Ynt: Doğu Karadeniz Gezimiz (Haziran 2006)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM;
Amasya turunu tamamladıktan sonra tekrar yola koyuluyoruz, hedefimizde Samsun'a dolayısıyla Karadeniz sahiline ulaşmak var. Bu arada Çorum'u gezmeyi dönüş yolculuğuna bırakıyoruz. Yaklaşık 2 saat sonra Samsun'dayız. Ama 3 gündür yollarda olmamız nedeniyle çocuklarda yorgunluk belirtileri oluşmaya başladı, Üstelik karavanımızın boileri kötü bir sürpriz yaptı çalışmıyor,bu nedenle banyo problemine çözüm bulmalıyız.Samsun'da oyalanmak yerine sahilden devam edip Ordu'ya doğru ilerliyoruz. Samsun da dönüşe kaldı. Elimizdeki rehberler Ünye Fatsa arasında güzel kampinglerin olduğunu söylüyor. İlerliyoruz ama istediğimiz türde bir kamping bulamıyoruz. Karavancı arkadaşım Özcan benden daha tecrübeli aynı yolu birkaç kez daha geçmiş, onun bildiği Fatsa'dan ötede güzel bir restoranın bahçesinde duruyoruz. Restoran sahiplerinden izin alıp, uygun bir yere yerleşiyoruz. Plajı da olan bu restoranda biraz kusalda top oynuyoruz. Herkes oldukça yorgun ve aç. Restorandan köfte ve balık sipariş ederek akşam yemeğini ziyafete dönüştürüyoruz. Aldığım rakının etkisiyle fazla geçmeden rüyalara dalıyorum. Sabah kalkıp kamp yerimizin çevresini dolaşıyoruz, işte yegane fotoğrafımız...
Kahvaltıdan sonra hareket ediyoruz. Daha 300m. gitmeden sert girdiğim bir çukur nedeniyle karavan yana doğru kötü sallanıyor ve eşim çığlık atıyor, arkaya bakınca felaket bir manzara ile karşılaşıyorum. Oldukça büyük olan buzdolabımızın kapağı sarsıntı ile kilidinden kurtulup açılmış, dolapta olan süt, yoğurt ve yumurtaların tamamı yere dökülmüş. Uygun olan yere park edip manzara karşısında dona kalıyorum her taraf bu üç malzemeden oluşan ilginç karışımla kirlenmiş durumda. Kendimizin kirliliğine tuz biber oldu...
Mecburen temizliğe başlıyoruz. Allahtan hanım titiz, elimizde temizlik için oldukça bol malzeme var. Yaklaşık 2 saat sonra tekrar yürüyebiliyoruz. Ama her tarafımız hala çiğ yumurta kokuyor. Ordu'ya varınca kendimize bir otel bulup tek kişilik bir oda kiralıyoruz. Burada banyo yapıp kendimize geliyoruz. 2 saat sonrasında hepimiz temizlenmiş şekilde yine yoldayız. Yol boyunca sahil yolunun inşaatı devam ediyor. Bazen yeni yoldan, bazen eskiyoldan ilerlerken bazen de inşaat alanlarının içinden geçiyoruz. Zaman zaman yol kesilip açılıyor.Espiye civarında güzel bir kamping görüp giriyoruz niyetimiz burada iki gece dinlenmek. O akşam milli takımın dünya kupası maçlarından biri var arkadaşım kipadan aldığı seyyar anteni çıkarıyor, beraberce kurup akşama hazırlık yapıyoruz. Bu arada çocuklar kumsalın tadını çıkarıyorlar.
Özcan motorunu karavandan ilk kez indiriyor.
Karadeniz sahilinden güneş batımı,
Burada güzel iki gece geçirip dinleniyoruz, sabaha rotamız Uzungöl...
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM;
Amasya turunu tamamladıktan sonra tekrar yola koyuluyoruz, hedefimizde Samsun'a dolayısıyla Karadeniz sahiline ulaşmak var. Bu arada Çorum'u gezmeyi dönüş yolculuğuna bırakıyoruz. Yaklaşık 2 saat sonra Samsun'dayız. Ama 3 gündür yollarda olmamız nedeniyle çocuklarda yorgunluk belirtileri oluşmaya başladı, Üstelik karavanımızın boileri kötü bir sürpriz yaptı çalışmıyor,bu nedenle banyo problemine çözüm bulmalıyız.Samsun'da oyalanmak yerine sahilden devam edip Ordu'ya doğru ilerliyoruz. Samsun da dönüşe kaldı. Elimizdeki rehberler Ünye Fatsa arasında güzel kampinglerin olduğunu söylüyor. İlerliyoruz ama istediğimiz türde bir kamping bulamıyoruz. Karavancı arkadaşım Özcan benden daha tecrübeli aynı yolu birkaç kez daha geçmiş, onun bildiği Fatsa'dan ötede güzel bir restoranın bahçesinde duruyoruz. Restoran sahiplerinden izin alıp, uygun bir yere yerleşiyoruz. Plajı da olan bu restoranda biraz kusalda top oynuyoruz. Herkes oldukça yorgun ve aç. Restorandan köfte ve balık sipariş ederek akşam yemeğini ziyafete dönüştürüyoruz. Aldığım rakının etkisiyle fazla geçmeden rüyalara dalıyorum. Sabah kalkıp kamp yerimizin çevresini dolaşıyoruz, işte yegane fotoğrafımız...
Kahvaltıdan sonra hareket ediyoruz. Daha 300m. gitmeden sert girdiğim bir çukur nedeniyle karavan yana doğru kötü sallanıyor ve eşim çığlık atıyor, arkaya bakınca felaket bir manzara ile karşılaşıyorum. Oldukça büyük olan buzdolabımızın kapağı sarsıntı ile kilidinden kurtulup açılmış, dolapta olan süt, yoğurt ve yumurtaların tamamı yere dökülmüş. Uygun olan yere park edip manzara karşısında dona kalıyorum her taraf bu üç malzemeden oluşan ilginç karışımla kirlenmiş durumda. Kendimizin kirliliğine tuz biber oldu...
Mecburen temizliğe başlıyoruz. Allahtan hanım titiz, elimizde temizlik için oldukça bol malzeme var. Yaklaşık 2 saat sonra tekrar yürüyebiliyoruz. Ama her tarafımız hala çiğ yumurta kokuyor. Ordu'ya varınca kendimize bir otel bulup tek kişilik bir oda kiralıyoruz. Burada banyo yapıp kendimize geliyoruz. 2 saat sonrasında hepimiz temizlenmiş şekilde yine yoldayız. Yol boyunca sahil yolunun inşaatı devam ediyor. Bazen yeni yoldan, bazen eskiyoldan ilerlerken bazen de inşaat alanlarının içinden geçiyoruz. Zaman zaman yol kesilip açılıyor.Espiye civarında güzel bir kamping görüp giriyoruz niyetimiz burada iki gece dinlenmek. O akşam milli takımın dünya kupası maçlarından biri var arkadaşım kipadan aldığı seyyar anteni çıkarıyor, beraberce kurup akşama hazırlık yapıyoruz. Bu arada çocuklar kumsalın tadını çıkarıyorlar.
Özcan motorunu karavandan ilk kez indiriyor.
Karadeniz sahilinden güneş batımı,
Burada güzel iki gece geçirip dinleniyoruz, sabaha rotamız Uzungöl...