Letonya, Rigaaaaaa...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan edebiyatçı Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 89
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 26,962
[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

[attachment=5]

IMG_3204 (Large) (2).jpg


IMG_3225 (Large).jpg


P1000388 (Large).jpg


IMG_3286 (Large).jpg


IMG_3120 (Large).jpg
 

Etiketler
Riga'da gezerken sürekli karşınıza kedi ve horoz figürü çıkıyor. Bunun sebebini merak ederken bir yazı ilke karşılaştım. Aşağıya kopyalıyorum.

"Riga eski şehrinin bir başka önemli noktası ise Büyük Guildhalls (Esnaflar Odası) binasının karşısında, damında siyah bir kedinin bulunduğu Cat House (Kedinin Evi) binasıdır. Bu iki binanın günümüze kadar gelmiş bir de hikayesi vardır. Hikaye şöyle: Büyük Guildhalls yani Büyük Esnaflar Odasına kabul edilmeyen bir esnaf buna çok içerlemiş. Ve kızgınlığını ve hıncını da Esnaflar Odası binasının tam karşısına bir bina inşa ederek ve inşa ettiği binanın damına da kıçını Esnaflar Odası binasına dönmüş kızgın bir kara kedi heykeli yerleştirerek almak istemiş.
Bugün bu iki bina ve damdaki kızgın kara kedi yapılan bir küçük değişiklik dışında eski haliyle karşılıklı olarak duruyorlar. Yapılan küçük değişikliğe gelince. Esnaflar Odasına ayıp olmasın diye Cat House damındaki kızgın kara kedi heykeli biraz çevrilerek Esnaflar Odası binasına arkası değil de yüzü bakacak şekilde durması sağlanmış."(Halil Paşa)
[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

IMG_3229 (Large).jpg


IMG_3230 (Large).jpg


P1000425 (Large).jpg


IMG_3121 (Large).jpg
 

Powder Tower denen bu binanın tarihi 1330 yılına kadar gidiyor.Bina 1919'dan beri savaş müzesi olarak kullanılıyor.Aslında bir sürü müze ile karşılaştık. Bir çoğuna sadece şöyle bir göz attık. Malesef pek tanımadığımız bize çok uzak olan bir milletin tarihi (tarihi ve müzeleri çok sevmeme rağmen) fazla ilgilimizi çekmedi..Sergilediklerinin ne olduğunu anlamak için yanlarındaki sayfalarca yazıyı okumak gerekiyor. Zaten okuduklarımızın da kim olduğunu bilmediğimiz için pek bir anlam ifade etmiyor. Tarihleri hep işgal ile geçince müzeleri de hep savaş temalı. Örnek olsun diye bu müzeden birkaç fotoğraf ekleyeceğim.

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

[attachment=5]

IMG_3235 (Large).jpg


IMG_3233 (Large).jpg


IMG_3254 (Large).jpg


IMG_3253 (Large).jpg


IMG_3255 (Large).jpg
 





Baltık ülkelerinden bahsedip de kehribardan onların, değimi ile amberden bahsetmemek olmaz. Turistin gezdiği her yerde işlenmiş amberden yapılmış çeşitli takıları , bibloları ve tabloları satan dükkanlar yada daha çok seyyar satıcıları görmek mümkün. Amber en çok bu bölgeden çıkıyormuş. Ama şunu söyleyeyim çok da ucuz değil. İçinde börtü böcek kalıntısı olanlar daha da pahalı.Ufak bir iki tane hediyelik ancak aldım. Boyutu büyüdükçe fiyatı da artıyor.Amberin oluşumu ile ilgili bulduğum bilgiyi ekliyorum.
"Kehribar ya da Amber. Baltık ülkelerinde Amber olarak anılan Türkçede ise hem amber hem de kehribar denen, çoğunlukla çam gibi kozalaklı ağaçların ve tropik çiçekli ağaçların reçinesinden oluşan kıymetli taş.
Amberin nasıl oluştuğuna gelince
Reçine, ağaçların bir korunma mekanizmasıdır. Ağacın gövdesi veya dalı herhangi bir şekilde zarar görür de yara alırsa (atmosferik koşullar, yaşlılık veya iri hayvanların ağacı yaralaması vb. dış etkenler nedeniyle dışa karşı dayanıksızlaşmış bir bölge açığa çıkar. Bu durumda ağaç reçine salgılayarak, gövdesinde zarar görmüş ve dayanıksızlaşmış yüzeyin kapanmasını sağalamaya ve kendisine zarar verebilecek böcek ve mantarları reçinenin kokusu, tadı ve yapışkanlığı ile bu yaralı bölgesinden uzak tutmaya çalışır. Bazen yüksek ağaçlarda hızlı büyüme nedeniyle gövdede oluşan boyuna çatlaklardan da bolca reçine salgılanır.
Bu reçine, onu salgılayan ağaçla birlikte veya tek başına rüzgarlarla lagün, delta, veya denize yakın ortama taşınır. Burada sedimentlerle (kırıntılı malzeme) birlikte yere gömülür. Milyonlarca sene boyunca ve bazen yüzlerce metre kalınlık oluşturan çökeltiler altında kalan reçine, basınç ve sıcaklık koşulları altında sertleşerek kehribar taşına, yani ambere dönüşür.
Baltık Ülkelerinde ormanlar, ormanlardaki yüksek ağaçlar, Baltık Denizi göz önüne alındığında; Amberin, yani kehribar parçalarının neden en çok Avrupa’nın bu coğrafyasında elde edildiği daha iyi anlaşılır."(Halil Paşa)

