batarya gibi birşey. Ölçüm sonucu ise sensörün tipine bağlı. Mesela buraya (http://en.wikipedia.org/wiki/Oxygen_sensor ) bakarsak zirkonyum oksit denen maddeden yapılan oksijen sensörünün terminalleri arasında fakir karışım için 0.2 volt, zengin karışım için ise 0.8 volt elektrik ürettiğini görüyoruz. Bu sensör ideal hava yakıt karışımı için 0.45 volt üretiyormuş. (diğerleri farklı olabilir.). Bu sensör motor kontrol birimine bağlı. O birimin bir parçası bu analog voltajı alıp birim içindeki bilgisayarın anlayabileceği sayısal bir değere çeviriyor (diğer tüm sensörler için de benzer bir iş yapıyor). Bilgisayar programının içindeki kod ta bu rakkama bakıyor, eğer 0.45 volt altında bir değer ölçtüysek, yanma odasında ideal orandan daha fazla oksijen var, yok 0.45 volt üzerini ölçtüysek, yanma odasında ideal orandan daha fazla benzin var. Tabi ideal derken ideal orandan kasıt çevreci oran, yani yanma sonucu zehirli gazları en az üreten oran, yoksa daha ekonomik olan bir oran bunun altında benzin içeren bir oran, performans odaklı oran ise bunun biraz üstünde benzin içeren başka bir oran. Yani ekonomi-çevre-performans kriterleri birbiri ile çelişiyor. daha "ekonomik" olan fakir karışım, egzoz çıktısı içinde yanma işleminden sonra bile hala daha çok fazla oksijen içerdiği için ve bu gaz yakıcı olduğu için egzoz sistemine zarar verebilir gerekçesiyle pratikte bir kullanım alanına sahip olamıyor, performans odaklı hafif "zengin" karışımın ise bir kullanım alanı var: küçük motorlardan biraz daha fazla performans elde etmek (yokuş yukarı çıkmak, tam gaz gitmek vs). Yoksa bu şartlar altında ideal çevreci oranı tutturmaya kalksak elin amerikası gibi benzini memlekette sudan ucuz satıyor olmamız ve devletin de vergiyi başka yoldan toplaması ve artan cari açığı da bir şekilde dengelemesi gerekiyor olacaktı... o yüzden bizim devlet 1.6 üzerindeki motor hacimlerine vergiyi bindiriyor, çevreyi daha çok benzin harcayarak koruma lüksümüz olmadığı için. suv kasa araçlarda bu hacim sınırlaması 1.6 lt civarında pek doğru değil 2.0lt civarı olsa daha ekonomik olacaktı ama o kadar detayına girmemişler malesef, ya da motor hacimi üzerinden vergi kriteri tanımlamak yerine asıl amaç neyse (ekonomiyse ekonomi çevreyse çevre) ona yönelik başka bir sistem bulunsa daha iyi olur, araç üreticisi ben bu araçta en iyi ekonomiyi 2.0 motorla sağlayabiliyorum diyorsa yok biz detaylı mevzuat yazmayı beceremiyoruz, işin teknik gerekçelerinden de çok anlamayız, o yüzden sınırı düz mantık 1.6lt'ye koyduk deyip kestirip atmak çok sağlıklı bir çözüm gibi görünmedi bana.

neyse onu geçelim, fazla kurcalarsak bu sefer de sınırdan içeri jip kılıklı hiçbirşey sokmayacaklar, "ama ama benim 1.6 lt düz vitesli suzuki vitara arkadaşın 1.4lt hyundai getz otomatikten daha az yakıyor bu ne biçim ekonomi anlayışı?" diye de derdimizi kimseye anlatamayacağız.

asıl konuya geri gelecek olursak, bu hafif zengin karışımda çalışma durumunda oksijen sensörüne bakmaya gerek yok çünkü yanma işlemi sonrasında elde edilen herhangi bir bilgi kullanılmadan da aşağı yukarı doğru bir şekilde istenilen karışım oranı tutturulmuş oluyor (ya da isteyen sensör 0.8 volt ölçüyor mu diye bakabilir ama istenilen hafif zengin karışım oranını elde etmek için gereğinden biraz daha fazla benzin basıldıysa da sensör zaten çok farklı bir değer göstermeyeceği için bize verebileceği hassas bir bilgi de yok, çünkü sensör ideal orana yakın karışımları hassas ölçecek şekilde ayarlanmış, bunun üstünü ve altını çok hassas ölçmüyor). Bu çalışma modunun adı "açık devre", oksijen sensörünün ideal yakıt-hava karışımını bulmak için kullanıldığı durumun adı ise "kapalı devre". bu isimler neden öyle derseniz "negatif geri bildirim" denen bir mühendislik konusuna dalmış oluyorsunuz (http://tr.wikipedia.org/wiki/Geribildirim ), ona burda girersek muhabbet uzar gider işin içinden çıkamayız, ama kısaca negatif geri bildiğim yaptığın işin sonucuna bak, hatalı yaptıysan düzelt demektir. "Yaptığın işin sonucununa bakma" işi söz konusu olan benzinli motor olunca oksijen sensörünün ne ölçtüğüne bakıp o bilgiyi kullanmakla oluyor.

