Kavram Kargaşası

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mete Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 33
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 15,169

mete

Zirve
Mesajlar
1,851
Tepkime Puanı
4
Bilgi eksikliğinden kaynaklanan ve daha çok cehaletin göstergesi olan kavram kargaşası, günlük hayatta kullanılan kelimelerin gerçek manasının dışında farklı manalar yüklenerek kullanılmasının meydana getirdiği bir durumdur. İnsanlar bilgi birikimi ve genel kültürü ile doğru orantılı olarak günlük hayatında kullandığı kelimelerin manasını bilerek veya bilmeyerek kullanır. Mesela bir insan “ök” kelimesinin manasını bilmeden “öksüz” kelimesini kullanıyorsa, anası olmayana mı? Yoksa babası olmayana mı öksüz denir? Diye tereddütte kalabilir veya yanlış kullanarak babası olmayana öksüz diyebilir. Oysa “ök” kelimesinin “ana” manasına geldiğini biliyorsa, öksüz kelimesinin de “anasız, anası olmayan” manasına geldiğini bilir. Bunun gibi “Kut” kelimesinin manasını bilmeden birilerini “kutluyorsak” ne yaptığımızı bilmiyoruz demektir. Kelimelere yanlış manalar yükleyerek kullanma bazen zararsız olsa da, genelde anlaşılamamayı veya meramını anlatamamayı beraberinde getirir. Bu kültürün bir ölçüsüdür.
Ancak, siyasi tartışmalarda kavramların manasını bilmemek anarşiyi doğurur ve insanların birbirini anlamasına mani olur, daha da kötüsü ülke bütünlüğüne zarar verici sosyal problemlerin doğmasına sebep olur. Siyasi tartışmalarda sıkça kullanılan milliyetçi, devrimci, faşist, muhafazakâr, yobaz, kapitalist, komünist, sosyalist, ilerici, gerici vb. kavramların manasını bilmeden yapılan siyasi tartışmaların sağlıklı sonuçlanması veya tarafların anlaşması mümkün değildir.
Bu kavramlar arasındaki farkın bilinmemesi, zaman, zaman maksadını aşan cümlelerin kurulmasına sebep olmaktadır.
İsterseniz bu kavramların manaları üzerinde biraz sohbet edelim.
 

Etiketler
Ynt: Kavram Kargaşası

Mete bey,
bence çok güzel ve çok yararlı olur. Böylelikle "doğru bildiğimizi sandığımız yanlışlarımızı da" ortadan kaldırmış oluruz ve tartışmalarımız da daha sağlıklı olur. Her bir kavram için ayrı bir başlıuk açılması daha mı iyi olur acaba ne dersiniz? hem katkıda da bulunulduğunda konular birbirine girmez "bence".. iyi gunler dilerim, reha
 

Ynt: Kavram Kargaşası

reha' Alıntı:
Mete bey,
bence çok güzel ve çok yararlı olur. Böylelikle "doğru bildiğimizi sandığımız yanlışlarımızı da" ortadan kaldırmış oluruz ve tartışmalarımız da daha sağlıklı olur. Her bir kavram için ayrı bir başlıuk açılması daha mı iyi olur acaba ne dersiniz? hem katkıda da bulunulduğunda konular birbirine girmez "bence".. iyi gunler dilerim, reha

Evet Reha bey böyle daha güzel olur biz ana başlıkları belirleyip tartışırken arada başka bilgiler girsede esastan uzaklaşmamış oluruz.

Benzer ve birbirleri ile karıştırılan terimleri bir başlık altında toplayabiliriz.

Örnek olarak

Islahat, İnkılap, Devrim kavramları nedir le başlayabiliriz.

Bu üç kavramın sözlük manası da yenilik yenilik yapmak demektir. Burada tartışmamız gerekense bu kavramların farklılıkları olmalı.
 

Ynt: Kavram Kargaşası

acemi80' Alıntı:
Evet Reha bey böyle daha güzel olur biz ana başlıkları belirleyip tartışırken arada başka bilgiler girsede esastan uzaklaşmamış oluruz.

Benzer ve birbirleri ile karıştırılan terimleri bir başlık altında toplayabiliriz.

Örnek olarak

Islahat, İnkılap, Devrim kavramları nedir le başlayabiliriz.

Bu üç kavramın sözlük manası da yenilik yenilik yapmak demektir. Burada tartışmamız gerekense bu kavramların farklılıkları olmalı.
Mete bey güzel bir konu açmışsınız. Bu konudan epey farklı görüşler çıkar. Sanırım hepimiz zaman zaman bu kavram kargaşasını yaşıyoruz. Dilimizin yetersizliği demek istemiyorum tam aksine zenginliği ve dil eğitimin yetersizliği nedeniyle olabilir düşüncesindeyim. Ya da kolaya kaçma, tam anlamını bilmeden adapte olma durumu olabilir. Bazen kulağa hoş gelen bazı kavramları yanlış da olsa telaffuz edebiliyoruz.

Örnek olarak verdiğiniz kavramlar hakkında ise; ıslahatı pek kullanmıyorum ama iyileştirme olarak algılıyorum. Inkilap ve devrim ise aynı manaya gelse de inkılap soyut, devrim ise somut bir kavram olarak bende çağrışım yapıyor. Özellikle devrim kavramına günümüzde çok farklı anlamlar yüklenebiliyor. Yenilikten çok, bir eylem olarak algılanıyor sanıyorum.
 

Ynt: Kavram Kargaşası

Ağam böyle zor bir konuyu açtın, başına iş açtın.Şimdi eleştirilerim yağmur gibi gelecek umarım kızmazsın bana.
Kavram kargaşası gibi bir başlık açarsanız,önce kendi yazdıklarınızla çelişirsiniz.Çünki önce kastetdiğiniz hangi tür kavramdır, ondan bahsetmeliydiniz.Sizin adınıza kısa cümlelerle tanımlıyacağım ,tabii tdk sözlüğü yardımı ile.

1. Etimoloji: Türkçemizin yakalamak ve içermek anlamlarını dilegetiren kavramak kökünden türetilmiştir, kavranılmış olan'ı dilegetirir.

2. Mantık: Kavram, nesnel gerçekliğin insan beyninde yansıma biçimidir. Bundan ötürü de her kavram, doğrudan ya da dolaylı olarak nesnel gerçekliği içerir. Bu, örneğin ağaç gibi nesne kavramları için böyle olduğu gibi örneğin özgürlük gibi düşünce kavramları için de böyledir.

3. Felsefe: Alman düşünürü Immanuel Kant, Salt Usun Eleştirisi adlı yapıtında, Platon'dan sözederken şöyle der: "Bir düşünürün düşüncelerini konusuyla karşılaştırarak, onu, kendi kendisini anladığından daha iyi anlamak olanaklıdır. Çünkü o kavramını yeteri kadar belirlemediğinden söylemek istediklerinin tam tersini söylemiş, hatta tam tersini düşünmüş olabilir". Ernst Cassirer de İnsan Üstüne Deneme adlı yapıtında şöyle der: "Felsefe tarihi, bir kavramın tam tanımının, o kavramı ilk kez ileri süren tarafından yapılamadığını gösteriyor. Felsefesel bir kavram, bir sorunun çözümünden çok daha önemli. Bir kavramın gereği gibi tanımlanması, onu ilk kez kullanandan çok sonra yapılabiliyor".

4. Toplumbilim: Dr. Özer Ozankaya'nın hazırladığı Türk Dil Kurumunca yayımlanan toplumbilim terimleri sözlüğünde kavram deyimi şöyle tanımlanmıştır: "Sözcüklere gerçek anlamlarını vermek ve bunlar aracılığıyla düşünmek, olayların ve süreçlerin özünü kavrayıp temel yanlarına ve özelliklerine ilişkin genellemeler elde etmek olanağını sağlayan, nesnel çevrenin insan düşüncesindeki yansıma biçimi".

5. Ruhbilim: Dr. Mithat Enç'in hazırladığı Türk Dil Kurumunun ruhbilim terimleri sözlüğünde kavram deyimi şöyle tanımlanmıştır: "Herhangi bir nesne ya da olayın temel öğe ve özelliklerini kapsayan soyut bir düşünü".

Kavram deyimini belli ve dar bir anlamda kullanmak koşuluyla, her yeni felsefenin, her yeni dünya görüşünün yeni bir kavramlar dizgesi olduğu söylenebilir.Ancak sanırım ne demek istediğimi anladınız.Kavram farklı disiplinlerde ,farklı sosyal toplumlarda ,farklı anlamlar ifade ediyor.
Verdiğiniz örnekler daha ziyade etimolojik kökenlerle alakalı.Ancak ben bu örneklerinizi kavramla değil anlam yada mana kavramı ile bağdaştırdım.


"Ancak, siyasi tartışmalarda kavramların manasını bilmemek anarşiyi doğurur" Bu cümle size ait ve bu cümleyide eleştirmek zorundayım.Çünki anarşi kelimesini (anarşizm kavramı) nı yannış şekilde kullanmışsınız.Anarşizm genel sosyolojik manası ile devleti ve devlet kurumlarını reddeten (her koşulda ve her türlü otoriteyi) manasına gelir.Ancak halk arasında bu kavram yannış bilinir.Sokaklarda taş atan ,eylem yapan göstericelere vs derler.Oysa eylem yapmadan doğru düzgün adam olunarakta hatta her türlü kavramı yannışsız kullanarakta anarşist olunabilir.
Bu konuya devam edeceğim ancak şimdilik bu kadar.Saygılar.Selçuk Atahan
 




Ynt: Kavram Kargaşası

Eveeet maraton başlıyor,
Selçuk bey,
Tabiki tartışacağız ve güzeli bulacağız. Bir sonraki merhaleye geçmeden önce tenkitlerini cevaplandırayım. Çok sert eleştirilerle gireceğini söylemişsin ama yanlış başlamışsın acele etmişsin. Birdefa verdiğim örneklerin etimolojik kökenlerle alakalı olduğunu söyleyerek ilk adımda boşa düşüyorsun çünkü bu terim daha çok Toplumbilimini ilgilendiren yönüyle şu anda ele alınmakta ve sözcüklerin doğru anlamda kullanılması temel mesele olarak düşünülmekte.
Anarşi kelimesinin açıklamasıda buradaki manayı karşılamıyor çünkü anarşi, karmaşa demektir. Karmaşa bilerek veya bilmeyerek çıkarılabilir. Bilerek karmaşa çıkarana anarşist denir. Siyasal manada da mevcut düzenin işleyişini zorlamak, rejimin işe yaramazlığını ortaya koymak için karmaşa yaratan insan demektir.
İşte ilk mesajlarda ne demek istediğim ortaya çıktı bile. Maalesef entellektüel insanlarımız bile, bilerek veya bilmeyerek kavramları yanlış kullanmaya devam ediyor. Bilmeden yanlış kullananlar bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir hatanın içerisinde iken. Doğrusunu bildiği halde yanlış kullanan anarşistlerde mevcuttur.
 

Ynt: Kavram Kargaşası

yasarergun' Alıntı:
Anarşi yunanca kökenli (ana archia) başsızlık anlamına gelen bir kelime başszılığın doğurduğu tüm durumlarda kullanılabilir. Örnek verecek olursak kanser vücutta kontrolsüz olarak çoğalan bir hücre ya da hücre grubunun anarşisidir.

Yaşar hocamın verdiği örnekte beni doğruluyor. Siyasal manada anarşi düzensizlik karmaşa başsızlık ve hükümetsizlik nihayetinde rejimsizlik. Yani Mevcut rejimi yıkarak yeni bir rejim getirme çalışmalarının bir parçası olarak ortaya çıkıyor.
 

Ynt: Kavram Kargaşası

''yirmi yasinda anarsist olmayan kalpsizdir. kirk yasinda hâlâ anarsist olan aptaldir" bu lafı çok severim doğrusu. :Dİnsanın özgürleşmesi nin yolunu tıkayan, insanların üzerinde tahakküm kurarak onların yaşam alanlarını belirlemeye soyunan her türden kuramın kökünün kurutulması gerektiğini savunan toplum ve siyaset felsefesi öğretisi
Sanırım önce anarşizm bir karmaşa olmadığından bahsetmeliyim size.Bu sebeble bazı alıntılarda yapacağım.Sonrada ilk bölüm eleştirilerime verdiğiniz cevapları başka bir başlık altında cevap vereceğim.

Anarşizm, (Yunanca an (-sız, olumsuzluk eki) archos (yönetici)'dan türetilmiştir, yöneticisiz anlamına gelir). toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.

Anarşizm, geleneksel siyasete karşıdır; devletsizlik ve şiddetsizlik temel ilkeleridir. Klasik anarşizmde parlamento sahte bir kurumdur, halkın iktidarı değildir,bu yüzden oy vermemek gerekir. Devlet, doğası gereği kötüdür, kötü olduğu için değil. Partiler, düzenin elemanlarıdır.

Elitist bireyci anarşizmde devlet yoktur, vergi yoktur, askerlik yoktur, polis yoktur, kanun yoktur, bütün kolektiviteler yoktur ve sonunda toplum yoktur. Bu kavramları Warren, Spooner, Tucker'de belirgindir. Rand, Rothbard, Friedman suç yok ama ceza vardır der. Nozick ise devleti kabul eder. Anarşistler bolşevik devrimine karşıdır. Devletin yok olmasını kabul eder, düzenin sağlanmasını doğal hale bırakır. Kendi kendine işleyen bir ahlak düzeni, yasasız ve devletsiz işleyebilir. Yerel cemaatler doğrudan dayanışma ile devlet, sermaye, kiliseye karşı özgürlükleri savunabilir. Bu toplumsallıkta sınır tanımama ana ilkedir.

Kollektivist Anarşizm
Kollektivist anarşizm (daha geniş anlamda komünal anarşizmle karıştırılmaması gerekir ) özellikle Mikhail Bakunin ve Birinci Enternasyonal’in anti-otoriter kesimi ile ifade edilen anarşist akımdır. Ayrıca Johann Most da bu yaklaşımın üyelerindendir.

Mutualistlerden farklı olarak kollektivist anarşistler üretim araçlarının her türlü özel mülkiyetine karşıdırlar ve mülkiyetin kollektifleştirilmesini savunurlar. Fakat kollektifleştirme, gelir paylaşımına kadar genişletilmemelidir, çünkü işçiler anarko-komünizmin "herkesin ihtiyacına göre" anlayışından farklı olarak çalışma zamanına göre ücretlendirileceklerdir. 1880’li yılların ilk bölümünde, Avrupa anarşist hareketinin büyük kısmı temelde ücrete dayalı işçiliğin kaldırılması ve emeğine göre değil, ihtiyaca göre dağıtımı savunan anarko-komünist düşünceye bağlı bulunurken, İspanya’nın erken dönem anarşist hareketi bazı dönemlerde kollektivizmi benimsemiştir. Kollektivist anarşistler çalışma tazminatlarını desteklerler ve ihtiyaca göre komünist paylaşımı devrim sonrası süreçte olanaklı görürler. Kollektivist anarşizm, devletsiz, kollektivist toplum için birlikte mücadele ettiği ve kendisiyle aynı dönemde yükselişe geçen marksizmin işçi diktatörlüğüne mesafeli yaklaşmış onu reddetmiştir

Bireyci Anarşizm
Farklı geleneklerden oluşan bireyci anarşizm bireysel bilincin ve bireysel çıkarın herhangi bir kollektif organ ya da kamu otoritesi tarafından engellenmemesi gerektiğine inanır. Bireyci anarşizm, sosyal, sosyalist, kollektivist, komünalist akımların ortak mülkiyet düşüncesine karşı mülkiyetin bireylerin elinde bulunmasına olumlu yaklaşır. Bazı önemli temsilcileri: Henry David Thoreau, Josiah Warren ve Murray Rothbard’dır. Ayrıca genelde William Godwin’de bireyci anarşist olarak değerlendirilir. Godwin, yardımseverlik düşüncesini savunurken bunun yanında her bireyin, kendi emek ve mülkiyeti üzerinde bireysel söz hakkını dile getirmiş ve sonunda ortadan kalkmasıyla sonuçlanacak olan hükümetin zamanla küçülmesine yol açacak ilerlemeci akılcılığa inanmıştır.


Yeşil Anarşizm
Hareketin temel sorunu endüstri öncesi toplumu hatta bazen tarım öncesi toplumu yeniden canlandırmaktır. İnsanları doğal yaşamdan yabancılaştıran teknoloji ve ilerleme düşüncesiyle ifade edilen endüstri toplumu, bu ekolün eleştirilerinde önemli yer tutar. Felsefesinde Ludditelerin politik eylemlerinin ve Jean-Jacques Rousseau’nun yazılarının etkileri görülür. Fakat bunlardan daha fazla, primitizm ortaya çıktığında, Frankfurt Okulu’nun Marksistleri Teoder Adorno ve Herbert Marcuse’ün düşünceleri ile Marshall Sahlins, Richard Lee, Lewis Mumford, Jean Baudrillard ve Gary Snyder gibi antropologların düşünceleri bu ekolün şekillenmesinde önemli yer tutmuşlardır.

Kendilerini primitivist olarak adlandıran bazı yeşil anarşistler, doğal yaşama tam bir dönüş ve göçebe avcı-toplayıcı hayat tarzını savunurken,birçok yeşil anarşist ise gündemine sadece endüstri toplumunun ortadan kaldırılmasını alır, evcilleştirmeye veya tarım etkinliğine karşı kesin bir karşı duruş sergilemezler. İlk kategoride teorisyenlere, Derrick Jensen ve John Zerzan örnek gösterilebilir. Birçok yeşil anarşist devrim sonrası gelecek ile bağlantılı bu sorunları bir kenara bırakıp, bugünün dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlara ve toplumsal devrim konusuna odaklanmıştır

Sevgili hocam :D anarşizmin farklı ekollerinden bir demet sunmaya çalıştım sana.Dahada fazlasını yazardım ama nasılsa okunmaz diye es geçtim.Ancak hala anarşizm e karmaşa diyeceksen mesela kapitalizme ne derdin merak ediyorum doğrusu.Anarşizm bir yaşam felsefeisdir.Hayata farklı bir bakış açısıdır.Saflık ve temizliği ideali ütopya halinde yaşar.Hatta bana kalırsa ütopyanın ütopyasıdır.Bu kavramı karmaşa olarak niteleyemezsiniz.Bu sebeble soktaki kavgayı eylem olarak niteleyin.Eylemi yapanıda eylemci.
Sonuçta ilk metninizde yazdığınız anarşist tanımı tamamen yannıştır.Belki karmaşa deseydininiz daha doğru ifade edecek ve yazdığınız konunun içeriği ile ters düşmeyecektiniz.
Şimdi ilk eleştirinize geleceğim ama onu ayrıca yazıp gönderceğim.O konuda düşüneceğim ve yannış anlaşılmalara mahal vermeyecek bir sertlikte yazacağım.o sebeble geçiktiriyorum doğrusuS ;)saygılar ağam.selcuk Atahan
 

Ynt: Kavram Kargaşası

Anarşizmi hala karmaşa olaraka nitelendireceksen birde fiziksel anlamını düşünmeni öneririm doğrusu.Şu başlık altında araştırabilirisin "entropi" yani düzensizlikte bir düzendir ;)
 



Ynt: Kavram Kargaşası

Şimdi bu yazdıklarına bir tek cümle ile cevap vereyim.

Benim daha önce yazdığım"Siyasal manada anarşi düzensizlik karmaşa başsızlık ve hükümetsizlik nihayetinde rejimsizlik. Yani Mevcut rejimi yıkarak yeni bir rejim getirme çalışmalarının bir parçası olarak ortaya çıkıyor." cümlesini senin yazının başına koy ve tekrar oku ne göreceksin.

Sen bana itiraz ediyormuş gibi yapıp benim cümlelerimi açıklayan benim yazdıklarımı örneklendiren cevap veriyorsun. Temelde aynı şeyleri söylüyoruz ama ben, sade, anlaşılabilir, mümkün olan en kısa cümlelerle bunu yapmaya çalışırken sen, dünya kadar yabancı isimleri kaynakları peşpeşe sıraladıktan sonra benim cümlelerimi de araya serpiştirip anarşi yaratıyorsun. :D
 

Ynt: Kavram Kargaşası

Ağam anarşizm i yeni bir rejim olarak nasıl nitelendirirsin, :D İkimizin yazdıklarıda ortada ,gıcık birisi olduğumu biliyorum. :DAma bu durumda ne anlamışım başkaları ne anlamış yakında tarafsız olarak yazacak arkadaşlar ifade eder :DSaygılarımla
 

Ynt: Kavram Kargaşası

cculsuzz' Alıntı:
Ağam anarşizm i yeni bir rejim olarak nasıl nitelendirirsin, :D İkimizin yazdıklarıda ortada ,gıcık birisi olduğumu biliyorum. :DAma bu durumda ne anlamışım başkaları ne anlamış yakında tarafsız olarak yazacak arkadaşlar ifade eder :DSaygılarımla

Anarşizmi yeni bir rejim olarak nitelendirmiyorum dikkatli oku, mevcut rejimi yıkıp yeni bir rejim kurmak isteyenlerin, mevcut rejimi hırpalamak, olumsuzluğuna inandırmak adına yapılan karmaşadır, başıbazokluktu, diyorum
Neyse biz Islahat, İnkılap ve Devrim kavramlarına geçelim. Bunların her üçü de yenilik yenilik yapmak manasına gelmekle birlikte kullanıldığı yerler açısından farklılık gözterir. Biz burada bu kavramların siyasi boyutunu ele alacağız.

Islahat; Mevcut rejimi korumak için yapılan yeniliklerdir. Osmanlı İmparatorluğu sarsılmaya başladığında rejimi kurtarmak için yapılan yernilikleri hatırlayınız.
Devrim; Islahatla kurtarılamayan rejimin ihtilalle yıkılmasından sonra, yapılan yeniliklerdir. Ancak bu yenilikler yeni rejimin temellerini ifade ettiği için sabit, tartışılamayan yenililklerdir.
İnkılap ise yine ihtilal sonrası yapılan yenilik manasına gelir fakat canlıdır süreklidir ve zaman içerisinde kendisini yenileyebilir.
 

Ynt: Kavram Kargaşası

Islahat:
Dar anlamda, Osmanlı tarihinde gerile­me döneminde başlatılan, 19. yüzyılın başlarından itibaren daha çok Batı örneği­ne göre girişilen yenileşme ve ilerleme atı­lımları.

Geniş anlamda, Herhangi bir usulde, iş­te, müessesede, kuruluşta veya devlet dü­zeninde eskiyen, bozulan, aksayan yanla­rı düzeltmek, iyileştirmek, iyi bir hale koy­mak, kusur veya noksanını tamamlamak veya artık bekleneni vermemesi nedeniy­le yerine yenisini koymak.

Devrim:
Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik. Toplumsal değişimlerin insan iradesiyle hızlandırılması devrimleri oluşturur.

Kitle halindeki bir toplumsal hareketin başlatılmasının söz konusu olduğu, varolan bir rejimi şiddet kullanımı sonucunda başarıyla yıkarak yeni bir hükümet biçimi oluşturan bir politik değişme süreci.Devrim, bir sistemin, rejmin, uygulamanın, kurumun; barındırdığı noksanlar yüzünden yıkılıp, yerine yenisinin konulmasıdır. devrim kısmen yapılmaz, eğer kısmen yapılırsa buna reform (inkılap) adı verilir. devrimin en temel özelliği, eskinin yerine konan yeninin, eskiyle hiçbir bağlantısı, hiç bir geçmiş referansı olmamasıdır.
özellikle devlet yapısını değiştiren devrimlerde, dilde değişimin çok önemli bir rolu vardır. türk devriminde de, fransız devriminde de dilin değişmesi, dönemin aydınlarının bunda rol oynaması kayda değerdir. insanların konuştukları dilden, kıyafetlerine , yaşamlarının bütünü değiştiğinde devrim olur. geçmiş referanslar kırılır, her şey kökünden değişmiştir, kişilerin varlık sebebi bile. fransız devriminde, o güne kadar iktidarın kaynağı olarak tanrıyı gösteren aristokrasi ve kilisenin karşısında, burjuvazi, egemenliğin kaynağı olarak halkı göstermiştir. bu da kişilerin dünya üzerindeki duruşunu etkilemiştir.
Ayrıca eskilerin bir sözünü burada yazayım"gerdek gecesi ve devrim kansız olmaz" derler ;)

İnkilap:

İnkılap ya da reform, toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik ve iyileştirmelerdir. İnkılap devrimden, devrim gibi radikal ve ani olmayıp, daha yumuşak geçişler şeklinde olmasıyla ayrılır. Toplumda gerekli değişikliklerin aniden değil, reformlar yoluyla olması gerektiğini savunan görüşe reformizm (inkılapçılık) denir. Reformizmin karşıtına ise devrimcilik denir.
 

Ynt: Kavram Kargaşası

Bu tartışma nedense TBMM.de önemli bir konu görüşüleceği zaman usul tartışmalarından esasa geçilemeyen oturumları hatırlattı.
 



Ynt: Kavram Kargaşası

aslankurt72' Alıntı:
Bu tartışma nedense TBMM.de önemli bir konu görüşüleceği zaman usul tartışmalarından esasa geçilemeyen oturumları hatırlattı.

Evet ama pehlivanlarda kırkpınarda peşrev yapmıyorlarmı :D :D :D
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,743
Mesajlar
1,523,046
Kayıtlı Üye Sayımız
166,559
Kaydolan Son Üyemiz
Sercantetik

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst