Aysunfunda
Ağaçlarla konuşan kadın
Arkadaşlar,bu platformda genelde birbirimize gidip görelim diye çeşitli güzellikteki yerleri tavsiye ediyoruz...Bu sefer ben gitmemeniz gereken bi yerden bahsedicem eğer Google da araştırma yaptığınızda karşınıza "son gemi kamping" diye bi mekan çıkarsa sakın aa bak ne güzel gözüküyor gidelim buraya diye bi hataya düşmeyin...ben uzun yıllardır bu tip kamplardan ziyade bakir el değmemiş bölgeleri tercih etmeme rağmen ilk kez böyle bi kampa gittim çünkü benimle kamp yapmak isteyen tecrübesiz iki arkadaşımı daha konforlu olsunlar diye google dan ufak bi araştırma yapıp buraya götürmek daha doğru olur diye düşündüm...neyse,İzmir'den yaklaşık 300 km lik bi yol gidip kampa akşam saatlerinde vardık...gittiğimiz yer Assos'un sokakağzı denilen bölgesinde ufak koylardan oluşan bi sahil...aslında genel anlamda "ben böyle güzel bi yer görmedim" dedirten bi bölge...neyse dedim ya, biz akşam saatlerinde vardık kampa hava kararmak üzereyken, ilk dikkatimizi çeken şey kamp alanının dağınıklığı ve pisliği oldu...her şey düzensiz gözüküyordu...çöpler çöp kutusu olmadığı için yerlerdeydi o an ben n'aptım dedim ama olsun bi gece sabreder sabah ayrılır başka yere gideriz dedim içimden...ve hislerim bi kez daha yanıltmadı beni...çadırlarımızı kurduk yemeğe geçtik ama bu sefer de arsız kediler rahat bırakmıyor masaya çıkmaya çalışıyor indiriyorum tekrar zıplıyor yemek bittiğinde şahit oldum açık büfenin üzerinde geziniyor bu arsız kediler, üzerinden atlıyorlar borcamdaki ağzı açık yemeklerin,buna nasıl izin veriyorsunuz diyorum biz onları canayakın yetiştirdik diyorlar, çıldırıcam ! o esnada kampın sahibi hanımla karşılaştık bomba o esnada geldi ! bize keşke çadırınızı sahile yakın değil de arka bölgeye kursaydınız dedi neden diye sorduğumda biz gece oturuyoruz içki filan da olduğu için biraz geç oluyor yatış saatleri gürültüden rahatsız olabilirsiniz dedi...dedim ki sorun değil, içimden de en fazla ne olur 12 olsun 1 olsun diyorum gece saat yarım gibiydi hadi dedik yol yorgunuyuz uyuyalım, iyi geceler dedik yattık...zaten kamptaki hemen herkes çadırına çekilmişti biz yatarken sadece kampın sahibi olan hanımla eşi ve çalışanları ve de bi kaç kişi vardı sahildeki restorantta.
arkadaşlar, sabah 5 e kadar kahkahalar yüksek sesle konuşmalar bağırışlar ardından açık mutfağa geçip gürültüyle akşamki bulaşıkları yıkamak, tencere tava bardak çanak sesleri ve yine bunlara eşlik eden kahkahalar...ben bi ara kulaklığı takıp telden cırcır böceği sesi filan bile dinlemeye çalıştım meditasyon olsun, doğa sesidir hani belki uyuyabilirim diye ama ne mümkün ! Kulaklığın içine doluyor o tencere tava sesleri yıkanırken...velhasıl sabah 5 e kadar hiçbirimiz gözümüzü kırpmadık...5 te dayanamayıp artık sızmışım bu sefer de sabahın yine köründe restoranttaki sandalyelerin ve masaların oraya buraya çekiştirilmesiyle çıkan gürültüye uyandım 6.30 ta bu arada restoranta da epey uzağız bunu da belirteyim...7 gibiydi çıktım çadırımdan arkadaşlarımı da uyandırdım toparlandık hesabımızı kapatıp ayrıldık...bu arada ben duymadım ama arkadaşım mekan sahiplerinin bizim dedikodumuzu yaptığını duymuş...demişler ki 'bunlara müstehak uyutmayacaksın böylelerini gitsinler başka yere burası onlara göre değil'
Ben böyle kötü bir işletme ve işletmecilik görmedim inanın...internette haklarında yazılanlara inanmayın...o bölgede bunlar hariç 6 7 işletme daha var ben ayrıldığımız sabah bölgede yürüyüş yaparken bu işletmelerin hepsine uğradım sıradan...hepsi küçük butik oteller ve aile işletmeleri...sadece burası kamp alanı olarak işletilen bi tesis ve diğer bütün butik oteller bu işletmeden tarzından ve gürültüsünden rahatsız...gerçekten de o bölgeye hiç yakışmayan eğreti duran bi tesis burası...neyse biz sonrasında bu diğer butik otellerden birinin arazisini kullandık kamp için kendileri teklif ettiler bize ve biliyor musunuz deli divane oldular rahat edelim diye...o oteli de paylaşıcam sizlerle diğer bi yazıda... diğerine keza burda yaptığımız kampta hayatım boyunca unutmayacağım güzellikteydi...şöyle minicik bi örnek versem ne demek istediğimi anlarsınız sanırım...koskoca koyda denizde yüzen üç kişiden biriydim ve denizin içinde altın rengi kumlar vardı ve cırcır böceklerinden başka bi ses te yoktu...sadece bunun için tatilimi 2 gün daha uzattım.
Diyeceğim o ki arkadaşlar, "Son Gemi Kamping" Gitmeyin ! Yapmayın öyle bi hata.
Bakın size ikinci gittiğim yerin fotoğraflarını gönderiyorum.
Ekli dosyayı görüntüle 503548
arkadaşlar, sabah 5 e kadar kahkahalar yüksek sesle konuşmalar bağırışlar ardından açık mutfağa geçip gürültüyle akşamki bulaşıkları yıkamak, tencere tava bardak çanak sesleri ve yine bunlara eşlik eden kahkahalar...ben bi ara kulaklığı takıp telden cırcır böceği sesi filan bile dinlemeye çalıştım meditasyon olsun, doğa sesidir hani belki uyuyabilirim diye ama ne mümkün ! Kulaklığın içine doluyor o tencere tava sesleri yıkanırken...velhasıl sabah 5 e kadar hiçbirimiz gözümüzü kırpmadık...5 te dayanamayıp artık sızmışım bu sefer de sabahın yine köründe restoranttaki sandalyelerin ve masaların oraya buraya çekiştirilmesiyle çıkan gürültüye uyandım 6.30 ta bu arada restoranta da epey uzağız bunu da belirteyim...7 gibiydi çıktım çadırımdan arkadaşlarımı da uyandırdım toparlandık hesabımızı kapatıp ayrıldık...bu arada ben duymadım ama arkadaşım mekan sahiplerinin bizim dedikodumuzu yaptığını duymuş...demişler ki 'bunlara müstehak uyutmayacaksın böylelerini gitsinler başka yere burası onlara göre değil'
Ben böyle kötü bir işletme ve işletmecilik görmedim inanın...internette haklarında yazılanlara inanmayın...o bölgede bunlar hariç 6 7 işletme daha var ben ayrıldığımız sabah bölgede yürüyüş yaparken bu işletmelerin hepsine uğradım sıradan...hepsi küçük butik oteller ve aile işletmeleri...sadece burası kamp alanı olarak işletilen bi tesis ve diğer bütün butik oteller bu işletmeden tarzından ve gürültüsünden rahatsız...gerçekten de o bölgeye hiç yakışmayan eğreti duran bi tesis burası...neyse biz sonrasında bu diğer butik otellerden birinin arazisini kullandık kamp için kendileri teklif ettiler bize ve biliyor musunuz deli divane oldular rahat edelim diye...o oteli de paylaşıcam sizlerle diğer bi yazıda... diğerine keza burda yaptığımız kampta hayatım boyunca unutmayacağım güzellikteydi...şöyle minicik bi örnek versem ne demek istediğimi anlarsınız sanırım...koskoca koyda denizde yüzen üç kişiden biriydim ve denizin içinde altın rengi kumlar vardı ve cırcır böceklerinden başka bi ses te yoktu...sadece bunun için tatilimi 2 gün daha uzattım.
Diyeceğim o ki arkadaşlar, "Son Gemi Kamping" Gitmeyin ! Yapmayın öyle bi hata.
Bakın size ikinci gittiğim yerin fotoğraflarını gönderiyorum.
Ekli dosyayı görüntüle 503548
Son düzenleme: