Dönüş yolunda, yakın abilerimin içinde olduğu Land Rover marka ve series 3 model araç, 10 metre önümde direksyon hakimiyetini kaybedip 45 metrelik uçuruma yuvarlandı. Yaşadığımız şoku ve acıyı anlatamam. Aracımın arka projektörünü uçuruma doğru çevirip elime aldığım fenerle atladım aşağıya, yuvarlana yuvarlana düşe kalka aşağıya vardım. Benim aracımdaki diğer 4 arkadaşımda aynı şekilde aşağıya indi. 2 kişi hafif yaralıydı, aracı kullanılan abi bir taşın dibinde oturur vaziyetteydi, kırığı, çıkığı olduğu belliydi fakat bilinci yerindeydi. Diğer abide onun biraz ilersinde bilinçsizce yatıyordu, durumu ağırdı. Şehir merkezine 15 km dağ yolu, 10 km de anayol vardı. 2 yaralıyı aldım ve süratle hastaneye yoluna koyuldum, ağır olanları ellemeye cesaret edemedik ne olduğunu bilmiyorduk çünkü. Diğer arkadaşlarım ağır yaralı olanların yanında kaldı. Bende 2 defa kaza tehlikesi atlattım çünkü acele etmek zorundaydım. Yolda jandarmaya haber verdik. Ben arkadaşları hastaneye bırakıp döndüğümde ambulanslar yola koyulmuştu. Karakol komutanını alıp olay yerine doğru tekrar yola çıktık. Dağ yoluna ambulans giremedi. Bot sedyelerler hemşireleri ve doktorları da aracıma aldım ve olay yerine vardım. İtfaiye ve jandarma ekipleri de hemen geldiler. Yaralı abilerim bot sedyelere koyuldu fakat belli bir yerden sonra yukarı çıkartılamadılar bir türlü. İtfayecilerin pick upında vinç yoktu, çıkaramadıkları için panikle yaralıları oradan çıkaracak bir yöntem aramaya başladılar. İyiki aracımda vincim vardı. 30 metre halatı hemen aşağıya sallandırdık ve yavaşça sedyeleri yukarı çektik. Bu arada benim elim ayağım tutmuyordu. Dua etmekten başka yapacak birşeyim kalmamıştı artık. İlk yardımın ardından yaralıların birini benim aracıma diğerini itfaiyenin pickupına yükleyip o zorlu dağ yolunu 40 dkda tamamladık. Araç sallandığı anda yaralı olan abimin acılarıda tavan yapıyordu. O yol nasıl bitti bilmiyorum. Yaralıları ambulansa bindirip gönderdik. Birtanesi dudağına atıaln 4 5 dikişle yırttı, diğerinin köprücük kemiğinde kırık var. Aracı kullanan abinin diz kapağı, kolu ve omzu kırık fakat iyileşecekler. diğer yakın abim ise Ege Üniversitesin'de yoğun bakımda. Ciğerleri ve böbrekleri kaburga kırıkları yüzünden hasarlı ve belinde kırık var. Şuan belden aşağısı felç, ameliyat için ciğerlerin ve böbreklerin toparlanmasını bekliyorlar. Sonra belinden ameliyat olacak. Son gelen haberler hayati tehlikeyi atlattığı yönünde. Bilinci açık ama hala yoğun bakımda. Birazdaha orada kalacak görünüyor. Umarım geçte olsa ayağa kalkmayı başarabilir. Dualarınızı eksik etmeyin. Bu olay beni herşeyden soğuttu. Aracımı artık sadece düz yolda kullanmayı düşünüyorum. Allah kimsenin başına böyle acı tecrübeler vermesin. Lütfen araçlarınızı kullanırken dikkatli olun. Dağın, offroad'un vazgeçilmezi gibi gözüken alkolden uzak durun. Tek araç olarak gittiğimiz gezilerin ne kadar yanlış olduğunu birkere daha anladım. İyiki iki araçtık. Yoksa o aracı kimse bulamazıd. Arazi aracınızda mutlaka bir telsiz bulundurun. Gerçi bulunduğumuz yerde telsizler bile iş görmedi ama yardım çağırma süresini yinede en aza indirebilecek bir araç olarak mutlaka gerekli. Aracınıza takacağınız ilk ekipman vinç olsun. aracınızda mutlaka sağlam bir projektör olsun. Hepsi acı tecrübeyle sabittir. Lütfen çok çok dikkatli olun. Kendinize ve yakınlarınıza böyle acılar yaşatmayın...