Karavanda Sürekli Yaşam Üzerine

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan TA2RX Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 26
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,652

TA2RX

Müzmin öğrenci
Mesajlar
2,556
Tepkime Puanı
617
Yaş
64
Yer
Yalova
Web
www.tcswat.org
Telsiz Çağrı Kodu
TA2RX
Amerika'da koşturmacalı hayat yerine karavanda yaşamak zorunda kalan ve beş yılı tamamlayan bir çiftin hikayesini okudum:
https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2021/sep/13/what-i-learned-from-living-five-years-in-a-van?

Bunu paylaşmak üzere zamanında okuduğum başlığı bulmak için google amcaya sorduğumda, bu konuda tam yedi ayrı başlık açıldığını söyledi. Yani bu konu Forum'un temcit pilavı konularından biri haline gelmiş. Madem öyle, ben de sekizincisini açıp öncekileri listeleyeyim istedim. Acaba sabit bir konu başlığı haline mi getirmeli?

- Motokaravanda Sürekli Yaşam
- Karavanda Uzun Süre Yaşanabilir mi?
- Ömür Boyu Karavanda Yaşamak
- Neden Yerleşik Hayat Yerine Karavanda Yaşam?
- Ev Yerine Karavanda Yaşama
- Motokaravanda 7-24 Yaşam
- Uzun Soluklu Karavan Yaşami Için Öneriniz
 

Etiketler
Güzel bir derleme olmuş elinize sağlık. Bazen aklıma geliyor. Sonra çocuğum kitaplarım ve enstrümanlarım aklıma gelince bu fikirden anında uzaklaşıyorum :sweatsmile: başarabilenlere ne mutlu.
 



Böyle bir yaşam olmaz, sefilliğin 1 tık üzeri olur. Örneğin ben müzik setim olmadan ve sinema sisteminde film seyretmeden çok eksik hissederim kendimi. Duşuymuş, tuvaletiymiş , onlara hiç girmiyorum zaten.
 



.
Bekir beyin yukarıda topladığı başlıkları ilgiyle tekrar okurken aklıma düşenler şunlar oldu:

* Forumda umarsızca olur olmaz her telden çalıp, her konuya maydanoz olduğum halde seneler boyunca yanımdan gelip geçen bu başlıkların birine, ona da kenarından ve sadece bir kere konu dışı bilgi verme amacıyla bulaştığına şaşırdım.
Sanırım insan ne kadar öğrenip, tecrübe sahibi oldukça, bilmediklerine ve yaşamadıklarına olan saygısı daha da artıyor olmalı ?

* Karavanın ev olmadığı düşüncesi başlıklarda nedense kolaylıkla göz ardı edilmekte.
Halbuki tecrübelerimizle ikisi de meyve olduğu halde elma ile armudu karıştırmamayı biliyor olmalıydık ?
Yani en azından karavanın ev gereksinimlerimize cevap veren ama aslında gezme amaçlı bir araç olması atlanmamalıydı. Barınma sorununa cevap arayanların çoğu, içinde yaşanılıyor olması açısından galiba karavanı da ev olarak algılamaktalar ?
Bence aralarında ince değil, bilakis orta kalınlıkta bir fark var.
Karavanla gezmek ile evde yaşamak arasındaki kadar olmasa da içinde devamlı yaşamakla da en azından getirdiği ruhsal durum açısından oldukça farklı olmalı ?
Bu düşünce ile bir ev değişimi değil, düpedüz paradigma değişimi yapıldığı göz ardı edilmemeli.

Başlıklarda devamlı karavanda yaşamayan, yani bu konuda uzman olmayanlarca iyi niyetli de olsa normal kullanım ağırlıklı öneriler ve hükümler verilmekte.

* Önce örnek gösterilen ülkelerden başlayarak uygulananlara bakarsak:
Avrupa’da çok ama çok az kişi devamlı olarak karavanda yaşamakta.
ABD’de ise özellikle emekliler arasında bu yaşama, 7,5 tona kadar izinli karavanları ve kamping olanakları yüzünden daha sık rastlanılmakta. Üstelik Amerikalılar göçebe tarzı yaşama daha alışkın ve karavan için gerekli iç ve dış fiziksel yaşam alanları da çok daha geniş durumda.
Fakat bu farklar Türkiye ile de karşılaştırılamaz düzeyde. Ayrıca yangınlar yüzünden bizde de tüm ormanlık alanlara giriş artık yasaklandı, bazı yerleşimler ise sıra beklemekte. Böylelikle daha ulu orta ve gereksinimlerimizi de zaten daha zorlu karşılayarak yaşamayı kabul etmek durumundayız.
Kısaca karavancının Türkiye’de hala birçok ülkeye göre daha fazla istediği yerde durabilme özgürlüğü, otomatikman daha fazla ve kaliteli kamp yapabilme anlamına gelmemekte ! Bir de bu devamlı olarak düşünülmeli.
Başlıklarda ise bu farka değinen tek bir gönderi bile yok..
Bizde karavancı kamp olanakları için şimdilik sadece sürümden kazanıyor olmalı, kaliteden değil. 😊

* Konuya yazanların bazılarının karavan tecrübesi olmaması bir yana, iyi niyetle yazan tecrübesi olanlarının da en az üç aylık aralıksız ayni yerde ve farklı mevsimlerde karavanda yaşamamış olduğu görülmekte. Devamlı karavanda yaşayıp başlığa yazanların sayısı ise örnek verilerek karavanda yaşadığı söylenenlerin yanında çok az sayıda kalmakta.
Fakat en önemlisi, başlıklarda karavanda artık devamlı olarak “neden yaşamadığını” yazan tek bir karavancı bile bulunmuyor. Bu, sağlam bir fikir için ciddi bir bilgi eksikliği. Halbuki böyle kimselerin gerçekte var olduğu bilinmekte. Bir yaşam tarzının dışarıdan, tek taraflı ve sadece teori ile kavranılmaya çalışılması pek sağlıklı bir yol olmamalı ?
Bence ilgilenenlerin bu açıdan damdan düşen kimselere gereksinimleri var..

* Dikkat çeken son bir nokta da; hiç karavan tecrübesi olmadan karavanın kendisi için tutku olduğu söylenip, hemen ayni cümle içersinde, karavanda devamlı yaşanmak istenildiğinden bahsedilmesi olmakta.
Tam tanınmayan bir şeye tutku yani diğer bir deyişle aşk ile başlamak, o işin gerçeğine daha yakın, yani her yönüyle tanımış sağlıklı bir sevgi ile başlamaktan daha az ciddiye alınır olmalı ?
Her aşık olduğumuzla evlenseydik, bu gün halimiz dumandı.. 😉


Emekli taifesi olarak karavanda senede 3-4 aya kadar, o da mutlaka aralıklarla yaşamayı salgın başlangıcına kadar uyguladık. Daha yoğun bir yaşam tarzınının bize uymadığına en başta akla bile baş vurmadan sadece sezgilerimizle karar versek de böyle bir yaşamın kendimiz için olmasa da temelde olabilirliği hep ilgi alanımda kaldı.

Az sayıda olsa da tecrübelerini okuduklarım ev yaşamına programlanmış kişilerin bu tarz bir göçebelikten nihayetinde el-ayaklarını çekmelerine, sanıldığı üzere karavanın fiziksel gereksinim yani hardware sorunlarından çok, sıklıkla software, diğer bir deyişle kendi ruhsal gereksinimlerinin yol açtığını söylemekteler.

Yazılanlar genellikle;
* Mahremiyetin kayboluşu. Ulu orta yaşamın kaçınılmazları.
* Devamlı değişim ve yollarda olmanın zamanla hedefsizlik duygusuna hatta strese veya apatiye yol açması.
Ayrıca herkez için olmasa da,
* Köklü dostlukların oluşum, gelişim ve bakım zorluğu ile,
* Aidiyet duygusunun kayboluşu şeklinde olmakta.

Biz benzeri tarz ve yoğunlukta olmasa da iki ayı geçen gezilerde duyumlarımızın değişmeye başladığını şaşırarak farkettik. İnsan en azından yollara çıktığından farklı bir ruh durumuna geçiyor. Bu bilmiyorum, belki sadece bizim için geçerlidir ? Tecrübelerini yazan olursa fena olmaz.


Umarım bu iletim, karavanda devamlı yaşamaya karşıt olmaktan ziyade (ki yeteri kadar tecrübem yok), böyle bir konuya daha ciddi yaklaşılması gerektiği şeklinde bir uyarı olarak anlaşılır.
Çünkü sonuçta çıkılan yeni bir ev değil, yeni bir yaşam tarzı..


...
“Neden, karavanda devamlı yaşamak üzerine olan yazılara, onu artık bırakanların yazılarına göre daha çok rastlanmakta ? “sorusu, zamanımızın selfie tarzında yatıyor olmalı ?
Üstelik kim ulaşamadığı şeyden heyecanla bahseder ki ?
 
Son düzenleme:

Hemen aklıma gelen bir iki ilave yapayım, belki bir katkısı olur.

Bence karavanda sürekli yaşamaktan vazgeçirebilecek en önemli unsur çocukların okula başlayacak yaşa gelmesi. En başta paylaştığım Amerikalı çiftin çocukları yolda doğmuş. Toplamda 5 yıl karavanda yaşamışlar. Her ne kadar (yanlış bilmiyorsam) Amerika'da ebeveynlerin çocuğa okul eğitimini kendileri verme hakkı olsa da TRde böyle bir şey mümkün değil. Dolayısıyla özellikle genç çiftler için sabit hayata vazgeçmenin temel sebebi çocukların okulu olacaktır. Gerek Amerika'da gerekse bizde sürekli (ya da hiç değilse uzun süreli) karavanda yaşamayı becerebilenlerin emekliler olması, bence bu yüzden hiç sürpriz değil.

Sürekli gezenlerin bir süre sonra ev ya da sabit hayat özlemi çekmeleri de sürpriz değil. Bütün yaz sürekli dolaştıktan sonra kışın evden dışarı atmak istemeyen pek çok rehber arkadaşım var.

Sabit hayatla beraber gelen dostluklar konusunda, biraz da artık emekli olmanın getirdiği bir avantajla, dost edinme sürecini büyük ölçüde tamamlamış olmaktan söz edilebilir. Hele ki dostların da artık emekli olup küçük bir yerlere yerleştiği durumlarda dostları ziyaret etmek gibi bir amaç yeni bir gezi bahanesi olabiliyor. Kendi adıma bir kaç sene önce böyle bir tur yaptım. Listemdeki toplam 96 kişinin hepsini göremesem de 67 tanesini ziyaret edebildim. Giresun, Ankara, Eskişehir, İznik, Yalova, Bursa, Balıkesir, sonrasında Ege ve Akdeniz (Antalya'ya kadar) parkurunda, kimi zaman bir çay içimi eski arkadaşlarımı, dostlarımı, akrabalarımı ziyaret edip hatıra fotoğrafı çektirdim ve Facebook'ta paylaştım. Temel kaygım bazılarını bir daha görme imkanım olmayabileceği idi. Gerçekten de bir kaç tanesini çok kısa bir süre sonra kaybettim. Bu turda bir çay içimi yerine hiç değilse bir kaç gün beraber vakit geçirebilseydim EPEYCE uzun bir tur olacağı aşikar. Dahası böyle bir turu bir kaç senede bir tekrarlamak her zaman büyük keyif kaynağı, hem benim, hem onlar için.
 

.
Bekir bey böyle bir şeyi düşünmek, planlamak ve gerçekleştirmek gerçekten hayranlık verici bir şey.
Sosyal olarak eşsiz zenginlikte yaşıyor olmalısınız..
 
Son düzenleme:

.
Bekir bey böyle bir şeyi düşünmek, planlamak ve gerçekleştirmek gerçekten hayranlık verici bir şey.
Sosyal olarak eşsiz zenginlikte yaşıyor olmalısınız..

Teşekkürler. Aslında bu turlara İstanbul'da yaşarken başlamıştım. İnsanlar günlük koşuşturmaca içinde evlerinden dışarı çıkmaz oluyorlar. Bir dönem İstanbul'daki arkadaşlarımı Kaş'da görür olmuştum. Bu yüzden zaman zaman İstanbul'da ziyaret turlarına çıkardım. Burnumuzun dibinde yaşadığı halde görüşemediğimiz bir kısım arkadaşlarla görüşebilmenin yegane yolu bu olmaya başlamıştı. Emekli olunca insanlar yurdun, hatta dünyanın değişik yerlerine dağıldılar. Hazır elimde karavan varken ben de ölceği genişletmeye karar verdim. Aslında bunu iki sene arayla iki kere yaptım. ilkinde insanlar beni karavanda yatırmamak konusunda epey zorladılar, ben de kıramamıştım. Sonra başka bir formül buldum: "Ben evimle geldim. Karşı komşu çay içmeye geldiğinde onu da yatıya davet ediyor musun?" deyince çok fazla ısrar edemez oldular.
 

Evdeyken eşim akşamları masterchef isimli yemek yapma yarışmasını izliyor
Akşam 8 den gece 12:30'a kadar sürüyor bu program
Ben diğer odada belgesel izlemeyi seviyorum
Her akşam tek oda bir karavanda sürekli beraber yaşasak, muhtemelen birbirimize sararız, tartışmalar olabilir
Sırf bu yüzden bile olmaz :smiley:
 



İstesem karavanımda yaşarım. Ama evi daha rahat buluyorum çok yönden. Özellikle Çamaşır yıkama ve Ütü yapma gereksinimi ve uğraştığım hobilerin geniş internet bağlantısına ve yaşanılan yerde de önemli bir alana gereksinim duyması, Evin ısınma maliyetinin zaten karşılanıyor oluşu beni evde yaşamaya itiyor. Bence evim gibisi yok. Karavandaki deneyim ancak sınırlı zamanlar için güzel.
 

Karavanda sürekli yaşamı destekleyen paylaşımların büyük bir kısmı, karavancılığı uzun zamadır benimsemiş, deneyimli karavancılara ait değil. Çok sayıda paylaşım, çeşitli yaşam koşulları nedeniyle, karavan deneyimeri olmadığı halde, karavanda sürekli yaşamı bir çözüm olarak gören üyelere ait.

Almanya’da sürekli karavanda yaşayanların çoğunluğu kampinglerde kalıyorlar, özellikle çekme karavancılar. Karavanlarının yanına ilave ettikeri kulübelerle oturma alaninı büyütüyorlar. Genellikle dar gelirli ve aynı zamanda tabiatın içinde olmayı seven insanlar. Motokaravanda yaşayanlardan devamlı gezenler çoğunlukta. Avrupa ülkelerinde süratle çoğalan karavanparklar, karavanda süreki yaşamayı kolaylaştırıyor.
 

.
Yukarıda, sadece başlıklardaki konuya yaklaşma tarzı üzerine yazmaya çalıştım.
Aslında kişiye de bağlı olmak üzere böyle bir yaşam veya onun karşıtı olmak için anlaşılabilir sebepler olmalı.
Yeter ki kişi, seçimiyle gerçeklerden “fazla” sapmasın.

Karavancılık aslında biraz da inanç işi.
Zaten insanın yaradılışında gerçeklerden çok, inancıyla mutlu olmak var.. 😉
 
Son düzenleme:

99 depreminden sonra aylarca önce çadır sonra konteynırda kaldık.Bence karavanda devamlı yaşamak yalnız yaşamayı sevenler için uygun.Bir karavana iki kişi bile fazla.
 

Mevcut yurt ve barınma sorunun tam ortasında Türkiye’de karavancılığın kurumsallaşabilmesi ve yaygınlaşabilmesi için müthiş bir fırsat olarak değerlendirilebilir.

Kira ve yurt ücretlerine bakınca, büyük şehirlerde bir öğrencinin 4 yıllık eğitim sürecinde hiç bir geri dönüşü olmadan harcayacağı barınma giderinin belkide yarısına çok rahat bir çekme karavan alınabilir.

Burada gençlere destek olmak isteyen yerel yönetimlerin samimi bir şekilde ellerini taşın altına koyarak, zaten bölgelerinin turizm ve kalkınması için yapmaları artık bir zorunluluk haline gelen tam teşekküllü karavan park alanlarını hızlıca hizmete sunmak. Öğrenciler için aylık sabit bir bedele elektrik su ve güvenlik hizmeti vermeleri yeterli olacaktır.

Genç yaşta bu hayat tarzına alışıp benimseyecekler. Bu alanlara gelecek yerli yabancı karavancı ve gezginlerle doğrudan iletişim imkanı yakalayacak ufukları ve dünya görüşleri genişleyecektir.

Bu barınma krizinden, Karavan firmaları ve bankaların yapacağı ortak bir çalışma ile öğrencilere uygun şartlarda karavan sahibi olma imkanı sunar ve idari birimler tesisleşme ihtiyacını karşılar ise; kaynak yönetimi, doğal ve sürdürülebilir yaşam konularını bizzat etüt etmiş, farklı kültürlere birebir temas etmiş, tanımış, kendi kültürünü paylaşmış üstelik mezun olduğunda da kendi karavanına sahip olan dinamik bir nesil elde etmek hiç de imkansız değil.

Karavanda devamlı yaşamak herkes için mümkün değil ama en yakın olan öğrencilik dönemi.

Bu krizden bir fırsat niye çıkmasın?
 
Son düzenleme:




Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,688
Mesajlar
1,522,203
Kayıtlı Üye Sayımız
166,533
Kaydolan Son Üyemiz
Beratin

SON KONULAR



Geri
Üst