yugun
YÜCEL GÜNDÜZ
Ben yaparak yaşayarak öğrendim. Geri geri manevra falan önemli değil. Önemli olan 80KM/H ile gitmeyi ve karavanı doğru yüklemeyi öğrenmek.
Hocam mover falan karıştırma şimdi. Bir de mover için ehliyet icat etmesinler sonra?! veya moveri olanlara ayrı bir karavan sınıfı falan...Evet! Bu da biraz tuhaf bir uygulama bence. BE ehliyet, 750 kg üzeri çekme karavanlar için gerekiyor. 750 kg üzeri karavanlarda da, büyük çoğunlukla mover bulunuyor. Ne gerisi, ne manevrası? Karavanla kim geri manevra yapıp da bir yere yanaşıyor? Varsa yapan, helal olsun, ona da zaten kurs, ehliyet falan gerekmiyor demektir. BE ehliyetini alan, mover kullanmayı bırakıp iki araba arasına geri manevrayla mı park etmeye başlıyor?
Başka ülkelerde gördüklerini hiç akıl süzgecinden geçirmeden kanunlarımıza koyan süzgeçsiz akıllara selam olsun. Ne diyeyim...
Otomatik vitesli araç ehliyetiyle manuel vitesli araç ehliyetini ayırdılar mesela. Neden "B ehliyeti ile moverı olan karavan kullanılabilir, mover yoksa BE ehliyet gerekir" şeklinde bir detay hiç akıllara gelmez?
Nedeni basit! Vatandaş azapta gerek!
Çok teşekkür ederim.
Ooooo kimleri görüyoruz burada.
Yeni karavanınızla size ve eşinize keyifli günler dilerim Fatih bey..
Sabık @EvliyaCelebi2
750 kg altı şaselerdede fren oluyor.Yerli üreticiler dahi. Frenli kullanıyorlar.Çekme Karavan ve Römorklar; “Frenli / Frensiz” ve “Tek dingil / çift dingil” olarak ele alınmalıdır.
Özellikle 750 Kg üstü çekme şaselere frenli kaplin uygulanır.
Çekme şaseler çok çeşitli üst yapıyla üretilirler.
Üst yapının “en – boy – yükseklik” ölçüleri bahsi geçen her şase için farklı sürüş tekniği gerektirir.
“Çekme” ve “İtme” pozisyonuna göre sürüş teknikleri değişir. Bir önceki paylaşımımda da belirttiğim gibi tüm donanımlar “çekme” amaçlıdır. İTME pozisyonda tüm ezberler değişir.
İmalat hatalarını yok sayıp karayolunu “Düz – viraj - iniş - çıkış” şeklinde ele alabiliriz.
Meteorolojik koşulların sürüş güvenliğine etkisi göz ardı edilemez.
Yağışlı havayı; Yağmur, Kar ve Sulu kar şeklinde ayrıştırırken hava sıcaklığının ve rüzgârın karayoluna ve sürüşe etkisi hareket halindeyken kontrol edilmelidir.
Çeken aracın hızı, hava koşullarına, yük ağırlığına ve hız durumuna uygun doğru lastik seçimi de sürüş güvenliğini etkiler.
Görselde 3 farklı şaseyi örnek olarak koydum.
3 nolu görselde şase kaplini frensiz diğerleri frenli kaplin.
1 ve 3 nolu görseldeki römorkların üst yapı yüksekliği farklı. Kısa olan römork, çeken aracın kabin yüksekliğinin altında dolayısıyla önden rüzgâr direncine maruz kalmıyor. Şase çekilme pozisyonunda stabildir ama yan sert rüzgâra maruz kaldığında ideal hızda dahi salınıma girebilir bu nedenle özellikle viyadük girişlerinde olabildiğince hızın düşürülmesi gerekir. Seyir esnasında karayolunda rüzgâr tulumu varsa pozisyonuna mutlak dikkat edilmelidir.
1 nolu görseldeki römorkun yüksekliği 3.20 Mt, kısa römorkla arasında çok fark yok zira açık raf olduğu için önden çok fazla rüzgâr direncine maruz kalmaz, çift dingil olduğundan dolayı yan rüzgarlarda salınıma girmesi tek dingildeki kadar hızlı olmaz ama salınım başlarsa toparlamak çok zorlaşır, tek avantajı salınım başlangıcında olumsuzluğu hemen hissettirir.
Gelelim 2 nolu görseldeki mobil kütleye; bu römorkumun yüksekliği de 3.20 ama tekne römorku ile karşılaştırılamayacak kadar farklı tepkiler veren bir üst yapıya sahip. En sakin hava da dahi aracın kendi hız ivmesinden doğan rüzgâra karşı direnç gösterir bu direnç hem hızı hem yakıt tüketimini inanılmaz etkiler. Bu kütle kuvvetli yan rüzgâra maruz kaldığında hızınız yüksekse haberlerde izlediğiniz TIR gibi hemen devrilir ve ne olduğunu anlama fırsatınız dahi olmaz.
Karavan çeken araç yanından geçen TIR benzeri büyük kütleli aracın rüzgarına maruz kalır ve beklenmedik bu hava hareketi salınımı tetikler bu nedenle özellikle otoyollarda çok dikkatli olunmalıdır.
Yağmurlu rüzgârlı havada, don yapmış ya da karlı yollarda sürüş tekniğini bilirseniz nispeten işiniz kolaydır. Tabi rampa çıkarken bu tür olumsuz hava ve yol koşullarında hiç durmamanız ve ilk düzlüğe kadar aynı hız temposunda çıkmanız şart aksi takdirde patinaja düşersiniz ve toparlayamazsanız bankete kayar geceyi köy kahvesinde geçirirsiniz.
Frenli kaplinin doğru çalışması, fren balatalarının sağlam, fren telinin gergi ayarının da tam olması esastır.
Sağ ve sol fren balatalarının aynı anda eşit güçte çalıştığından emin olunmalıdır. Devrilen karavan iniş pozisyonunda birden salınıma girdiği yazıldı. İnişte, karavan çeken araca yüklenmekte bu esnada kaplin freni devreye girmekte. Şayet frenlerde ayarsızlık varsa tek balata frenleme yaparken diğer balata çalışmazsa araç otomatikman ters istikamete yönelir bu da salınımı tetikler.
Fren telinde esnemeden dolayı boşluk oluşmuşsa mutlak gerginlik ayarı yapılmalıdır.
Fren ayarı yapan usta işinin ehli olmalı ama römork sahibinin de tüm sürece nezareti şarttır.
Üzülerek belirtmeliyim ki ülkemizde tüm römorklar mühendislikten nasiplenmeden üretilmektedir. İthal şase üzerine yapı inşa edilenlerin de mühendislikten nasiplendiğini düşünmüyorum tabi istisnalar kaideyi bozmaz. (Ateş römork mühendislik konusunda hakkını veren firmaydı ama sahibi beyefendi muhtemelen ya vefat etmiştir ya da emekli olmuştur)
Yukarıda detaylandırdığım parametreler ne BE sınavında ne C1E sınavında dikkate alınmaz. Sınav parkurunda römorku bahsedilen kare çizgi içine manevrayla sokarsanız ehliyeti alırsınız tıpkı araç sürmesini bilmeyen ehliyetli gençler misali.
Allah hiçbir karavancıyı hareket halinde sınayarak tecrübe sahibi etmesin!
Ekli dosyayı görüntüle 642959