Hayatı İdame Teknikleri

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan VitaEsMorte Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 329
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 250,975
Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

Paylaşılan tecrübeler ve bilgiler için teşekkür ederim. İnsan hergün yeni birşeyler öğreniyor. Ama sanırım daha önce yazdığım hususlar konusunda eksik kaldığını hissettiğim bazı hususları yazmak zorundayım. :smiley:

1. Sevgili gezenbilirciler, "panço" denilen malzeme laylon katkılı örtüdür. Bu sebeple yenmez, içilmez, ayıları korkutmaz, belki çorbası yapılır onun da rezil bir tadı olur. Plajlar dışında kullanılan alanlarda yağmurdan, kardan ve güneşten korunmak için kullanmayın sakın çünkü olan suyu, güneşi size aktarır. Zaten bu malzemenin üzerinde yazar "Sadece plajda kullanın" diye. :smiley: Bazı ülkelerde aksi kullanım cezalandırılmaktadır. Ama belki hafifliğinden dolayı yanınızda taşımak faydalı olur diye düşünmüştüm, hayatta kalma ile ilgili değildi.

2. "Hayatta Kalma Kitleri" doğa ile haşır neşir olan, her fırsatta doğada yürüyüşler veya kamp yapan kişilerin boş zamanlarında ve 3-5 kuruşa hazırlayabilecekleri kitlerdir. Sizi hayatta tutmaz. Hayatta kalma şansınızı duruma göre arttırır. Elinizdeki malzemeyi nerede ve nasıl kullanacağınız ise "Bilgi" dir.

3. Sevgili "beagle"a tamamen katılıyorum. Asıl hüner malzeme olmadan tamamen doğadan temin edebileceğiniz unsurlarla hayatta kalabilmektir. Katılamadığım tek kısım "zahmetsizce" bölümü. Çok sınırlı ve kısıtlı tecrübelerim doğrultusunda şunu söyleyebilirim; "Bilgi" seviyenizi en kötü duruma göre, "Ekipmanızı" maksimum konfora göre hazırlamak "belki" faydalı olabilir.

Not : Benim açımdan "vahşi hayvan" sadece seni yiyebilme olasılığı olan hayvan değildir. "Vahşi Hayvanlardan Korunma" acaba beni kim yiyecek korkusu olmamalıdır sadece diye düşünüyorum. Yanlışta olabilir.
 

Etiketler
Ynt: Hayatı İdame Teknikleri



amerikan( impertex )panco,= yamurluk : su gecirmezdir yamurda, karda, güneşte ,yaralı taşımada, barınak yapınında kullanılır, su arıtmak için düzeneklolarak kullanılır, balık tutmak için tuzak yapımında kullanır, ayı yemek istıyorsanız zemını kazarak tuzağa düşürmek istediğiniz hayvan en az 2 katı büklüğünde kazmalısınız ayı bile yakalarsınız temiz su elde etmede kullanılır, su taşımak için kullanılır, yemez içilme ama bicok işe yarar denenmiştir.
 

Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

navigaturk' Alıntı:
Paylaşılan tecrübeler ve bilgiler için teşekkür ederim. İnsan hergün yeni birşeyler öğreniyor. Ama sanırım daha önce yazdığım hususlar konusunda eksik kaldığını hissettiğim bazı hususları yazmak zorundayım. :smiley:

1. Sevgili gezenbilirciler, "panço" denilen malzeme laylon katkılı örtüdür. Bu sebeple yenmez, içilmez, ayıları korkutmaz, belki çorbası yapılır onun da rezil bir tadı olur. Plajlar dışında kullanılan alanlarda yağmurdan, kardan ve güneşten korunmak için kullanmayın sakın çünkü olan suyu, güneşi size aktarır. Zaten bu malzemenin üzerinde yazar "Sadece plajda kullanın" diye. :smiley: Bazı ülkelerde aksi kullanım cezalandırılmaktadır. Ama belki hafifliğinden dolayı yanınızda taşımak faydalı olur diye düşünmüştüm, hayatta kalma ile ilgili değildi.

2. "Hayatta Kalma Kitleri" doğa ile haşır neşir olan, her fırsatta doğada yürüyüşler veya kamp yapan kişilerin boş zamanlarında ve 3-5 kuruşa hazırlayabilecekleri kitlerdir. Sizi hayatta tutmaz. Hayatta kalma şansınızı duruma göre arttırır. Elinizdeki malzemeyi nerede ve nasıl kullanacağınız ise "Bilgi" dir.

3. Sevgili "beagle"a tamamen katılıyorum. Asıl hüner malzeme olmadan tamamen doğadan temin edebileceğiniz unsurlarla hayatta kalabilmektir. Katılamadığım tek kısım "zahmetsizce" bölümü. Çok sınırlı ve kısıtlı tecrübelerim doğrultusunda şunu söyleyebilirim; "Bilgi" seviyenizi en kötü duruma göre, "Ekipmanızı" maksimum konfora göre hazırlamak "belki" faydalı olabilir.

Not : Benim açımdan "vahşi hayvan" sadece seni yiyebilme olasılığı olan hayvan değildir. "Vahşi Hayvanlardan Korunma" acaba beni kim yiyecek korkusu olmamalıdır sadece diye düşünüyorum. Yanlışta olabilir.


Navigatürk kardeşim özür diliyorum, yazını yeterince özenle okumamışım. Bir üstteki arkadaşa pançoyu tavsiye etmişsin. Haklısın panço en doğaya çıkanların en doğru seçimidir.
 

Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

deserteagle' Alıntı:
Geçmiş olsun. Çok kıymetli tecrübeleri bizle paylaştınız, sağolun.

Koskoca bıçakları survival bıçağı diye görmenin yanlışlığına paralel bu yaşanan. Her an üstünüzde taşıyamadığınız şeyler survival anlamında işe yaramazdır mantığı işlemiş yine.

Size bir soru sorayım. Bu kaza yaşandıktan kurtulana kadar hangi temel alet ya da eşyanın eksikliğini hissettiniz?


Öncelikle şöyle diyeyim yanımda kit ve benzeri tarzda ekipman olmasının sanırım bana hiç bir faydası olmayacaktı. Ama eğer orada uzun süre mahsur kalsaydım durum değişirdi tabi...


Düşüş o kadar ani, dehşet verici ve gafil avlamıştı ki beni, aşağı indiğimde ne var ne yok diye bir kontrol yaptığımda fark ettim ki kol saatimden cebimdeki bozukluklara, elimdeki çakmağa kadar her şeyi fırlatıp, boşaltmıştı. Sanki beni bir çamaşır makinesine koyup, evire çevire yıkayıp içimi dışıma çevirmişti.


Aşağıda en büyük eksiklik ağaç olmamasıydı. Çünkü iç kırık meydana gelen ayak bileğimi sabitlemek iyi olabilirdi. Yada en azından yolun bir kısmındaki yürüyüş için baston yapabilirdim. Aşağıda sadece gürül gürül bir su ve kayalar vardı. Şimdi sakince düşününce üç temel şeyi doğru ve hızlı yaptığımı düşünüyorum.


1-Hemen bacağımın durumu hakkında teşhis koymam ve vakit kaybetmeden 30 dk oturarak buz gibi suda tutmam. Bu işlem bacağımda hasarlı bölgede yırtılan ve iç kanamaya neden olan damarlardaki kan akışını yavaşlattı ve bacağımın şişerek daha fazla ağrı yapmasını engelledi. Ayrıca su o kadar soğuktu ki bir anlamda o bölgeyi dondurarak hissizleştirdi diyebilirim.


2-Ayağımdaki şişme artmadan ve vücudumda olayın şokuyla salgılanan adrenalin (salgısı) seviyesi düşmeden hızla yola koyulmam. Çünkü adrenalin ağrı hissetmenizi engelleyen bir salgıdır. Bu salgı tükenmeden bacağımdaki ağrıyı önemsemedim...


3-Zaman zaman kendimi akan suya taşıtmam. Bu yöntem üç yönden bana fayda verdi. Çoğu yerde kıyıdan yürüme imkanı yoktu, ilerlemek için mecburen suya girmem gerekiyordu. Suya girdiğimde akıntı yönüne yüzümü, sırtımı akıntının geliş istikametine veriyordum. Kollarımı denge için yanlara açıp, ayağımı da ileri doğru uzatıyordum. Bu yöntemi yüzmeyi ilk derelerde öğrenmiş biri olduğum için iyi biliyordum. Sadece denizde yüzmeyi bilenler bunu anlamakta güçlük çekebilir. Denizde en doğru yüzme şekli klasik kulaçlamadır. Ama akıntılı sularda aklınızda bulunsun gerekmediği sürece kulaçlama ve akıntıya karşı yüzülmez. Dediğim şekilde kendinizi suya bırakın, kollarınız ve ayaklarınızın basit hareketleriyle akıntı sizi sürüklerken ayak ve kollarınızla sakince istikametinize yön verin. Sırtınıza çarpan su, yaklaşık 35 dereceyle duran sırt kalça hattınızdan omuzdan aşağı kalçanıza doğru güç uygulayacağı için sizi her zaman yukarıda tutacaktır. Akıntı yönünde önde ayaklarınız olduğu için önünüze bir kaya veya kütük çıkarsa, bu engele ilk ayaklarınız vuracağı için hayati organlarınızda hasar görmezsiniz. Ama akıntı yönünde aşağı doğru kulaçlama gitmeye kalkarsanız, su arkanızdan gelrek sırtınızdan başınıza doğru inerek, sizi aşağı gömek isteyecektir. Ayrıca hengameli suda karşınıza bir kaya vb şey çıkarsa ve akıntı nedeniyle kaçamazsanız, kafanızı bu kayalarda parçalar. Bu tekniği asla aklınızdan çıkarmayın... Çok önemli bir tekniktir. Akıntılı girdaplı hengameli sularda bu tekniği uygulayın...Asla kurtulmak için suyun gücüne karşı mücade verip çok değerli enerjinizi harcamayın. Söylediğim teknikle suyun sakinleştiği bir yere kadar suyun sizi sürüklemesine sakince izin verin ve sakin bir noktaya ulaştığınızı anladığınız anda kulaçlama tekniğine geçerek kıyıya ulaşın...
 

Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

navigaturk' Alıntı:
B. SIRT ÇANTASI HAYATTA KALMA KİTİ
Bu kiti genellikle sırt çantamda taşıyorum. Ailemle birlikte kamp alanından ayrılıp yürüyüşlere çıktığımız zamanlarda ihtiyaç halinde kullanmak için bulunduruyorum. Sırt çantasında yer kaplamamakla birlikte, acil durumlarda kolayca erişebileceğim bir gözde saklıyorum.Bu kitin "Hiç Yoktan İyidir" hayatta kalma kitinden farkı biraz daha fazla malzeme ihtiva etmesi, 4 ana gereklilik (su,ateş,barınak,yiyecek) için daha fazla opsiyon sunması, ilk yardıma daha fazla yönelik olması ve kutusunun arazide ateş üzerinde kullanılabilmesidir. Daha önce belirttiğim gibi kendi tecrübelerim ve uygulamalarım ışığında oluşturulmuş bir kittir. Üzerine konulabilir veya içerik azaltılabilir. Genellikle üzerimde taşıdığım malzemeler ile uyumluluk gösterir. Üzerimde taşıdığım malzemeleri daha sonra fırsat bulduğumda belirteceğim.

Sırt Çantası Hayatta Kalma Kiti
1. Mini Çakı (Ateş, Barınak, İlk Yardım)
2. Mini Fener (Genel)
3. Katı Yakıt Tableti (Ateş)
4. Magnezyum Çubuk (Ateş)
5. Kalem (İşaret Bırakma)
6. Pamuk (İlk yardım, Ateş)
7. Metal Ayna (İşaret)
8. Su Temizleme Tableti (Hijyen)
9. Et Bulyon Tableti (Yiyecek)
10. Ağrı Kesici (İlk Yardım)
11. Mini Hayatta Kalma Pusulası
12. Mum (Ateş)
13. Yara Bandı (İlk Yardım)
14. Sabun (Hijyen)
15. Plastik Eldiven (İlk yardım)
16. Düdük
17. Mini Dikiş Seti (İlk Yardım)


Navigatürk arladaş çok güzel ve öz bir set sunumu yapmış. Öncelikle daha önceki yazılarımdan bu tür kitlere karşı olduğum anlamı asla çıkmamalı kesinlikle Navigatürk arkadaşımın sunduğu setlerden imkanınız varsa 2-3 adet yapıp, araç torpidosu, sırt çantası vb yerlere sasdece bir değil birden fazla koyarak elinizin altında bulundurun. Çünkü kesinlikle işinize yarayacaktır. Olayı sadece doğa diye de düşünmemek lazım bu aletler şehirde de hayat kurtarır... En basitinden şöyle bir tecrübem var. Bende el feneri hobisi vardır. Hep en iyidinden edinir ev-iş ve torpidoda ayrı ayrı bulundururum.... Gelelim nerede lazım olduğuna...


2008 senesinde şehrin göbeğinde yaşanmış bir olay. Malum İstanbul için kar alarmı verildi. Herkes işinden erkenden kaçtı ve evine sığındı. Ama ben geç saate kadar çalıştım. Gece 01:00 civarında eve gidiyorum yollar tenha araçlar az..Derken tatlı bir es döndüm ve kendimi zincirleme bir kazanın içinde buldum. Önümdeki iki araç bir birine girdi.. Ben çarpmamak için maneva yaptım kurtardım ama arkamdan gelen araç bana bindirdi. Araçtan indim hava -2 derece rüzgar buz... Polis gelmiyor malum 4 araç bekleşiyoruz... Torpidomda bulunan malzemeler arasından el fenerimi hemen çıkardım... Yola reflektörler kondu vb prosedür tamam... Benim fener küçük ama zenon gibidir. Birinin gözüne tuttun mu o kişiyi kör eden cinsten, tavşan gibi olduğu yerde kalır...20 m geride durarak gelen sürücülerin gözüne tutuyorum onlarda resmen durmak zorunda kalıyorlardı böylece karşı geliş şeridine onları yönlendiriyorum. Bana arkadan vuran genç ağlıyor "taksidini ödeyemiyorum abi diyor arabanın öndeki hasar ne olacak vb" ağlıyor.. Vucudum bu tuttu gence dedim ki al şu feneri gelen araçları sen birazda durdur ben araç içinde ısınacağım. Ama kesinlikle feneri gelenlerin durana kadar gözüne tut yoksa durmazlar "Gerçektende arkadan gelene adam gibi işaret verince durmuyorlar..sanki başçavuşun eşeği işaret yapıyor ama gözlerine tutunca durduklarını tecrübe ettim..." bu genç bir tuttu ikinci de elini cebine sokmaya başladı..İki defa ikaz ettim !!! Adam gibi tut şu nöbeti dedim.. bu yine bir tutuyor sonra arkasını dönüyor eller cepte voltalıyor... Bir anda arkamda korkunç bir gürültü koptu...Arkadan gelen bir minibüs hızla arkamda yol ortasında duran bu gencin aracına arkadan vurup, bu gencin arabasını yoldan alıp havaya uçurdu, sağ yanımdaki kaldırımın ortasında duran ağaca gömdü...Gencin aracın önünde küçük bir kaporta hasarı vardı bana burduğu için ama şimdi ön helezonları asfallta önümde yuvarlanıyordu...Arabanın helezonlarının gittiğini görüyordum... Bereket benim araca vurmadı !!! İndim aşağıya başımda zırlayıp duran gence bağırmaya başladım "Feneri adam gibi kullan demedim mi sana ! Taksit ödeyemiyorum diyordun git şimdi arabanın helezon yaylarını topla yerden..." Çocuğun arabasının manzarası karşısında dizleri kırıldı kaldırıma gömüldü kaldı...


Özetle basit bir fener bile doğru yerde kullanıldığında hayati önemdedir !!!!!!!!!!!!!!! O nedenle lazım olmaz demeyin ! Lazım olacak emin olun...
 



Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

Bir de devamlı yanınızda "Duspatalin" tablet bulundurun..Bağırsak gazını keser..acil durumlarda stresten insanda gaz oluşur ve buruntu yapar. Bu tablet gazı hemen kesiyor..
 

Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

beagle' Alıntı:
Öncelikle şöyle diyeyim yanımda kit ve benzeri tarzda ekipman olmasının sanırım bana hiç bir faydası olmayacaktı. Ama eğer orada uzun süre mahsur kalsaydım durum değişirdi tabi...

Düşüş o kadar ani, dehşet verici ve gafil avlamıştı ki beni, aşağı indiğimde ne var ne yok diye bir kontrol yaptığımda fark ettim ki kol saatimden cebimdeki bozukluklara, elimdeki çakmağa kadar her şeyi fırlatıp, boşaltmıştı. Sanki beni bir çamaşır makinesine koyup, evire çevire yıkayıp içimi dışıma çevirmişti.
...

Aslında ben sizin olayı anlatışınızdan sonra eğer 1994'te değil de bu gün böyle bir olay yaşanmış olsa aşağıdan telefon ile yardım istenebilir ya da koyun sürüsü görüldüğü anda düdük çalınarak ses çobana daha kolay duyurulabilir diye düşünerek siz de bir saptama yaptınız mı diye çanak tutmuştum ama ceplerdeki her şeyin dağılması bambaşka bir durum. Bilmiyorum, eğer ben öyle düşsem biri pantolon cebimdeki, diğeri de bel kılıfımdaki telefonlarım yerinde kalır mı acaba?
 

Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

deserteagle' Alıntı:
Aslında ben sizin olayı anlatışınızdan sonra eğer 1994'te değil de bu gün böyle bir olay yaşanmış olsa aşağıdan telefon ile yardım istenebilir ya da koyun sürüsü görüldüğü anda düdük çalınarak ses çobana daha kolay duyurulabilir diye düşünerek siz de bir saptama yaptınız mı diye çanak tutmuştum ama ceplerdeki her şeyin dağılması bambaşka bir durum. Bilmiyorum, eğer ben öyle düşsem biri pantolon cebimdeki, diğeri de bel kılıfımdaki telefonlarım yerinde kalır mı acaba?


Yaşanan olayın tarifi imkansız. Ben hala nasıl oluyordu da toprak beni belime kadar içene aldığı halde tekrar kusup dığarı atıyordu, evirip çeviriyordu anlamış değilim. Tek kelimeyle diyebilirim ki tamamen Allah'ın lütfudur bu durum. Mevzu olduğunda hep söylerim, eğer insan yedi canlıysa ben kesinlikle 1 hakkımı o gün orada kullandım. Çünkü tonlarca toprağın içinde indim aşağı ve kafam büyüklüğünde yüzlerce kaya üzerimden, sağımdan solumdan korkunç bir hızla geçti. Düşünebiliyor musunuz ben en dibe inmişim, ancak arkamdan gelen kaya seli devam ediyor. Yukardan yuvarlanan kayalar öyle bir hızla dönerek aşağı geliyor ki kayalar yere vurduğunda önce 7-10m zıplıyor, yere vuruyor, tekrar zıplıyor ve yattığım yerde üzerimden, 30-40 cm yanlarımdan hızla geçerek dereye vuruyor. Dereden havaya 1-1,5 m su sütünları yükseliyor. Sanki top bombardımanı altındaymışım gibi bir manzara ve ben bu hengameden sağ çıkıyorum. Kolumdaki çelik bilezikli saat ne zaman çıkmış gitmiş farkında bile değilim...Üzerim paramparça paçavraya dönmüşüm. Yüzüm ağzım, kulaklarımın ve tüm uzuvlarıma toprak dolmuş... Yani diyeceğim şu ki değil cep telefonu, yanınızda tank olsaydı. O toprağın altına gömülür giderdi, bir daha bulamazdınız zaten...


Çamaşır makinasında yıkanmış gibi terimini o nedenle kullandım zaten. Hani makinaya bir çamaşır koyduğunuzda cepleri yoklar boşaltır, herşeyi ters düz edersiniz ya.. Bende resmen öyle oldum. Yani desem ki pantlon üzerimden çıkmıştı, tekrar bana ters giydirilmişti yani bir tek bu durum eksikti halimde... Değil cebinizde veya belinizde bir telefon ! Bir cep telefonunuz olsaydı ve bunu çelik bir kılıf, kasa vb içinde yanınızda taşısaydınız. O aşağı iniş sürecinde yok olup kaybolacaktı emin olun....Zaten ben ilk toprak akıntıyla tam aşağı kadar indim ve durdum, bu defa sanırım akan üst toprağın altından çıkan, dolgu niyetine temel diye konmuş kayalar bu defa arkamdan geldi. Bu kayaların gelişinin canlı canlı seyrettim...Sadece Allah, Allah ! diye haykırarak... Elimi yüzüme başıma siper alsam ve o kayalardan biri bana çarpsaydı o hızla, kesinlikle kolumu ve kafamı gövdemden ayırırdı...Rahatlıkla o hızla bir oda duvarını delip, diğer bir odaya geçebilirdi bu kayalar... Bu hengameden sağ çıktığımı anlayınca, zaten ne yapacağım GSM'i ne yapar eder, hayatta kalırdım !!! Gerisi tefarruat yani... Düşüş anıydı zaten herşey...
 

Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

Daha önce sanırım buradaki bir yazımda çocuklara temel yön bulma, ateş yakma, deprem, hayatta kalma ve işaret verme tekniklerinin öğretilmesinin faydalı olabileceğini belirtmiş ve şuan 7 yaşında olan kızıma her fırsatta oyun şeklinde bunları öğrettiğimi belirtmiştim...


Benim evim 80m uzunluğunda bir bahçeye bakmaktadır. Bu bahçenin sonunda bir bahçe duvarı ve ana cadde bulunmaktadır. Bu caddenin karşısındaki cafe, iş dönüşlarinde uğrayarak günün yorgunluğunu attığım, ecspresso yudumladığım, arkadaşlarımı gördüğüm bir yerdir. Üç gün önce saat 20:00 sularında iş çıkışı buraya uğradım, bir arkadaşın masasına oturdum, bir kahve söyledim. Sohbet ediyoruz...Benim apartman dairesinin salon ve mutfak ışıkları bahçenin gerisinde, karanlıklar içinde görülüyor oturduğumuz yerden... Derken bir ara baktım benim salon camında bir fener üç defa kısa aralıklarla yandı söndü, bunu üç uzun sonra üç kısa yanma takip etti. Bu mesaj SOS Yardım anlamına gelir !!! Işığın gerisinde küçük kızımın silüetini görüyorum...Ne yapıyor bu kız diye düşünürken ışık mesajı tekrarlandı... Bende cep telefonumun flaşını taktım ve elimi havaya kaldırarak sağa sola sallamaya başladım.. Kızım tekrar SOS yaptı ! Bakıyorum eşim mutfakta normal, panik durumu yok !!! Bizim kız SOS yapıyor !!! Bende cevap olarak ikinci kez telefonu sağa sola sallayınca bizim kız. Perdeyi çekti ve içeri koştu !!! Bu defa eşimle cama geldiler. Eşime cafeyi gösteriyor !!! Telefonum çaldı, açtım eşim !! "Nerdesin sen?" diyor. Dedim karşınızda kafedeyim. Meğer olay şöyle gelişiyor...Kızım eşime diyor ki babam kesin karşı kafededir. O da diyor ki gelir birazdan. Bizim kız diyor ki eşime "ben şimdi babamın orada olup, olmadığını anlayacağım." ve gidip feneri alıyor. Eşim önce kızıyor ! Başkaları yanlış anlar yapma diyor. Kızım başkaları anlamaz, bu mesajı babam bana öğretti, eğer babam oradaysa sadece o anlar diyor... Annesiyle iddialaşıyor.. Ve cafeye doğru evdeki fenerle SOS mesajı yolluyor. Bende tesadüfen cafede olup, SOS mesajını görünce, kızım haklı olduğunu annesine ispat etmiş oluyor tabi. Eve vardığımda kızımın keyfine diyecek yoktu. Uzun süre SOS mesajını konuştuk, sorular sordu durdu...


Tabi itiraf etmeliyim ki kızımın bunu akıl etmesine ve ona öğrettiğim şeyi, beni eve çağırmak için uygulamasına en çok ben sevindim.
 

Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

Yanımıza hattı aktif olup, kullanmadığımız veya sadece bu amaçla alacağımız bir sim kartın faydası olabilir mi acaba? En azından yer tesbiti için ?
 




Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

amanos80' Alıntı:
Yanımıza hattı aktif olup, kullanmadığımız veya sadece bu amaçla alacağımız bir sim kartın faydası olabilir mi acaba? En azından yer tesbiti için ?


SIM kart çalışan bir telefona ve bu telefonda dolu bir bataryaya bağlı değilse, sadece SIM kartı cüzdanınıza koymanız size yer tespiti imkanı vermez.
 



Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

her yere yanımda su gecirmez darbelere dayanıklı cep telefonumla giderim ;) . macera içinse telefon kapatılır. ;)
 



Ynt: Hayatı İdame Teknikleri

DR.ÖZHAN' Alıntı:
her yere yanımda su gecirmez darbelere dayanıklı cep telefonumla giderim ;) . macera içinse telefon kapatılır. ;)


Nokia'nın ilk modellerinde 337 sonrası çıkan serideki modellerdi sanırım. Kısmen suya ve darbeye dayanıklı outdoor tipi telefon modelleri vardı. Ancak daha sonra kamera, internet falan derken bu tip bir ihtiyaç unutuldu sanırım telefon işinde. Acaba piyasada hala bahsettiğim modeller varmıdır.. 5 TL'ye almayanı döverler heralde...
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,676
Mesajlar
1,522,007
Kayıtlı Üye Sayımız
166,527
Kaydolan Son Üyemiz
Selma Yörük

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst