Ynt: Gezenbilir; Bolu Aladağlar Kış Kampı Raporu (18 - 20 Şubat 2011)
Gerçekten inanılmaz bir kamp oldu. Bazı notlar:
-Sızma zeytinyağı aramaktan helak olarak, ufak şişe bulamayacağımız endişesiyle bir torbayı markette unutarak başladık işe.
-Tam Zafer ve ekibini çekerek siftah yapacağımızı düşünürken, kar makinası tarafından zaten kurtarıldıklarını görmek bizi pek üzdü. Günde iki kere vinçlemezsem içim rahat etmediğinden gece gözüme uyku girmedi. Böylece sabah 5 civarında off road yapayım derken arkadaşlardan haklı olarak iyi bir zılgıt yedim..
-Ertesi gün Hüsoff (keyifadamı olur kendisi) ve ekibinin gelmesiyle üç araba ağır kara gittik, oynadık. Zafer centilmen ve kaya gibi adam olduğunu arabamın takıldığı koskoca kayayı yolumun üstünden kaldırarak gösterdi..Kendisini herkese lazım copilot ilan ediyorum..
-Bir ara ortada "Buralarda bir avukat varmış abi, gördünüz mü?" diye dolaşan arkadaşa anlamsız anlamsız baktım..
-Kampı gece kızılderili bastı.Ertesi sabah hala hayal mi gördüm diye düşünüyordum..
-Ortaokul kamp arkadaşım Tümer'le yıllar sonra dağda karşılaşmak çok hoş oldu. Yıllar geçse de değişmiyor demek insan..
-Gece tek başıma dağda Hüsoff ararken sağ çamurluğuma ağaç girdi. Ben de gündüz sol tarafı ağaca soktuğumdan araba o bahaneyle baştan kaportaya giriyor. Kasko sağolsun
)
-Hüsoff vincini bu sefer beni değil, eğilen tamponumu düzeltmek için kullandı, çok da güzel oldu..
-Bundan sonra kamplara yemek götürmeme kararı aldım. Arkadaşların misafirperverliği sayesinde üç kilo alıp döndüm..
-Kamp sonrasında nedense kendimi İstanbul yerine Karadeniz Ereğlisi'nde buldum. İyi de oldu
)
Sonuçta çok eğlenceli, keşke bitmese dediğim bir kamp oldu. Güzel insanlar, güzel muhabbetler vardı. Organizasyonu yapanları yanaklarından öpüyorum. Çukurlara batarak bizi eğlendiren arkadaşlara ise sonsuz teşekkürler..
Ben bir dahası için gelecek seneyi bekleyemem, ona göre
)