AlperGunay
Ana Kamp
Aşağıdaki yazıyı "Ocak Seçimi" başlıklı konu için yazmıştım ama gördüm ki, burada da çok benzer bir konu başlığı açılmış, öyle olunca aynı yazıyı buraya da eklemenin doğru olacağını düşündüm.
Bugüne kadar farklı yakıtlarla çalışan ocaklar kullandım, bunların bazılarını 4000 metre üstü kamplarda da kullandığım için iyi-kötü bir fikir oluştu kafamda. Bunları aşağıda sizinle paylaşacağım.
İlk ocağım (16 yıl önce) Nurgaz ocaktı ama en kötü ocaklar da bunlar bana göre. Kartuşları çok verimsiz ve çok çabuk bitiyor, kesinlikle tavsiye etmeyeceğim bir ocak varsa o da Nurgaz'dır.
Benzin ocakları en güçlü ve verimli ocaklar ama fiyatları çok yüksek ve tıkanma sorunları, parçalarının bozulması gibi sorunlarla karşılaşıldığı için çok da nazikler. Ayrıca bir de tamir kiti almak gerek ki, bu da fazladan masraf demek. Deneyimsiz, özensiz veya detayla uğraşmayı sevmeyen kullanıcıların başını ağrıtabilir. Eğer kış dağcılığı/kampçılığı, yüksek irtifa dağcılığı, vb. aktiviteler yapmayacaksanız (kısacası ekstrem koşullarla boğuşmayacaksanız ve hızlı olmak hayatî derecede önemli değilse sizin için), bütçeniz kısıtlıysa benzin ocağını tavsiye etmem.
Bütan propan ocaklar da verim açısından oldukça iyi. Gaz çıkışı/alev ayarlanabiliyor. Ağrı Dağı'nda 4300 metrede, İran'da 4100 metrede ve kışın eksi on beş derecede kullandım. Benzin ocağı kadar hızlı değil ve tabii tüm ocaklar gibi yükseldikçe oksijenin azalmasına bağlı olarak suyun kaynama derecesi dramatik olarak artıyor. Ama kartuşu oldukça iyi dayanıyor.
Ocağın kendisi ucuz, kartuşları pahalı. Kullanmakta olduğunuz kartuş ne kadar azalırsa azalsın çıkarıp yerine yenisini takamıyorsunuz. Boşalan kartuşları çöpe atmak gerektiğinden çantada (boşu bile) fazladan yer kaplıyor ve uzun gezilerde çok sayıda kartuş taşımak gerekebiliyor. Bunlar dezavantajları olsa da, fiyat/performans arayanlar ve çok amaçlı kullanıcılar için ilk düşünülmesi gereken ocaklar arasında bütan propan ocaklar gelmeli bence. Bir kartuş ortalama 5 gün yetebilir (kullanım sıklığı, yükseklik, ısı, rüzgâr, vb. faktörler de bu süreyi etkiler).
Alkol veya ispirto ocakları... Hemen bir not düşeyim. İspirto ocakları, burada bahsedilen ocaklar açısından en çok yakıt tüketen ve en verimsiz yanan ocak türüdür. 1 lt. suyu kaynatma süresi arazide (iyi hava koşullarında) ortalama 9-10 dk. Alevi ayarlama imkânı genel olarak yok.
Trangia ve Simon ispirto ocaklarını kullandım (ekstrem koşullar olmadığı sürece halen Simon ocak kullanıyorum). Trangia'nın rüzgârlığı var, bu bakımdan yakıtı daha verimli kullandığı söylenebilir. Tencere seti ocağın içine geçtiği için yerden tasarruf sağlıyor ama gene de küçük bir ocak olduğu söylenemez. Ayrıca fiyatı da yüksek (ama diğer ocaklarda tencere setini ayrı almak gerekirken, Trangia'da tencere seti fiyata dahil). Trangia'nın alevi, kapağı sayesinde ayarlanabiliyor ama hassas bir ayar ypmaya olanak yok ve hiç pratik değil.
Kampçılar, uzun süreli trekkingçiler, yazın dağlara tırmanışa gidenler tarafından gönül rahatlığıyla kullanılabilir.
Simon ispirto ocağı, insanın avucuna sığacak büyüklükte ve çok hafif. Sağlam, bozulma sorunu hiç yok, hiç tamir gerektirmiyor. Her ne kadar kullanma kılavuzunda ciddi dağ tırmanışlarında da kullanılabileceği yazılıysa da, bu yazılı olanı yalnızca Türkiye dağları gibi ılıman dağlarda ve yaz mevsimi koşullarında, şeklinde anlamak daha doğru olur.
Simon'un rüzgarlığı yok ama kolay kolay sönmüyor ve bir süre sonra alevlerin gücü epeyce artıyor. En büyük avantajı, küçük ve hafif oluşu. Fiyatı da fena sayılmaz diğer ocaklarla kıyaslanırsa.
İspirto, diğer yakıtlara göre çok daha ucuz. İspirto dışında kolonya ve her türlü alkol ile de verimli bir şekilde yanıyor ve kolonya hemen her bakkalda (köyler dahil) bulunabiliyor. Bu yüzden yakıt tedarik etmek daha kolay. Dikkatli kullanıldığında gazla bile çalışıyor.
Kampçılara, trekkingçilere, yaz dağcılığı yapacaklara ve hafiflik ve boyuta önem verenlere tavsiye edebileceğim bir ocak.
İspirto ocakları için ortalama 1 lt. yakıt 4 gün yetebilir.
Piyasada benzer ama farklı markalara ait ispirto ocakları bulmak mümkün.
Ocak seçerken öncelikle kullanım amacını iyi belirlemek gerekir. Kullanım amacınızı baştan iyi belirlerseniz bu hem düş kırıklığına uğramanızı, hem de gereksiz yere fazladan para vermenizi engeller.
Bugüne kadar farklı yakıtlarla çalışan ocaklar kullandım, bunların bazılarını 4000 metre üstü kamplarda da kullandığım için iyi-kötü bir fikir oluştu kafamda. Bunları aşağıda sizinle paylaşacağım.
İlk ocağım (16 yıl önce) Nurgaz ocaktı ama en kötü ocaklar da bunlar bana göre. Kartuşları çok verimsiz ve çok çabuk bitiyor, kesinlikle tavsiye etmeyeceğim bir ocak varsa o da Nurgaz'dır.
Benzin ocakları en güçlü ve verimli ocaklar ama fiyatları çok yüksek ve tıkanma sorunları, parçalarının bozulması gibi sorunlarla karşılaşıldığı için çok da nazikler. Ayrıca bir de tamir kiti almak gerek ki, bu da fazladan masraf demek. Deneyimsiz, özensiz veya detayla uğraşmayı sevmeyen kullanıcıların başını ağrıtabilir. Eğer kış dağcılığı/kampçılığı, yüksek irtifa dağcılığı, vb. aktiviteler yapmayacaksanız (kısacası ekstrem koşullarla boğuşmayacaksanız ve hızlı olmak hayatî derecede önemli değilse sizin için), bütçeniz kısıtlıysa benzin ocağını tavsiye etmem.
Bütan propan ocaklar da verim açısından oldukça iyi. Gaz çıkışı/alev ayarlanabiliyor. Ağrı Dağı'nda 4300 metrede, İran'da 4100 metrede ve kışın eksi on beş derecede kullandım. Benzin ocağı kadar hızlı değil ve tabii tüm ocaklar gibi yükseldikçe oksijenin azalmasına bağlı olarak suyun kaynama derecesi dramatik olarak artıyor. Ama kartuşu oldukça iyi dayanıyor.
Ocağın kendisi ucuz, kartuşları pahalı. Kullanmakta olduğunuz kartuş ne kadar azalırsa azalsın çıkarıp yerine yenisini takamıyorsunuz. Boşalan kartuşları çöpe atmak gerektiğinden çantada (boşu bile) fazladan yer kaplıyor ve uzun gezilerde çok sayıda kartuş taşımak gerekebiliyor. Bunlar dezavantajları olsa da, fiyat/performans arayanlar ve çok amaçlı kullanıcılar için ilk düşünülmesi gereken ocaklar arasında bütan propan ocaklar gelmeli bence. Bir kartuş ortalama 5 gün yetebilir (kullanım sıklığı, yükseklik, ısı, rüzgâr, vb. faktörler de bu süreyi etkiler).
Alkol veya ispirto ocakları... Hemen bir not düşeyim. İspirto ocakları, burada bahsedilen ocaklar açısından en çok yakıt tüketen ve en verimsiz yanan ocak türüdür. 1 lt. suyu kaynatma süresi arazide (iyi hava koşullarında) ortalama 9-10 dk. Alevi ayarlama imkânı genel olarak yok.
Trangia ve Simon ispirto ocaklarını kullandım (ekstrem koşullar olmadığı sürece halen Simon ocak kullanıyorum). Trangia'nın rüzgârlığı var, bu bakımdan yakıtı daha verimli kullandığı söylenebilir. Tencere seti ocağın içine geçtiği için yerden tasarruf sağlıyor ama gene de küçük bir ocak olduğu söylenemez. Ayrıca fiyatı da yüksek (ama diğer ocaklarda tencere setini ayrı almak gerekirken, Trangia'da tencere seti fiyata dahil). Trangia'nın alevi, kapağı sayesinde ayarlanabiliyor ama hassas bir ayar ypmaya olanak yok ve hiç pratik değil.
Kampçılar, uzun süreli trekkingçiler, yazın dağlara tırmanışa gidenler tarafından gönül rahatlığıyla kullanılabilir.
Simon ispirto ocağı, insanın avucuna sığacak büyüklükte ve çok hafif. Sağlam, bozulma sorunu hiç yok, hiç tamir gerektirmiyor. Her ne kadar kullanma kılavuzunda ciddi dağ tırmanışlarında da kullanılabileceği yazılıysa da, bu yazılı olanı yalnızca Türkiye dağları gibi ılıman dağlarda ve yaz mevsimi koşullarında, şeklinde anlamak daha doğru olur.
Simon'un rüzgarlığı yok ama kolay kolay sönmüyor ve bir süre sonra alevlerin gücü epeyce artıyor. En büyük avantajı, küçük ve hafif oluşu. Fiyatı da fena sayılmaz diğer ocaklarla kıyaslanırsa.
İspirto, diğer yakıtlara göre çok daha ucuz. İspirto dışında kolonya ve her türlü alkol ile de verimli bir şekilde yanıyor ve kolonya hemen her bakkalda (köyler dahil) bulunabiliyor. Bu yüzden yakıt tedarik etmek daha kolay. Dikkatli kullanıldığında gazla bile çalışıyor.
Kampçılara, trekkingçilere, yaz dağcılığı yapacaklara ve hafiflik ve boyuta önem verenlere tavsiye edebileceğim bir ocak.
İspirto ocakları için ortalama 1 lt. yakıt 4 gün yetebilir.
Piyasada benzer ama farklı markalara ait ispirto ocakları bulmak mümkün.
Ocak seçerken öncelikle kullanım amacını iyi belirlemek gerekir. Kullanım amacınızı baştan iyi belirlerseniz bu hem düş kırıklığına uğramanızı, hem de gereksiz yere fazladan para vermenizi engeller.