Hikayeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Nursel Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 808
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 130,092
Ynt: Hikayeler

SARI LİRA GİBİ ÖMRÜMÜZ

'yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek'.
dediği gibi şairin;
o telaşla, bırakın paris yolunda ılık
rüzgârlara taratmayı saçlarımızı
sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile
edemedik biz...

gözümüz saatte söyleştik hep,
koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.

hep yetişilecek bir yerler vardı
aranacak adamlar, yapacak işler...
bir sonraki günün telaşı, bir öncekinin tersine bulaştı;
başkalarının hayatı, bizimkini aştı.

kör karanlıkta çalar saat sesi yerine;
kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu
veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini
ha babam erteledik.
20'li yaşlardayken 30'lara kurduk saatin alarmını,
30'larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere...
lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,
kuşlukta uyanma fırsatını sunduğunda size,
artık uyku girmez oluyor gözlerinize...

doyasıya söyleşmek,
telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,
söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor
yanınızda...
özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz;
vakti gelip sandıktan çıkardığınızda,
bir de bakıyorsunuz ki,
tedavülden kalkmış.

Sevdiğim bir şiir.Hikayelerin arasına sıkıştı ama idare edin..
 

Etiketler


Ynt: Hikayeler

Kaptan

akşamdı
akşamcıydı
kulübesinin önünde kayık boyardı
biraz boyacı biraz da balıkçıydı
tiner kokardı
balık kokardı
deniz kokardı
ve saklı saklı şiir kokardı
yoktu zararı kimseye
ihanet de etmezdi rakıya suyla
sek içerdi
tek içerdi
düşleri gökyüzünde
eli hep yüreğindeydi


Naşide Göktürk

bunlar beğendiğim şiirler duymuş olabilirsiniz
 




Ynt: Hikayeler

Birtane kısa yazayım sıralarımı savayım bekliyoruz sizlerden artık..


Jüri

Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu
Birinciliği beyaza verdiler

özdemir asaf

ismini hatırlamıyorum jüri olabilir...(Düzelttim ümit yaşar zannediyordum)
 

Ynt: Hikayeler

bir de şiir köşesi mi açsak :smiley: ögrenciyken şiirlerini en çok okudugum şairdi Ü.Y.O.
 


Ynt: Hikayeler

Öğüt


"Oğul, insanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın, ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol, her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
 Cahiller arasındaki alime,
 Zenginken fakir düşene,
 Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki, atın iyisine 'doru' yiğidin iyisine 'deli' derler."​
 

Ynt: Hikayeler

Vietnam’da savaştıktan sonra sonunda evine dönmekten olan bir asker hakkında bir hikaye anlatılır.

San Francisco’dan ailesini aradı: “ Anne baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum”
“Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz” diye cevapladılar.
Oğulları; “Bilmeniz gereken bir şey var” diye devam etti. “Arkadaşım savaşta ağır yaralandı. Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum.”
“Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz.”
“Hayır. Anne, baba, onun bizimle yaşamasını istiyorum.”
“Oğlum” dedi babası, “bizden ne istediğini bilmiyorsun. Onun gibi özürlü biri bize korkunç bir yük olur. Bizim kendi hayatımız var ve bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır.”
Oğlu o anda telefonu kapattı. Ailesi ondan bir süre haber alamadı. Ama birkaç gün sonra, San Francisco polisinden bir telefon geldi. Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler.
Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu.
Üzüntü dolu anne-baba hemen San Francisco’ya uçtular ve oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler. Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince dehşete düştüler:

Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı.
 



Ynt: Hikayeler

Bir aşk öyküsü...

Moses mendelssohn hiç yakışıklı bir adam değildi.
Çok kısa boyunun olmasının yanı sıra,
çok garip bir de kamburu vardı.
Moses mendelssohn, günün birinde hamburg'da yaşayan bir işadamını ziyarete gitti.
İşadamının, frumtje adında çok güzel bir kızı vardı. Moses,bu güzel kıza umutsuz bir aşkla tutuldu.
Fakat güzel kız onun çirkin görüntüsünden ürkmüştü.
O nedenle, değil onun sevgisine karşılık vermek, yüzüne bile bakmak istemiyordu.
Ayrılma zamanı geldiğinde moses, güzel kızın üst kattaki odasına çıktı ve tüm cesaretini toplayarak onunla son kez konuşma girişiminde bulundu.
Kızın güzelliği öylesine olağanüstüydü ki, bir an için onun cennetten geldiğini bile düşündü.
Fakat kızın, başını kaldırıp da yüzüne bakmamaktaki direnci, moses'ı çok üzdü.
güçlükle başarabildiği konuşması sırasında çirkin aşık,
bu güzel kıza bir soru sordu:
"evliliklerin kutsal bir özelliği olduğuna inanır mısınız?" dedi "elbette"
diyerek yanıtladı güzel kız ve gözlerini yine kaldırmayıp moses'ın yüzüne yine bakmadan,
kendi de ona bir soru sordu: "peki ya siz?"dedi."siz inanır mısınız buna?" moses bir an bile duraksamadı:
"evet,ben de inanırım" dedi ve ekledi: "biliyor musunuz?
Her erkek çocuğu doğduğunda tanrı,onun evleneceği kızı belirlermiş.
Benim doğumumda da,benim evleneceğim kız belirlenmiş ve bana 'senin karın kambur olacak' demiş.
o zaman ben bir istekte bulunmuşum tanrı'dan. Tanrım, kambur bir kadın bir trajedi olur.
Lütfen onun kamburluğunu bana ver ve onu güzel bir kadın yap' demişim."
moses' ın bu sözlerinden sonra frumtje gözlerini yerden kaldırdı, onun gözlerinin içine baktı ve elini uzaatıp, moses' ın elini tuttu.
ve daha sonra da onun, sevgili eşi oldu.

Bu anlatılan bir "peri masalı" değil,
ünlü alman besteci mendelssohn'un büyükbabası ile büyükannesinin evlenmelerinin öyküsüdür.
 



Ynt: Hikayeler

AHLAK


Ateş, su ve ahlak bir yolda buluşmuşlar. Tanıştıktan sonra bir muhabbete tutuşmuşlar. Başlamışlar kendilerini tanıtmaya.

Ateş başlamış söze.
Bendeniz ateş: Ben demiş aşığımdır kimi zaman karanlıklarda, kimi zaman soğuklarda ısınmaya sebebim, kimi zaman güneşim, kimi zaman bir kor parçasıyım yakarım hoşuma gitmediğinde önüme ne gelirse. Çok iyiyimdir. Benden çok kere istifade edilebilir der ve ekler ateş. Fakat bir sinirlenirsem yakarım etrafımda ne varsa kimi zaman yangın olurum ansızın yakalarım en boş anlarda der. Onun için benimle aranızı iyi tutun der.

Su başlar söze
Bendeniz der su: Hayat kaynağıyımdır. Yokluğum çok kötüdür. Ben olmazsam yaşayamaz mahlukat. Her hayatta ben varım der. Benim olduğum yerde hayat. Sonra başlar ateşin yaptığı gibi zararlarından bahsetmeye.

Fakat der ben bir kızarsam sel olurum bazen, bazen bir fırtınayla gelirim ne varsa yutarım der. Onun için benle aranızı iyi tutun der.

Sıra gelir ahlaka
Bendeniz ahlak: Hayat düzeninde benim yerim başkadır der. Benim hiç bir kötülüğüm yotur. Kimseyide tehdit etmem der.

Sonra ateş girer söze
Ben bu arkadaşlığı çok sevdim der. Hani olur da bir gün birbimizi kaybedersek nasıl buluşacağız der.

Su derki beni kaybederseniz eğer bir yağmur gördüğünüzde kaçmayın yaklaşın ben orada olurum der.

Ateş derki beni kaybederseniz eğer bir duman görürsenin, bir sıcaklık hissederseniz hemen gelin ben orada olurum der.

Sıra gelir ahlaka söylediği söz çok manidardır.

Siz siz olun beni sakın kaybetmeyin der. EĞER BENİ BİR DEFA KAYBEDERSENİZ BİR DAHA BULMANIZ MÜMKÜN OLMAYABİLİR.........
 





Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,788
Mesajlar
1,523,772
Kayıtlı Üye Sayımız
166,602
Kaydolan Son Üyemiz
aytar6363

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst