Tek Başina :( Karavan Ile Kamp Hayatı

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan nuraypcl Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 303
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 69,817
yalnızlık monolog konuşmaların artması'dır ve bir süre sonra daha huzurluyum daha mutluyum der iken yorulduğunuzun farkına varılması'dır..yalnızlık ara ara bazen yaşanması gerekir, evet bu gezegene gidiş dönüş bileti ile geldik....yalnız geldik yalnız gideriz ama yalnızlık baki olsa idi geldiğimiz ile gittiğimiz bir olur'du:smiley: insan dialoglarına devam edelim baktık bizi yoruyor enerjimizi tüketiyor uzaklaşalım....bu site de paylaşımlar ve yorumlar yapılması bile yalnızlığın hafife indirgenmesi'dir...konunun özü kamp'ta yalnızlık ise arz ve talep..



çok iyi anlaştığım samimi bir arkadaşımla izmir eski foçada ingiliz burnuna gittik. sakinlik sessizlik süper. balık tuttuk. mangaldı derken. gece araçta yattık. amacım 3 gün kalmaktı. ona da dedim tamam demişti. ertesi gün sıkıldım gidelim diye tutturdu.
başka iyi anlaştığım arkadaşımla da bodruma gittim. o da aynı. kadın peşinde koştu sürekli. bi rahat huzur vermedi. o zaman anladım ki en iyi yolculuklar yalnız çıkılan yolculuklarmış.
 

Korku ruhu yer bitirir.

Bu korkunun kadını erkeği yok.

Madem böyle büyük bir plan, niyetiniz var; bence hakeden bir hazırlığı da olmalı. Kendinizi savunma kursuna gidebilirsiniz. Ne olur ne olmaz yanınızda kendinizi savunmada katkıda bulunacak cisimler (yasal olarak) bulundurabilirsiniz.
Bütün bu kurslar ve cisimler bu tür amaçlar için.

Karavanlar için de artık çeşitli alarmları kendiniz dahi alıp monte edebilirsiniz.

Bu şartlarda yolculuğa çıkmamak için gerisi bahane kalır :smiley:
 

Korku bizim kendimizi korumamıza yardımcıdır. Bize verilen bu korkudan fazla istifade edilmesi hastalıktır o ayrı. Kendinizi güvende hissemenize yardımcı emniyet tedbirleri yoksa korkmakta haklısınız (olması beklenende budur). Başınıza gelebilecek kötü bir olayın ağırlığı, gezinin eylencesinden fazla olursa ruhsal bir yıkım yaşayabilirsiniz. Bazı sokakta yaşayan insanların hikayeleri buna benzer sorunlar sebebiyle bence. Erkeklerde bazen fazlasıyla korkar. Çünkü sorumlu olduğu ailesi veya insanlar vardır. İstek ve imkanları iyi dengelemek lazım.
 
Son düzenleme:

Herkese meeerhabalar. Bir konuda hem fikrinize hemde manevi desteğinize ihtiyacım var. Bu korkum ve tedirginliğim Yüzünden defalarca keşke erkek doğsaydım diye isyan ettim. Ama isyanımın hiç bir şeye faydası yok elbet. 28 yaşındayım. EN büyük hayalim karavanımla önce türkiye sonra avrupa turu yapmak ve bunu 1-2 sene değilde 8_10 yıla yayacak kadar UZUN Sürede tamamlamak.. Az biraz gelirimle kapitalist sistemden kopup mümkünse şehir hayatında kanserden ölmektense doğada her Ne şekilde olursa olsun doğada ölmek istiyorum. Doğaya aşık yeşil ve mavisiz Nefes alamayacağıNı düşünen biriyim. Gelelim Korkuma . Kız başıma tehlikelerden kendimi Ne kadar koruyabilirim. ? Tehlikeden kastım kötü insanlar. Çünkü Doğada başıma gelebilecekler değil insanlar korkutuyor beni. En kötü ihtimalle bir ayı saldırısı yada herhangi biz hayvandan gelebilecek zarar yada ot yada benzeri birşeyden Zehirlenme VS her ne olursa olsun INANIN bunlar beni korkutmuyor. Sadece kötü insanlardan gelebilecek "herşeyden" KORKUYORUM. Sizce? Bu korkum yüzünden hayalimden vazgeçmeli miyim?
 

aşağıdaki haber geçen sene yaşanmış bir olay.. bu tür haberlerden sonra vazgeçmelisiniz.. en azından bu işi 3. dünya ülkelerinde yapmamalısınız.. gidip isviçre, fransa, belçika vs.. gibi ülkelerde yaparsanız belki olabilir. türkiye' de yapacaksanız tek olmamak kaydıyla güvenli yerlerde yapabilirsiniz.. bu olay sadece bir örnek.. sokaklarda, minibüslerde, otobüslerde her gün benzer olaylar yaşanıyor..

İsviçre'den gelip Türkiye'de yaşamaya karar veren kadın bıçaklanarak öldürüldü
 



ideal bir coğrafyada yaşıyor olsaydım bende korkularınıza teslim olmayın çıkın istediğiniz yerde konaklayın vsvsvs derdim. ama sevgili dostlar, gerçekçi olun lütfen. ankara da, akyurt denen çoook elit yerde, açık arazide yıldız pozlamaya giden amatör fotoğrafçı ekibin üzerine av tüfeği ile ateş acan, sonrada hırsız sandıydım diyebilecek kadar korkak ve dönek olan iğrenç tipleri, tüm avrupayı kadın başına gezip istanbulda konaklayacak yer arayan hanımefendiyi katelden şerefsizleri de okuduk biz. nice örnekler var yani! kamp yapın, yapmayın demiyorum ama evinizde hobi olarak yapın. sonra bizi üzersiniz. iki sene sonra da unutulursunuz. önemli olan yarına kalmaktır, gereksiz kahramanlıkları özgürlük ilüzyonu ile ilişkilendirmek değil.
 

Herkese meeerhabalar. Bir konuda hem fikrinize hemde manevi desteğinize ihtiyacım var. Bu korkum ve tedirginliğim Yüzünden defalarca keşke erkek doğsaydım diye isyan ettim. Ama isyanımın hiç bir şeye faydası yok elbet. 28 yaşındayım. EN büyük hayalim karavanımla önce türkiye sonra avrupa turu yapmak ve bunu 1-2 sene değilde 8_10 yıla yayacak kadar UZUN Sürede tamamlamak.. Az biraz gelirimle kapitalist sistemden kopup mümkünse şehir hayatında kanserden ölmektense doğada her Ne şekilde olursa olsun doğada ölmek istiyorum. Doğaya aşık yeşil ve mavisiz Nefes alamayacağıNı düşünen biriyim. Gelelim Korkuma . Kız başıma tehlikelerden kendimi Ne kadar koruyabilirim. ? Tehlikeden kastım kötü insanlar. Çünkü Doğada başıma gelebilecekler değil insanlar korkutuyor beni. En kötü ihtimalle bir ayı saldırısı yada herhangi biz hayvandan gelebilecek zarar yada ot yada benzeri birşeyden Zehirlenme VS her ne olursa olsun INANIN bunlar beni korkutmuyor. Sadece kötü insanlardan gelebilecek "herşeyden" KORKUYORUM. Sizce? Bu korkum yüzünden hayalimden vazgeçmeli miyim?
Merhaba, aslında endişelerinde haklısın. Geçen yaz ben de niyetlendim karavana sahip olayım, bir yere bağlı kalmadan dilediğimce dolaşıp hayal ettiğim sahneleri gerçeğe dönüştüreyim, ilk önce güney, alıştıkça da kuzeye doğru serbest ve fütursuzca seyahat edeyim diye. İlk önce maddi boyutunu araştırdım; çekme karavan ve eski 4x4, extralar, güneş paneli, kamping fiyatları, sonra; ısıtma-soğutma, ehliyet değiştirme, vergisi, muayenesi, olası kamping yerleri, araç tamir kitleri...vs. Yaz aylarında kamping fiyatları neredeyse ev kiralama fiyatlarına yakın ve elektriği, suyu cabası. Kış aylarında ise kalınacak yerlerdeki yalnızlık ve yalnızlığın getirdiği korku, endişe. Bu hayal için önce eksiksiz alt yapıyı hazırlayacak ve geçinecek kadar bir gelir olması, sonra çok iyi araç kullanabilmek, daha sonra endişe ve korkuları - bunun erkeklik ve kadınlıkla hiç alakası yok - en aza indirebilme ve finalinde yaşamın alışılmış olan eski bölümünü rahatça bırakıp yeni bir yaşam tarzına biraz da bilinmezin tedirginliği ile atılmak gerekir. Bende bu saydıklarım ne yazık ki YEMEDİ.
Sadece erteledim. Bu kış, bahçeli tek göz daire kiraladım. Bir yıl hayalimi nadasa aldım. :smiley: Ülkemizin şartlarında bu işi yapacaksanız kalabalık yerlerden pek ayrılmayın. Kendinize yetebildiğiniz müddetçe, yalnız yaşamak huzurlu ve bir o kadar da keyifli. Bir yerden sonra etraftaki böcek ve hayvanlarla kendinizi konuşurken buluyorsunuz.
Ev sahibi iseniz mülkünüz her sene değer kazanır. Kiracı iseniz yaşam için para harcarsınız. Karavan sahibi iseniz yine yaşam için para harcarsınız ve malınız her sene değer kaybeder. Bu noktaları iyi özümseyin. Bir yıllık bütçe hazırlayın, nerede konaklayacağınızı tesbit edin, kalacağınız yerlerin etrafındaki turistik, tarihi yerleri belirleyin. Her halükarda bütçenize scooter da ekleyin.
İki ayaklı CAHİL mahlukatların tehlikelerinden korunmanın bir sürü çaresi bulunur. Asıl olan bu yolculukta kendinize ve yaşama karşı olan sorumluluğunuzdur. Korkmayın, sadece ilk adımı atın ve karşınıza çıkacak problemlerden yılmayın. Endişeyle başlayan, sonralarında merak, hayranlık ve huzurla geçen bir hayatınız olsun. Elbet, nasılsa bir geri dönüş olacaktır. Onu da dert etmeyin :smiley:
 

Aslında çoğunlukla aynı endişeleri paylaşıyoruz.
Lütfen “REFERANS” olarak değerlendirin.

· Çıkmayı düşündüğüm macerada yaşantımı nasıl basitleştirebilirim?
· Güncel konforumu 10-12 m2 de nasıl sağlarım?
· Alışkanlıklarıma yeni maceramda da devam edebilecek miyim?
· Eşyalarımın ne kadarını karavanıma sığdırabilirim?
· Ağırlık yapmaması adına kitaplarımdan vazgeçebilir miyim?
· Gelirim macerama yetse de, talihsizliklere, arızalara ve olası kazalara yetecek mi?
· Çekme karavanı yeni mi yaptırmalı, kullanılmış mı almalıyım?
· Yeni de olsa, kullanılmış da olsa, seyahat ederken yalpalama yapar mı?
· Sıkı bir yağmurda su alma problemi başlar mı?
· İnternetsiz bir ortamda yaşayabilir miyim?
· Yazın soğutma olmadan, kışın ısıtma olmadan yaşayabilir miyim?
· Eğer soğutma-ısıtma istiyorsam, enerji ihtiyacı için güneş panelinin büyümesinin bedelini karşılayabilir miyim?
· Az enerji ihtiyacı adına; küçük boy tv, mini buzdolabı, minimum ısınma, az aydınlatma, yıkanma için başka mekanlara ihtiyaç duymak, moral ve motivasyonumu etkiler mi?
· Güneşe bağlı yaşayabilir miyim?
· Yalnızlık ve huzur bulma adına; dağ başında veya dere kenarında konaklarken cep telefonumun sinyalsizliği panik yaratır mı?
· Gece yatarken duyulacak olan bilimum seslerden nasıl rahatsız olmayacağım ve huzurla uyuyacağım?
· Tedirginliğimin geçmesi adına, yaz aylarında kaplarda konaklarken gürültüye ve kalabalıklığa tahammül edebilir miyim?
· Doğadayken temiz su tankı acaba yeter mi?
· Atık tankını rahat boşaltabilir miyim?
· Bu macerada havalı tabanca, şok cihazı yeterli olur mu?
· İt kopuk dadandığında nasıl bir tavır takınmalıyım?
· “GÜVEN” ‘eceğim bir kimse olmadan bu seyahate – yaşama – çıkabilir miyim?
Bunlar cevap bekleyen bazı sorularım…
Eğer bu soruların çoğunu cevaplayabilirsem, önümüzdeki sene yeni yaşama geçeceğim.
Mutlaka sizin de bunlara benzer birçok sorunuz vardır.
Araçla ilgili mekanik sorunları çözmenin yolları mutlaka bulunur. İnternetiniz olduğu müddetçe yemek yapmayı da, çapari takımı yapmayı da, su enerjisinden aydınlatma yapmayı da öğrenirsiniz. Ya da bir bilen bulursunuz.
Asıl cevap buna değer mi???
 

Aslında çoğunlukla aynı endişeleri paylaşıyoruz.
Lütfen “REFERANS” olarak değerlendirin.

· Çıkmayı düşündüğüm macerada yaşantımı nasıl basitleştirebilirim?
· Güncel konforumu 10-12 m2 de nasıl sağlarım?
· Alışkanlıklarıma yeni maceramda da devam edebilecek miyim?
· Eşyalarımın ne kadarını karavanıma sığdırabilirim?
· Ağırlık yapmaması adına kitaplarımdan vazgeçebilir miyim?
· Gelirim macerama yetse de, talihsizliklere, arızalara ve olası kazalara yetecek mi?
· Çekme karavanı yeni mi yaptırmalı, kullanılmış mı almalıyım?
· Yeni de olsa, kullanılmış da olsa, seyahat ederken yalpalama yapar mı?
· Sıkı bir yağmurda su alma problemi başlar mı?
· İnternetsiz bir ortamda yaşayabilir miyim?
· Yazın soğutma olmadan, kışın ısıtma olmadan yaşayabilir miyim?
· Eğer soğutma-ısıtma istiyorsam, enerji ihtiyacı için güneş panelinin büyümesinin bedelini karşılayabilir miyim?
· Az enerji ihtiyacı adına; küçük boy tv, mini buzdolabı, minimum ısınma, az aydınlatma, yıkanma için başka mekanlara ihtiyaç duymak, moral ve motivasyonumu etkiler mi?
· Güneşe bağlı yaşayabilir miyim?
· Yalnızlık ve huzur bulma adına; dağ başında veya dere kenarında konaklarken cep telefonumun sinyalsizliği panik yaratır mı?
· Gece yatarken duyulacak olan bilimum seslerden nasıl rahatsız olmayacağım ve huzurla uyuyacağım?
· Tedirginliğimin geçmesi adına, yaz aylarında kaplarda konaklarken gürültüye ve kalabalıklığa tahammül edebilir miyim?
· Doğadayken temiz su tankı acaba yeter mi?
· Atık tankını rahat boşaltabilir miyim?
· Bu macerada havalı tabanca, şok cihazı yeterli olur mu?
· İt kopuk dadandığında nasıl bir tavır takınmalıyım?
· “GÜVEN” ‘eceğim bir kimse olmadan bu seyahate – yaşama – çıkabilir miyim?
Bunlar cevap bekleyen bazı sorularım…
Eğer bu soruların çoğunu cevaplayabilirsem, önümüzdeki sene yeni yaşama geçeceğim.
Mutlaka sizin de bunlara benzer birçok sorunuz vardır.
Araçla ilgili mekanik sorunları çözmenin yolları mutlaka bulunur. İnternetiniz olduğu müddetçe yemek yapmayı da, çapari takımı yapmayı da, su enerjisinden aydınlatma yapmayı da öğrenirsiniz. Ya da bir bilen bulursunuz.
Asıl cevap buna değer mi???
büyük bir emek ve sabırla çok güzel yazmışsın, bu anlam da seni tebrik ediyorum...kaygıları ve düşünülmesi gereken şeyleri çok güzel kaleme almışsın..şimdi konuya şu açıdan bakalım; toplumun büyük çoğunluğu metrekare'si 80-250 alan da yaşıyor, alışkanlıkları ve rahat ettiği düzenleri var, bağımlılıkları var...konforlu yaşantıdan salaş hayata geçiş o kadar kolay değildir ...adaptasyon süresi vardır ve bu süre tamamlandıktan sonra yaradanın insanoğluna bahşettiği her şeye alışma gücü devreye girer...ayrıca 30-40 yıl önce teknolojinin bu kadar gelişmediği zamanlar da insanlar tatillerden daha büyük haz almıştırlar..insanoğlu yer içer nefes alır zorunlu ihtiyaçlarını giderir işte bu kadar basit ..sorun şu ki şehir hayatı büyük bağımlılık herkes kopmak nefes almak istiyor ama geçim derdi işte...tatile çıkmadan önce plan yapmak hayal kırıklıkları demektir (kul plan yapar iken yaradan gülermiş) ...
 

Eh işte zaten yazdığın sebepler nedeniyle beş yıldır 15 Milyon nüfustan kaçıp 50 bin nüfuslu yerde yaşıyorum. (adaptasyon süreci) sonrası malum yeni macera :smiley:
 



Herkese meeerhabalar. Bir konuda hem fikrinize hemde manevi desteğinize ihtiyacım var. Bu korkum ve tedirginliğim Yüzünden defalarca keşke erkek doğsaydım diye isyan ettim. Ama isyanımın hiç bir şeye faydası yok elbet. 28 yaşındayım. EN büyük hayalim karavanımla önce türkiye sonra avrupa turu yapmak ve bunu 1-2 sene değilde 8_10 yıla yayacak kadar UZUN Sürede tamamlamak.. Az biraz gelirimle kapitalist sistemden kopup mümkünse şehir hayatında kanserden ölmektense doğada her Ne şekilde olursa olsun doğada ölmek istiyorum. Doğaya aşık yeşil ve mavisiz Nefes alamayacağıNı düşünen biriyim. Gelelim Korkuma . Kız başıma tehlikelerden kendimi Ne kadar koruyabilirim. ? Tehlikeden kastım kötü insanlar. Çünkü Doğada başıma gelebilecekler değil insanlar korkutuyor beni. En kötü ihtimalle bir ayı saldırısı yada herhangi biz hayvandan gelebilecek zarar yada ot yada benzeri birşeyden Zehirlenme VS her ne olursa olsun INANIN bunlar beni korkutmuyor. Sadece kötü insanlardan gelebilecek "herşeyden" KORKUYORUM. Sizce? Bu korkum yüzünden hayalimden vazgeçmeli miyim?
Merhaba kafana uygun birini bul ve vazgeçme yanlızlık zor olur...
 

büyük bir emek ve sabırla çok güzel yazmışsın, bu anlam da seni tebrik ediyorum...kaygıları ve düşünülmesi gereken şeyleri çok güzel kaleme almışsın..şimdi konuya şu açıdan bakalım; toplumun büyük çoğunluğu metrekare'si 80-250 alan da yaşıyor, alışkanlıkları ve rahat ettiği düzenleri var, bağımlılıkları var...konforlu yaşantıdan salaş hayata geçiş o kadar kolay değildir ...adaptasyon süresi vardır ve bu süre tamamlandıktan sonra yaradanın insanoğluna bahşettiği her şeye alışma gücü devreye girer...ayrıca 30-40 yıl önce teknolojinin bu kadar gelişmediği zamanlar da insanlar tatillerden daha büyük haz almıştırlar..insanoğlu yer içer nefes alır zorunlu ihtiyaçlarını giderir işte bu kadar basit ..sorun şu ki şehir hayatı büyük bağımlılık herkes kopmak nefes almak istiyor ama geçim derdi işte...tatile çıkmadan önce plan yapmak hayal kırıklıkları demektir (kul plan yapar iken yaradan gülermiş) ...
Hani 30-40 yıl önceki teknolojiden bahsetmişsin ya sonuna kadar haklısın. "Ah! İnternet'im gitti, telefonumu evde unuttum ne yapacağım şimdi" diyen insanlara o kadar çok kızıyorum ki. Onlara "Bundan 25 sene evvel ancak jeton alıp arkadaşlarınızı veya ailenizi ankesörlü telefondan arayıp bilgi verirdiniz, ne çabuk unuttunuz" diyorum...
Birader bu maceramda beni endişelendiren asıl sebep, insan faktörü...
Sana bir örnek vermek isterim; çocukluk zamanımda ailemle güneye araba ile tatile gittiğimiz zamanlar; biz hızla giderken yol kenarındaki köylüler "gazete" diye bağırırlardı. Ve gazeteleri pencereden atardım. Pedere niye diye sorduğumda "tütün sarmak için" dediği zamanlardan bahsediyorum :smiley: Dilediğimiz zaman deniz kenarında arabayı çeker ailecek mayoları giyer denize girer, dinlenir ve yola devam ederdik. Şimdi bunu yapabiliyor muyuz acaba.??? İnsanın insana ve hayvana saygısı, sevgisinin kalmadığı, yolda yürürken karşımızdakine selam vermeyip önümüze bakıp yürüyen bir topluma dönüştük. Benim endişem ve korkum bundan dolayı. Yardımlaşmayı nadiren becerebiliyoruz. :mad:
 

Herkese meeerhabalar. Bir konuda hem fikrinize hemde manevi desteğinize ihtiyacım var. Bu korkum ve tedirginliğim Yüzünden defalarca keşke erkek doğsaydım diye isyan ettim. Ama isyanımın hiç bir şeye faydası yok elbet. 28 yaşındayım. EN büyük hayalim karavanımla önce türkiye sonra avrupa turu yapmak ve bunu 1-2 sene değilde 8_10 yıla yayacak kadar UZUN Sürede tamamlamak.. Az biraz gelirimle kapitalist sistemden kopup mümkünse şehir hayatında kanserden ölmektense doğada her Ne şekilde olursa olsun doğada ölmek istiyorum. Doğaya aşık yeşil ve mavisiz Nefes alamayacağıNı düşünen biriyim. Gelelim Korkuma . Kız başıma tehlikelerden kendimi Ne kadar koruyabilirim. ? Tehlikeden kastım kötü insanlar. Çünkü Doğada başıma gelebilecekler değil insanlar korkutuyor beni. En kötü ihtimalle bir ayı saldırısı yada herhangi biz hayvandan gelebilecek zarar yada ot yada benzeri birşeyden Zehirlenme VS her ne olursa olsun INANIN bunlar beni korkutmuyor. Sadece kötü insanlardan gelebilecek "herşeyden" KORKUYORUM. Sizce? Bu korkum yüzünden hayalimden vazgeçmeli miyim?
Merhaba yanına kafa dengi birini veya 4 kişi olun güzel olur vazgeçme...
 