Bu kadarı olayın kolay anlaşılan kısmı. Bunları kullanarak yukarıdaki ateşleme zamanlama tablosunun neden sadece ufak bir kısmının "kapalı devre" olarak işaretlenmiş olduğunu tam anlayabilen varsa, anlatsın, ben de merak ediyorum, bir mesaj yukarıdaki spekülasyon da buna yönelik bir denemeydi.
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

abi verdiğin bu değerli bilgiler için çok teşekkürler
ağzına sağlık mı diyim parmaklarına mı sağlık diyim
bilemedim şimdi

ama en basit hali buysa detayını düşünemiyorum bile
bu kadarı bile bana çok fazla geldi anlayamadım sanırım bu kadar detay mühendislik zekası gerektiren bir durum

abi bu benim sorduğum lpg de dağa çıkarken araç kendi otomatik olarak benzin kullanırmı kullanmazmı
bu konuyla ilgili bi bilgin varmı peki ama çok teknik olarak değilde biraz daha sanayide duyabileceğimiz tarzda
bilgi verebilirmisin sen teknik anlatınca ben çok anlamıyorum kusuruma bakma
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

bu kadarı bile bana çok fazla geldi anlayamadım sanırım bu kadar detay mühendislik zekası gerektiren bir durum

yok abi bu kadarı oğuz beyin arada bir "gogıl destekli ingilizin yazdıgını cizdiğini paylaşmak", "copy paste yapmak" vs tarzında ifadelerle kinaye yaparak takıldığı gibi aslında sadece "gogıl" gerektiriyor, mühendislik zekası falan gerektirmez :smiley: her ne kadar kendisi bunu copy-paste yapmak olarak düşünse de birşeyi okuyup anlamaya çalışmanın sonucu bence copy-paste yapmanın ötesine geçer.

abi bu benim sorduğum lpg de dağa çıkarken araç kendi otomatik olarak benzin kullanırmı kullanmazmı
bu konuyla ilgili bi bilgin varmı peki ama çok teknik olarak değilde biraz daha sanayide duyabileceğimiz tarzda

benim eski arabada lpg vardı, hiçbir zaman lpg'den benzine geçer mi geçmez mi anlaşılmazdı, ama özellikle dağ yollarında depoda lpg olduğu halde benzin göstergesinin aşağı doğru azalma eğiliminde olduğunu hatırlıyorum, demek ki geçiyormuş ara sıra.

sen teknik anlatınca ben çok anlamıyorum kusuruma bakma

bunu teknik olarak öğrenmeye kalkarsak uzun sürer, ne yapılabileceğini anlarız ama sizin araçta ne yapıldığını anlayamayız, ne de olsa lpg sistemini yapan adamın nasıl yaptığını bilmiyoruz, brc'ye sorarsın bizimki geçmiyor der, atiker'e sorarsın geçer der, merdiven altı üretim sanayii'ne sorarsın soruyu bile anlamaz, bilinmez yani yapan adam bilir onu.
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

Küçük bir müdahale ile konuya dahil olayım.
LPG ayarları ve bu ayarlara yetebilme imkanı burada devreye giriyor.

Bir LPG kafası var.Bunu dedantör gibi düşünün ve bunun bir tüketim haddi var.
Eğer aracınıza uygun olan takılmış ve doğru ayarlanmışsa sorun yoktur.
İhtiyaç hissettikçe size depodan gaz gelişini sağlamaya devam eder.

Gereğinden küçükse veya doğru ayarlanmamışsa gaz gelişi yetmez motor tekler.
Aslında motorda sorun olduğundan değil gaz yetişmediğinden kesiklik olmaktadır.

İşte bu esnada ayarlar ona göre yapıldıysa devreye benzin girebilir.
Yapılmadıysa bu araç çekmiyor,gitmiyor,şişti gibi yorumlar duyulur.

Sıralı sistemlerde ilk çalışma benzinle başlar.Çok soğukta faydası tartışılmazdır.
Isınıncaya kadar benzinle gidilir.Yakıt hesaplanırken biraz benzin de unutulmamalıdır.
Eski sisteme sahip araçların,aşırı soğukta geceden benzinde bırakılması elzemdir.

Kışın LPG deki propan oranı,kolay yanma için üreticiler tarafından artırılır.
Yazın ise depodan çabuk uçma ihtimaline karşı propan oranı düşürülür.

Uygun ayar ve kafa ile yakış düşebilir,çekişte,gidişte hiç problem olmaz.
Eskiden ilk LPG zamanlarında taksiler dik yokuşlu semtlerde hemen benzine geçerlerdi.
Şimdilerde işinin ehli ustalar ve sistemler ile Ferrari'ye bile LPG takmaya çalışıyorlar.
Malumunuzdur belki, bu konuda şehir efsanesi bile var. :D
 

Ynt: Vitara 2.0 V6 Almayı Düşünmek

verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkürler

araçla ilgil başka sıkıntılar olduğu zaman bilgilerinize başvuracağımdan hiç şüpeniz olmasın

saygılarımla
 



Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,816
Mesajlar
1,523,900
Kayıtlı Üye Sayımız
166,614
Kaydolan Son Üyemiz
Tolga Gökova

SON MESAJLAR

SON KONULAR



Geri
Üst