-
-
Gezenbilir'in Sosyal Medya Hesaplarını Takip Etmek İçin Tıklayınız!
-
Gezenbilir'deki Son Gelişmeleri Kaçırmamak İçin Google'da Gezenbilir Haber Kaynağı'na Abone Olun!
-
LÜTFEN
GEZENBİLİR DOĞAYA SAYGILI OFF-ROAD MANİFESTOSU'NU OKUYUNUZ...
Eura Mobil
- Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan insel Tarih:
- Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
- Cevaplar 64
- Okunma Sayısı: Görüntüleme 25,398
- Etiketler
Ynt: Eura Mobil
İnsel bey karavanınızı benimkine benzer nedenlerden satılığa çıkarmışsınız. Ben de zamanında sizinle aynı duyguları yaşamıştım. Karavanımı satmamak ümidiyle ilan verdim, uzunca süre de satılmadı ama sonra bir gün çok ısrarlı bir alıcı çıktı(daha önce o da motokaravanını satmış ve tekrar almayı kafaya koymuş) satılmaması için ne ettiysem dinletemedim ve en sonunda adeta ellerimden söktü aldı.
Sonrası büyük bir boşluktu. Karavanımın satıldığını duyup, "hayırlı olsun" diyen bir arkadaşımı neredeyse boğazlıyordum. Uzun bir süre hiç karavanımın olmayacağını düşünürken küçük de olsa bir ümidim var artık. Bir süre sonra yeniden bir karavan macerasına atılabilirim. Şimdilerde aldığım bir çadırla arada gidip kamp macerama devam ediyorum. Ne de olsa kampçılkta alternatif çok, ama "karavan" gibisi yok...
İnsel bey karavanınızı benimkine benzer nedenlerden satılığa çıkarmışsınız. Ben de zamanında sizinle aynı duyguları yaşamıştım. Karavanımı satmamak ümidiyle ilan verdim, uzunca süre de satılmadı ama sonra bir gün çok ısrarlı bir alıcı çıktı(daha önce o da motokaravanını satmış ve tekrar almayı kafaya koymuş) satılmaması için ne ettiysem dinletemedim ve en sonunda adeta ellerimden söktü aldı.
Sonrası büyük bir boşluktu. Karavanımın satıldığını duyup, "hayırlı olsun" diyen bir arkadaşımı neredeyse boğazlıyordum. Uzun bir süre hiç karavanımın olmayacağını düşünürken küçük de olsa bir ümidim var artık. Bir süre sonra yeniden bir karavan macerasına atılabilirim. Şimdilerde aldığım bir çadırla arada gidip kamp macerama devam ediyorum. Ne de olsa kampçılkta alternatif çok, ama "karavan" gibisi yok...
Yusuf..
Zirve
Ynt: Eura Mobil
Ya abiler sizin anlattıklarınız şimdi benide düşündürdü,şimdiye kadar birgün gelecek ve ben karavanımı o gece gündüz çalışarak beyin patlattığım arabamı satacağımı düşünmek ürküttü beni,Allah o boşluk yıllarını hiç göstermesin
satmayı sadece yenilemek maksadıyla nasip eylesin ne diyelim hayat sürprizlerle dolu zaman neyi gösterir bilinmez,herşey olacağına varır.
Ya abiler sizin anlattıklarınız şimdi benide düşündürdü,şimdiye kadar birgün gelecek ve ben karavanımı o gece gündüz çalışarak beyin patlattığım arabamı satacağımı düşünmek ürküttü beni,Allah o boşluk yıllarını hiç göstermesin
satmayı sadece yenilemek maksadıyla nasip eylesin ne diyelim hayat sürprizlerle dolu zaman neyi gösterir bilinmez,herşey olacağına varır.
buralpdi
yokluk ve çaresizlik adamı mucit yapar
Ynt: Eura Mobil
Allah kimseye sıkışıpta malını sattırmasın çok zor oluyor
Allah kimseye sıkışıpta malını sattırmasın çok zor oluyor
Ynt: Eura Mobil
insel bey,
bende türlü sıkıntılar çekip 3-4 sene son karavanımı satmamak için mazeretler yaratmıştım, tam ortalık durulup, nasıl olsa satmadım diye içten içe keyiflenip, bir yandan da 20.000 lira ile kredi alacağıma borcumu kapatırım, nasıl olsa alırım tekrar derken, bir müşteri çıkıp illa diye alınca esas trip başlamıştı, nerdeyse sattığımın haftasına, sahibinden.com da tekrar ucuz karavanlara bakmaya başlamıştım, ama hiçbir karavan kendi karavanım gibi güzel gelmiyordu, o küçük bu büyük, öbürü pahalı derkenbir sene sonra bir gün sattığım karavanı alan arkadaş sıkıştı ve sattığımın 1/3 fiyatı peşini ver kalanı istediğin zaman verirsin dedi, fakat ben daha işimi yoluna koyamadığım için bu parayı da bulamadım, ayrıca bulsamda sanırım, almayıp başka bir karavan veya hayali edinmeyi yeğlerdim...
şu sıralarda da karavanım yine sahibinden.com da yeni sahibi tarafından satılık...
şimdi ise omu, bumu diye bakınıyorum...
sonuçta eğer karavanda yatan değere yani sattığınız rakama ihtiyacınız yoksa satmayın, en iyi karavan kendi karavanınız...
insel bey,
bende türlü sıkıntılar çekip 3-4 sene son karavanımı satmamak için mazeretler yaratmıştım, tam ortalık durulup, nasıl olsa satmadım diye içten içe keyiflenip, bir yandan da 20.000 lira ile kredi alacağıma borcumu kapatırım, nasıl olsa alırım tekrar derken, bir müşteri çıkıp illa diye alınca esas trip başlamıştı, nerdeyse sattığımın haftasına, sahibinden.com da tekrar ucuz karavanlara bakmaya başlamıştım, ama hiçbir karavan kendi karavanım gibi güzel gelmiyordu, o küçük bu büyük, öbürü pahalı derkenbir sene sonra bir gün sattığım karavanı alan arkadaş sıkıştı ve sattığımın 1/3 fiyatı peşini ver kalanı istediğin zaman verirsin dedi, fakat ben daha işimi yoluna koyamadığım için bu parayı da bulamadım, ayrıca bulsamda sanırım, almayıp başka bir karavan veya hayali edinmeyi yeğlerdim...
şu sıralarda da karavanım yine sahibinden.com da yeni sahibi tarafından satılık...
şimdi ise omu, bumu diye bakınıyorum...
sonuçta eğer karavanda yatan değere yani sattığınız rakama ihtiyacınız yoksa satmayın, en iyi karavan kendi karavanınız...
Ynt: Eura Mobil
selam insel bey,
benim karavanın yeni sahibini tanımıyorum, aşağıda ilan numarasını veriyorum, belki yeni sahibide gezenbilir üyesidir, bilemiyorum.
bende şehir içinde sizin düşündüğünüz sıkıntıları yaşıyordum, ebat olarak koca karavanı oraya buraya götürmek ve park etmek problem oluyordu ama ona karşılık, benim boyum 1.94 daha önce yazdım mıydı hatırlamıyorum, genelde karavanlarda yataklar 2m den kısa oluyor, e tabii kiloda olunca tercihim büyüce bir alan olması,
camper ise daha öncede kullandım, çok pratik oluyor, şehir içinde evinizle dolaşır gibi oluyorsunuz, nerdeyse park yerlerinde bile rahatlıkla kalınabiliyor.
ilan numarası;
http://www.sahibinden.com/fiyat_dustuuu_7000_km_dizel_chevrolet_karavan_bir_tane_daha_yok-35WQQaXQQ10317845WQQpXQQdisplayitem
ben bu araca takviye filan yaptırmıştım, yol tutuşu çok iyiydi, 20.000 dolara mal olmuştu 2002 de. ama satışı zor bilmeyenler korkuyor, amerikan olduğu için problem olur diye düşünüyorlar, halbuki parça problemi yok, sıfır dizel motoru var, gerçi aşağı yukarı 15-20 lt dizel yakıyordu 100 km de, indigo kasada rahat ve sağlam yapılmış ve amerikan orjinaline çok benzer, yaştan dolayı kapı, cam ve tavan havalandırma elden geçmek istiyordu ben sattığımda, şimdi bilemiyorum...
ben şahsım adıma vw camper hayalimi kovalıyorum, eşim ise çekme karavan istiyor, yinede müsait bir gün hem sizinde taniışmış olurum, hemde karavanınıza bakmak isterim...
saygılar
m.ali
selam insel bey,
benim karavanın yeni sahibini tanımıyorum, aşağıda ilan numarasını veriyorum, belki yeni sahibide gezenbilir üyesidir, bilemiyorum.
bende şehir içinde sizin düşündüğünüz sıkıntıları yaşıyordum, ebat olarak koca karavanı oraya buraya götürmek ve park etmek problem oluyordu ama ona karşılık, benim boyum 1.94 daha önce yazdım mıydı hatırlamıyorum, genelde karavanlarda yataklar 2m den kısa oluyor, e tabii kiloda olunca tercihim büyüce bir alan olması,
camper ise daha öncede kullandım, çok pratik oluyor, şehir içinde evinizle dolaşır gibi oluyorsunuz, nerdeyse park yerlerinde bile rahatlıkla kalınabiliyor.
ilan numarası;
http://www.sahibinden.com/fiyat_dustuuu_7000_km_dizel_chevrolet_karavan_bir_tane_daha_yok-35WQQaXQQ10317845WQQpXQQdisplayitem
ben bu araca takviye filan yaptırmıştım, yol tutuşu çok iyiydi, 20.000 dolara mal olmuştu 2002 de. ama satışı zor bilmeyenler korkuyor, amerikan olduğu için problem olur diye düşünüyorlar, halbuki parça problemi yok, sıfır dizel motoru var, gerçi aşağı yukarı 15-20 lt dizel yakıyordu 100 km de, indigo kasada rahat ve sağlam yapılmış ve amerikan orjinaline çok benzer, yaştan dolayı kapı, cam ve tavan havalandırma elden geçmek istiyordu ben sattığımda, şimdi bilemiyorum...
ben şahsım adıma vw camper hayalimi kovalıyorum, eşim ise çekme karavan istiyor, yinede müsait bir gün hem sizinde taniışmış olurum, hemde karavanınıza bakmak isterim...
saygılar
m.ali
orsaalabanda
Zirve
- Mesajlar
- 3,490
- Tepkime Puanı
- 71
Ynt: Eura Mobil
Ben burada yazılanları kaçırmışım. Cevap verme gereği duydum.
Yukarıda alıntısını yaptığım konuda hüküm verebilmek için resmi tarih masallarından biraz olsun sıyrılıp dönemin siyasi-politik eğilimlerini doğru analiz edebilmek gereklidir.
Kayseri'de kurulan uçak fabrikası, hür teşebbüsün, milli iradenin, Türk zekasının ve çalışkanlığının ürünü olmaktan çok uzakta stratejik bir yatırımdır.
1. Dünya savaşından sonra yapılan anlaşmalar gereği Almanya kendi ülkesinde uçak üretemiyordu. Bu yüzden yurtdışı üretim arayışına gitti. Alman junkers firmasıyla ortaklık kurularak Kayseri'de bir uçak fabrikası tesis edildi. Burada Türk mühendis ve işçilerinin kat be kat üzerinde ücretle Alman mühendisleri ve Alman işçileri çalışmaktaydı.
Bu fabrika, Almanya ile dirsek temasında bulunan iktidar tarafından emirle kurulmuş, lüzumu kalmayınca da yine emirle kapatılmıştır. 1940'lı yıllara kadar üretimini sürdüren fabrika muhtemel ittifak olasılıkları dahilinde Hitler'in uçak fabrikaları vurulursa yedek üretim üssü olarak devreye girecekti. Fakat ''Goben'' ve ''Breslav'' tecrübesinin acı hatıralarını henüz üzerinden atamamış olan genç cumhuriyet, rüzgarın ters yönde esmeye başlamasıyla bu riski üstlenemeyerek üretimi durdurdu.
İyice araştırılırsa buna benzer bir senaryoyu devrim otomobilleri hikayesinde de görebiliriz.
Azim, zeka, çalışkanlık ve müteşebbislik ile yakından uzaktan alakası olmayan bu konu dolayısıyla şahıslara gereksiz yere kahramanlık addedilmesi zannımca yanlıştır.
Atatürk, ''Türk milleti zekidir. Türk milleti çalışkandır'' sözünü Kayseri uçak fabrikası dolayısıyla söylediyse bu durumda da Ömer abi'nin tezini doğrulamış oluyoruz.
Konu ile ilgili daha derin araştırma yapılırsa, Kayseri uçak fabrikasının başında kimlerin olduğu, devrim otomobillerinin planlarının ve parçalarının nereden geldiği öğrenildiğinde kimlerin şakülü kayar, kimlerin kaymaz ben de merak ediyorum.
Millet (ya da ulus.. ne derseniz deyin) olarak çok büyük yalanların parçasıyız. Keşke hepsi Ömer abi'nin bahsettiği kadar masum olsa..
honsuer2' Alıntı:
Ben burada yazılanları kaçırmışım. Cevap verme gereği duydum.
Yukarıda alıntısını yaptığım konuda hüküm verebilmek için resmi tarih masallarından biraz olsun sıyrılıp dönemin siyasi-politik eğilimlerini doğru analiz edebilmek gereklidir.
Kayseri'de kurulan uçak fabrikası, hür teşebbüsün, milli iradenin, Türk zekasının ve çalışkanlığının ürünü olmaktan çok uzakta stratejik bir yatırımdır.
1. Dünya savaşından sonra yapılan anlaşmalar gereği Almanya kendi ülkesinde uçak üretemiyordu. Bu yüzden yurtdışı üretim arayışına gitti. Alman junkers firmasıyla ortaklık kurularak Kayseri'de bir uçak fabrikası tesis edildi. Burada Türk mühendis ve işçilerinin kat be kat üzerinde ücretle Alman mühendisleri ve Alman işçileri çalışmaktaydı.
Bu fabrika, Almanya ile dirsek temasında bulunan iktidar tarafından emirle kurulmuş, lüzumu kalmayınca da yine emirle kapatılmıştır. 1940'lı yıllara kadar üretimini sürdüren fabrika muhtemel ittifak olasılıkları dahilinde Hitler'in uçak fabrikaları vurulursa yedek üretim üssü olarak devreye girecekti. Fakat ''Goben'' ve ''Breslav'' tecrübesinin acı hatıralarını henüz üzerinden atamamış olan genç cumhuriyet, rüzgarın ters yönde esmeye başlamasıyla bu riski üstlenemeyerek üretimi durdurdu.
İyice araştırılırsa buna benzer bir senaryoyu devrim otomobilleri hikayesinde de görebiliriz.
Azim, zeka, çalışkanlık ve müteşebbislik ile yakından uzaktan alakası olmayan bu konu dolayısıyla şahıslara gereksiz yere kahramanlık addedilmesi zannımca yanlıştır.
Atatürk, ''Türk milleti zekidir. Türk milleti çalışkandır'' sözünü Kayseri uçak fabrikası dolayısıyla söylediyse bu durumda da Ömer abi'nin tezini doğrulamış oluyoruz.
Konu ile ilgili daha derin araştırma yapılırsa, Kayseri uçak fabrikasının başında kimlerin olduğu, devrim otomobillerinin planlarının ve parçalarının nereden geldiği öğrenildiğinde kimlerin şakülü kayar, kimlerin kaymaz ben de merak ediyorum.
Millet (ya da ulus.. ne derseniz deyin) olarak çok büyük yalanların parçasıyız. Keşke hepsi Ömer abi'nin bahsettiği kadar masum olsa..
honsuer2
Yeni Üye
Ynt: Eura Mobil
Cem bey,
herhalde yanlış anlaşılma olmuş benim bahsettiğim kayseri uçak fabrikası filan değil istanbul da bulunan uçak fabrikası
Kayseride ki devlet teşviki beşiktaştaki özel teşebbüs. Ayrıca adamı öyle bir yok etmişler ki bir daha esamesi okunmuyor . Sizin ve diğerlerinin bilmemesi çok normal. Çünkü hiç bir yazılı basında yazılmamakta. Ancak araştırmacı kişiler google da nuri demirağ yazdıklarında veya görsellerde NuD36, ya da NuD38'i tıkladıklarında karşılarına çıkanı okurlar ise çok memnun olurum. Kayseri ve etimesgut fabrikaları sadece birer senaryo. Bu müteşebbisin adını silmek ve bizlerin şevkini kırarak biz adam olmayız abi, elin gavuru yapmış abi kelimelerini dilimize yerleştirme çabalarından biridir. Kendi parası ile aldığı daha önce bir çiftlik arazisi olan yeşilköy havalimanı (orayı kendi kurmuştur) elinden alınarak tek kuruş ödeme yapılmadan kamulaştırılmıştır.
Ayrıca bu şahsın istanbul ortaköyde bulunan silah fabrikasıda kamulaştırılarak şehirhatları vapurları kömür deposu yaptırılmış ve şu anda laıla ve reyna adı ile işletilmekte olan yerdir. Tekrar ediyorum kayseri uçak fabrikasından bahsetmiyorum beşiktaş daki dünyanın ilk aluminyum gövdeli yolcu uçağının yapıldığı nuri demirağ'nın uçak fabrikasından bahsediyorum. Konuya hava harp okulu sitesinden de ulaşabilirsiniz. Asker havacılarımız konuya sivillerden daha duyarlı,adamı minnet ile anmaktalar.
Konuya ilgi gösterdiğiniz için çok müteşekkir oldum. Saygılarımı sunar, bayramınızı tebrik ederim.
Hikmet ÖNSÜER
not: O zaman üretilen uçaklar yakın zamana kadar yunanistan ve danimarka da kullanıldılar ve hiçbir teknik arızadan dolayı kazaları yoktur. Tek kaza 1939 senesinde pilot yerine mühendisin kullandığı uçak eskişehir de erken alçalmış ve o zaman ki havaalanlarının etrafına inek ve koyunların girmemesi için kazılan hendeğe takılmış ve uçağı kullanan mühendis ölmüştür.Bu ilk ve son kazadır. Ayrıca bu uçakların hiç kullanılmamış bazı motor ve parçaları levent oto sanayi sitesinde bir depoda atıl vaziyette durmaktadır.
Cem bey,
herhalde yanlış anlaşılma olmuş benim bahsettiğim kayseri uçak fabrikası filan değil istanbul da bulunan uçak fabrikası
Kayseride ki devlet teşviki beşiktaştaki özel teşebbüs. Ayrıca adamı öyle bir yok etmişler ki bir daha esamesi okunmuyor . Sizin ve diğerlerinin bilmemesi çok normal. Çünkü hiç bir yazılı basında yazılmamakta. Ancak araştırmacı kişiler google da nuri demirağ yazdıklarında veya görsellerde NuD36, ya da NuD38'i tıkladıklarında karşılarına çıkanı okurlar ise çok memnun olurum. Kayseri ve etimesgut fabrikaları sadece birer senaryo. Bu müteşebbisin adını silmek ve bizlerin şevkini kırarak biz adam olmayız abi, elin gavuru yapmış abi kelimelerini dilimize yerleştirme çabalarından biridir. Kendi parası ile aldığı daha önce bir çiftlik arazisi olan yeşilköy havalimanı (orayı kendi kurmuştur) elinden alınarak tek kuruş ödeme yapılmadan kamulaştırılmıştır.
Ayrıca bu şahsın istanbul ortaköyde bulunan silah fabrikasıda kamulaştırılarak şehirhatları vapurları kömür deposu yaptırılmış ve şu anda laıla ve reyna adı ile işletilmekte olan yerdir. Tekrar ediyorum kayseri uçak fabrikasından bahsetmiyorum beşiktaş daki dünyanın ilk aluminyum gövdeli yolcu uçağının yapıldığı nuri demirağ'nın uçak fabrikasından bahsediyorum. Konuya hava harp okulu sitesinden de ulaşabilirsiniz. Asker havacılarımız konuya sivillerden daha duyarlı,adamı minnet ile anmaktalar.
Konuya ilgi gösterdiğiniz için çok müteşekkir oldum. Saygılarımı sunar, bayramınızı tebrik ederim.
Hikmet ÖNSÜER
not: O zaman üretilen uçaklar yakın zamana kadar yunanistan ve danimarka da kullanıldılar ve hiçbir teknik arızadan dolayı kazaları yoktur. Tek kaza 1939 senesinde pilot yerine mühendisin kullandığı uçak eskişehir de erken alçalmış ve o zaman ki havaalanlarının etrafına inek ve koyunların girmemesi için kazılan hendeğe takılmış ve uçağı kullanan mühendis ölmüştür.Bu ilk ve son kazadır. Ayrıca bu uçakların hiç kullanılmamış bazı motor ve parçaları levent oto sanayi sitesinde bir depoda atıl vaziyette durmaktadır.
honsuer2
Yeni Üye
Ynt: Eura Mobil
İlk üretilen Türk uçağı
1936'da üretilen ilk Türk uçağını biliyor musunuz?
Neden bizim uçak sanayiimiz, neden tüm dünyada bilinen ve tercih edilen bir
araba markamız yok? Bunca yıldır var olan devler neden sanayi alanında büyük
bir atılım yapmadı?
Neden hâlâ yabancı arabalara biniyoruz. Hiç düşündünüz mü? Ve daha bir
etkili soru sorayım size; kendinizi hep tüketen bir toplum olarak görmek,
hep dışarıya bağımlı bir ülkenin vatandaşı olmak sizi hiç rahatsız etmiyor
mu?
Açıkçası beni çok ama çok rahatsız ediyor. Çekimler için gittiğim bir ilçede
beni son derece sarsan gerçeği öğrenene kadar da daha önce uçak sanayii için
bir babayiğidin çıkmamasına ziyadesiyle üzülmekteydim. Ama iş hiç de benim
bildiğim gibi değilmiş.
Gittiğimiz şehrin kaymakamı çekim bittikten sonra lobideki uçak maketini
bize göstererek başladı anlatmaya. Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir"
vecizesinden sonra ülke savunması ve gelişimi için uçak alımına karar
verilmiş ve halktan yardım istenmiş. Şehirler bir uçak kadar para
topladıklarında da alınan uçağa o şehrin ismi verilmiş. Zamanın
zenginlerinin de kapısı çalınmış ve Vehbi Koç 5000 Lira verirken,
Abdurrahman Demirağ tam 3 uçak parası, yani 120 bin lira vermiş. Nuri
Demirağ'dan da para istenince, "Madem ki bir ulus uçaksız yaşayamaz.
Öyleyse bu yaşama aracını başkalarının bağışından beklememeliyiz. Ben, bu
uçakların fabrikasını yapmaya adayım"
diyerek kollarını sıvadı, varını yoğunu ortaya koyup 1936'da ilk Türk
uçağını yaptı. Demirağ'a verilen 65 uçak siparişi bir katakulleyle iptal
edilip THK, Fransa'dan kullanımdan kaldırılan Henrio uçaklarını satın aldı.
Gelen uçaklar kısa bir süre sonra hurdaya atıldı. Nuri Demirağ, 10 milyonluk
zararı sineye çekti.
Çok geçmeden üzerinde fabrika ve uçuş etüt merkezi olan Yeşilköy'deki
arazisi yok fiyata kamulaştırıldı.
Yani şimdi İstanbul'daki Yeşilköy Havaalanı eğer dış ülkelerin emriyle
kapatılmış olmasaydı şimdi dünyanın belki de en iyi uçaklarının yapıldığı
bir yer olacaktı. İlginç olan şu ki, hem savaş hem yolcu tipi uçak imal
edilinceye kadar dış güçler seslerini çıkarmamış, bakmışlar ki çok oluyoruz,
müdahale edivermişler hemen. İsmet İnönü'nün bu tarihi ayıbını affetmek
mümkün değil.
Ve bakın daha neler yapmış Demirağ, tüm engellenmelere rağmen:
-İlk muhalefet partisini kurdu. -Ankara'nın doğusuna ilk demiryolunu yaptı.
-İlk yerli paraşütü yaptı.
-1922'de ilk Türk sigara kağıdını üretti ki, o güne kadar ülkemizde üretilen
bir sanayi ürünü yoktu.
-Bursa'da Sümerbank'ın Merinos fabrikasını kurdu. –İstanbul Boğazı'na özel
köprü yaptırmayı projelendirdi. Üstelik
demiryolu da içeren bir projeymiş bu, Atatürk'ün projeyi çok beğenip,
hükümete yollamasına rağmen, ne yazık ki zamanın geri kafalı idarecileri ret
vermişler köprüye
-İlk şehir ve köy planlarını hazırladı. -1942'de Keban'a baraj yapılmalı
dedi.
-Karabük'te Demir ve Çelik Fabrikası'nı kurdu.
-İzmit'te Selüloz Fabrikası'nı kurdu.
-Sivas'ta Çimento Fabrikaları'nı kurdu.
Güvenlik yönünden sözde yetersiz bulunan Demirağ'ın uçakları hâlâ komşu
ülkelerde yük taşıyormuş duyduğuma göre daha çok bilgi edinmek istersiniz,
Bütün Dünya DERGİSİNİN , Mart 2003 sayısını (internetten bulabilirsiniz)
okumanızı öneririm. Tüyleriniz diken diken olacak.
İlk üretilen Türk uçağı
1936'da üretilen ilk Türk uçağını biliyor musunuz?
Neden bizim uçak sanayiimiz, neden tüm dünyada bilinen ve tercih edilen bir
araba markamız yok? Bunca yıldır var olan devler neden sanayi alanında büyük
bir atılım yapmadı?
Neden hâlâ yabancı arabalara biniyoruz. Hiç düşündünüz mü? Ve daha bir
etkili soru sorayım size; kendinizi hep tüketen bir toplum olarak görmek,
hep dışarıya bağımlı bir ülkenin vatandaşı olmak sizi hiç rahatsız etmiyor
mu?
Açıkçası beni çok ama çok rahatsız ediyor. Çekimler için gittiğim bir ilçede
beni son derece sarsan gerçeği öğrenene kadar da daha önce uçak sanayii için
bir babayiğidin çıkmamasına ziyadesiyle üzülmekteydim. Ama iş hiç de benim
bildiğim gibi değilmiş.
Gittiğimiz şehrin kaymakamı çekim bittikten sonra lobideki uçak maketini
bize göstererek başladı anlatmaya. Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir"
vecizesinden sonra ülke savunması ve gelişimi için uçak alımına karar
verilmiş ve halktan yardım istenmiş. Şehirler bir uçak kadar para
topladıklarında da alınan uçağa o şehrin ismi verilmiş. Zamanın
zenginlerinin de kapısı çalınmış ve Vehbi Koç 5000 Lira verirken,
Abdurrahman Demirağ tam 3 uçak parası, yani 120 bin lira vermiş. Nuri
Demirağ'dan da para istenince, "Madem ki bir ulus uçaksız yaşayamaz.
Öyleyse bu yaşama aracını başkalarının bağışından beklememeliyiz. Ben, bu
uçakların fabrikasını yapmaya adayım"
diyerek kollarını sıvadı, varını yoğunu ortaya koyup 1936'da ilk Türk
uçağını yaptı. Demirağ'a verilen 65 uçak siparişi bir katakulleyle iptal
edilip THK, Fransa'dan kullanımdan kaldırılan Henrio uçaklarını satın aldı.
Gelen uçaklar kısa bir süre sonra hurdaya atıldı. Nuri Demirağ, 10 milyonluk
zararı sineye çekti.
Çok geçmeden üzerinde fabrika ve uçuş etüt merkezi olan Yeşilköy'deki
arazisi yok fiyata kamulaştırıldı.
Yani şimdi İstanbul'daki Yeşilköy Havaalanı eğer dış ülkelerin emriyle
kapatılmış olmasaydı şimdi dünyanın belki de en iyi uçaklarının yapıldığı
bir yer olacaktı. İlginç olan şu ki, hem savaş hem yolcu tipi uçak imal
edilinceye kadar dış güçler seslerini çıkarmamış, bakmışlar ki çok oluyoruz,
müdahale edivermişler hemen. İsmet İnönü'nün bu tarihi ayıbını affetmek
mümkün değil.
Ve bakın daha neler yapmış Demirağ, tüm engellenmelere rağmen:
-İlk muhalefet partisini kurdu. -Ankara'nın doğusuna ilk demiryolunu yaptı.
-İlk yerli paraşütü yaptı.
-1922'de ilk Türk sigara kağıdını üretti ki, o güne kadar ülkemizde üretilen
bir sanayi ürünü yoktu.
-Bursa'da Sümerbank'ın Merinos fabrikasını kurdu. –İstanbul Boğazı'na özel
köprü yaptırmayı projelendirdi. Üstelik
demiryolu da içeren bir projeymiş bu, Atatürk'ün projeyi çok beğenip,
hükümete yollamasına rağmen, ne yazık ki zamanın geri kafalı idarecileri ret
vermişler köprüye
-İlk şehir ve köy planlarını hazırladı. -1942'de Keban'a baraj yapılmalı
dedi.
-Karabük'te Demir ve Çelik Fabrikası'nı kurdu.
-İzmit'te Selüloz Fabrikası'nı kurdu.
-Sivas'ta Çimento Fabrikaları'nı kurdu.
Güvenlik yönünden sözde yetersiz bulunan Demirağ'ın uçakları hâlâ komşu
ülkelerde yük taşıyormuş duyduğuma göre daha çok bilgi edinmek istersiniz,
Bütün Dünya DERGİSİNİN , Mart 2003 sayısını (internetten bulabilirsiniz)
okumanızı öneririm. Tüyleriniz diken diken olacak.
buralpdi
yokluk ve çaresizlik adamı mucit yapar
Ynt: Eura Mobil
verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim
verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim
serkan karagöz
Euromobil Mercedes / CBF 1000
Ynt: Eura Mobil
Merhaba
Bende bir EuraMobil MB100 kullanıcı olarak.
İyi seçim yaptığınızı düşünüyorum.Hayırlı ve güzel yaşantılara sebep olmasını dilerim.
Araçlarımız eski ve ilgi isteyen araçlar bu araçları tercih ettiğimize göre bizlerde ilgili insanlarız.
Araç ile ilgili Her hangi bir sorunuz veya tavsiyeniz olduğunda iletişime geçmenizi umud ederim.
Saygılarımla
Merhaba
Bende bir EuraMobil MB100 kullanıcı olarak.
İyi seçim yaptığınızı düşünüyorum.Hayırlı ve güzel yaşantılara sebep olmasını dilerim.
Araçlarımız eski ve ilgi isteyen araçlar bu araçları tercih ettiğimize göre bizlerde ilgili insanlarız.
Araç ile ilgili Her hangi bir sorunuz veya tavsiyeniz olduğunda iletişime geçmenizi umud ederim.
Saygılarımla
tayfunvw
Kamp II
Ynt: Eura Mobil
Valla ben MB100'den oldukça memnunum. 2.4 düz dizel motor yeni nesil dizeller göre ağır kalsa da rampalarda tahminimden oldukça iyi. 2.6 mt yüksekliğine rağmen yanımdan geçen TIR lardan çok fazla savrulmuyor. Yalnız rüzgarı yandan alırsa fena... Alkovenli olmaması, ağırlığın dengeli yerleşimi sayesinde patinaja kalma derdi de yok. Motor, yürüyen parça sıkıntısı yok. İyi yani
Valla ben MB100'den oldukça memnunum. 2.4 düz dizel motor yeni nesil dizeller göre ağır kalsa da rampalarda tahminimden oldukça iyi. 2.6 mt yüksekliğine rağmen yanımdan geçen TIR lardan çok fazla savrulmuyor. Yalnız rüzgarı yandan alırsa fena...
Alkovenli olmaması, ağırlığın dengeli yerleşimi sayesinde patinaja kalma derdi de yok. Motor, yürüyen parça sıkıntısı yok. İyi yaniBENZER KONULAR
GEZENBİLİR TV
GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN
Forum istatistikleri
SON KONULAR
-
-
Forumda Bir Turlü Açığa Kavuşmayan Kangoo Ve Çekme Karavan Handikap I.
- Başlatan Morpheus 34
- Cevaplar: 11
-
-
Moto Karavan Ile 24 Gün İzmir-kanada-abd-kanada-i̇zmir 4700 Km
- Başlatan cyagiz
- Cevaplar: 1
-
-
-
Karayolu Ve Adriyatik Üzerinden Alpler ( İtalya-almanya-i̇sviçre-avusturya) Ve Balkan Turu (haziran-temmuz 2024)- Başlatan theodor_malinovski
- Cevaplar: 3
-
-
-
POPÜLER KONU ETİKETLERİ
4x4
ankara
antalya
araç
çadır
camper
ceki demiri
çekme karavan
cenk mirat pekcanattı
cherokee
cj5
çok
daha
defender
defender 110
dodge
doğa
fotoğraf
freelander
gezenbilir
gezi
grand cherokee
için
izmir
jeep
kamp
kamp alanı
kampçılık
kamping
karavan
land rover
lastik
motokaravan
nissan
off road
offroad
olarak
orçun usta
outdoor
ruhsat
satılık
servis
seyahat
suzuki
suzuki çakır oto
toyota
trekking
vitara
yardım
yedek parça