yasarergun
Dünyayı değiştirebilirsin
Telefonunun şarjı bitince donarak öldü
Uludağ'da kaybolan genç, telefonunun şarjının bitmesi sonucu yeri tespit edilemeyince donarak öldü. Ölen gencin kaybolduktan sonra arkadaşlarıyla tam 5 saat telefonla konuştuğu ancak yer tespiti gecikince kurtarmanın geciktiği ortaya çıktı.
Arkadaşlarıyla birlikte tatil yapmak için geldiği Uludağ'da kaybolan ve donmak üzereyken bulunduktan sonra hastaneye götürülmek istenen üniversiteli genç hayatını kaybetti.
Özyeğin Üniversitesi Turizm Bölümü öğrencisi olduğu öğrenilen Ümit Özgen'in, 5 saat süreyle telefonla arkadaşları ve ailesiyle konuştuğu ve cep telefonunun şarjının bitmesiyle birlikte izinin kaybolduğu belirlendi.
Dün öğle saatlerinde arkadaşları otelde dinlenirken "Ben kayak yapmaya gidiyorum" diyen Ümit, snowboardunu alarak piste çıktı. Telesiyej ile zirveye çıkan Ümit, çöken sis nedeniyle yönünü kaybedince kayboldu. Volfram Madenlerinin yakınlarına yönelen Ümit, hava sıcaklığının sıfırın altında 3 dereceye, görüş mesafesinin 1 metrenin altına düşmesi sonucu kaybolduğunu anlayınca boş bulduğu bir kulübeye girip, önce annesi Nuran Özgen'i arayıp, "Annecim ben kayboldum. Ama durumum iyi" dedi.
Daha sonra arkadaşlarına haber veren Ümit, telefonunun şarjının azaldığını anlayınca bu kez yönü hakkında mesaj geçmeye başlayıp, "Üşüdüm. Donmamak için koşuyorum" diye yazdı. Arkadaşlarının haber vermesi sonucu kendisini arayan jandarmalara kaybolduğu yönü tarif etmeye çalışan Ümit, 'belki oteller bölgesine giderim' diyerek, yolda rahat koşmak için kar kıyafetlerini çıkararak, koşmaya başladı. Koşarken, bayılan Ümit'e jandarma kar izlerini takip ederek gece saat 24.00'te ulaştı. Kar ve tipi yüzünden genci bir süre sırtında taşıyan jandarma ekipleri, daha sonra AKUT Bursa ekibinin olay yerine gelip kendilerine destek vermesiyle şuuru kapalı olan genci, olaydan 14 saat sonra saat 02.00'de oteller bölgesine getirdi.
Olayı haber alır almaz Bursa'ya gelen acılı baba Haluk Özgen, olayla ilgili Cumhuriyet Savcısı'nın sorularını cevapladı. Ardından oğlunun cesedini hastane morgundan alan baba Adli Tıp Kurumu'na geldi.
Basın mensuplarının, 'Olayda ihmal var mı?' sorusunu cevaplayan baba Haluk Özgen, "Olayda ihmal olup olmadığını, gidin ordakilere uzatın. 12.00'de kayboldu 18.30'a kadar kadar telefon irtibatı vardı. Burdaki arkadaşlarınla, annesiyle görüştü. annesiyle son olarak 18.30'da telefonla görüşmüş, şarjı bitmiş. Kısa kısa konuşuyordu. Mesajlaşmaya başladı. Arkadaşları 'yerinde dur' demişler. Yerinde durmamış hareket halinde olmuş. Çıktığı yerler en az 15- 20 kilometre vardı. Geçen yıl Bilkent'te okuyordu, bu sene Özyeğin Üniversitesi Turim bölümüne gelmişti. Ya siz gidin olayı onlara sorun. 6 saat telefonla konuştu. AKUT çıkarttı zaten. Turkcell sağolsun onla da işimiz var zaten. Gidin ona sorun, jandarma Turkcell'i aradı, ben arasam anlarım. 'Nokta olarak son noktayı bildirin' dediler, bildirmediler, savcılıktan kağıt istediler. Oğlumun yerini 4 saatte zor bildirdiler, araya kimleri sokmadık da öyle bildirdiler." dedi.
Olayda ihmal olduğunu savunan Haluk Özgen'in iş ortağı Tolga Karakaş da, "Öğle saatlerinde kaybolmuş, arkadaşlarışla ve annesiyle görüşmüş. Mesajlaşmış. Şarjı bitmiş. AKUT ekipleri olay yerine gelmiş, müdahele ettirilmemiş. Bulunduğunda annesi ile telefonla görüşmüş, iyi olduğunu söylemiş. Ambulansta ölmüş. Acımız büyük, ama Uludağ'da bu olaylar nasıl oluyorda meydana geliyor hayret verici" diye konuştu.
