gezdiğimiz günün akşam üzerinde karavana döndük ve yağmur bastırdı. tam zamanında bitirmişiz geziyi.
karavanda yağmur keyfi
derken akşam oldu.
yemek yendi. çay içildi.
eşim, akşam geceye kadar yol alalım, yolun önemli kısmını halledelim dedi.
bana da mantıklı geldi.
ancak küçük ve önemsiz bir ayrıntı vardı. nereye gidecektik?
turizm bürosundan aldığımız rehberi inceledik.
evlendiğimiz ilk yıl gezdiğimiz Pınarbaşı'na gidelim dedik.
pınarbaşı'nda şelale kanyon mağara ne ararsan var.
sonra azdavay şelalesi ni gördük haritada.
önce azdavay şelalesi sonra da pınarbaşına gitmeye karar verdik...
azdavay'a gece vakti vardık.
ben şöyle düşündüm.
şelaleye kadar çıkalım.
sabah şelale manzaralı uyanalım.
toprak bir yoldan çıktık da çıktık. yol iyice daraldı.
şelalenin sesi var kendi yok. kendi olsa bile karanlıkta nasıl göreceğiz.
yol da bir yerde iyice daraldı. geçmeye cesaret edemedim. uykum da geldi.
o ıssızlıkta, gece karanlığında karavana geçip uyuduk. hafiften tırsmadım da değil hani..
neyse sobamız da var çok şükür sıcak bir uyku çektik.
sabah aydınlıkta yürüyerek şelaleye vardık. meğer 100 metre bişey kalmış.
o dar yerden de araba-karavan ikilisini geçirdim.
çünkü şelalenin yakınında genişçe dönülebilecek bir alan vardı.
o alana karavanı çekip şelale manzaralı kahvaltımızı yaptık.
merak edenler için: şelale yakınında herhangi bir tesis bakkal vs. yok. insan bile yok. gitmek isteyenler ona göre
işte şelale:
Google Haritalar