seyr-ü zafer
Zirve
Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km
.
.
seyr-ü zafer' Alıntı:Tüm güzelliğine rağmen, kitle turizminin garantili mutluluk ve evdekilere gösterilecek mükemmel ‘hatıra fotoğrafı fonu’ Dubrovnik, bende bir ‘keşif yapmışlık’ duygusu uyandırmadı. Libya Çölü’nün derinliklerindeki Gadames’in, Batılıların gelip görmeye korktukları sokaklarında dolaşırken yaşadığım türden duyguları kastediyorum…
seyr-ü zafer' Alıntı:Gezi notlarımı başından okuyan arkadaşlarım biliyor, amacım gittiğim yerlerle ilgili rehber bilgiler sunmak değil, nereyi ne kadar gezip görmek istemişsem yani ilgimi ne kadar çekmişse o kadar vakit ayırıyorum ve kitabi bilgiden çok duygularımı, izlenimlerimi aktarmaya gayret ediyorum.
...
Sahil yolundaki en özel şey Güney Avrupa’nın en büyük fiyordunun burada bulunması, Kotor Fiyordu. Feribotla karşıya geçilmeyip kıyısından dolaşıldığında yol 25 kilometre tutuyor. Bu satırları yazarken Norveç’i de gördüğüm ülkeler listesine katmış haldeyim, dolayısıyla bende fiyord kavramı başka boyutlarda…
seyr-ü zafer' Alıntı:Oysa gençliğimin gizemli ülkesiydin sen, dünyada en zor ziyaret edilebilen ülkelerden, içindekiler de dışarıya çıkamadığından nasıldır neye benzer hiç haber alınamayan. Kapitalist Avrupa’nın göbeğinde dimdik ve tek başına duran, blokların batısındakinin de doğusundakinin de dışında kalmayı seçmiş küçük sır küpü. Arnavutluk’un 1944-1992 yılları arasındaki komünist dönemini, Enver Hoca’nın, evet sadece bir adet adamın hayal gücüyle tasarlanmış ve yaşayan halini görmeyi gerçekten isterdim, artık çok geç.
seyr-ü zafer' Alıntı:Meteora
Adalar dışındaki Yunanistan’ı genel hatlarıyla gördüm diyebilirim. Kıta Yunanistanı’nda bence en ilgi çekici yer Meteora idi, hatta Yunanistan’da görebileceğiniz en ilginç ve biricik yer Meteora bence. Beyaz badanalı, rengarenk çatılı, çerçeveli evlerin yamaçları kapladığı kasabaları barındıran masal diyarı adalar da çok cezbedici hemfikirim, ama onlar biraz plastik ve turistik güzellik bunu kabul etmek lazım.
Meteora’a ise yiyip içip kumsalda pinekleyen zengin Avrupalı turistlerin mekanı değil tahmin edileceği üzere, meraklısının keşfedip mutlu olacağı bir yer. Hem tarihi bir derinliği mevcut, hem de görsel güzelliği. Benim gibi bulutlu, sisli bir gününe denk gelirseniz ıssızlık ve inziva duygusunu daha fazla hissedersiniz.
...
Ilık bir Ege akşamı, hava açık, kekik kokusu, sessizlik, su katınca beyazlayan sakızlı şerbet, ikibuçuk aydır geçilen yollar, yaşanan maceralar, halen sağ salim devam edebilmenin mutluluğu, bunun asla tekrarlanamayacak olmasının hafif burukluğu. Hayat ne garip. Başıma aksilikler gelmeseydi eğer; işimle, ailemle meşgul yerel yaşayan ve o koşullarda hem mutlu hem de mutsuz bir adam olacaktım belki de. Para kazanacaktım, ama istediğim çoğu şeyi gerçekleştirmeye vakit bulamayacaktım. Bazen büyük musibetler de insana fırsat kapıları aralayabiliyormuş, bunu fark edip hayatı yeniden gözeden geçirmek ve tanımlayabilmekmiş mesele. Yaşamım ve mutluluğum adına, elimde kalan imkanlarla vaktimi anlamlı ve özel kılmak adına bir şeyler başarmış hissediyordum kendimi. Mutlak mutluluk yok elbette. Yine hem mutlu hem de mutsuzdum, güzel anlar yaşamak için gayret göstermeyi sürdürecektim sadece. İyi şeyler aramak için yollara düşerseniz evinize eliniz boş dönmezsiniz. Hayal taciri değilim, yaşanmışlıktan hareketle konuşurum, güvenebilirsiniz.
gezmen' Alıntı:Keşif duygusu güçlü, gerçek bir gezginin sözlerine katılıyorum.
*Ansiklopedik bilgilere ulaşmak, artık çok kolay; o nedenle önemli değil denebilir. Oysa, bireysel gözlem ve değerlendirmeler öyle mi ya!...
*Norveç'i gören karavancılar da Norveç'i muhakkak görmek gerek diyorlar.
Kişiye dayalı yönetimlerin coğrafi yakınlık olarak iki örneğinden biriydi Enver Hoca'nın Arnavutluk'u; diğeri de Tito'nun Yugoslavya'sı. Yönetim, yöntem bakımından epeyce ayrıydılar. İkisi de yok bugün; yaşandı ve bitti...
*Arnavutluk bayrağı hakkındaki düşüncelerinizi ben de paylaşıyorum.
+
*Çok özel ve güzel fotoğraflar için de ayrıca teşekkürler; emeğinize saygı duyuyor ve sağlık diyorum.
Cavid Sezen
huseyinyilmaz' Alıntı:nasıl da kaçırmışım bu konuyu diye üzüldüm başta. sonra 1 den 110 a geldim birkaç saatte. Yazılarınız, fotograflarınız, ruhunuz çok güzel. Ama birşey çekti dikkatimi. onlarca fotograf arasında sadece birinde o da çok hafif tebessüm etmişsiniz. Gülümserken yok fotografınız.
srpc' Alıntı:Tekrar merhaba,
Bundan sonraki seyahatlarinizde yol arkadaşı isterseniz en azından görüşmek isterim.
Araçla ya da sırt çantasıyla olabilir. Blog sayfamdaki yazılarımdan tarzım ve şahsım hakkında fikir edinebilirsiniz.
Zaman sorunum yok, bir kaç ay ya da birkaç sene olabilir. İzmir'de oturuyorum.
(e-posta adresiniz olmadığı için buraya yazıyorum)