Uludağ'da kaybolan genç, telefonunun şarjının bitmesi sonucu yeri tespit edilemeyince donarak öldü. Ölen gencin kaybolduktan sonra arkadaşlarıyla tam 5 saat telefonla konuştuğu ancak yer tespiti gecikince kurtarmanın geciktiği ortaya çıktı.
Arkadaşlarıyla birlikte tatil yapmak için geldiği Uludağ'da kaybolan ve donmak üzereyken bulunduktan sonra hastaneye götürülmek istenen üniversiteli genç hayatını kaybetti.
Özyeğin Üniversitesi Turizm Bölümü öğrencisi olduğu öğrenilen Ümit Özgen'in, 5 saat süreyle telefonla arkadaşları ve ailesiyle konuştuğu ve cep telefonunun şarjının bitmesiyle birlikte izinin kaybolduğu belirlendi.
Dün öğle saatlerinde arkadaşları otelde dinlenirken "Ben kayak yapmaya gidiyorum" diyen Ümit, snowboardunu alarak piste çıktı. Telesiyej ile zirveye çıkan Ümit, çöken sis nedeniyle yönünü kaybedince kayboldu. Volfram Madenlerinin yakınlarına yönelen Ümit, hava sıcaklığının sıfırın altında 3 dereceye, görüş mesafesinin 1 metrenin altına düşmesi sonucu kaybolduğunu anlayınca boş bulduğu bir kulübeye girip, önce annesi Nuran Özgen'i arayıp, "Annecim ben kayboldum. Ama durumum iyi" dedi.
Daha sonra arkadaşlarına haber veren Ümit, telefonunun şarjının azaldığını anlayınca bu kez yönü hakkında mesaj geçmeye başlayıp, "Üşüdüm. Donmamak için koşuyorum" diye yazdı. Arkadaşlarının haber vermesi sonucu kendisini arayan jandarmalara kaybolduğu yönü tarif etmeye çalışan Ümit, 'belki oteller bölgesine giderim' diyerek, yolda rahat koşmak için kar kıyafetlerini çıkararak, koşmaya başladı. Koşarken, bayılan Ümit'e jandarma kar izlerini takip ederek gece saat 24.00'te ulaştı. Kar ve tipi yüzünden genci bir süre sırtında taşıyan jandarma ekipleri, daha sonra AKUT Bursa ekibinin olay yerine gelip kendilerine destek vermesiyle şuuru kapalı olan genci, olaydan 14 saat sonra saat 02.00'de oteller bölgesine getirdi.
Olayı haber alır almaz Bursa'ya gelen acılı baba Haluk Özgen, olayla ilgili Cumhuriyet Savcısı'nın sorularını cevapladı. Ardından oğlunun cesedini hastane morgundan alan baba Adli Tıp Kurumu'na geldi.
Basın mensuplarının, 'Olayda ihmal var mı?' sorusunu cevaplayan baba Haluk Özgen, "Olayda ihmal olup olmadığını, gidin ordakilere uzatın. 12.00'de kayboldu 18.30'a kadar kadar telefon irtibatı vardı. Burdaki arkadaşlarınla, annesiyle görüştü. annesiyle son olarak 18.30'da telefonla görüşmüş, şarjı bitmiş. Kısa kısa konuşuyordu. Mesajlaşmaya başladı. Arkadaşları 'yerinde dur' demişler. Yerinde durmamış hareket halinde olmuş. Çıktığı yerler en az 15- 20 kilometre vardı. Geçen yıl Bilkent'te okuyordu, bu sene Özyeğin Üniversitesi Turim bölümüne gelmişti. Ya siz gidin olayı onlara sorun. 6 saat telefonla konuştu. AKUT çıkarttı zaten. Turkcell sağolsun onla da işimiz var zaten. Gidin ona sorun, jandarma Turkcell'i aradı, ben arasam anlarım. 'Nokta olarak son noktayı bildirin' dediler, bildirmediler, savcılıktan kağıt istediler. Oğlumun yerini 4 saatte zor bildirdiler, araya kimleri sokmadık da öyle bildirdiler." dedi.
Olayda ihmal olduğunu savunan Haluk Özgen'in iş ortağı Tolga Karakaş da, "Öğle saatlerinde kaybolmuş, arkadaşlarışla ve annesiyle görüşmüş. Mesajlaşmış. Şarjı bitmiş. AKUT ekipleri olay yerine gelmiş, müdahele ettirilmemiş. Bulunduğunda annesi ile telefonla görüşmüş, iyi olduğunu söylemiş. Ambulansta ölmüş. Acımız büyük, ama Uludağ'da bu olaylar nasıl oluyorda meydana geliyor hayret verici" diye konuştu.