Bu feci olayın tam da bu sebepten çıktığını tahmin ediyorum. Bazı karavancıların arka kapıları iptal edip kaynakla tamamen kapalı hale getirdiklerini forumda okuyoruz. Benim tahminim yangının motor bölümünde çıktığı, arkadaşın içeriden yangın tüpüyle müdahale etmeye çalıştığı ama söndüremeyince başka çıkış yeri olmadığı için içeride mahsur kaldığı yönünde.
Ben bir güvenlik manyağı olarak bırakın arka kapıyı iptal etmeyi, herhangi bir acil durum halinde otomatik mekanizmanın açılmaması ihtimaline karşı arka kapıya mekanik kilit ilave ettirmiş ve yatağın alt tarafında kalan açma kolunu yukarı kaldırtmıştım.
Ekli dosyayı görüntüle 643638
Başka ustalar becerebilir mi bilmiyorum. Yolu Giresun'a düşen ve yaptırmak isteyenler için yapan usta Uğur Kemaloğlu: 0543 828 7784. Giresun Sanayiinde onun için "Yaparsa Uğur Usta yapar derler."
Bu arada, gönüllü itfaiyeci olarak epeyce yangın eğitimi almış birisi olarak bir kaç tavsiyede bulunayım. Bir çok araçta, kit olarak sprey tüpü büyüklüğünde veya 1 kg.lık küçük yangın tüpleri görüyorum. Bunlar bana oyuncak gibi geliyor. Küçük araçlarda yangın tüpü olarak en az 2 kg.lık, karavanlarda ve evlerde tercihan 12 kg.lık yangın söndürme tüpü bulundurun. Hiç değilse iki tane 2 kg.lık tüp bulundurun ve kolay erişilebilir bir yerde tutun.
Bunların nasıl kullanılacağını mutlaka öğrenin. Gerekirse açık havada tatbikat yapıp en az bir tanesini boşaltın. Doldurmak için ödeyeceğiniz paradan tasarruf etmeyi düşünmek yerine bunu hayati önem taşıyan bir eğitim olarak düşünün.
Yangın tüpleri sabit durursa içindeki kuru kimyevi toz zamanla taşlaşıp işe yaramaz hale gelebiliyor. Evde bulundurduğunuz tüpleri arada bir alt üst edip çalkalayın. Araçlarda buna gerek yok, aracın çalkantısı aynı işi görüyor.
6 ayda bir basınç göstergesini kontrol edin. Eğer kırmızı bölgeye düştüyse mutlaka yeniden doldurtun. Üç senede bir kullanmamış olsanız dahi doldurtun. (Eskiden iki sene öneriliyordu. Sonraları üç seneye çıkarıldı.) Doldurmaya vermeden önce aile üyelerinizle beraber tatbikat yapıp boşaltmanızı ayrıca öneririm. Unutmayın, doldurtmak için ödeyeceğiniz bedel bir cins sigortadır. 36'ya böldüğünüzde her aya düşecek miktar devede kulak kalır.
Doldurtmak için güvenilir bir firmayı tercih edin. Bir vakit evvel Emniyet Müdürlüğünde yapılan tatbikatta tüplerin hepsi boş çıkmış ve itfaiyeciler yanlarında getirdikleri tüpü kullanmak zorunda kalmıştı. Emniyet Müdürlüğüne kazık atma cüreti gösteren biri size neler yapmaz düşünün. Ben Bauhaus'a götürmeyi tercih ediyorum. Burada boş tüpü verip dolusuyla değiştirebiliyorsunuz. Bildiğim kadarıyla Dalgıç marka tüp satıyorlar. Güvenilir olduğunu biliyorum. Firma Bursa'da. Yakın civarında oturuyorsanız doğrudan temas edip tüp bırakmalarını da isteyebilirsiniz; dağıtım aracı geçerken size de uğrayabilir. Standarda uygunsa başka marka tüpleri de kabul edebiliyorlar.
Bu arada, tüpün kullanımı ile ilgili bir kaç teorik bilgi vereyim. Açık havada iseniz rüzgarı arkanıza alın ki alevler size doğru gelmesin. Tüpün emniyet pimini çıkarın. 12 kg.lık tüplerde hortumun ucunu, küçük tüplerde püskürme ağzını ateşin dibine/merkezine yöneltin. Mandalı sıkın. Toz püskürmeye başladığında süpürme hareketiyle söndürün. Bu tüpler oldukça etkili söndürücülerdir ama doğru kullanılması gerekir. Ateşin merkezi yerine alevlere sıkarsanız hiç bir etkisi olmaz.
Araç yangınlarında çok sık gördüğüm bir hatayı ayrıca belirteyim. Motor bölümünde çıkan yangını kaputun üzerine sıkarak söndüremezsiniz. Tersine o anda çok kıymetli bir söndürme aracını çöpe atmış olursunuz. Yapılacak şey kaputun açma mandalını çekmek ve tüpü açılan küçük aradan içeri sıkmaktır. Tabii süpürme hareketini yapmayı unutmadan.
Yangın sönmüş görünse de için için yanmaya devam ediyor olabilir. Tamamen söndüğünden emin olmadan olay yerinden ayrılmayın.
Yangını ilk çıktığı anda söndüremiyorsanız kendi can güvenliğiniz için KAÇIN! Sanılanın aksine, ahşap yangında oldukça yavaş yanar. Asıl büyük tehlike mobilyaların kaplamasında kullanılan sentetik kumaşlarda ve içindeki süngerdedir. Bunlar tutuştuğu anda petrol gibi yanar. İlk çıktığı anda belki bir bardak suyla söndürebileceğiniz bir ateş, kapalı ortamda en çok 2.5 dakika içinde ani parlama aşamasına erişir. Bu aşamada ortam bir alev topuna dönüşür. Bu yüzden binaların yangın kapıları en çok 2.5 dakikada ulaşılabilecek şekilde yapılmak zorundadır.
Evlerde çıkan yangınların en yaygını mutfakta çıkan yangınlardır. Sebebi çoğunlukla alev alan kızartma tavasını musluğun altına götürüp üzerine su dökmektir. Bunu yaptığınızda alevler etrafa sıçrayıp perde, vb. nesneleri tutuşturur. Böyle bir durumda yapılacak şey bir bezi ıslatıp tavanın üzerine sermek ve havayla temasını kesmektir.
Bir ara TRT'de gösterilen Ateşle Oynamak (Playing with Fire) isminde bir belgesel vardı. Bulabilirseniz seyredin. Bu isimle aradığımda bulamadım. Ama internette yangın önlemleriyle ilgili pek çok video var. Alacağınız eğitim hayatınızı kurtarır, unutmayın.
Mümkün olduğunca erken bir vakitte 112'yı arayıp itfaiyeyi aramayı unutmayın. Trafiğin durumuna göre itfaiyenin gelmesi gecikebilir. Bu yüzden ilk müdahale önemli. İtfaiye geç kalırsa kabahati onlarda aramayın. Gönüllü itfaiyecilik yaptığım dönemde, İstanbul İtfaiyesinin ihbar geldikten sonra en geç 40 saniye içinde (çoğu zaman daha önce) istasyondan çıktıklarına bizzat ve defalarca şahit oldum.
Karavanlar için son bir uyarı: Kabloya vereceğiniz paraya acımayın. Bir ara forumda (hesapça) profesyonel bir üreticinin bir inverterle sistemi 220 V'a çevirdikten sonra bütün tesisatı 2x0,75 mm lamba kordonuyla çektiği yazılmıştı. Aman diyeyim!
Bu konuda daha epeyce yazabilirim. Ama bunu bile kaç kişi okuyacak emin olmadığım için burada kesiyorum. Dilerim okunur.