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

IMG_3185 (Large).jpg


IMG_3186 (Large).jpg


IMG_3187 (Large).jpg
 

İlk mesajlarda Dome Katedralinden bahsetmişim ama fotoğraf koymamışım. Aslında şehrin en önemli merkezi Dome metdanına da adını veren kare kubbeli Dome Square.Biz oradayken tadilattaydı. Önündeki meydanda akşamları eğlenceler düzenleniyor.Zaten her yer bar. Bu insanlar sanırım sadece içerek ve eğlenerek vakit geçiriyor.Gece geç saatlere kadar her yerden müzik sesi yükseliyor.Kaçta yatıp kaçta kalkıyorlar acaba. Bir de bu meydanın hemen paralelinde Livu meydanı var. Burada da akşamları konserler ve eğlenceler düzenleniyor.Bir iki akşam farklı konserler gördük ama bir akşam rasladığımız ufak bir grubun konseri beni ve kızımı çok eğlendirdi.( Eşim yine köşedeki bankta beleş internet kovalıyordu. Gezimiz çok kısa sürede oluştuğu için araştırmaları mecburen orada yapıp gezdik.Sağolsun o araştırdı biz tadını çıkardık.)Bu grup gerçekten çok başarılıydı. Seyircilerin dansları daha da eğlenceliydi.

[attachment=1]

[attachment=2]

Livu meydanı:

[attachment=3]

Favori grubum:

[attachment=4]

Bunlar da çok komik bir gruptu.

[attachment=5]

IMG_3124 (Large).jpg


IMG_3289 (Large).jpg


IMG_3091 (Large).jpg


IMG_3106 (Large).jpg


IMG_3232 (Large).jpg
 

Aşağıdaki bina da otelimizin penceresinden sürekli seyrettiğimiz kilise. Soldaki yeşil kubbeli bina.Sağdaki büyük olan olan St.Peters'in duvarı.Kaç gün boyunca onu seyrettik ama adını bilmiyorum. Bir çoğu tuğla renginde olunca hepsini karıştırıyorum artık.

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

Bu çamaşırlar da çok sevimliydi.

[attachment=4]

IMG_2970 (Large).jpg


IMG_3178 (Large).jpg


IMG_3179 (Large).jpg


IMG_3221 (Large).jpg
 

Büyük meydanın bir köşesinde önünde Üç Asker Anıtı'nın olduğu kapkara kutu gibi bir bina var.O rengarenk binaların arasında sanki sonradan oturtulmuş gibi iğreti duruyor. BU çirkin bina İşgal Müzesi (The Occupation Museum Of Latvia). Belki de içinde anlatılarla çok uyumlu dışının kapkara görüntüsü.Sovyet döneminde inşa edilmiş.Hitler ve Nazi Almanya'sının daha sonra da Stalin dönemi Sovyetler'inin yaptığı katliamları ,Sibirya sürgününde yaşananları fotoğraf, film, belge vs ile anlatan bir müze.İki buçuk milyonluk Letonya'dan Sovyetler döneminde 250 bin rejim muhalifi sibirya'ya sürgüne gönderilmiş. İşte bu yüzden iç içe yaşasalarda Ruslardan pek hazzetmiyorlar. Hele Ruslar ile karıştırılmalarına çok sinirleniyorlarmış.Müzenin İçine giriş ücretsiz.

Müzenin önündeki Üç Asker Heykeli ise müze ile taban tabana zıt bir şeyi temsil ediyor. Bu üç asker heykeli Ruslar tarafından Letonyalı askerlerin ne kadar cesurca savaştıklarını göstermek için dikilmiş. Hem öldür hem de çok cesursunuz aman da ne güzel savaşıyorsunuz diye heykellerini dik. Komik değil mi?

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

Bu da nehri karşı kıyıya bağlayan Akmens Köprüsü. Üç Asker Anıtı'nın hemen karşısında bulunuyor.

[attachment=5]

IMG_3128 (Large).jpg


P1000416 (Large).jpg


IMG_3133 (Large).jpg


IMG_3129 (Large).jpg


IMG_3205 (Large).jpg
 





Havuzun içinde yarım saat fotoğraf çektiler. Profesyonel midi hatıra fotoğrafı mı anlamadım.

[attachment=1]

Çok alkış alan sokak dansçıları.

[attachment=2]

Türk lokantası.

[attachment=3]

Lokantanın fes şeklindeki avizeleri.

[attachment=4]

IMG_3547 (Large).jpg


IMG_3083 (Large).jpg


P1000405 (Large).jpg


P1000397 (Large).jpg
 


Gezimizin üçüncü günün yarısını Sigulda'da geçirdik. Sigulda Riga'ya 60 kilometre mesafede bir yerleşim yeri. Sanırım bir kasaba.Çünkü çok da bir yerleşim yok.Yemyeşil ormanın içinde tarihi birkaç kalenin olduğu turistik bir bölge. Riga'dan Sigulda'ya turlar düzenleniyor. Bu turlardan birine katılmayı planlamıştık ama biraz araştırma yapınca pahalı geldi. Biz de Otobüs terminaline gidip 3 Lata Sigulda otobüsüne bindik. Yeşilin hiç bitmediği bir yolda bir saat 15 dakikalık bir yolculuk gerçekleştirdik.Sigulda terminalinde iner inmez de şehri gezdiren beş kişilik akülü arabalara başka bir turist aile ile birlikte binerek rehber eşliğinde güzel bir gezi gerçekleştirdik.Böylece bize önerilen tur fiyatının tam yarısına Sigulda gezisini gerçekleştirdik. Gezilecek yerler birbirine çok uzak olduğu için arabasız gezilecek bir yer değil.Etrafı açık arabada mis gibi bir orman havasında ağır ağır dolaşmak gerçekten harikaydı.
Rehberimizin ilk durağı Baltıkların en büyük mağrası olan Gutmanis Cave. Aslında mağra görmedikleri için oyuğu mağra sanıp turiste açmışlar.Bura ile ilgili bir de efsane uydurmuşlar ki yutturması kolay olsun.Rivayete göre burada bir kız bebek bulmuşlar, büyütmüşler.Orada yaşayan bir genç bu kıza aşık olmuş. Büyük mağranın yanındaki küçük oyuğu o kız için oymuş. İçine de güller koyuyormuş. Kıza bu yüzden o mağranın gülü gibi bir şey diyorlarmış. Başka biri daha bu kıza aşık olmuş. Kızı kaçırıp tecavüz edecekken kız ben sihirliyim demiş. İnanmazsan boynumu kes geri dirileceğim, demiş. Adam da kesmiş kafasını ama kız dirilmemiş. Böylece adamdan kurtulmuş. Sevgilisi gelip onu o halde görünce ağlayarak sarılmış.Üzerine kan bulaşmış. Onu katil sanıp hapse atmışlar. Yıllar sonra suçsuz olduğu anlaşılmış. Sonra oğlana ne olmuş hatırlamıyorum.
Bu mağraya 1700'lü yıllardan beri insanlar isimlerini yazıp tarih atmışlar. Her yeri dolmuş. Hoş da bir görüntü olmuş. Bu isimler de olmasa bu oyuğun hiç bir özelliği olmazmış. Ha bir de içinden ufak bir su geçiyor.Su da hoş bir hava vermiş. Kışın mağranın etrafındaki alan sular altında kalıyormuş.

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

[attachment=5]

IMG_3370 (Large).jpg


IMG_3369 (Large).jpg


IMG_3354 (Large).jpg


IMG_3366 (Large).jpg


IMG_3363 (Large).jpg
 

Yolda gelin arabası bekleyen bir grup yerel kıyafetli kadın.

[attachment=1]

[attachment=2]

Sigulda kasabasını Gauja Milli Parkı içine almış.Koruma altında doğal yaşamın sürdüğü bir milli park.Letonya'nın İsviçre'si diyorlar. Çok da geniş bir alana yayılmış.Turistler için orman yürüyüşleri de düzenleniyormuş.İçinden Guaja Nehri geçiyor. Tepeleri arasında bir de teleferik turu var. Ama biz söylemesi ayıp Hong Kong'da dünyanın en büyük teleferiğine binince bunu pek adam yerine koymadık.:smiley:

[attachment=3]

[attachment=4]

[attachment=5]

IMG_3343 (Large).jpg


IMG_3344 (Large).jpg


IMG_3375 (Large).jpg


IMG_3373 (Large).jpg


IMG_3340 (Large).jpg
 



Küçük göletler de ayrı bir hava katmış milli parka. Doğa yürüyüşü ve kafa dinlemek için gerçekten ideal bir yer.

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

Her yerde karşımıza çıkan amber satıcıları. Burada bir baston eklemişler.

[attachment=5]

IMG_3507 (Large).jpg


IMG_3380 (Large).jpg


IMG_3379 (Large).jpg


IMG_3347 (Large).jpg


IMG_3376 (Large).jpg
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,828
Mesajlar
1,524,053
Kayıtlı Üye Sayımız
166,621
Kaydolan Son Üyemiz
Gamze Erol

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst