Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan seyr-ü zafer Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1,172
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 197,888
Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

.

IMG_7526p.jpg


IMG_7527p.jpg


IMG_7530p.jpg


IMG_7533p.jpg


IMG_7537p.jpg
 

Etiketler


Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

[attachment=1]


Yükseklik 650 metre civarı.
Saat sabahın beşbuçuğu, hava sıcaklığına bakın.

[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=5]

IMG_7556 (2)p.jpg


IMG_7560p.jpg


IMG_7561p.jpg


IMG_7563p.jpg


IMG_7564p.jpg
 












Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

Seyahatlerimi zahmetsizce gerçekleştiriyorum ,çok iyi bir rehberim var ,şimdi de şahane bir balon turu yaptım ,
elimde çekemeyeceğim kalitede fotolarım var ... :D
Daha ne isteyebilirim ki , sonsuz teşekkür ... :smiley:
 

Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

oort cloud' Alıntı:
Seyahatlerimi zahmetsizce gerçekleştiriyorum ,çok iyi bir rehberim var ,şimdi de şahane bir balon turu yaptım ,
elimde çekemeyeceğim kalitede fotolarım var ... :D
Daha ne isteyebilirim ki , sonsuz teşekkür ... :smiley:


Okuduğunuz için sağolun..
 

Ynt: Tek Başıma Arabayla 76 Günde 3 Kıta 14 Ülke Overland 24500 Km

Benim güzel feluccam.

Bir akarsunun, çölün ve çöl insanlarının kaderini ne kadar değiştirebildiğini anlamak için o suyun izini adım adım sürmek, geçtiği her noktaya nasıl can verdiğini hayranlıkla izlemek lazım. Su eşittir hayat denklemini en belirgin şekilde görebileceğimiz ülkelerdendir Mısır. Piramitler ve tapınaklar günümüze kalmasaydı Mısır’da hayat yine devam ederdi, Nil’in akışı dursaydı işte o zaman bu diyarlarda yaşam kelimenin tam anlamıyla biterdi. Nil Mısır’ın geçmişini ve bugününü vareden en önemli şey, hayat kaynağı. Ne ilginçtir ki, doğduğu topraklardan çok, denize karışmadan önce geçtiği ülkeye can veriyor binlerce yıldır.
Kahire o kadar büyüktü ki, Luxor’da gezecek o kadar çok yer vardı ki, Nil Nehri’nin asaleti ve görkemi hep bir parça geri planda kalıyordu. Aswan’a vardığımda ilk düşündüğüm şey, Nil’e hak ettiği zamanı verebilmek için buraya mutlaka gelinmesi gerektiğiydi.
Uzun sahil şeridiyle; akarsuyun ortasında, üzerinde Nubia köyleri yeralan Elephantine adasıyla manzarası güzel bir şehir Aswan. Buraya gelirken geçtiğim yerleşim birimlerindeki bakımsızlık görüntülerini unutturuyor. Kentin nüfusu milyonun üzerinde olmasına rağmen caddelerde insanı canından bezdirecek kalabalığa, keşmekeşe rastlamadığımı belirtmeliyim, belki de Kahire’den sonra dünyanın hiçbir şehri karmaşık gelmeyecek bana, bilemiyorum.
Aswan’da hava sıcaklığı 46 dereceydi, ama dayanmak zorundaydım, artık yaz mevsimi yakındı ve benim önümde geçilecek başka çöl ülkeleri vardı.
Kentteki ilk saatlerimi kıyı boyunca gezerek geçirdim, güneşin batması yaklaşıyordu, bir yandan da nerede kalacağımı düşünüyordum. Sahilin güney ucuna varana dek defalarca felucca gezisi isteyip istemediğim sorulmuştu, en son adalara giden motorların kalktığı rıhtıma gelip banklara oturduğumda yine kayıkçılar geldi yanıma. Zekeriya, Ömer ve Muhammed birlikte çalışıyorlarmış, aynı Nubia köyünde yaşıyorlar. O anda aklıma gelen şeyi teklif ettim patronları Zekeriya’ya. “Kayık gezintisini yarın yaparım, ama akşam yatacak yerim yok sizin feluccalardan birinde kalmak istiyorum.” dedim. Şaşırdı, durakladı, ardından kabul etti. Ömer’i döşek sermek için kayığa yolladı.
Nubia, Mısır’ın güneyinde yaşayan Orta Afrika kökenli halkın yaşadığı bölgenin adı, Araplarınkinden farklı gelenekleri ve yaşam tarzları var, aralarında kendi anadillerini konuşuyorlar.

Sanırım o gece Aswan’da en rahat uykuyu çeken bendim. Su üzerindeki havayla, elli metre ötedeki beton üzerindeki hava arasında çok fark var, gündüzün bunaltıcı sıcağından sonra, gece üzerime örttüğüm uyku tulumu fazla gelmedi.

Ertesi gün havanın aydınlanmasıyla birlikte uyanıp, kayıkta kahvaltı ettim. Motorlar sefere başladığında Elephantine Adası'na gittim. Mesafe üçyüz metreden az, oturmaya fırsat bulmadan karşı kıyıya varılıyor. Bu küçücük adada iki Nubia köyü var Siou ve Koti, evleri rengarenk boyamışlar. Bir de kuzey tarafında beton yığını Mövenpick Oteli var, söylentiye göre tarihi dokuya zarar verdiği için yıkılacakmış. Köyleri, müzeyi gezdikten sonra tekrar karşıya geçtim. Geceyi geçirdiğim teknenin sahibi Ömer gelmişti, onun kayığıyla adanın çevresinde tam tur dolaşan iki saatlik gezintiye çıktık. Bence Aswan’da yapılabilecek en güzel aktivite bu kayık gezintisi. Dalga yok, rüzgar sabit hızda hafif esiyor ve tekne huzur içinde süzülüp gidiyor, manzara sürekli değişiyor.

Felucca turundan sonra arabayla kentin güneyindeki Aswan Barajı’na gittim. Bu baraj 1971 yılında tamamlanmış, dünyanın en büyük barajlarından. Hem eletrik üretiyor, hem de Nil’in yıldan yıla değişen düzensiz akışını kontrol ettiğinden taşkınlar ortadan kalkmış ve tarımsal üretim katlanarak artmış.
Dönüşte Bitmemiş Obelisk’i ve Botanik Bahçesi’ni gezdim.
Baraj bölgesindeki Agilkia Adası üzerinde bulunan Isis Tapınağı’na gittim, buraya tekneyle ulaşılıyor. Bu tapınak, şu an baraj gölünün tabanında kalan başka bir yerdeymiş. Baraj su tutmaya başlamadan evvel UNESCO’nun da desteğiyle parçalara ayrılıp bu adaya taşınmış ve tekrar inşa edilmiş. Aswan’nın güneyindeki Abu Simbel bölgesinde aynı şekilde yukarılara taşınmış başka tapınaklar da var.

Aswan’da ikinci akşamımı kıyıdaki bankta oturup bir İlahiyat hocasıyla, ardından Nubialı Eşref ile konuşarak geçirdim, eşi Avusturyalıymış. Mısır’ın turistik bölgelerinde yaygınlaşmaya başlayan bir durummuş bu; kendilerinden yaşça büyük Avrupalı kadınlarla evleniyormuş bazı Mısırlı erkekler. “ Avusturya’ya gitmek için mi yaptın?” diye sordum, “ Yok, onu buraya getirdim, biz Mısır’da yaşayacağız.” dedi. Buralarda batılıların yaşaması her açıdan zor, evliliklerin sürme ihtimali bence düşük, kim bilir belki de başarırlar..

Aswan, Kahire’den buraya gelinene dek karşılaşılan manzaraların devamı olmaktan öte, ülke içindeki yolculuğa yeni özellikler ve güzellikler katan bir yer. “Luxor’u gördüm, Aswan da benzeri bir yerdir, gitmeye gerek yok.” dememek lazım. Burası Mısır’ın, ait olduğu Afrika Kıtası’nın egemen kültürüyle buluşup zenginleştiği nokta..
 





Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,769
Mesajlar
1,523,576
Kayıtlı Üye Sayımız
166,587
Kaydolan Son Üyemiz
basenov

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst