Cumartesi günü saat 15h00' de İstanbul'dan hareketle saat 17h00'de Yuvacık barajına vardım. Ender aradı. Aman Efe abi yukarılar felaket bizi bekle aşağı iniyoruz. Başka yoldan çıkmayı deneyeceğiz. Tabii bu görüşme sık sık kesilen birçok telefon görüşmesi şeklinde yapıldı.
Haberleşmenin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Uydu telefonu olanlar bu faaliyetlerde mutlaka yanlarında getirmeliler.
Benim de zincirim yoktu. Bu da ne kadar hazırlıksız olduğumun göstergesidir. Bu sebeple Aytepe'den öteye gitmeye hiç niyetlenmedim. Orası da kamp atmak için uygun değildi. Bu yüzden akşam geri döndük.
Kaza geçiren arkadaşımıza büyük geçmiş olsun. Allahtan yara almadan kurtulmuş.
Burak, Altuğ ve Ahmet kamp yerine ulaşmış. Onları tebrik ediyorum. Orada yalnız bıraktığımız için de çok üzgünüm.
Herkese Selam ve Sevgilerimle
Efe