Trenle İstanbul Sofya

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan k_akkus Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 27
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 7,309
TRENLE İSTANBUL SOFYA 9

Plovdiv sanki ıhlamurlar şehri. Her yerde ıhlamur ağaçları var. Tüm şehir mis gibi ıhlamur kokuyor.
Akşam yemeği için yine Happy’s Bar and Grill’i tercih ediyoruz. Uzun süren yemekten sonra Cuma Camisi civarındaki kafelere takılıyoruz. Cadde kalabalık. Gençler kızlı erkekli dolaşıyorlar. Karşımızdaki dönercinin önündeki kuyruk hiç bitmiyor.

Ekli dosyayı görüntüle 513827 Ekli dosyayı görüntüle 513828 Ekli dosyayı görüntüle 513829
Saat 23’de kalkıp Ömer’i buluyoruz. Bavulu alıp taksi ile istasyona gidiyoruz.(5 Leva) Trenimiz 00.19’ da.
Plovdiv’den Varna’ya, Burgaz’a, Sofya’ya, Jambol’a tren kalkıyor. İstasyon pek kalabalık değil. Bir müddet Varna’ya gidecek olan öğrencileri izleyerek vakit geçiriyoruz. Sonrasında gecenin sessizliği içinde trenimizi bekliyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 513830 Ekli dosyayı görüntüle 513831 Plovdiv Tren İstasyonu

Trenimiz tam zamanında geliyor. Biletimize bakan kondüktör bir kompartımanı gösteriyor. Kompartımanda kendi eşyaları var. Onları alıp temiz çarşaf, yastık kılıfı getiriyor. Bütün günün yorgunluğu üzerimizde. Yatmaya hazırlanıyoruz. Kondüktör tekrar gelip biletimizi istiyor. Uzun incelemeden sonra biletin dün tarihli olduğunu, bu gün için geçersiz olduğunu söylüyor. Hayret ve şaşkınlıkla bileti inceliyorum. “Bilet üzerindeki tarih 07.06, saat 00,15 Gece 12 den sonra tarih 08 olduğu için 07 tarihi geçersiz” diyor. “Varış tarih ve saatine bakın” diyorum. “Varış tarih 08.06, saat 07.40 Buna göre ben bu trene dün akşam 00.15’te bineceğim, 31 saat sonra bugün 7.40’ da ineceğim. Sizce mantıklı mı?”
Çabalarımız sonuç vermiyor. Tekrar 200 TL bilet ücreti ödüyoruz. Sinirler gergin, yorgunluk had safhada, yarım yamalak uyuyoruz. Aman, siz siz olun biletinizin tarihlerine dikkat edin.
Saat 2.50’ de tren Bulgar gümrüğünde durdu. Polis girişte olduğu gibi tek tek yüzümüze bakarak pasaportları topladı. Kısa bir süre sonra geri dağıttı. Türk gümrüğüne geldik. Trenden inerek pasaport kontrolü yaptırdık, giriş damgaları vuruldu. Bir süre sonra tekrar kompartıman kapıları çalındı, herkesin eşyalarını alarak aşağıya inmesi istendi. Herkes bavullarını, çantalarını alarak X-ray cihazı önünde sıraya geçti. Biz sırada beklerken gümrük memurları kompartımanları kontrol etti. Bu kontrol bitince bavulları X-raydan geçirip kompartımana döndük. Görevli polis tarafından giriş damgaları kontrol edildikten sonra saat 5.10’ da hareket ettik. Başımızı yastığa koyar koymaz uyumuşuz.
Saat 8.40’da “İstanbul’a geldik” seslenişiyle kapılara vurularak uyandırıldık. Hızlıca kalkıp giyindik. Yarım saat sonra Halkalı İstasyonu’nda tren durdu. Servisle Sirkeci’ye geldik.
İki gece tren, iki gece otel konaklamalı bu gezimiz (son andaki aksiliği saymazsak) aslında güzel geçti. Dönüşte epey yorulduk. Sınırda in – bin uykumuz bölündü ama her şeye rağmen zevkliydi.
Geçerli vizeniz varsa bir hafta sonu böyle bir tren yolculuğunu tavsiye ederiz.

Bir başka gezi yazısında buluşmak üzere…

Hoşça kalın, “seyahatte kalın…”



Daha fazla fotoğraf : BİR DİL BİLMEZİN GEZİ NOTLARI adresinde







Çok güzel bir gezi olmuş . Sofya ve Plovdiv'e 2-3 kez uğradımsa da bu kadar derli toplu gezemediğimi itiraf etmem lazım ...
Bu arada tren yolunun devamı Belgrad'a (..ve Bükreş'e) kadar da uzuyor sanırım .
TCDD'nin böyle bir programı var.

Güvenlik konusu tartılarak değerlendirilebilir.
Tekrar teşekkür ederim
 

TRENLE İSTANBUL SOFYA 9

Plovdiv sanki ıhlamurlar şehri. Her yerde ıhlamur ağaçları var. Tüm şehir mis gibi ıhlamur kokuyor.
Akşam yemeği için yine Happy’s Bar and Grill’i tercih ediyoruz. Uzun süren yemekten sonra Cuma Camisi civarındaki kafelere takılıyoruz. Cadde kalabalık. Gençler kızlı erkekli dolaşıyorlar. Karşımızdaki dönercinin önündeki kuyruk hiç bitmiyor.

Ekli dosyayı görüntüle 513827 Ekli dosyayı görüntüle 513828 Ekli dosyayı görüntüle 513829
Saat 23’de kalkıp Ömer’i buluyoruz. Bavulu alıp taksi ile istasyona gidiyoruz.(5 Leva) Trenimiz 00.19’ da.
Plovdiv’den Varna’ya, Burgaz’a, Sofya’ya, Jambol’a tren kalkıyor. İstasyon pek kalabalık değil. Bir müddet Varna’ya gidecek olan öğrencileri izleyerek vakit geçiriyoruz. Sonrasında gecenin sessizliği içinde trenimizi bekliyoruz.

Ekli dosyayı görüntüle 513830 Ekli dosyayı görüntüle 513831 Plovdiv Tren İstasyonu

Trenimiz tam zamanında geliyor. Biletimize bakan kondüktör bir kompartımanı gösteriyor. Kompartımanda kendi eşyaları var. Onları alıp temiz çarşaf, yastık kılıfı getiriyor. Bütün günün yorgunluğu üzerimizde. Yatmaya hazırlanıyoruz. Kondüktör tekrar gelip biletimizi istiyor. Uzun incelemeden sonra biletin dün tarihli olduğunu, bu gün için geçersiz olduğunu söylüyor. Hayret ve şaşkınlıkla bileti inceliyorum. “Bilet üzerindeki tarih 07.06, saat 00,15 Gece 12 den sonra tarih 08 olduğu için 07 tarihi geçersiz” diyor. “Varış tarih ve saatine bakın” diyorum. “Varış tarih 08.06, saat 07.40 Buna göre ben bu trene dün akşam 00.15’te bineceğim, 31 saat sonra bugün 7.40’ da ineceğim. Sizce mantıklı mı?”
Çabalarımız sonuç vermiyor. Tekrar 200 TL bilet ücreti ödüyoruz. Sinirler gergin, yorgunluk had safhada, yarım yamalak uyuyoruz. Aman, siz siz olun biletinizin tarihlerine dikkat edin.
Saat 2.50’ de tren Bulgar gümrüğünde durdu. Polis girişte olduğu gibi tek tek yüzümüze bakarak pasaportları topladı. Kısa bir süre sonra geri dağıttı. Türk gümrüğüne geldik. Trenden inerek pasaport kontrolü yaptırdık, giriş damgaları vuruldu. Bir süre sonra tekrar kompartıman kapıları çalındı, herkesin eşyalarını alarak aşağıya inmesi istendi. Herkes bavullarını, çantalarını alarak X-ray cihazı önünde sıraya geçti. Biz sırada beklerken gümrük memurları kompartımanları kontrol etti. Bu kontrol bitince bavulları X-raydan geçirip kompartımana döndük. Görevli polis tarafından giriş damgaları kontrol edildikten sonra saat 5.10’ da hareket ettik. Başımızı yastığa koyar koymaz uyumuşuz.
Saat 8.40’da “İstanbul’a geldik” seslenişiyle kapılara vurularak uyandırıldık. Hızlıca kalkıp giyindik. Yarım saat sonra Halkalı İstasyonu’nda tren durdu. Servisle Sirkeci’ye geldik.
İki gece tren, iki gece otel konaklamalı bu gezimiz (son andaki aksiliği saymazsak) aslında güzel geçti. Dönüşte epey yorulduk. Sınırda in – bin uykumuz bölündü ama her şeye rağmen zevkliydi.
Geçerli vizeniz varsa bir hafta sonu böyle bir tren yolculuğunu tavsiye ederiz.

Bir başka gezi yazısında buluşmak üzere…

Hoşça kalın, “seyahatte kalın…”



Daha fazla fotoğraf : BİR DİL BİLMEZİN GEZİ NOTLARI adresinde







Çok güzel bir gezi olmuş . Sofya ve Plovdiv'e 2-3 kez uğradımsa da bu kadar derli toplu gezemediğimi itiraf etmem lazım ...
Bu arada tren yolunun devamı Belgrad'a (..ve Bükreş'e) kadar da uzuyor sanırım .
TCDD'nin böyle bir programı var.

Güvenlik konusu tartılarak değerlendirilebilir.
Tekrar teşekkür ederim
 


Aslında biz de bu turu trenle yapmak istedik ama malesef havaların azizliğine uğradık ve trene yetişemedik.
Kışın gitmek isteyenler için
Bulgar'a Gitmek



Şubat tatilinde dedik bir yerlere gidebilir miyiz acaba? Kars'a baktık, uçak biletleri Kars'tan daha uzak. Kayseri mi dedik kar kış falan, Erciyes dedik. Yok pahalı. Olmuyor. Dedim yurt dışı olup da çok uzak olmayan bir yer var mı, tur yaparlar mı? Yapıyorlarmış. Kışın ortasında Bulgaristan turu. Fiyatlar yurt içi gezi fiyatlarında. Aldık.Gezi tarihi yaklaştıkça turu kontrol ediyoruz, boş koltuklar bir türlü dolmuyor. Sonra tur şirketi dedi ki o zaman dolu koltukları boşaltalım. Teşekkür ettik. Dedik bizim vizemiz devam etsin biz kafaya koyduk gitcez. Ya! kış kıyamet gitmeyin boş verin falan... Yok gidicez.

Bulgaristan'a sadece Bulgar denildiğini duymuşluğum var. Bana mı denk geldi yoksa yaygın bir şey mi bilmiyorum ama ben de kullanacağım. Bulgar'a gittik.


IMG_20200130_110349.jpg
 

Aslında biz de bu turu trenle yapmak istedik ama malesef havaların azizliğine uğradık ve trene yetişemedik.
Kışın gitmek isteyenler için
Gezi ve Anlatı: Bulgar'a Gitmek



Bulgar'a Gitmek




Şubat tatilinde dedik bir yerlere gidebilir miyiz acaba? Kars'a baktık, uçak biletleri Kars'tan daha uzak. Kayseri mi dedik kar kış falan, Erciyes dedik. Yok pahalı. Olmuyor. Dedim yurt dışı olup da çok uzak olmayan bir yer var mı, tur yaparlar mı? Yapıyorlarmış. Kışın ortasında Bulgaristan turu. Fiyatlar yurt içi gezi fiyatlarında. Aldık.Gezi tarihi yaklaştıkça turu kontrol ediyoruz, boş koltuklar bir türlü dolmuyor. Sonra tur şirketi dedi ki o zaman dolu koltukları boşaltalım. Teşekkür ettik. Dedik bizim vizemiz devam etsin biz kafaya koyduk gitcez. Ya! kış kıyamet gitmeyin boş verin falan... Yok gidicez.

Bulgaristan'a sadece Bulgar denildiğini duymuşluğum var. Bana mı denk geldi yoksa yaygın bir şey mi bilmiyorum ama ben de kullanacağım. Bulgar'a gittik.
 



İDO ile İstanbul'a gidip tren saatine kadar bir de orada keyif yapıyoruz, Urfa sofrası falan sıkıştırıyoruz araya. Hayaller... Çarşıya inerken diyorum, kışın ortasında bu hafif güney esintisi nasıl ısıtmış havayı çok şanslıyız. Ne kadar da hafif esiyor. Ya çok hafif Bandırma için o kadar hafif ki telefonuma gelen mesaj sesini duyuyorum. Normalde rüzgar sesinden duyulmaz o kadar hafif bir esinti.
Seferiniz iptal olmuştur. Zaten gitmenize daha 1 saat vardı rahat rahat başka araç bulursunuz canım bize mi güvendiniz? Hava güzel aslında ama kışın bu kadar güzel olamaz bunda bir iş var dedik seferinizi iptal ettik. Zaten sizinki tam olarak bir sefer de değil oraları alalı çok oldu. Sizinki şımarıklık, deniz otobüsü tren falan, oldu öyle yaya yaya gideceksiniz. Binin otobüse gidin!
SOFYA

Sabahın ilk ışıklarıyla, yolda almadığımız tam tersine feda ettiğimiz uykumuzla, buz gibi havada indik Sofya'ya. Ardahan'a ilk gittiğimde içime çektiğim soğuk kuru hava gibi garip bir şekilde mutlu etti soğuk beni. Acaba ben kuru soğuk hava insanı mıyım diye düşündüm. Sabahın o garip duyguları ve hassasiyeti içimizde başladık şehre doğru haldır haldır yürümeye.
 

Belki alırlar diye otele gittik. Tabi ki almadılar, çantanızı bırakın öğlende gelin dediler. Biz de çıktık sokaklara ama daha Sofya açılmamıştı. Yani dükkanlar falan değil tamamen Sofya açılmamıştı. Vitoşa caddesinde bir iki tur attık, kahvaltı yaptık, kahve kafamıza girdi. Change ofisin kapsında kafamıza giren kahve işimize karıştı. Siz dedi şimdi Euro'dan paranızı Leva'ya çevirdiğinizde acaba TL'ye oranla kar mı ediyorsunuz zarar mı? Bak nelerin peşinde küçük hesaplar insanı seni. Hesapladık eveeet! Yok artık. TL ülkemizdekine oranla Leva'ya karşı burada daha değerli. O zaman ver dedik Levacıkları biz de verelim paracıkları. Ayde bakam.
IMG_20200130_110253.jpg
 


Hava soğuk. Önce kapalı mekanlardan girebildiklerimize girelim. Biraz daha ısınınca dışarıdaki yerleri gezeriz. Daldık doğa tarihi müzesine. Ayılar mayılar bağırıyor içeride ama bir yandan da gerçekten doğa tarihi. İlk defa bu kadar eski bir müze gördüm. El yazıları duruyor hala sergilenen şeylerin altında. Müzenin kendisi de bir müze gibiydi. Saçma bir cümle oldu sanırım ama anlaşılıyordur.
IMG_20200130_130021.jpg
 

Hava soğuk. Önce kapalı mekanlardan girebildiklerimize girelim. Biraz daha ısınınca dışarıdaki yerleri gezeriz. Daldık doğa tarihi müzesine. Ayılar mayılar bağırıyor içeride ama bir yandan da gerçekten doğa tarihi. İlk defa bu kadar eski bir müze gördüm. El yazıları duruyor hala sergilenen şeylerin altında. Müzenin kendisi de bir müze gibiydi. Saçma bir cümle oldu sanırım ama anlaşılıyordur.
Sokaklarda gezerken kominist dönemden kalma binaları ve daha eskilerini görebiliyorsunuz ve şehrin çoğu yerinde geçmişte yürüyor gibi hissediyorsunuz. Gitmeden önce her ne kadar baktıysak da çok fazla bir bilgi edinemedik. Ama tanıdığımız göçmenlerin anlattıkları ve Sofya'da gördüklerimiz bizde bir malumat oluşturdu. Yakın tarihi koruyarak etkili bir müze yapmışlar. The Red Flat. Kominizm'den kalma bir apartman dairesini geziyorsunuz ve her şey o günlerdeki gibi. Bu sırada her odada anlatılan detaylar ve hikayeler var. O dönemin yaşantısını ve tarihini öğrenebileceğiniz farklı bir müze olmuş. Tarihi anlatmanın gördüğüm en eğlenceli yollarından biri. Şimdi hemen klasik soruyu soruyorum. Ya biz niye yapmıyoruz? Şaka bir yana Türkiye'de etkileyici bir kaç müzeye gittik son zamanlarda. Eskişehir, Urfa, Mardin daha gitmediğimiz başka yerler de vardır ve umarım artarlar. Toplumun eğitimi için farklı dizayn edilmiş okullar olarak görüyorum müzeleri.
 





Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,670
Mesajlar
1,521,948
Kayıtlı Üye Sayımız
166,525
Kaydolan Son Üyemiz
ibissyusuf

SON KONULAR



Geri
Üst