Saraybosna Kullanma Kılavuzu

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan kararangeyik Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 6
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,834

kararangeyik

Ana Kamp
Mesajlar
58
Tepkime Puanı
0
Yer
Ankara
SARAJEVO LJUBAV MOJA
(Saraybosna Sevgilim)


Mostar üzerinden Saraybosna’ya doğru yolalırken “kötü günümde yoktun, şimdi sefamı sürmeye mi geliyorsun” demesinden korkuyordum. Ama zaten o kadar çok Saraybosna’lı savaş sırasında terketmişti ki kenti, belki beni farketmeyebilir, belki affederdi.

Affetti de. O günden sonra onlarca kez gittim, hiç kopmadım, kopamadım. Doyasıya hasret giderdim. Kısa süre içinde onlarca arkadaş edindim. Sevdalinka (Sevda türküleri)’yle, tüm Balkan ülkelerinde dinlettiği müzikleriyle, kendine has mutfağıyla, cana yakınlığı, sıcaklığıyla kucakladı beni.

İlk gidişimde gece yarısı vardım şehre. Sabah kalktığımda Saraybosna’da olduğuma inanamadım. İskenderiye’deki Çobaniya Oteli’nden çıkıp Miljacka nehrini geçene kadar da orada olduğumdan emin değildim. Ama nehrin karşı tarafında, adı Keskin Nişancı Caddesi olarak değiştirilmiş bulvar boyunca dizilen binalardaki kurşun ve bomba izleri “Saraybosna’ya Hoşgeldiniz” dedi. Avrupa ve Amerika’dan akan yardımlar modern çağın bu en azgın kuşatmasının izlerini silmek için çok çaba harcamış. Ama yine de yıkılmış, yanmış, kurşunlarla sıvanmış, bombalarla delik deşik edilmiş binalar bir zamanlar burada yaşanmış bir insanlık günahının açık hava müzesini oluşturuyorlardı.

Oslobodenje Gazetesi’nin binası Savaş Anıtı olarak bırakılmıştı, bu bina (ya da bina iskeleti) depremden değil, bombardımandan bu hale gelmişti. Yine de çalışanları yılmamış, bodrum katta çıkardıkları gazeteyi savaş boyunca Saraybosnalılar’a ulaştırmıştı. Ferhadiye Caddesi boyunca yerlere kırmızı boyayla işaretler yapılmış, hemen yanıbaşındaki mermere de “Burada 32 Kişi Katledildi” yazılmıştı.

Ya mezarlıklar? Şehrin her yanından beyaz mezar taşı tarlaları görülebiliyordu. Hepsi de yeniydi, Üzerlerinde bir hilal, ya da bir zambak vardı; tarihler genellikle 1992-1995 arasını gösteriyordu.

Başçarşiya. Küçük bir meydan, ortasında bir şadırvan, solda bir cami, ve meydana çıkan sokaklarda arastalar. Kazanciluk, Aşçiluk, Kuyumculuk, Kunduraciluk sokakları. Sağda küçük, şirin bir kahvehane. İster Türk (Turska) kahvesi, ister Boşnak (Bosanska) kahvesi isteyin, nasılolsa ikisi de aynı. Bir tepsi, üzerinde küçük bir cezve ve birkaç kulpsuz fincan. Yanında tabii ki bir parça ‘rahat lokum’. Sırplar kahveyi pişirirken cezveye atarlar şekeri, Boşnaklar ise piştikten sonra fincana koyarlar. Garson kahveyi uzatırken ‘Buyrum’ derse Türkçe bildiğini sanmayın. İlla Türkçe konuşan birini arıyorsanız, hemen karşınızdaki dönerciye gidin ve Konyalı amcaya bir selam verin.
Arastaları dolaşmamak, bakır ve dokuma işlerini görmeden geçmek olmaz. Genellikle İstanbul’dan gelir hediyelik eşyalar. Ama savaşla dalga geçercesine, üzerleri işlenmiş ve ‘Sarajevo’ yazılmış uçaksavar, tank ve tanksavar mermilerinden bir kalemlik ya da vazo, ya da bir kahve takımı almamak da olmaz.

Meydanın sağından Gazi Hüsrev Bey camiine doğru ilerleyin, kuşatmada harap olduktan sonra restore edilmiş camiyi, Saraybosna’nın Osmanlı Dönemi Valisi Hüsrev Bey’in türbesini, hemen karşıdaki medreseyi, Brussa (Bursa) Çarşısını, Moricca Han’ı ziyaret edin. Yorulursanız, caminin karşısındaki Cafe Spesiyal’de bir kahve için, Makedonya Türklerinden Şerif Bey’e de bir selam iletin. Karnınız acıktıysa, Galatasaray’ın eski oyuncusu Hocic’in lokantalarına uğrayın. Zaten lokantanın kapısındaki Galatasaray amblemini mutlaka görürsünüz. Menüde de yabancılık çekmezsiniz. Biraz yürüyüp, Miljacka’yı geçip Avusturyalı’lar tarafından inşa edilen Milli Kütüphane binasının karşısında, biçilen değerin miktarına bakmaksızın evinin istimlak edilmesine ve yerine bina yapılmasına izin vermeyen ihtiyar kadının İnat Kuşe (İnat Evi)’ne gidip Herşeyin üzerine bir Saraybosna baklavasını unutmayın.

Başçarşiya’nın bittiği yerde modern Saraybosna başlar. Ferhadiye caddesi akşam tıklım tıklım dolar. Korzaya çıkan gençler caddede volta atarken, bir caddede elini kolunu sallayarak yürümenin ne büyük bir zevk olduğunu ancak onlar bilirler. Arada bir turist, sıklıkla da NATO askerleriyle karşılaşılır. Katedral, Havra, modern cafeler, alışveriş merkezleri bankalar buradadır. Şehrin doğusu batılı, batısı doğuludur. Yani bir kez daha her şey içiçe geçmiştir.
Saraybosna’yı Saraybosna yapan bu karmaşa, bu kaos, bu renklilik, bu içiçe geçmişliktir. Saraybosna’da Paris ile İstanbul yanyanadır. Doğu’yla Batı’nın en başarılı şekilde kaynaştığı kent burasıdır. Doğu’nun ağırbaşlılığı, tevekkülü, misafirperverliği, canayakınlığı, insancıllığı ve minareleriyle, Batı’nın haçı, modernliği, soğukluğu, kimi zaman da vahşeti ve zulmü aynı anda yaşanır. Güneş birden bulutların ardına gizlenebilir. Aniden yağmur yağmaya başlar. Trebeviç sırtlarından şehre kurşunlar, havan topları, tank mermileri yağarken, şehrin içinde inanılmaz bir umursamazlıkla günlük hayat devam edip gider. Bu, tarihin Bosnalılar’a dayattığı bir doğallıktır. Hep böyle olmuştur. Onun için Bosna’da ve onun başkentinde hiçbir zaman sürpriz yoktur.
 

Etiketler
Ynt: Saraybosna Kullanma Kılavuzu

:smiley:

Gerçekten güzel, tam tamına bir Sarayevo görüntüsü var yazınızda. Bir Sarayevo'lunun anlatacağından daha derin anlatmışsınız, çünkü farklı gözle gözlemlemişsiniz.

Ve... Evet, Sarayevo'da süpriz yoktur. :smiley:
 

Ynt: Saraybosna Kullanma Kılavuzu

süpriz coltur bence cok etkilendim inanılmaz güzel bir yazı kalme alınmıs tebrikler
 

Ynt: Saraybosna Kullanma Kılavuzu

Yazınızdan çok etkilendim. Ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
 




Ynt: Saraybosna Kullanma Kılavuzu

Çök etkileyici, nefis bir yazı.
En kısa zamanda gidip görmek, oraları yaşamak şart oldu.
 

Ynt: Saraybosna Kullanma Kılavuzu

Henda'nin Sarjevska Raja şarkısında şöyle geçer;

Saraybosna halkı
Bosna’nın şehirleri yanarken
uzaklardaydınız
Saraybosna’nın en zor zamanlarında

bir gün döndüğünde seni selamlayacağım
ama hiç bir şey eskisi gibi olmayacak
sakın üzülme, kimse suçlu değil
sen kendi başını kurtardın, şükür ben de hayatta kaldım..
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,840
Mesajlar
1,524,314
Kayıtlı Üye Sayımız
166,631
Kaydolan Son Üyemiz
drcard

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst