Rusya, Kuzey Kafkasya'da 12 Gun - Haziran 2018

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan grkn-sa Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 112
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 41,269
Sayin janberkaydemir; Paylasiminiz icin cok tesekkur ederiz. Dargavs'i gormeyi gercekten cok istemistik. Ama Ermenistan'daki camurlu yol deneyiminden sonra bozuk yollara girmekten kaciniyoruz. Bir daha o taraflara yolumuz duserse mutlaka gormek isteriz.
 


Sabah horoz sesleriyle uyandik.


Köyün disinda bir yerde durup kahvaltimizi edip yola ciktik. (Arkada muhtesem Kafkas daglarinin silueti gorunuyor).

Bir sure sonra bir polis barikatina geldik. Kucuk araclar durmadan gecip gidiyorlardi. Biz gecerken polis bize bakmadi ve isaret etmedi. Biz de devam ettik. 3 dakika kadar sonra arkamizdan beliren bir polis arabasi tarafindan durdurulduk. Yanimiza gelen polis neden durmadiniz dedi, biz de dur demediniz ki dedik. Tabi bu konusma sadece vucut diliyle ve ses tonu tahmini ile oldu. Adam evraklarimizi alip, bize geri donup kendisini takip etmemizi isaret etti. Tekrar barikatin oldugu yere geldik. Daha ikinci gunden Rus polisiyle basimizi belaya sokmayi becermistik . Bize arabayi park edecek yer gosterdiler ve yolun karsisindaki arabaya gitmemiz icin isaret ettiler. Biz ikimiz de heyecanla arabadan atlayip yolun karsisina dogru yururken etraftaki polisler sadece soforun gitmesi gerektigini yolcunun arabada kalmasini isaret ettiler. Fakat birimiz yolun bir tarafinda, oteki diger tarafinda kalmistik. Anahtar yok, araba kilitli filan derken istemeden oyle bir karisiklik yarattik ki en sonunda oradaki herkes gulmeye basladi. Evraklarimizi elinde tutan polis sonunda cileden cikti ve evraklari geri verip bizi basindan atti .

Biraz sonra Kabardino-Balkaria Cumhuriyeti sinirina geldik. Burada da arabayi park ettik. Yine yolcu arabada kalsin dendi. Sadece soforun tum evraklari alip yolun kenarindaki ofise gitmesi gerekiyordu. Burada uzun bir kuyruk vardi. Tesadufen ayni kuyrukta olan bir Azeri kamyon soforu tercumanlik yaparak bize yardimci oldu. Ayrica aracimizin arka kapisini acip icine soyle bir baktilar. Biz Rus gumrugunden kolayca gectik diye sevinirken megerse ayni islemler her bir cumhuriyetten oburune gecerken olacakmis da haberimiz yokmus .
 

11:00'de Kabardino-Balkaria Cumhuriyeti'nin baskenti Nalchik'e geldik. 2003'de Rusya'nin 2. en temiz sehri secilmis olan Nalchik'in adi Turkce bir kelime ve kucuk nal anlamina geliyor (Nalcık).

Kabardianlar 12 Cerkes (veya Adige) boyundan biriymis ve 500 000 kadar Kabardian Rusya'da yasarken 1 milyon da Turkiye'de yasamaktaymis. Kayseri Uzun Yayla'da en cok olmak uzere, Eskisehir, Balikesir ve Duzce civarinda da Kabardianlarin cogunlukta oldugu köyler varmis.


Sehrin tam ortasinda parlemento binasinin karsisinda ki ucretsiz park yerine park ettik 43.47785 43.59698.


Bu park yerinin yaninda bir meydan ve buyuk bir park vardi.


Parkta gezindik ve parkin icinde bir yerde oturup saslik (sis kebap) ve ci borek yedik.


Parkta cocuklar icin oyun alanlari da unutulmamisti.

Biz dolasirken yagmur yamaya basladi. Parkin buyuk ve sik agaclari yagmurdan koruyordu. Ancak parktan cikip meydani gecene kadar biraz islandik.

Yagmurdan sonra meydanda oturup insanlari seyrettik.

Geceyi sehrin merkezindeki islek cadde uzerinde gecirmek istemedigimiz icin sakin bir sokak bulduk. 43.48520 43.59681


Nalchik'in arka sokaklarinda cok guzel ve modern villalar vardi.

 

Tecrübe ile sabit polis karşısında dil bilmez gibi anlamamazlıktan gelecen


Daha çok resim atsan üstadım

LG-H870DS cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 



Biraz sonra Kabardino-Balkaria Cumhuriyeti sinirina geldik. Burada da arabayi park ettik. Yine yolcu arabada kalsin dendi. Sadece soforun tum evraklari alip yolun kenarindaki ofise gitmesi gerekiyordu. Burada uzun bir kuyruk vardi. Tesadufen ayni kuyrukta olan bir Azeri kamyon soforu tercumanlik yaparak bize yardimci oldu. Ayrica aracimizin arka kapisini acip icine soyle bir baktilar. Biz Rus gumrugunden kolayca gectik diye sevinirken megerse ayni islemler her bir cumhuriyetten oburune gecerken olacakmis da haberimiz yokmus .[/QUOTE].

Merhaba Rus gümrük kapısı ALANYA da bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamamışsınız buna çok sevindik. Demek ki formaliteleri daha kolay bitirecek bürokratik yöntemler geliştirmişler.Biz sınır kapısından içeriye Rusya ya girer girmez biraz ilerideki dükkanların olduğu yerde araç sigortasını 5 dakikada yaptırmıştık.Şimdi yeni yazdıklarınızı okuyunca şaşırdım çünkü Rusya trafik polisleri bizi hiç bir yerde durdurmadılar hatta yolun ortasında kale görünüşlü binanın bir tarafından girip öbür tarafından çıkarken Rus plakalı araçların bazılarını kenara çekerlerken o avlu ortasında görevli olan trafik polisleri ellerindeki ufak yelpaze ile bize hep geç işareti verdiler durdurmadılar, öbür kapıdan çıktık yolumuza devam ettik.Hele diğer bir cumhuriyete ne bileyim adı ne ise ona geçerken değil kontrol edilmek her hangi bir sınır belirtici tesis yanından kenarından bile geçmedik; diğer bir cumhuriyete oblas ta her ne ise işte geçtiğimizi yol kenarındaki tanıtım yazılarından anladık.Aklıma gelmişken sorayım Vize yi nasıl aldınız?
 

Sayin ince999; anlasilan Ruslar sistemi tamamen degistirmisler. Alania kapisinda artik Ingilizce formlar bulunduruyorlar. Buna karsilik hemen hemen her cumhuriyetin veya krayin girisinde tekrar kontrol var. Hem evraklari alip ofise gidiyorsunuz hem de arabaya bakiyorlar. Bu yetmezmis gibi iki de bir de polis barikati var. Onceleri her kontrolde stres yapiyorduk. Sonra alistik polis kontrollerine . Bizim Rusca bile konusamayan zavalli (!) turistler oldugumuzu gorunce iyi davraniyorlardi. Ayrilirken elimizi sıkıp hatta rus usulu sarilanlar bile oldu .

Vize konusuna gelince: 2017'de Rus Federasyonu ve Guney Afrika Cumhuriyeti karsilikli olarak vizeyi kaldirdilar. Biz de bu firsattan yararlandik .
 
Son düzenleme:

7 Haziran 2018 Persembe
Sabah Nalchik'den ayrildik. Bir sure sonra polis barikati gorduk. Artik dersimizi aldigimizdan, bu sefer polisin isaret etmesini beklemeden kendiligimizden durduk. Evraklara baktilar. Yolumuza devam ettik.
Biraz sonra Stavropol Krai Yoresinin sinirina geldik. Yine arabayi park ettik. Bu sefer ikimizin de ofise gitmesi gerekiyordu. Ofiste karsisina dikildigimiz memur pasaportlara bakarken bir seyler sordu ama anlamadik. Neyseki memurun bizimle sonucsuz bir sekilde konusmaya cabalamasi, etraftaki diger memurlarin gulusmesine yol actigindan, kisa omurlu oldu. Yolumuza devam edip bir polis kontrolunden daha gectikten sonra bir yerden dizel aldik 37Ruble/lt. Su da doldurmak icin bakindik ama benzincilerde gorunurde su yoktu.

Bir sure sonra Pyatigorsk'a geldik.


Pyatigorsk


Mashuk Dagina cikan teleferigin park yerinde park ettik.

Sonra 1831 yilinda yapilmis olan Aeolian Harp'a gittik.


Bu gazebonun icinde bulunan arp ruzgarin tellerinde yarattigi titresimler ile gizemli bir muzik caliyormus.

Ne yazikki 1950'li yillarda arp kaldirilmis. Bugun hala daha muzigi dinlemek mumkun ama artik arpin tellerinden degil gazeboya yerlestirilmis hoperlorlerden


Tepenin uzerindeki Aeolian Harp'dan sehir manzarasi.

Sonra yol uzerinde gordugumuz bir restorana girdik. Rusca bir menu geldi. Ingilizce menu yoktu. Garson bir kelime bile Ingilizce bilmiyordu. Saat ogle yemegi vaktini gectigi icin bizden baska sadece bir masa daha vardi. O masadan bir kadin yardima gelip rusca menudeki yemekleri bize rusca tarif etmeye calisti . Boyle bir karmasa icerisindeyken biraz ileride bahceyi sulayan yaslica bir bahcivan, yanimiza yaklasarak, guzel bir Ingilizce ile bize yardimci olabilecegini soyleyince agzimiz saskinliktan bir karis acik kaldi. Adamin yardimi ile yemeklerimizi ismarladik. Kimsenin Ingilizce bilmedigi bu ulkede bir bahcivanin Ingilizce konusmasi kadar tuhaf baska bir sey dusunemezdik dogrusu. Megerse adam zamaninda teknik lisede okumus ve teknik liselerde cogu Ingilizce olan terimleri ogrenciler anlayabilsinler diye Ingilizce ogretiyorlarmis.


Buradan Proval denen Mashuk Dagi'nin yamacindaki magaraya gittik.
 


Osessa'li yazarlar Ilf ve Petrov'un The Twelve Chairs (12 Sandalye) ve The Little Golden Calf (Kucuk Altin Buzagi) kitaplarinin ana karakteri olarak tum ulkede un kazanmis olan Ostap Bender kapida bilet kesiyordu.

1928'de yazilmis "12 Sandalye" adli roman, son derece yakisikli ve ayni zamanda da kurnaz bir dolandirici olan Ostap Bender'in komunizm zamaninda bir ailenin el konulmus olan 12 sandalyesinden icinde mucevherlerin sakli oldugu bir tanesini ararken basina gelen olaylari komik bir dille anlatir. Yazarlar, romanda Ostap Bender'in ailesinin kim oldugu konusunu ustu ortulu gecerken, sadece babasinin bir Turk ve annesinin de bir kontes oldugunu aciklarlar. Hatta tam isminin Ostap-Sulayman-Berta-Maria-Bender-Bey oldugunu yazarlar .

Bu taninmis Sovyet kitabi 1970'de Mel Brooks'un yonetip oynadigi bir komedi filmine de konu olmus. (The Twelve Chairs).


Onceleri daga tirmanarak kuyu gibi dimdik olan 41m derinligindeki magaranin, ancak tepesinden asagiya bakmak mumkun olurken, 1858 yilinda yapilan bu tunel ile gole ulasmak cok daha kolay olmus.


Iste tunelin ucundaki gol.


Yil boyunca sicakligi mevsime gore 26° ile 42° arasinda degisen suyun turkuvaz renginin icerdigi sulfur ve bir cesit bakteriden kaynaklandigi soyleniyor.

15m cevresi ve 11m derinligi olan bu golun guzel rengi ile yaydigi berbat sulfur kokusu bir tezat olusturuyordu.


Kaskat yapan bu sicak su havuzlari sehrin saglik turizmine katkida bulunurken, sehir merkezinden Proval'e cikan Gagarin Bulvari uzerinde bircok sanatoryum ve saglik merkezleri de sagliklarina kavusmak icin buraya gelen insanlarla dolup tasiyordu.

Teleferigin park yeri gece issiz olacagindan sehir icinde bir sokak aradik. Epey dolastik. Evlerin cogu garajli oldugu icin sokaga acilan garaj kapilari nedeniyle sokaklarda park edecek yer bulma guclugu cektik. Epey bir dolastiktan sonra pek icimize sinmese de, buldugumuz bir sokakta geceledik.
 

.

Gürkan bey,

Aslında gezi planlarken ender de olsa bazen bir borsa enstrümanı olan “Anti Cyclical” yani devinim tersi düşünmenin faydaları oluyor.

1979 da Uzak Doğu’ya yaptığımız gezide, tesadüfen Sumatra adasındaki devasa büyüklükteki orman yangınlarının dumanları yüzünden Java ve Bali’de sekteye uğrayan turizm, fiyatları inanılmaz düşürmüşdü. Bali’de bir haftalık gezi için 8 kişilik koca minibüsün günlüğü için 40 Mark istemişlerdi de utanarak pazarlık edip 50 Mark vermişdik..
Yani herhangi bir çatışma veya doğal afet sonrası fiyatların düşmesi ile herkesin yapmadığını yapma durumu. Devinim tersi..

Bunları neden anlatıyorum..
Önce Rusya’da gezdiğiniz yerler için Alman dışişlerinin gezi uyarılarının Türkçe Google tercümesini, değiştirmeden aşağıda veriyorum.

Kuzey Kafkasya'da Seyahat
Federal Kuzey Kafkasya Bölgesi'ne ve komşu bölgelere seyahat ederken artan güvenlik riskine dikkat çekiliyor. Özellikle, İnguşetya, Çeçenya, Dağıstan ve Kabardey-Balkaria'ya mutlaka zorunlu yolculuklar kesinlikle önerilmez.
Yukarıda belirtilen bölgelerde, saldırılar, silahlı çatışmalar ve kaçırma olayları nedeniyle yüksek güvenlik riski vardır”

Sizin de bu gezide devinim tersi düşündüğünüzü tahmin etmesem de acaba gezdiğiniz yerlerdeki politik durumdan bilmem daha evvel ne kadar haberiniz vardı demekten de kendimi alıkoyamıyorum. Yazdığınız devamlı kontroller de galiba tam da bu bölgelerde rizikonun küçümsenmeyecek değerde olmasına işaret ediyor olmalı ?

Ne dersiniz belki sizi sarılarak uğurlayan görevliler de sakın aslında başka birşey söylemek istemiş olmasınlar ?

Hani Rusça bilmemeniz de yerinde olmuş galiba ?
Her şekilde de bravo doğrusu..
İlgiyle izliyorum..

....
Tabi yazdıklarım @ince999 ve @janberkaydemir için de geçerli..
Bu gidişle forumda, bir Indianer Jones kulübü kuracağız galiba ?
.


.


.
 
Son düzenleme:




Durum sizin yazdığınız gibi değişmiş anlaşılan.
 

 

.

Janberk bey,
yazınız QUTE kelimesinin sonundaki köşeli parentez silindiği için alıntı içinde gözüküyor.

Yarınki tren yolculuğum yüzünden erken yatacağımdan daha sonra özelnden yazacağım.

Yine de iki şeyi söyleyeyim.
* Özellikle Tayland 18 yaşındaki kızınızı düşünmeden gönderebileceğiniz kadar güvenli. Olursa turistler sorun olabilir.

* Eşimle Alman Dışişlerinin gezi uyarılarıyla bazen dalga geçeriz. Uyarılar yanlış olmasa da turistlerden çok, sorun olmasın diye elçilik çalışanlarını düşünülerek yazılmış izlenimi vermekte. Bazen de son defalarda olduğu gibi politik enstrüman olarak kullanılma durumu da olmakta.
Nazik davetiniz için candan teşekkürler. İstanbul için Şadan beye de borcum var aslında.

Bu yaz bizim de evde olduğumuz zamanda, oturduğumuz yerin sadece birkaç yüz metre yanından geçmişsiniz.

Halbuki kapısında beleş park, elektrik ve duş yazıyordu.


.
 


Kapıda yazanları bir şekilde bulurduk ama o kadar yakın olduğumuzu bilseydik mutlaka ziyaret ederdik. Fakat kızlarımızdan birinin Almanya da eğitim düşünceleri var eğer gerçekleşir ise o topraklar da daha çok günlerimiz ve rotalarımız olur. Bu yollar da bir yerlerde karşılaşırız artık.
Bu mevsimde güzel geziyorsunuz. Biz kış günlerinin soğuğunu düşünsek de ucuz promosyon bilet bulunca Şubat ayında yapacağımız Berlin seyehatine kadar evdeyiz.
Yarın için size iyi yolculuklar.
 


Mesut Bey; Kuzey Kafkasya 2000li yillarin basina kadar savas icinde olan bir bolgeydi. Ama bugun tamamen baris icinde gorunuyor. Gezimiz sirasinda hic bir tehlike gozlemlemedigimiz gibi yerel halkda herhangi bir huzursuzluk veya endise de dikkatimizi cekmedi. Dunyanin en tehlikeli sehirlerinden biri olan Johannesburg'da yasayan birisinin guvenlik konusunda ki gorusune ne kadar guvenebilirseniz artik.

Saka bir yana biz devletlerin (ozellikle USA) gereginden fazla temkinli uyarilarini cok ciddiye almamaya calisiyoruz. Altta yatan amacin kendi halklarini korumaktan cok, olasi bir durumda sorumlulugu omuzlarindan atmak olduguna inaniyoruz. Unutmayalim birkac sene once Turkiye de turistlerin gitmemesi gereken ulkeler listesindeydi. Hala daha Guney Dogu ve Dogu Anadolu'nun bir kismi bir cok ulke yoneticilerinin vatandaslarini gitmemeleri icin uyardigi bolgeler arasinda. Biz bu sene bu bolgeleri de gezdik. Milyonlarca insan bu sehirlerde gunluk yasantilarini guvenli bir sekilde surduruyorlar. Biz de kendimizi buralarda Istanbul'da oldugumuzdan daha guvende hissettik.