Ynt: Kavram Kargaşası
Islahat
Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, düzeltme veya iyileştirme, reform” şeklinde açıklanmaktadır. Siyasi manada ise, mevcut rejimi korumak ve devamını sağlamak için yapılan iyileştirme hareketleri olarak tanımlanabilir. Islahatı yapanlar henüz mevcut rejimden vazgeçmemişlerdir. Onlara göre halka rahatsızlık veren konularda yapılacak iyileştirme hareketleri; evrim (evolution) yeterli olacak ve toplumun huzuru temin edilerek, rejimin devamı sağlanacaktır. Osmanlı’nın son dönemlerinde yapılan iyileştirme hareketleri (Tanzimat fermanı, mecelle, yeniçeri ocakları’nın kaldırılıp, yerine yeni ordu kurulması Vb.) buna örnek verilebilir.
Devrim
Bu kelime önceleri inkılâp manasına kullanılırken, sonra ihtilal manasına da kullanılmaya başlandı, ama her iki durumda da ifade yetersiz kalmaktadır. Siyasi manada kullanıldığında, herhalde ihtilal sonrası yapılan yenilikler olarak anlamak gerekir. İhtilal yapıldıktan sonra yeni rejim ilan edilerek, bu rejimi gerçekleştirecek yenilikler (revolution) yapılır. Yapılan bu yenilikler ise devrimlerdir. İhtilal sonrası devrimler yapılmadığı takdirde, ihtilalin gerekçesi ortadan kalkmaz ve ihtilali, ikinci, üçüncü ihtilaller takip eder. Devrimci, geçmiş rejimin bütün kurumlarını reddetmek mecburiyetindedir. Aksi takdirde, rejimin ıslahatla düzeleceği manası çıkar ve rejim değişikliğinin haklı gerekçesi ortadan kalkar. Devrim mücadelesi belirli bir ideoloji uğruna yapılırsa, devrimci idealindeki rejimi iktidara getirinceye kadar mücadele eder ve iktidara getirirse artık onun için, devrimcilik bitmiş olur. O, artık kendi rejimini korumaya çalışan bir muhafazakârdır. Aksi takdirde, ideolojisini, dolayısıyla kendi kendisini inkâr etmiş olur. Bu cepheden bakıldığında Devrim durağandır. İnkılâpla en büyük farkı da buradadır. Özellikle bir ideolojinin kalıplarına uydurulan devrimlerle kurulan rejimlerde aksamalar görüldüğünde azami, ıslahat ölçülerinde değişiklik yapılabilir. Bu tür rejimlerde tekrardan köklü bir değişikliğe gidilmesi söz konusu olamaz.
İnkılâp
İnkılâp da, ihtilal sonrası yapılan değişikliktir, ancak devrimden farkı bir ideolojinin dar kalıplarına hapis olunmamışlığıdır. İnkılâp süreklidir, dinamiktir. Bu dinamizmi de, onun kalıcılığını sağlar. Çünkü inkılâpçı, çağın gereklerine uygun olarak kendisini yeniler, inkılâplarını yeni ihtiyaçlara göre yeniden düzenler. İnkılâpçı Devrimci gibi belirli bir ideolojinin bağnazlığına kendisini kaptırmamıştır. Yobazlığın, kahredici, yok edici ağına düşmez.
Bu bilgiler ışığında, Atatürk’ün yapmış olduğu yenilikler gözden geçirildiğinde bir kısmının devrim bir kısmının ise inkılâp tarifi içerisine girdiği görülmektedir. Mesela Saltanatın kaldırılması ve yerine Cumhuriyetin ilanı bir devrimdir. Cumhuriyet kalıcıdır. Değiştirilmesi söz konusu olamaz ve konu Cumhuriyet olunca da Atatürk ve onun izinde gidenler birer muhafazakârdır. Alfabe değişikliği ise bir inkılâptır. Türk kültürünün gelişmesine paralel olarak, ihtiyaca göre alfabeye yeni harflerin eklenmesi veya geliştirilmesi tartışılabilir. Genel manada ise, yenilikçi ve ilim aşığı Atatürk’ü devrimci değil, ancak bir inkılâpçı olarak tarif etmek mümkündür.
Ülkemizde bu kavramlar bilerek veya bilmeyerek yanlış kullanılarak kavram kargaşası yaratılmaktadır. Genelde yanlış kullanılan şekli ile solcular devrimci, sağcılar muhafazakâr, dinciler yobaz’dır denir. Oysa Bir sağcı Devrimci olabileceği gibi bir solcu muhafazakâr veya yobaz olabilir.
Daha anlaşılır olması için örneklendirmek gerekirse, Rusya’da Çarlık rejimini yıkıp yerine komünizm’i getirmek isteyen birisi devrimcidir. Çarlık rejimi yıkılıp yerine komünizm geldikten sonra, komünistler bir muhafazakârdır. Çünkü mevcut rejimin devamını istemektedirler. Sistemde aksamalar görüldüğünde iyileştirme çabaları gösterirken bir ıslahatçıdır. Komünist rejim yıkıldıktan sonra, hala Rusya için en iyi rejim komünizmdir diye savunan biri varsa yobazdır. Görüldüğü gibi savunulan ideolojinin ne olduğundan çok, mevcut rejime bakış açısı bu sıfatlardan birini kazandırır. Özet olarak; Mevcut rejimin devamını isteyen kişi muhafazakâr, mevcut rejimde değişiklik isteyen ıslahatçı, mevcut rejimi yıkıp yerine yeni bir rejim getirmek isteyen devrimci, fikrinin yanlışlığı ispat edildiği halde aynı fikirde ısrar edenlere yobaz denir.