janberkaydemir
chusha
.
46 sene evvel patolojide neoplazi bölümüne başlarken eksojen faktörlere ilk örnek olarak İngiliz asfalt işçilerinde görülen çeşitli organ kanserlerinden bahsedildiğini hatırlıyorum. ( Eh böylelikle Alzheimer olmadığımı da kanıtladım galiba ? )
Orhan bey ayni ABD kütüphanesi ve değişik kaynaklardan da farklı bilgilere ulaşmak olanaklı. Link adreslerini müsaadenizle konu “ idrar müsabakası “ olarak algılanmasın diye yazmıyorum.
Aslında Google’a “bitumen+kanser” yazınca, bazılarına kolaylıkla erişilebilmekte.
Bir hobi forumunda böyle bir konuyu gerekli bilgi ve ciddiyetle tartışmak beklenmese de en azından bilirkişi rapor ve bazı bilimsel araştırmaların hangi kriter ve motivasyonla derlendiği zaten çoğumuzun şüphesini çekmiyor mu ?
Bilindiği üzere petrol ve petrolden sadece damıtma yoluyla elde edilen asfalt (katran:bitumen) tabii bir madde. Tabiatta bulunduğu şekilde kullanılmakta. Yukarıda bahsedilen plastik poşet, izolasyon malzemeleri, naylon ve benzerleri ise sentetik. Bu sentetik petrol ürünleri ise kullanış biçimine bağlı olmak üzere zararlı etkiye sahip değil. Bitumen ise içindeki PAK nedeniyle doğrudan sorunlu. Yani meyve sebzelerde olgunlaştıkça ortaya çıkan alkol de tabii bir madde olsa da insan için zararlı olduğu gibi.
Kısaca bir maddenin tabii ya da sentetik olması onun insan için zararlı ya da zararsız olmasını gösteren yeterli bir kriter değil.
TSE bilindiği üzere teknik normları belirlemekte, tıbbı normları değil.
Alkolün hangi yüzdeyle şarap ya da likör olduğu TSE konusu olsa da, insan için zararlı olup olmadığı tıbbın konusu. Bereket sadece onun tekelinde. Biliyorsunuz mesela radyasyon, eksoz gazı her derecesiyle tehlikeli. Devletin “alt limit” şeklindeki belirlemesi sadece politik karakterli ve tıbben anlamsız. En azından kişilerin fiziki hassasiyetleri farklı.
Kısaca; TSE ‘den tıbben sorunsuzluk garantisi beklenmemeli.
Onlardan alacağınız belge olsa olsa bu ürünün sadece eğimli çatılarda yani kapalı olmayan mekanlarda suya karşı tesirli olduğuyla ilgili olabilir. “Bitumen insan için zararsızdır” şeklinde bir tıbbi konuda bir rapor verileceğini sakın beklemeyin. Bereket her kurumun sorumluluk sınırları belirli ve onları kendimize göre yorumlamak yersiz olmalı ? Yetkileri de yok zaten..!
Karavancılık açısından bitumenli membranın ağırlık ve yanıcılığına burada çekinerek üçünçü kere değinmemi, umarım hoş görürsünüz ?
Bereket sizin bitirdiğiniz uygulama fazının en riskli zaman dilimi olduğu kabul edilmekte. Üstelik zaman ve yoğunluk faktörleri de önemli.
Sanırım konuya çok daldık galiba ? Yazdıklarıma bakmayın aslında pratikte kılı kırk yaran biri değilimdir. Zaten en azından olası sorunu da minimalize ettiğinizi yazmışsınız. Böylelikle daha fazla meşgul ederek size mani olmayayım. Ne de olsa bu yaz yola çıkmayı planlamıştınız sanırım..
Alternatiflerinin çağdaş karavancılıkta standart olduğu ise unutulmamalı diyerek benim açımdan konuyu kapatayım...
Belki karavancılığa yeni başlayanlara faydası olur ?
Not
Motor sesi için kaporta kapağının izolasyonu ile yol gürültüsü için özellikle tekerlek üstü kaportanın dıştan pütürlenmesi tavsiye edilmekte diye hatırlıyorum. Karavanda taban zaten döşeme ile kaplı olup ses yapmayacağından, uygulamadan önceki izleniminiz sadece boş panelvan yapısıyla ilgili olmalı ?
.
.
46 sene evvel patolojide neoplazi bölümüne başlarken eksojen faktörlere ilk örnek olarak İngiliz asfalt işçilerinde görülen çeşitli organ kanserlerinden bahsedildiğini hatırlıyorum. ( Eh böylelikle Alzheimer olmadığımı da kanıtladım galiba ? )
Orhan bey ayni ABD kütüphanesi ve değişik kaynaklardan da farklı bilgilere ulaşmak olanaklı. Link adreslerini müsaadenizle konu “ idrar müsabakası “ olarak algılanmasın diye yazmıyorum.
Aslında Google’a “bitumen+kanser” yazınca, bazılarına kolaylıkla erişilebilmekte.
Bir hobi forumunda böyle bir konuyu gerekli bilgi ve ciddiyetle tartışmak beklenmese de en azından bilirkişi rapor ve bazı bilimsel araştırmaların hangi kriter ve motivasyonla derlendiği zaten çoğumuzun şüphesini çekmiyor mu ?
Bilindiği üzere petrol ve petrolden sadece damıtma yoluyla elde edilen asfalt (katran:bitumen) tabii bir madde. Tabiatta bulunduğu şekilde kullanılmakta. Yukarıda bahsedilen plastik poşet, izolasyon malzemeleri, naylon ve benzerleri ise sentetik. Bu sentetik petrol ürünleri ise kullanış biçimine bağlı olmak üzere zararlı etkiye sahip değil. Bitumen ise içindeki PAK nedeniyle doğrudan sorunlu. Yani meyve sebzelerde olgunlaştıkça ortaya çıkan alkol de tabii bir madde olsa da insan için zararlı olduğu gibi.
Kısaca bir maddenin tabii ya da sentetik olması onun insan için zararlı ya da zararsız olmasını gösteren yeterli bir kriter değil.
TSE bilindiği üzere teknik normları belirlemekte, tıbbı normları değil.
Alkolün hangi yüzdeyle şarap ya da likör olduğu TSE konusu olsa da, insan için zararlı olup olmadığı tıbbın konusu. Bereket sadece onun tekelinde. Biliyorsunuz mesela radyasyon, eksoz gazı her derecesiyle tehlikeli. Devletin “alt limit” şeklindeki belirlemesi sadece politik karakterli ve tıbben anlamsız. En azından kişilerin fiziki hassasiyetleri farklı.
Kısaca; TSE ‘den tıbben sorunsuzluk garantisi beklenmemeli.
Onlardan alacağınız belge olsa olsa bu ürünün sadece eğimli çatılarda yani kapalı olmayan mekanlarda suya karşı tesirli olduğuyla ilgili olabilir. “Bitumen insan için zararsızdır” şeklinde bir tıbbi konuda bir rapor verileceğini sakın beklemeyin. Bereket her kurumun sorumluluk sınırları belirli ve onları kendimize göre yorumlamak yersiz olmalı ? Yetkileri de yok zaten..!
Karavancılık açısından bitumenli membranın ağırlık ve yanıcılığına burada çekinerek üçünçü kere değinmemi, umarım hoş görürsünüz ?
Bereket sizin bitirdiğiniz uygulama fazının en riskli zaman dilimi olduğu kabul edilmekte. Üstelik zaman ve yoğunluk faktörleri de önemli.
Sanırım konuya çok daldık galiba ? Yazdıklarıma bakmayın aslında pratikte kılı kırk yaran biri değilimdir. Zaten en azından olası sorunu da minimalize ettiğinizi yazmışsınız. Böylelikle daha fazla meşgul ederek size mani olmayayım. Ne de olsa bu yaz yola çıkmayı planlamıştınız sanırım..
Alternatiflerinin çağdaş karavancılıkta standart olduğu ise unutulmamalı diyerek benim açımdan konuyu kapatayım...
Belki karavancılığa yeni başlayanlara faydası olur ?
Not
Motor sesi için kaporta kapağının izolasyonu ile yol gürültüsü için özellikle tekerlek üstü kaportanın dıştan pütürlenmesi tavsiye edilmekte diye hatırlıyorum. Karavanda taban zaten döşeme ile kaplı olup ses yapmayacağından, uygulamadan önceki izleniminiz sadece boş panelvan yapısıyla ilgili olmalı ?
.
Türkiyede ki üreticilerde olduğu gibi, hedefi olan, ideallerle başlayan, en ince detayları araştıran bir proje gerek maliyet hesabının artması, gerekse ilgili malzemelerin yurt içinde bulunamamasından sonunda Türk tipine dönüşüyor... Sonrası ilk geziden sonra birçok şey yeniden yapılacak.