Orada, Burada, Nepal'de...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan VitaEsMorte Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 8
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 4,909

VitaEsMorte

Zirve
Mesajlar
2,896
Tepkime Puanı
39
2010’un yaklaşık 4/5’ini otellerde geçirdikten sonra kendimi yine bir otel odasında buldum. Otel odaları, ne kadar lüks ve rahat olursa olsun insana yaşadığı yerin rahatlığını sağlamıyor. Bunun nedeni belki de insanların buraya gelip geçici yerleşmeleri, belki de “aidiyet” mevhumundan yoksun olmaları… Her halükarda son 5 ayın rüzgâr gibi geçmesi, 2010 için Ermenistan, Suriye ve Gürcistan planları yaparken kendimi bir anda Dubai’de bulmam ve burada tanıştığım dostlarla ani yapılan bir plan sonucu Nepal’e gitmemiz, hepsi de zamanın göreceliğini ispatlayan olaylarmış gibi geliyor. Bu vesile ile yapılan planların, en azından başkalarını da hesaba katan planların içerisinde en büyük aktörün bir anlamda kader olduğunu da kabul etmemiz, belki başımıza gelen olaylara daha soğukkanlı yaklaşmamızı sağlar.

1DSC_0004.JPG


1DSC_0035.JPG


1DSC_0052.JPG

Havaalanına varış ve Katmandu sokakları...

Uzun süredir şehirlerin morfolojisinin mi insan yaşamını şekillendirdiğini, yoksa insanların mı şehirleri kendi yaşam biçimlerine göre düzenlediklerini düşünüyorum. Şehirler kendiliğinden var olmadı, illa ki insan faktörü işin içine girdi. Fakat zamanımızda bu ilk “big bang” in önemi yadsınabilir düzeyde, çünkü ilk insanın yaratılmasından bu yana çok uzun zaman geçti ve ilk cümlede bahsettiğim teori de bir kısır döngüye girdi. İlk insanların kendi ihtiyaçları doğrultusunda hazırladıkları şehirler, bazı yerlerde hiç gelişmedi ve o insanların kültürlerini, dinlerini ve yaşayışlarını bir anlamda olduğu gibi yaşatan yerler oldu. Katmandu da bu bahsettiğim şehirler kapsamında sayılabilir belki. Biz modern dünyanın zengin köleleri olarak aşağıda yaşadığımız deneyimleri naçizane yazıya döktük, fakat bunlar okunurken aslında bizim onlardan ne farkımız olduğu da düşünülmeli. Bunları yazarken, orada yaşayanları değerlendirmek veya eleştirmek gibi bir gayem olmadığını belirtmek istiyorum. Sonuçta dünyanın bir yerinde birilerinin yaşadığı, kutsal saydığı veya yediği, dünyanın öteki tarafında ayıplanabiliyor. Bu durum aynı bizden önceki kuşağın bizi, bizim ise bizden sonraki kuşağı biraz daha serbest bulmamıza (belki biraz da aykırı) benziyor. Aslında ne bizden öncekiler sütten çıkma ak kaşık, ne de biz çok “dejenereyiz”. Hepsi aslında yaşamın olağan akışı içerisinde gelişen olaylardan başka bir şey değil.

1DSC_0058.JPG


1DSC_0056.JPG


1DSC_0106.JPG

Katmandu sokakları...

Uzun bir giriş oldu sanırım. Ben esasen Dubai’den Nepal’e yaptığımız geziden ve buradaki yaşamdan söz edecektim. Sanırım medeniyet doğuya gidildikçe, o ilk oluştuğu zamankine daha çok benziyor. Tabi her bakımdan değil. Örneğin 2500 yıllık bir Budist tapınağına giden yolda egzoz gazından zehirlenmek ve korna seslerinden kafanın içinde çınlamalar oluşması, ayrıca fotoğrafını çekmek istediğiniz bir rahibin nazikçe “bir saniye lütfen” şeklindeki el işaretini takiben cep telefonunu çıkarıp konuşmaya başlaması da bunun bir diyeti oluyor sanırım.

1DSC_0088.JPG

”Manichorkor” veya dua tekerleği ile rahip…Tekerlek döndürüldükçe üzerinde yazılı kutsal mantraların çevreye yayıldığına inanılır
 

Etiketler
Ynt: Orada, Burada, Nepal'de...

Gezimiz, kozmos üzerinde hacmen epey yer kaplayan biri olarak uçağın en arka köşesindeki sıkışık koltuğa sığmaya çalışmamla başladı. Belki de daha önce, saat sabahın dördü olsa bile hava sıcaklığının oldukça yüksek olmasından başlamalıydım ama bu kadar giriş yeter. Sonuçtan evvel gelişmeye de zaman ayırmak gerek.

İlk gün Nepal’e vardığımızda otel odalarına yerleşip etrafı keşfe çıktık. Esasen konformizmin etkisindeki bizler için Katmandu sokakları ilk başta Türkiye’nin belki 30-40 yıl evvelki halini anımsatıyordu. Elle karılan inşaat harçları, bol kornalı bir trafik, egzoz gazına boğulmuş sokaklar… Eh, yeni bir yeri keşfetmenin en uygun yolu sokaklarında kaybolmak olduğuna göre başa gelen çekilecek.

1DSC_0129.JPG


1DSC_0079.JPG


1DSC_0085.JPG

Durbar Meydanı’na doğru Katmandu sokaklarında tapınaklar…

Katmandu’nun tapınaklarıyla ünlü ve Unesco tarafından korunma mirası olarak kabul edilen Durbar Meydanı’na gelene kadar ara sokaklarda insanlar ve yaşayışlar üzerine yaptığımız yolculuk, yerel halk tarafından epey dikkat çekiciydi esasen… Elinde fotoğraf makineleriyle dolaşan 17 kişilik bir grup (Japon turist kafilesi olmadığı sürece!) nerede olursa olsun dikkat çeker. Bazı insanların gönüllü modelliği, bazılarının ise hayır anlamındaki el işareti (ki sonra bunun hayır değil de para karşılığı modellik anlamında olduğunu da öğrendik) ile devam eden bu yolculuğumuz sonucunda, irili ufaklı epey tapınak veya benzeri yapı gördük.

DSC_0060.jpg


1DSC_0135.JPG

Pazardan manzaralar…

Nepal’de çoğunluk Hinduizm ve Budizm’e inanıyor. Dinlere uzun uzadıya değinmeyeceğim çünkü yeteri kadar kaynak internette mevcut. Bize sadece bu dinlere ilişkin önemli dini yerleri ziyaret etmek düşüyor. Öte yandan yanlış olarak Hinduizm’e inananların ineğe taptıkları şeklinde bir inanış da mevcut. İnek, Tanrı Şiva’nın bineği olduğundan kutsal kabul ediliyor ve ineğe zarar verilmiyor. Nepal sokaklarında da inekler özgürce geziyorlar.

1DSC_0142.JPG

"Bu insanlar neden koşuşturuyor acaba?

Bu görüntülerin eşliğinde akşam hava kararana kadar (esasen bitap düşene kadar) yaptığımız gezide bizi belki en mutlu eden otele dönüştü. Çünkü sabahın dördünden bu yana ayakta olup da bir de buna keşmekeş içindeki sokaklarda çeşitli görüntüler arayarak devam etmek, bizleri biraz yormuştu. Akşamki güzel yemeğin ve muhabbetin sonrasında ise yarınki programı planladık ve istirahata çekildik.

DSC_0108%7E0.JPG


DSC_0109%7E0.JPG


DSC_0110.JPG


DSC_0111%7E1.JPG


DSC_0113.JPG

Durga, Hanuman, Rama, Şiva ile Pirvati ve Ganeş’in temsili resimleri…
 

Ynt: Orada, Burada, Nepal'de...

Ertesi gün en uygun yöntemin bir rehber ve araç tutarak gezmek olacağına kanaat getirdik. Tabi gruptan bazı arkadaşlar, kendi programlarını izlemek üzere sabahın erken saatlerinde bizden ayrıldı. Biz de 9 civarı rehberimizle tekrar gezmeye koyulduk.

DSC_0128%7E0.JPG


DSC_0088.JPG

Bagmati Nehri, Pashupatinath ve yakılmak üzere olan bir ceset…

Katmandu’da görülecek önemli yerlerden biri, ölüleri yakıp küllerini Bagmati Nehri’ne savurdukları Pashupatinath’dır. Burası bir Hindu tapınağı ve çeşitli yerler, ölülerin yakılması ve yas tutan yakınlarının çevresinde toplanmaları için hazırlanmış. Rehberimiz bu kısmı biraz kısa kesti, fakat buradaki yerlerde, bu bölgede geçerli olan kast sistemi halen mevcut (ölse dahi sınıflandırmadan kurtulamıyor adam). Toplum içindeki çeşitli konumlarına göre askerler, politikacılar, din adamları, iş adamları ve halk değişik yerlerde yakılıyorlar. Yakıldıktan sonra külleri ise akmakta olan nehre boşaltılıyor. Bu durum bana İran’daki Zerdüştler’in, ölülerini Dakhme adı verilen yere koyup akbabalara yem yapmalarını anımsattı.

DSC_0066%7E1.JPG


DSC_0081.JPG


DSC_0072.JPG

Yakılan ölüler…

Cesetler, üzerine çeşitli baharatlar ve renkler serpilerek yakılmaya hazırlanıyor ve yakılma işlemi ağızlarına ateş sokularak başlatılıyor. Bu görevi yapmak, ailenin erkek çocuğuna düşüyor ve işlemden sonra çocuk saçlarının tamamını, arkasında ufak bir miktar kalacak şekilde kestiriyor. Burada yakılan cesedin külleri, nehre dökülerek seyahate başlıyor.

DSC_0101.JPG


DSC_0103%7E1.JPG

Sadu görünümlü “turistik” kişiler…

DSC_0130.JPG

Farklı hikayeler aynı karede…

Yine tapınağın çevresinde Sadu olarak adlandırılan (bir nevi bizim derviş dediğimiz) dünyadan elini eteğini çekmiş, ne temizlenen ve saç-sakal traşı olan kişiler de mevcut (Tabi bu şekilde olup da fotoğraf çektirmek için para isteyenleri ayrı tutuyoruz).

Daha sonrasında ise 2500 yıllık bir Budist tapınağını ziyarete gittik. Adı Boudnanth Stupa olan tapınağın çevresinde çeşitli turistik eşyalar satan yerler mevcut. Bir gezginin asla unutmaması gereken husus, size söylenen ilk fiyatı kabul etmemek ve pazarlık şansını sonuna kadar kullanmaktır. Bu konuda biz Türkler’in oldukça mesafe katettiğimizi düşünüyorum açıkçası…

DSC_0162.jpg

Boudnanth Stupa

Tapınağın çevresi dua tekerlekleri ile dolu. Burada tavafa gelen ve tekerlekleri çevirerek dua eden Budalar’ı görebilirsiniz.

Buradan sonra meydandaki bir lokantada yemeğimizi yedik ve Swayambnutah olarak adlandırılan ve Katmandu’daki en büyük Budist tapınağı olan Maymun Tapınağı’na gittik. Çevrede dolaşan epey maymun var, ayrıca en tepeden Katmandu’nun panoramik bir manzarası da görülebilir.

DSC_0252.JPG


DSC_0275.JPG


DSC_0341.JPG


DSC_0286.JPG


DSC_0280.JPG


DSC_0254.JPG

Swayambnutah Tapınağı’ndan manzaralar…
 

Ynt: Orada, Burada, Nepal'de...

Nepal, 60-70li yıllarda hippiler tarafından oldukça sevilen bir yermiş. Buraya gelen, buraya yerleşen oldukça fazla sayıda batılı kişinin olduğu söyleniyor. Şehirde de buranın yerel halkına ten ve göz rengi olarak benzemeyen fakat giysileri, saç şekli (rasta şeklinde) vb. özellikleriyle “ben artık buranın adamı oldum” şeklinde gezen oldukça insan mevcut. Hatta son gün havaalanında kayıp bir kızın ilanını görünce, hala o “pasaport yakma” ayinlerinin düzenlendiğini düşündük. Bölgede kaybolacak pek de bir ortam olmadığına göre muhtemelen buradan etkilenen bir hanım kızımız hayatını artık burada geçirmeye karar vermiş!

Akşam oldukça keyifli geçen bir akşam yemeği sonrası yarınki program için küçük uçak ile Pokhara’ya gitmeyi, orada bir gece kalıp ertesi gün havaalanına gelerek Dubai’ye dönmeyi planlıyoruz.

DSC_0360.JPG


DSC_0370.JPG


DSC_0387.JPG

Nirvana’ya doğru uçarken… Gazete okuyan pilot amcaya dikkat…

Nepal’da şehirler arası mesafelerde otobüsler ve küçük uçaklar işliyor. Yolların bozukluğu nedeniyle otobüs ile 6-7 saatte alabileceğiniz bir yolu bu küçük uçaklarla yarım saatte kat edebiliyorsunuz. Tabi fazla bir beklentiye girmemek gerekiyor…

Pokhara, Katmandu’ya göre nispeten daha temiz ve düzenli bir yer. Bunda belki daha turistik olmasının ve sunduğu manzaraların da etkisi var. İrili ufaklı villa tarzı yerleşimler, göller ve düzgün yollar burasını bir anlamda bizim güney illerimize benzetmeme neden oldu.

DSC_0022%7E0.JPG


DSC_0008%7E0.JPG


DSC_0032%7E0.JPG


DSC_0038.JPG


DSC_0042%7E4.JPG


DSC_0043%7E0.JPG

Devi Şelalesi ve Gupteshwar Mağarası

Otele yerleşir yerleşmez rehber ve araç temin edip, ilk durağımız olan Devi Şelalesi’ne gidiyoruz. Buradan da yakındaki Gupteshwar mağarasına gidip buradaki tapınakları fotoğraflıyoruz. Yerin altına doğru aşağı yukarı 500 metre kadar giden bu şelale-mağara karışımı yapı, Türkiye’de ziyaret ettiğimiz turistik mağaralara pek benzemiyor, son derece basık bir havası var. Bunda iki ucunun açık olması bir etken olabilir.

Buradan sonra ise 20 km uzaklıktaki Fewa Gölü’ne gidiyoruz. Bu göl Nepal’in ikinci en büyük gölüdür. Göl üzerinde ayrıca bir de Hindu tapınağı bulunuyor. Adı Barahi Mandir olan bu tapınağa bot kiralayıp ulaşmak mümkün.

DSC_0100.JPG


DSC_0073.JPG


DSC_0118.JPG

Fewa Gölü’nden manzaralar…

Ertesi gün ise Pokhara’dan uçakla Katmandu’ya varıyor ve buradan da Dubai’ye dönüyoruz. Nepal ile ilgili söylemek istediklerim; asla paketlenmemiş sulardan içilmemesi, hediyelik eşyaların ilk fiyatının turist fiyatı olduğunun bilinmesi ve renk spektrumu fazla olan yiyeceklerden uzak durulması yönünde olacak. Ekibinizin “gezen”, “bilen” ve “yiyen” insanlardan oluşması da yolculuğa ayrı bir neşe katacaktır.
 

Ynt: Orada, Burada, Nepal'de...

sapkın bir inanç kültürü olan bu insanlardan nefret ediyorum ama yaşam merkezleri ilgi çekici.
çok pis ve bakımsız yerleşim noktaları varmış fotoğraftakilerden anladığım kadarıyla.
görüntüler ve paylaşım için teşekkür ederim.
evereste uzakmıydınız bu arada?
 



Ynt: Orada, Burada, Nepal'de...

Teşekkürler.

Pokhara'ya giderken sağ tarafımızda gördük. Bir de kaldığımız otelin bahçesinden pussuz havada görülebiliyormuş, o gün göremedik.
 



Ynt: Orada, Burada, Nepal'de...

Çok güzel bir gezi. Anlatım ve resimler çok ilginç. Yazılarınızı takipteyim. Hoşçakalın.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,875
Mesajlar
1,524,920
Kayıtlı Üye Sayımız
166,661
Kaydolan Son Üyemiz
Necmierdan

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst