BRAVEHEART
Kamp III
- Mesajlar
- 512
- Tepkime Puanı
- 3
Merhaba,
Geçen yıl, kısa tatilimin son gününde gidip tesadüfen açık bulduğumuz ve çok eğlenceli bir gün geçirdiğimiz Karacadağ Kayak Merkezi'ne, bu yılki kısa tatilimde en az 3 kez gitmeyi planlayarak Diyarbakır'a geldim. Geçen yıl, etrafta zerre kar olmamasına rağmen Karacadağ'da kaymaya yeterli kar vardı. Bu yılki kısa tatilim, tam da bol kar yağışlı günlere denk geldiğinden, kayak merkezinde eğlenmek için ideal zaman olduğunu düşünüyordum AMA YANILMIŞIM.
Geçtiğimiz hafta sonu Pazar günü hava açık, sıcaklık da iyiydi AMA hafta sonu Kayak Merkezinin çok kalabalık olması nedeniyle Pazartesi gitmeye karar verdik. Nitekim Pazar günü, kar küreme makinelerinin ancak tek bir araç geçebilecek şekilde açtığı, sağ ve sola yığılan en az 1m yükseliğindeki karın etkisiyle, yoldan çok tünele benzeyen patikaya 300 küsür aracın arka arkaya dizilerek park etmesi (dolayısıyla yolun tamamen tıkanması) sonucu son gelenler 2-3 km yürüyerek kayak merkezine ulaşmışlar, erken gelenler geri dönebilmek için, kendilerinden sonra gelen tüm araçların dönmesini beklemek zorunda kalmışlar ve son araç 20:00'da kayak merkezinden ayrılabilMİŞ.
Hemen ertesi gün (Pazartesi) sabah 11:00 gibi Kayak Merkezinde olmayı planlayarak, 5 kişi Grand Vitara'ya doluşup Diyarbakır Merkezden hareket ettik. Hava Diyarbakır'da yağmurluydu. Şanlıurfa yönünde katettiğimiz 45 km boyunca, etrafımızdaki arazi az da olsa karlıydı. Kayak Merkezine yaklaştıkça kar kalınlığının giderek artmasıyla beraber şiddetini artıran rüzgar, etraftaki karı savurarak tipiye neden oluyordu. 5 m önümüzü göremiyorduk. Yolu belirleyen tek şey, önceden yol açılırken yolun sağ ve solunda biriken 1 m'lik kar yığınlarıydı, rüzgarın savurduğu kar da, zemini 15-20cm kum kıvamında doldurmuştu. Sürekli 4L (Low range'de) ve durmadan ilerledik. Durmamız, bir daha kalkamamıza neden olabilirdi. Bu şartlarda yaklaşık 7-8 km katedip kayak merkezine ulaatık. Ulaştık ulaşmasına AMA o rüzgar ve tipi altında dışarıda durabilmek mümkün değildi. Kayak Merkezinde 30 dk geçirip, aynı hava-yol şartlarında geri döndük.
Salı ve Çarşamba günleri, Diyarbakır da kar yağışlı ve soğuk olunca "kimbilir Karacadağ nasıldır" diyerek şansımızı hiç zorlamadık.
Perşembe günü sabah havayı pırıl pırıl açık görünce, 3 kişi "şansımızı bir deneyelim" diyerek yola çıktık. Şanlıurfa karayolundan kayak merkezine doğru sapınca, yolun üzeri cam gibi buzla kaplandı. Buz üzerinde ilerledik, yükseldikçe buzun kalınlığı arttı AMA yaklaşık 7-8 km kala buz yer yer kayboldu. Tam "bu sefer şansımız yaver gidiyor" diyecek olduk; önümüzde yolun tam ortasında duran geniş paletli yol küreme aracı belirdi. Arkasında da, muhtemelen kayak merkezinden en fazla 500m ilerideki birliğe giden askeri araç. Her ikisinin de yönü bizimle aynıydı AMA bize "ancak 1 km kadar daha ilerleyebilirsiniz, birliktekiler 4 gündür mahsur" deyince, "şansımızı hiç zorlamayalım" diyerek Diyarbakır'a geri döndük.
EĞER yol açılmış ise BELKİ bugün bir deneme daha olabilir AMA bana eşlik edecek bulabilir miyim, bilmiyorum...
Fotoğraf, tam geri dönüş yaptığımız noktadan. Karacadağı arkamıza almıştık.
Geçen yıl, kısa tatilimin son gününde gidip tesadüfen açık bulduğumuz ve çok eğlenceli bir gün geçirdiğimiz Karacadağ Kayak Merkezi'ne, bu yılki kısa tatilimde en az 3 kez gitmeyi planlayarak Diyarbakır'a geldim. Geçen yıl, etrafta zerre kar olmamasına rağmen Karacadağ'da kaymaya yeterli kar vardı. Bu yılki kısa tatilim, tam da bol kar yağışlı günlere denk geldiğinden, kayak merkezinde eğlenmek için ideal zaman olduğunu düşünüyordum AMA YANILMIŞIM.
Geçtiğimiz hafta sonu Pazar günü hava açık, sıcaklık da iyiydi AMA hafta sonu Kayak Merkezinin çok kalabalık olması nedeniyle Pazartesi gitmeye karar verdik. Nitekim Pazar günü, kar küreme makinelerinin ancak tek bir araç geçebilecek şekilde açtığı, sağ ve sola yığılan en az 1m yükseliğindeki karın etkisiyle, yoldan çok tünele benzeyen patikaya 300 küsür aracın arka arkaya dizilerek park etmesi (dolayısıyla yolun tamamen tıkanması) sonucu son gelenler 2-3 km yürüyerek kayak merkezine ulaşmışlar, erken gelenler geri dönebilmek için, kendilerinden sonra gelen tüm araçların dönmesini beklemek zorunda kalmışlar ve son araç 20:00'da kayak merkezinden ayrılabilMİŞ.
Hemen ertesi gün (Pazartesi) sabah 11:00 gibi Kayak Merkezinde olmayı planlayarak, 5 kişi Grand Vitara'ya doluşup Diyarbakır Merkezden hareket ettik. Hava Diyarbakır'da yağmurluydu. Şanlıurfa yönünde katettiğimiz 45 km boyunca, etrafımızdaki arazi az da olsa karlıydı. Kayak Merkezine yaklaştıkça kar kalınlığının giderek artmasıyla beraber şiddetini artıran rüzgar, etraftaki karı savurarak tipiye neden oluyordu. 5 m önümüzü göremiyorduk. Yolu belirleyen tek şey, önceden yol açılırken yolun sağ ve solunda biriken 1 m'lik kar yığınlarıydı, rüzgarın savurduğu kar da, zemini 15-20cm kum kıvamında doldurmuştu. Sürekli 4L (Low range'de) ve durmadan ilerledik. Durmamız, bir daha kalkamamıza neden olabilirdi. Bu şartlarda yaklaşık 7-8 km katedip kayak merkezine ulaatık. Ulaştık ulaşmasına AMA o rüzgar ve tipi altında dışarıda durabilmek mümkün değildi. Kayak Merkezinde 30 dk geçirip, aynı hava-yol şartlarında geri döndük.
Salı ve Çarşamba günleri, Diyarbakır da kar yağışlı ve soğuk olunca "kimbilir Karacadağ nasıldır" diyerek şansımızı hiç zorlamadık.
Perşembe günü sabah havayı pırıl pırıl açık görünce, 3 kişi "şansımızı bir deneyelim" diyerek yola çıktık. Şanlıurfa karayolundan kayak merkezine doğru sapınca, yolun üzeri cam gibi buzla kaplandı. Buz üzerinde ilerledik, yükseldikçe buzun kalınlığı arttı AMA yaklaşık 7-8 km kala buz yer yer kayboldu. Tam "bu sefer şansımız yaver gidiyor" diyecek olduk; önümüzde yolun tam ortasında duran geniş paletli yol küreme aracı belirdi. Arkasında da, muhtemelen kayak merkezinden en fazla 500m ilerideki birliğe giden askeri araç. Her ikisinin de yönü bizimle aynıydı AMA bize "ancak 1 km kadar daha ilerleyebilirsiniz, birliktekiler 4 gündür mahsur" deyince, "şansımızı hiç zorlamayalım" diyerek Diyarbakır'a geri döndük.
EĞER yol açılmış ise BELKİ bugün bir deneme daha olabilir AMA bana eşlik edecek bulabilir miyim, bilmiyorum...
Fotoğraf, tam geri dönüş yaptığımız noktadan. Karacadağı arkamıza almıştık.