Türk Okçuluk Tarihi

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan özlem Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 54
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 54,561

özlem

Kamp III
Mesajlar
825
Tepkime Puanı
21
Türk Okçuluk Tarihi

Türklerin ata sporu olan okçuluk, yüzyıllar boyunca bu geleneksel özelliğini muhafaza etmiş, gerek tarihimiz içinde, gerekse İslam dininde özel bir yere sahip olmuştur.

Türk tarihinin Orta Asya’ya uzanan derinliklerinde, önceleri bir savaş aracı olarak kullanılan ok ve yay, ateşli silahların keşfinden sonra, giderek bir spor dalı olarak kültürümüz içindeki yerini almıştır.

Tarihsel belgeler incelendiğinde, Türklerde okçuluğun MÖ 5000 yıllarında başladığı ve okçuluk ile ilgili ilk kuralların Oğuzlar ile gerçekleştiği görülür.

Oğuzlar’ın Müslümanlığı kabulünden sonra ise daha da gelişen okçuluk, en parlak devrine Osmanlılar ile ulaşır.

okcu.jpg

İSLAMDA OKÇULUK
Okçuluk, İslam dininde çok önemli bir yer tutmaktadır; öyle ki, adeta yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmiştir. Bizzat Hz. Muhammed de ok atmış, savaşlarında kullanmış ve ok atma konusunda birçok hadis-i şerif beyan etmiştir. Özellikle, “Evinizdeki kölenize bile ok atmayı öğretiniz” buyurmaları okçuluğa verilen özel önemin simgesi olmuş; yine bir başka hadislerinde “Bizim hakkımız gibi, çocukların da bizde hakları vardır, ki o hak, ona yazı yazma ile ok atmayı öğretmek ve helal miras bırakmaktır” demiştir.

OSMANLI'DA OKÇULUK
Osmanlılar döneminde, okçuluğu ciddi kurallara bağlayarak yarışma esası içine alan ve tesis kuran hükümdar Fatih Sultan Mehmet’tir. Her ne kadar Fatih’ten önceki bazı hükümdarların dönemlerinde çeşitli okçuluk yarışmaları yapılmış ise de, saha ve tesislerin oluşturulması Fatih Sultan Mehmet’in emri ile başlar. İstanbul’un fethinden hemen sonra, Kasımpaşa semtinde kurulan ve bugün ancak çok az bir bölümü korunabilmiş olan Ok Meydanı, Fatih’in bu spora verdiği büyük önemin bir göstergesidir. Fatih’ten sonraki hükümdarların hemen tümü bu sahayı genişletip ilave tesisler yapmışlar, diğer kentlerde de sahalar kurmuşlardır. Sultan II. Bayezit döneminde bununla da yetinilmemiş, okçular özel olarak himaye edilmiş, okçuluk malzemeleri imalatı ile uğraşan sanatkârlar bir araya toplanarak, kendilerine her türlü olanak sağlanmıştır. Hatta bu amaçla, sanatkârların neredeyse tümü İstanbul’a getirilmiş ve Bayezit Camii’nin arkasına inşa edilen Okçular Çarşısı’na yerleştirilmişlerdir. 15. ve 16. yüzyıllarda İstanbul’da sayıları 500’ü bulan ok ve yay imal eden atölye ile özel olarak okçuluk eğitimi yapılan okulların bulunduğu gerçeği dikkate alınacak olursa, bu spor dalında ne denli zengin bir geçmişe sahip olduğumuz kolayca anlaşılacaktır.

Daha önce de belirtildiği gibi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde hükümdar ve sadrazamların birçoğu okçu idi. Bunların içinde özellikle Sadrazam Kemankeş Kara Mustafa Paşa’nın (1592-1644) okçuluk tarihi içinde özel bir yeri bulunmaktadır. Kara Mustafa Paşa, sadrazamlığı döneminde okçuluk ile ilgili bir ferman (kanun) yayınlamıştır. Bugün, aslı Topkapı Müzesi arşivinde bulunan bu ferman, spor ile ilgili ilk kanun olma özelliğini taşımaktadır. Osmanlı döneminin ünlü okçuları içinde, Tozkoparan İsmail, Bursalı Şüca gibi isimler en çok bilinenlerdir.Hayvan boynuzu, sinir gibi organik maddeler ve ahşap malzemenin sentezi ile imal edilen eski Türk yaylarının inanılmaz teknik güçleri, bugün dahi, okçuluk tekniği ile ilgilenen dünya otoritelerini hayretler içinde bırakmaktadır.

Günümüzün ileri teknolojisi ile üretilen yaylarla 250-300 m mesafeye zorlukla ok atılırken, eski Türk yayları ile 800-900 metrelere ok atılabilmesi bu hayretin temel nedenini oluşturmaktadır. Okçuluk tarihimize dikkatle göz atıldığında, Fatih Sultan Mehmet’ten II. Bayezit’a uzanan dönemin ciddi bir “Planlama Dönemi”, II. Bayezit’ten II. Selim’in ölümüne değin geçen sürenin ise “Gelişme Devri” olarak değerlendirildiği görülür. Daha sonraki hükümdarlar da okçuluk ile ilgilenmişler, ancak III. Selim’in tahta geçmesinden II. Mahmut’un ölümüne kadar geçen süre “Yeniden Yükselme Devri” olarak tarihe geçmiştir. Daha sonra II. Abdülhamid’ten V. Mehmet’in ölümüne kadar geçen süre ise okçuluğun “Duraklama ve Gerileme Devri” olmuştur, Osmanlı’nın son döneminde ise okçuluk sanatkârları artık ellerindeki sanatı bırakarak başka işlere yönelmişler, bu işi yürüten kişi sayısı 3-5 kişiyle sınırlı kalmıştır.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE OKÇULUK
Cumhuriyet dönemiyle birlikte, 1923-1937 yılları arasında, eski Türk okçularının ailelerinden gelen üç beş kişi, aralarına hevesli gençleri de alarak, İstanbul’un çeşitli semtlerinde ok atışları yapmışlar ve geleneksel sporumuzu yürütmeye çalışmışlardır. Türk okçuluk tarihinin efsanevi ismi Tozkoparan’ın ikinci kuşak torunları olan İbrahim ve Bekir Özok ile, Türk okçuluğuna ilk kitabı armağan eden Mustafa Kani’nin torunu Vakkas Okatan, bu spora yakın ilgi duyan Prof. Necmettin Okyay, Hafız Kemal Gürses ve yine o devrin Beyoğlu Vakıflar Müdürü ve Milli Sporlar Federasyonu Başkanı Baki Kunter’in girişimleri sonucu kurulan Okspor Kurumu adındaki kulüp, Cumhuriyet dönemimizin ilk ciddi adımı olmuştur. İstanbul Beyoğlu Halkevi’nde, Ulu Önder Atatürk’ün direktifleri ile, milli sporumuz okçuluğu yeniden canlandırmak amacıyla 1937 yılında kurulan bu kulüp, Atatürk’ün ölümünden sonra himayesiz kalarak dağılmıştır. İlk bayan okçumuz olan Betül Diker (Or), o yıl yapılan 19 Mayıs gösterilerindeki atışları ile Atatürk’ün dikkatini çekmiş ve Ulu Önder, Halim Baki Kunter’e “Bu kız ile ilgilenin!” talimatını vermiştir.
 

Etiketler
Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

Hazır konu açılmışken bugün sevgili Hasan Subaşı'dan dinlediğimiz bir hikayeyi de paylaşmak istedim :smiley:

4. Murat'a Hint Mihracesi'nden bir kalkan hediye edilir. Kaplumbağa kabuğu üzerine gergedan derisinden yapılan bu kalkana hiçbir okun işlemeyeceği konusunda güvence veren Mihrace'ye, 4. Murat "zap vurma" denilen teknikle cevap verir ve ok, kalkanın diğer tarafından çıkar :smiley: Bu yöntemle delinen mermer taşları da askeri müzedeymiş.
 

Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

dün muratla birlikte hasan abiyi (subaşı) ziyarete gittik. yurtdışından 3500ytl gibi bir fiyata mal ettiği yeni okundan bahsetti... makaralı bir sistemmiş ve 1,5km menzili (etki alanı) varmış... bu hafta içi ümraniyedeki kamp alanlarına gidip göreceğiz bakalım vilyım tel mi bizim hasan abi mi :D
 

Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

merhaba arkadaşlar ben bu siteyi arama motoru vasıtasıyla buldum istanbul avrupa yakasında oturmaktayım sizden bir isteğim var ist. avrupa yakasında bildiğiniz okçuluk eğitimi veren yer varmı varsa yardımıcı olurmusunuz? teşekkürler
 





Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

KG&CC içindeki doğa klübündede profesyonel okçuluk eğitimi veriliyor. Sanırım dersi veren kişide Okçuluk milli takımı antenörüydü. Ama adamın adını unuttum..ayrıntılı bilgi için özel mesaj atın.. tel veririm..
 


Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

Bir makaralı yayım var, Kızımın bir olimpik yayı var, İzcilik Federasyonumuzun bir olimpik 11 başlangıç yayı ve 11 hedefi ile üstü kapalı poligonu, hedeflerın arkasında ok filesi mevcut hepsi Ümraniyedeki tesiste.
Makaralı yaylar muhteşem. Bu arada geleneksel yaydan da sipariş verdim. O da gelecek diye bekliyorum.
 

Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

Hasan abi seni makaralı yayın marifetlerini irdelerken görmek kısmet olmadı bir türlü :smiley: Umarım Ümraniye'den Bahçelievler'e kadar menzili yoktur, hani GPS 'in hesabını sormak açısından ;) :D
 



Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

Ha haa yok bir buçuk km atıyor ve kaza ile beşe on kalasları delebiliyor ama Bahçeli evlere atamaz. Sadece 18 metreden rahat vururum o kadarcık aleti:smiley:
 

Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

Bu konuda söyleyecek sözüm var 3 yıl bu sporla uğraştım Kayseri bölgesi adına yarıştım standart yaylar ve makaralı yaylar olmak üzere 2 kısımda incelemek doğru olur tabi ata sporumuzdur geleneksel yayımızıda unutmamak gerekir standart yaylar libresine göre değişir ama 200-250 m mesafeye rahatlıkla ok atabilir tabiki okların yapım özellikleri ve uygunluklarıda önemlidir. 110 m den atılan bir ok 44 librelik bi yaydan çıkıp futbol sahasındaki kale arkasındaki sactan yapılan levhayı transit geçiyor buda etkisini gösteriyor. Makaralı yay prensip itibariyle minumum efor maximum performans için tasarlanmış bi alet evet izci hocamın dediği gibi 1500-2000 m mesafeye ok ve hava şartları uygun olursa ok atabilir. sorular olursa yanıtlayabilirim o kadar çok detay varki soru cevap yöntemi daha kolay olur diye düşünüyorum
 


Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

27 Yaşındaki Gizem Girişmen Çin'de devam eden Paralimpik Olimpiyatlarında dün hem yarı finalde hemde finalde Çinli rakiplerini geçip altın madalyaya ulaştı. :D
Böylece Paralimpikte Türkiye'ye altın madalya kazandırmayı başaran ilk kadın sporcu olarak tarihe geçti.
Gizem Girişmen 11 yaşında geçirdiği trafik kazası sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Kazadan 3 yıl sonra babasını kaybedip büyük acı yaşadı. Bunlara rağmen hayattan kopmadı. Bilkent Üniversitesi'ni dereceyle bitirdi.
Bir okçuluk antremanında eline oku ve yayı alan gizem 4 yıl boyunca devamlı çalıştı. Azminin karşılığını aldı. ;)
 

Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

Merhaba ,
1500 metreye ok atmak uygun hava şartlarında ( arkadan esen rüzgar ) mümkün olabilir diye düşünmekteyim Hasan bey' in compound tabir edilen makaralı yayı 330 fps ( IBO ) hızında ve 70-80 libre sertlikte olsa gerek. Eğer bizon avlıyacaksanız bu hızlara ihtiyaç duyulabilir ;D tabi gidip almaya üşenmeyeceksek bu noktalara fantastik atışlar yapılabilir ancak o noktada canlı olmamasına dikkat edilmelidir 1000 metre ve ilerisini kontrol etmek her yerde mümkün olmayabilir. Çünkü oklar serbest düşüşte bile oldukça tehlikelidirler. Bu nedenle Hasan Subaşı bey 'inde bildiği üzere okçulukta havaya dikey olarak OK bırakılmaz. Zaten kendisi sadece yayın gücünden bahsetmiş.

Dünya üzerinde kompozit bir yay ile ( TÜRK yayı boynuz , dana tendonu, ağaç ve balık tutkalından müteşekkildir. ) osmanlının rekorunu kırabilen olmamıştır. rekor ; TOZKOPARAN İSKENDER lakaplı şahsa aittir. Menzil okunu saldığı mesafe 1281,5 gez yani 1024 metredir. Tozkoparan lakabı yay üzerinde bulunan toz adlı parçayı yayı aşırı gerdiği için kopartması yüzündendir. Zarp yada darp atışı olarak bilinen sert cisimleri delme , puta ve sepet denilen hedef vurmaya yönelik yarışmaların yapıldığı kayıtlarda mevcuttur.avrupanın o yıllarda ok atabildiği en uzak menzil 450 metre civarıdır.

Enteresandır , dünyaya mükemmel okçuluğu öğreten Türkler olmuştur. Uluslararası okçuluk federasyonu FITA nın içindeki T harfinin açılımı TİR yani türklerde ok ' a verilen adlardan biridir. nerdeeeen nereye.

makaralı yaylar & ok ve yay ile avcılık konusunda bilgi almak istyen arkadaşlarımıza severek elimden geldiğince yardımcı olabilirim . Aşağıdaki linklerde konuyla ilgili faydalı bilgiler mevcuttur.
saygılarımla
www.okculukblogspot.com
www.kemankes.com
http://www.domuzavcisi.com/modules.php?name=News&file=article&sid=54&mode=thread&order=0&thold=0
http://www.domuzavcisi.com/modules.php?name=News&file=article&sid=56&mode=thread&order=0&thold=0
 



Ynt: Türk Okçuluk Tarihi

bir video eklemek istedim bizim yayımıza sahip çıkmadığımız noktada bakın alman nasıl bir belgesel yapmış.üstten ikinci video

http://turkish-archery.blogspot.com/2008/10/yay-yapm-grntleri.html
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,744
Mesajlar
1,523,066
Kayıtlı Üye Sayımız
166,559
Kaydolan Son Üyemiz
Sercantetik

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst