Okuduğum en güzel açıklamalardan birini yapmış bu arkadaş sözlükte...
#32389749 01.03.2013 19:40
buffon···
zj kasasını kullandığım zamanlarda dünyanın en güzel ama en aç gözlü mature kadınıyla birlikteymişim hissiyatı veren tork canavarı, amerikan efsanesi. sesi geri vitesteyken bile aslan kükremesi şeklinde olan dünyada başka bir makine var mı bilmiyorum. en ufak kasisten geçerken gemi gibi salınması, yumuşak yumuşak yaylanması alışmayana noluyoruz lan dedirtebilir, sizi gülümsetir. gaza bastığınızda tepkiye bağlı olarak roketleme özelliği vardır, bir saniye gıkını çıkarmayıp sonra aniden roket gibi kendini ileri atar, buna da alışması zaman alır. tabii roketleme özelliği hala faal zj bulunabilir mi bilemiyorum. koltuk ısıtmasından cruise control, kilitli diferansiyelinden over drive'a kadar 90'lı yılların çoğu avrupa modelinde olmayan özellikleriyle prestij ve güven verir, sonra mesela siz kızılaydan çayyoluna gidiyorsunuzdur ama bu canavar verdiği ses efektleri ve hemen hissettirdiği kendine has karakteriyle route 66'da gidiyormuşsunuz gibi bi hava yaratır. seviyorsanız heavy metal şarkı dinleme ihtiyacı hasıl olabilir. oldukça maço bir araçtır, sert hatları vardır, bir japon suvu gibi yuvarlak toparlak değildir. bu nedenle de artık günümüzde yaşını hemen belli eder.
bunların yanında bu yaşta bir zj almak, birçok elektronik problemle boğuşmak demektir, zira bu araçların her tarafında sensör vardır ve yıllarını doldurduklarından artık hemen hepsi hata verebilir, yol bilgisayarında sürekli farklı hata kodları yanar, sonra bu araçların amerikan versiyonlarının radyoları şimdi net hatırlamıyorum ama ya tek ya çift frekansları okumaz. dolayısıyla radyo kanallarının yarısını dinleme şansınız yoktur. bunun dışında deri döşemeleri baklava dilim olanını bulursanız en güzel interioru olan zj'yi buldunuz demektir. istisnasız herkesin bu baklava dilim koltuklara hayranlık duyması kaçınılmazdır bence. baklava dilim olan versiyonların içi meşe rengi veya bej olur, daha elit bir hava verir.
bu zj kasanın direksiyon kutusu en hassas yerlerinden biridir. zamanla direksiyonda boşluk oluşur ve artmaya başlar, en az 1000 liralık olursunuz. bunun dışında ön takım da sürekli dört çekerin etkisiyle nispeten çabuk yıpranır, ülkedeki zj'lerin yüzde doksanının diferansiyelleri, mopar yağ kullanmamaktan ötürü yüksek hızlarda öter, uğultu çıkarır, bu ses kabinde hemen hissedilir. rahatsızlık verir. bagaj amortisörleri yine çabuk giden parçalardandır.
son olarak aydınlatmaları maalesef çok yetersizdir zj'nin. ışığı dağıtır, zira mercek yoktur. çoğunun farı mika olduğundan farları kısa zamanda sararır. hem görüntüyü iyice bozar, hem de aracın kendi görünüşünü.
bundan iki sene önce lpg'de 50 kuruş yakıyodu şehir içi.. artan fiyatlarla son durum nedir bilmiyorum, ama tahminim korkunçtur. bu araçlar sürekli dört çeker, çoğu 5.2 motor, hepsi 2 ton, ve 90'lı yılların araçlarıdır. v8 motor kükrerken kendine aşık eder ama istasyonda gözyaşlarınızı tutamazsınız.
zj almak isteyen arkadaşlara da böylece kısa bi bilgi vermiş olayım, hem aşık olacağınız, hem de başa bela olacak bir araç, yakıtıyla, vergisiyle, elektroniğiyle.. yine de doğru bakımla 1 milyon km'yi rektefiyesiz deviren motorlarıyla kaya gibidirler.
benim en sevdiğim model ise 2012-13 modeli alamayacağım için hariç tutarak, 99-04 arası üretilen wj kasa kodlu modeldir diyorum. zj'ye karşı daha teknolojik olmaları, quadra drive sayesinde çekiş dağılımını elektronik olarak kontrol etmeleri, ve daha modern hatlarıyla günümüz trafiğinde bence daha şık durmaları nedeniyle daha üstündür. kısmet olursa bu ay içinde bir tanesine sahip olmayı planlıyorum, zj'nin maddi olarak ocağıma incir ağacı dikmesine rağmen, yine dönüp dolaşıp grand cherokee diyeceğim, aşk mı takıntı mı neyse artık, o sese takığım arkadaş. wj candır.
jeep grand cherokee