Ynt: Eura Mobil
yaybek' Alıntı:
Abiler kendimizi küçük görmeyelim onlardaki hayat standartları bizde olsa daha iyisini yaparız,onlar o teknik imkanlarla yapıyor bizim 2 adet el aleti çekiç testere ile yaptıklarımızı görseler bu kez onlar bunalıma girerler ;D
Bu karavanlara sahip olabilmek için ille de onların teknolojisine sahip olmak gerekmiyor ki.
Bu ülke tarihi boyunca pek çok ileri görüşlü lider ve siyasetçi yetiştirdi. Ancak koşulsuz bir itaatle izinden gittiğimiz Atatürk bile 80 yıl ilerisini görebilecek kadar dahi değildi.
Yıllarca tarım ülkesi değil, sanayi ülkesi olacağız diye avrupanın tüm hurda makinalarını toplayıp, ucuz işgücü ile montaj yapmak, milyonlarca dolarlara satın alınan ikinci el üretim makinalarını üç yıl sonra üç otuz paralara hurdacılara satmak,doğal kaynaklarımızı kurutmak, çevre katliamı yaratmak yerine tarım reformumuzu gerçekleştirebilseydik şu anda tüm avrupayı besliyor ve o karavanları onlardan (görece) çok daha ucuza satın alıyor olurduk. Doğal kaynaklarımızın kıymetini bilemedik. Topraklarımızı işleyemedik. Hayvancılığımızı geliştiremedik. Tohumlarımızı ıslah edip genetik potansiyelimizi ortaya çıkaramadık. Bilinçli bir planlama ile bir tek marmara bile dünyayı balığa doyuracak potansiyele sahipken biz onu sanayi atıklarıyla kirlettik. Gözü doymaz bir hırsla dibini kazıdık. Globalleşme uğruna çok uluslu şirketlere kucak açtık. Esnafımızı, tüccarımızı, çiftçimizi, sanayicimizi yabancı bankaların insafına bıraktık. Bor madenlerimizi işletemedik. Altınımızı ve petrolümüzü çıkaramadık (Yeri gelmişken ben Türkiye'nin petrol zengini bir ülke olup, çıkarması ve işletmesinin bir şekilde engellendiğine yürekten inananlardanım) Özelleştime adı altında tüm önemli kamu kuruluşlarımızı sattık. Son olarak su kaynaklarımız dahi satılır duruma geldi. (Yaşadığım şehirde burnumuzun dibinden çıkan erikli kaynak sularını Nestle markası altında satın almak ve elin yabancılarının bu sudan para kazandıklarını düşünmek kanıma dokunuyor) Eğitim ayaklar altında, kültürel yozlaşma had safhada, aile bütünlüğümüz bozulmuş, dinimiz, dilimiz dahi elimizden gitmek üzere. Kısacası biz şu ana kadar bu işi beceremedik.
Siz hangi ekonomik, kültürel gelişmeden, hangi teknolojiden bahsediyorsunuz?
10 yıl sonra ulaşabilir miyiz acaba diyerek 50 kişinin içine mıçacağı karavanlara ağzımızın suyunu akıtarak bakıyoruz. Hurdası çıkmış parçası bile bulunmayan 20 yıllık karavanları gümrükten kapabilmek için birbirimizi eziyoruz. Sanayi ülkesiyiz ama hala onların çöpüne muhtacız. Nasıl oluyor? Ben böyle sanayinin içine..
Yanlışlardan dönülmenin, uyanık olmanın zamanıdır arkadaşlar. Ezilmenin büzülmenin anlamı yok. Türkiye'nin potansiyeli herşeye yeter. Yeter ki başımızı dik tutalım, yeter ki birlik olalım. Yeter ki... ARTIK YETER! diyebilelim.