Aslında çoğunlukla aynı endişeleri paylaşıyoruz.
Lütfen “REFERANS” olarak değerlendirin.

· Çıkmayı düşündüğüm macerada yaşantımı nasıl basitleştirebilirim?
· Güncel konforumu 10-12 m2 de nasıl sağlarım?
· Alışkanlıklarıma yeni maceramda da devam edebilecek miyim?
· Eşyalarımın ne kadarını karavanıma sığdırabilirim?
· Ağırlık yapmaması adına kitaplarımdan vazgeçebilir miyim?
· Gelirim macerama yetse de, talihsizliklere, arızalara ve olası kazalara yetecek mi?
· Çekme karavanı yeni mi yaptırmalı, kullanılmış mı almalıyım?
· Yeni de olsa, kullanılmış da olsa, seyahat ederken yalpalama yapar mı?
· Sıkı bir yağmurda su alma problemi başlar mı?
· İnternetsiz bir ortamda yaşayabilir miyim?
· Yazın soğutma olmadan, kışın ısıtma olmadan yaşayabilir miyim?
· Eğer soğutma-ısıtma istiyorsam, enerji ihtiyacı için güneş panelinin büyümesinin bedelini karşılayabilir miyim?
· Az enerji ihtiyacı adına; küçük boy tv, mini buzdolabı, minimum ısınma, az aydınlatma, yıkanma için başka mekanlara ihtiyaç duymak, moral ve motivasyonumu etkiler mi?
· Güneşe bağlı yaşayabilir miyim?
· Yalnızlık ve huzur bulma adına; dağ başında veya dere kenarında konaklarken cep telefonumun sinyalsizliği panik yaratır mı?
· Gece yatarken duyulacak olan bilimum seslerden nasıl rahatsız olmayacağım ve huzurla uyuyacağım?
· Tedirginliğimin geçmesi adına, yaz aylarında kaplarda konaklarken gürültüye ve kalabalıklığa tahammül edebilir miyim?
· Doğadayken temiz su tankı acaba yeter mi?
· Atık tankını rahat boşaltabilir miyim?
· Bu macerada havalı tabanca, şok cihazı yeterli olur mu?
· İt kopuk dadandığında nasıl bir tavır takınmalıyım?
· “GÜVEN” ‘eceğim bir kimse olmadan bu seyahate – yaşama – çıkabilir miyim?
Bunlar cevap bekleyen bazı sorularım…
Eğer bu soruların çoğunu cevaplayabilirsem, önümüzdeki sene yeni yaşama geçeceğim.
Mutlaka sizin de bunlara benzer birçok sorunuz vardır.
Araçla ilgili mekanik sorunları çözmenin yolları mutlaka bulunur. İnternetiniz olduğu müddetçe yemek yapmayı da, çapari takımı yapmayı da, su enerjisinden aydınlatma yapmayı da öğrenirsiniz. Ya da bir bilen bulursunuz.
Asıl cevap buna değer mi???
Gerçekten ne kadar da güzel dile getirdiniz herşeyi. Hayran kaldım :smiley: Ve sorularınız kesinlikle çok gerçekçi ve tatmin edici. Çok teşekkür ederim. Sonsuz minnettarım. Hep Yoluma sizin gibi insanlar çıksa keşke. Herşey mükemmel olmazmıydı :smiley: Sorularınızın hemen hemen hepsi düşündüğüm ve kendi içimde cevaplamaya çalıştığım sorular. dediğiniz gibi belkide bu soruları net cevaplayabilmek bu serüvene çıkıp çıkamayacağım konusunda kesin sonuca varmamı sağlayacak.

SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Hani 30-40 yıl önceki teknolojiden bahsetmişsin ya sonuna kadar haklısın. "Ah! İnternet'im gitti, telefonumu evde unuttum ne yapacağım şimdi" diyen insanlara o kadar çok kızıyorum ki. Onlara "Bundan 25 sene evvel ancak jeton alıp arkadaşlarınızı veya ailenizi ankesörlü telefondan arayıp bilgi verirdiniz, ne çabuk unuttunuz" diyorum...
Birader bu maceramda beni endişelendiren asıl sebep, insan faktörü...
Sana bir örnek vermek isterim; çocukluk zamanımda ailemle güneye araba ile tatile gittiğimiz zamanlar; biz hızla giderken yol kenarındaki köylüler "gazete" diye bağırırlardı. Ve gazeteleri pencereden atardım. Pedere niye diye sorduğumda "tütün sarmak için" dediği zamanlardan bahsediyorum :smiley: Dilediğimiz zaman deniz kenarında arabayı çeker ailecek mayoları giyer denize girer, dinlenir ve yola devam ederdik. Şimdi bunu yapabiliyor muyuz acaba.??? İnsanın insana ve hayvana saygısı, sevgisinin kalmadığı, yolda yürürken karşımızdakine selam vermeyip önümüze bakıp yürüyen bir topluma dönüştük. Benim endişem ve korkum bundan dolayı. Yardımlaşmayı nadiren becerebiliyoruz. :mad:
çok haklısın...işte diyorum ya teknoloji ve konfor düşkünlüğü esasın da yaşantılardan çok şey çalıyor..eskiden cep telefonu yok iken sıkıntıları olan bir arkadaşınız siz tatil de iken kafanızı ütüleyemiyordu:smiley: şimdi ise uzanmışım güneşin altında deniz suyunun şırıltıların da huzura niagra şelalesi olmuşum hopppp telefon sesi alo birader sor ma yaa akşam neler geldi başıma hadi bi çözüm bul bana hoppp bendeki enerji çöpe:smiley: açmasan olmaz kapatsan sana ulaşması zorunlu olan biri var..gel de çık işin içinden..
 



Gerçekten ne kadar da güzel dile getirdiniz herşeyi. Hayran kaldım :smiley: Ve sorularınız kesinlikle çok gerçekçi ve tatmin edici. Çok teşekkür ederim. Sonsuz minnettarım. Hep Yoluma sizin gibi insanlar çıksa keşke. Herşey mükemmel olmazmıydı :smiley: Sorularınızın hemen hemen hepsi düşündüğüm ve kendi içimde cevaplamaya çalıştığım sorular. dediğiniz gibi belkide bu soruları net cevaplayabilmek bu serüvene çıkıp çıkamayacağım konusunda kesin sonuca varmamı sağlayacak.

SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Doğru. Bahsettiğimiz bir serüven, bir macera… Ama nihayetinde bir yaşam. Ve yaşamı anlamaya çalışsanız 7 Milyar farklı anlatım çıkar karşınıza. Sizin serüveniniz de 7 Milyar 1’inci olacak.
Doğru karara ulaşabilmeniz için bu forumdaki konulara ve üyelerin tecrübelerini okuyun. Hangi zorluklarla karşılaştılar, hangi adımları attılar, nasıl çözdüler..…vb. Forumdaki yazılar ve verilen linklerle yaptığım araştırmalar sayesinde bu maceraya karar verdim. Zorlukları da göz ardı etmedim.
Sorularımın, her nasılsa olumlu ya da olumsuz cevapları olacaktır. Sadece anne kucağını değil, sokağı da tecrübe ederek yetiştik. Kısadan hisse, tüm sorularımın cevapları, aslında yaşayarak tecrübe edilecek. Zaten zorluklar aşılmadıkça hayattan zevk alınmaz. Biri biter diğeri gelir, siz onları yendikçe bir diğerine de hazırlıklı olursunuz. Sizce?
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,676
Mesajlar
1,521,975
Kayıtlı Üye Sayımız
166,526
Kaydolan Son Üyemiz
Tuncaytuna02

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst