Ynt: Romantische Straße Rotasında 2012
Tatile çıkıldığında kampinglerde kalmanın onlarca avantajını sayabilirim ancak bunlardan birinci sırada olan güvenlik ve size özel bir mekanınızın olmasıdır.
Size özel bir yaşam mahali, tatilde olan bir aile için inanılmaz bir rahatlıktır. Otoparklarda yada yol kenarlarında durduğunuz takdirde böyle bir rahatlıktan yoksun kalır, burnunuzun dibine kadar gelebilen her tür kişiyle muhatap olursunuz.
Özellikle son yıllarda Avrupa'ya olan yoğun mülteci akını ve Doğu Avrupa ülkelerinin AB'ye üye olmasıyla vizesiz giriş hakkına sahip olan bir kısım vatandaşları artık ciddi birer kriminal risk unsuru olarak karşımıza çıkmaya başladılar.
Yine yolda belde kalındığında en sıkıntılı anlar yemek zamanlarında karşımıza çıkmaktadır. Yol kenarına kurduğunuz masanızdaki yemeği oradan gelip geçen kişilerle birlikte yersiniz hele hele akşam yemeğinde şöyle bir ayağımı uzatıpta geçenin geç saatine kadar keyif yapıp bir iki kadeh birşey içeyim dediğnizde artık keyifmi, keyifsizlikmi olacağı tam anlamıyla şansınıza kalmıştır.
Kendinizin ve ailenizin güvenliği ve rahatı için günlük ödenecek ortalama 50-60 liranın hesabının yapılamayacağını düşünüyorum.
Yine şimdiye kadar yapılan tartışmalarda kampinglerde kalmanın karavancıların özgürlüğünü kısıtladığından bahsedilirdi. Açıkçası kampingde kalmayıp sokakta kalmanın, güvenlik, tuvalet ve duş başta olmak üzere lojistik başkaça sıkıntıları içerisinde kamping alanından farklı nasıl bir özgürlük duygusu verdiğini ve özgülük tanımını da bence tekrar değerlendirmekte fayda var.
Kampinglerde kalmamamızın altında yatan ancak yüksek sesle dillendirmediğimiz asıl neden özgürlük dediğimiz olgumu, yoksa kampinge para ödemeyi, havaya verilmiş para olarak değerlendirip karavan sahibi olmayı konaklama/yatak ücreti ödemenin bittiği nokta olarak değerlendiren anlayışmı?