Ynt: Gökçeada Gezisi Seyyah-34 İle
DEREKÖY
Eski adı;Şinudi. Adanın iç batı kesimindedir.Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin en büyük köyü olarak kabul edilmektedir. 1970'li yıllara kadar Gökçeadanın en büyük köyü olma niteliğini korumuştur. Yoğun göç vermesi nedeniyle şu anda terkedilmiş durumdadır. Ancak Meryem Ana bayramında (15 Ağustos) köy hareketlenir.
köy tamamen terkedilmemiştir; halen 10-15 hane yaşamını bu köyde sürdürmektedir.
Dereköy adanın batı kısmında yer alan tek Rum Köyü. Zamanında 1950 hane ile adanın hatta Türkiye'nin en büyük ve kalabalık köyüymüş.
İçerisinde 22 kahve, 2 sinema, çok sayıda berber, bakkal, terzi gibi dükkanlar ve 3 zeytinyağı imalathanesi bulunurmuş.
Adanın en büyük çamaşırhanesi hala burada ve ziyaret edilebilir.
Merkeze 14 km. uzaklıktaki köy, anayolun iki tarafındaki tepelere kurulmuş. Osmanlı gezgini Piri Reis'in 16.yy'da adada bahsettiği iki yerleşim yerinden biri Dereköy (diğeri Kaleköy).
Günümüzde yaz-kış köyde ancak 50-60 hanede yaşam sürmekte. Nüfusun yarısını Rumlar oluşturmakta. Ama yazın ev sahiplerinin köylerini ziyarete gelmesiyle evler şenleniyor.
Köyde ibadete açık iki kilise bulunuyor. Köyün girişindeki Hagia Marina Kilisesi ve çarşıdaki Koimesis Tis Theotokos Kilisesi. İkisi de 1800'lü yılların başında inşa edilmiş. Yakın zaman önce köyün papazı ölünce yenisi tayin edilmemiş. Pazar günleri ibadeti merkezden gelen papaz yönetiyor.
Dereköy'ün merkezden gelirken solda kalan kısmında, kilisenin bulunduğu meydan, eskiden çarşı meydanıymış. Şimdi sadece eski kahvehane açık. Şahinkaya köyünden Türk bir aile işletiyor kahveyi. Köyde oturup kahve içebileceğiniz tek mekan burası.
Burada kendi yaptıkları üzüm suyunu, karadut suyunu, karadut reçelini, ve keçi peynirini hem tadabilir hem de satın alabilirsiniz.
Ayrıca köyden bir aile, yol üstündeki asırlık çınar ağacının altında, kekik, reçel, salça, zeytinyağı, ceviz, badem gibi doğal yiyecekler satıyor.
[attachment=2][attachment=3]