selin22
Kamp I
Modern hayatta var olabilmek icin hepimiz her gun bir seyler satin almak zorundayiz. Her gecen gun daha fazla globallesen ve endustriyellesen dunyada bilincli birer tuketici olabilmek icin neler yapiyoruz? Ben kolaya kacmayan ve sorgulayan bir tuketim aliskanligi gelistirmeye calisiyorum. Birey olarak dunyayi degistiremeyiz belki ama kendi kucuk dunyamizdan baslayarak degisime bir nebze katkida bulunmamiz mumkun. Alisveris yaparken dikkat ettigim bazi hususlar sunlar:
-Elimden geldigince yerel dukkanlardan alisveris yapmaya calisiyorum. Hayvansal gidalari marketlerden degil ciftliklerden aliyorum boylece hayvanlara iskence eden endustriyel hayvanciliga katkida bulunmamis oluyorum.
-Sebzeleri pazardaki yerel tuketicilerden aliyorum boylece hem daha saglikli hem de karbon ayak izi daha dusuk olan urunleri tuketmis oluyorum.
-Cok fazla kiyafet almiyorum alirsam da yine yerel dukkanlari tercih ediyorum. Dunyanin bir ucunda uretilen ve markalandirilarak yani basimizdaki dukkanin raflarina gelen tek bir tisortun bile ne kadar su ve enerji tukettigini dunyamizin isinmasina katkida bulundugunu her alisveriste hatirlamaya calisiyorum.
-Teknolojik alet edavatlar bozulmadikca yenileriyle degistirmiyorum.
-Az elektrik harcayan ev aletleri kullaniyor ve az yakit tuketen bir araca binmeye calisiyorum. Evde ve bahcede su tuketimine dikkat ediyorum. Yasadigim bolgenin bitkilerini yetistirmeye basladim mesela alakasiz bitkileri bol suyla yasatmaya calismak yerine.
-Olabildigince az ucaga binmeye calisiyorum. Mesela ucakla gitmek zorunda oldugum bir bolgeye bir kac gunluk geziler yerine daha uzun gidip, gitmisken daha fazla yer gormeyi hedefliyorum.
-Mafyatik insanlara ait oldugu belli ve o tip insanlarin calistigi restoranlara, barlara, otoparklara asla girmiyorum.
-Dogaya ve hayvanlara geri donusu olmaz zararlar verdigini ve isci haklarini cignedigini bildigim markalari ise direkt boykot ediyorum. Insan haklarina ve ozgurluklere kast eden, dogayi katleden, adaletsiz ve yolsuz, cehaleti yucelestiren goruslere yakin olan insanlarin da sirketlerinden asla alisveris yapmiyorum. Mesela karavan markalarini arastirirken dikkat etmemistim bu hususa. Fuarda en cok begendigim iki karavan firmasi sahiplerinin sosyal medyalarina kisaca goz atinca bu firmalarin en iyi karavani en ucuza satsa bile yanina yaklasmayacagimi gordum. Isin tuhaf yani reklamlari, tuttuklari youtuber lar ise tamamen dusman gordukleri insanlara yonelik ikiyuzlu bir pazarlama stratejisi gelistirdiklerini gosteriyor. Az kalsin ben de dusuyordum
Sonuc olarak hayati daha konforlu hale getirirken dunyamizi isittik, diger turleri ve yasam alanlarini katlettik. Kamp yapan insanlar olarak doganin bir parcasi oldugumuzu hatirlayan oncelikli gruplardaniz diye dusunuyorum. Sahsen benim bu konulara gosterdigim hassasiyet dogada gecirdigim zaman ile direkt dogru orantili bir sekilde artmakta. Dogada edindigimiz farkindalik sehre dondugumuzde aliskanliklarimizi etkiliyor mu? Yazdigim hususlar bos bir vicdan rahatlatma cabasi mi yoksa degisim icin gercekten bir etkileri var mi? Katilmadiginiz ya da eklemek istediginiz bir konu var mi? Goruslerinizi merak ediyorum.
-Elimden geldigince yerel dukkanlardan alisveris yapmaya calisiyorum. Hayvansal gidalari marketlerden degil ciftliklerden aliyorum boylece hayvanlara iskence eden endustriyel hayvanciliga katkida bulunmamis oluyorum.
-Sebzeleri pazardaki yerel tuketicilerden aliyorum boylece hem daha saglikli hem de karbon ayak izi daha dusuk olan urunleri tuketmis oluyorum.
-Cok fazla kiyafet almiyorum alirsam da yine yerel dukkanlari tercih ediyorum. Dunyanin bir ucunda uretilen ve markalandirilarak yani basimizdaki dukkanin raflarina gelen tek bir tisortun bile ne kadar su ve enerji tukettigini dunyamizin isinmasina katkida bulundugunu her alisveriste hatirlamaya calisiyorum.
-Teknolojik alet edavatlar bozulmadikca yenileriyle degistirmiyorum.
-Az elektrik harcayan ev aletleri kullaniyor ve az yakit tuketen bir araca binmeye calisiyorum. Evde ve bahcede su tuketimine dikkat ediyorum. Yasadigim bolgenin bitkilerini yetistirmeye basladim mesela alakasiz bitkileri bol suyla yasatmaya calismak yerine.
-Olabildigince az ucaga binmeye calisiyorum. Mesela ucakla gitmek zorunda oldugum bir bolgeye bir kac gunluk geziler yerine daha uzun gidip, gitmisken daha fazla yer gormeyi hedefliyorum.
-Mafyatik insanlara ait oldugu belli ve o tip insanlarin calistigi restoranlara, barlara, otoparklara asla girmiyorum.
-Dogaya ve hayvanlara geri donusu olmaz zararlar verdigini ve isci haklarini cignedigini bildigim markalari ise direkt boykot ediyorum. Insan haklarina ve ozgurluklere kast eden, dogayi katleden, adaletsiz ve yolsuz, cehaleti yucelestiren goruslere yakin olan insanlarin da sirketlerinden asla alisveris yapmiyorum. Mesela karavan markalarini arastirirken dikkat etmemistim bu hususa. Fuarda en cok begendigim iki karavan firmasi sahiplerinin sosyal medyalarina kisaca goz atinca bu firmalarin en iyi karavani en ucuza satsa bile yanina yaklasmayacagimi gordum. Isin tuhaf yani reklamlari, tuttuklari youtuber lar ise tamamen dusman gordukleri insanlara yonelik ikiyuzlu bir pazarlama stratejisi gelistirdiklerini gosteriyor. Az kalsin ben de dusuyordum
Sonuc olarak hayati daha konforlu hale getirirken dunyamizi isittik, diger turleri ve yasam alanlarini katlettik. Kamp yapan insanlar olarak doganin bir parcasi oldugumuzu hatirlayan oncelikli gruplardaniz diye dusunuyorum. Sahsen benim bu konulara gosterdigim hassasiyet dogada gecirdigim zaman ile direkt dogru orantili bir sekilde artmakta. Dogada edindigimiz farkindalik sehre dondugumuzde aliskanliklarimizi etkiliyor mu? Yazdigim hususlar bos bir vicdan rahatlatma cabasi mi yoksa degisim icin gercekten bir etkileri var mi? Katilmadiginiz ya da eklemek istediginiz bir konu var mi? Goruslerinizi merak ediyorum.