Sayın TamerŞener;
Eğer karavanınız 750 kg ve altındaysa yalnızca arabanızla çıkıyormuş gibi hiçbir ekstra işleme gerek olmadan aracınızla birlikte yurdışına çıkabilirsiniz. Cekme karavanlı aracınızı B sınıfı ehliyetinizle kullanabilirsiniz yalnız, B sınıfı ehliyetinizi Turingden uluslararası ehliyete dönüştüreceksiniz. 1 yıllık olan ehliyet ilk kez alıyorsanız 251.50 Tl, daha önce almışsanız eski ehliyetinizi götürdüğünüz takdirde onu alıp değerli kağıt bedelini düşerek yenisini verirler o da 145 Tl'dir. 1 aylık yurtdışında geçerli olan trafik sigortası (yeşil renginden dolayı yeşil kart diye de adlandırılır) 107 Euro'dur. İşlev olarak bizim Türkiye'de yaptırmak zorunda olduğumuz trafik sigortasının aynısı olup yurtdışında geçerli olan halidir. Yine Turingden yaptırılır. Birde triptik belgesi alınır. 6 aylığı 30 Tl'dir. Buna da arabanızın pasaportu diyebiliriz. Aracınızın tüm bilgileriyle birlikte karavanınızla il gili tüm bilgileri buna işletirsiniz.Yine Turingden yaptırılır. yurdışında Bu belgelerden başka birşey sormazlar, eğer trafik kurallarına uyarsanız bütün avrupayı baştan aşağıya dolaşır 1 kez bile durdurulmazsınız. Bunların en önemlisi hız kurallarına uymaktır. Çekme karavanla seyahat ediyosanız otobanlarda bile hız üst sınırınız 80 km/h'dir. Diğeride otoban kullanım ücreti olan vinyet'i alarak aracınızın belirtilen yerine yapıştırmaktır. örnek vermek gerekirse Yunanistan'da otobanlar ücretsizdir.(Selanik- Atina arasında ufak bir istisna hariç) Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan, italya,fransa'da bizdeki gibi gişelerde ödeme yaparsınız, ancak Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya yada avustuya gibi bazı ülkelerde de vinyet almanız gerekir. Vinyetler gireceğinin ülke sınırına 20-30 km kala benzin istasyonlarında satılmaya başlanır. Bunu alıp yapıştırmak gerekir eğer yapmazsanız avrupa gezisi başlığı altında yazan Bünyamin beyin başına geldiği gibi daha ülkeye girdikten 3-5 kilometre sonra polise yakalanır ve 8.70 Euroluk vinyeti 120 Euroya almak zorunda kalırsınız. Yazı yazma konusunda biraz tembel olduğum için bugüne kadar acaba birisi bilgi verirmi diye düşünerek yine tembellik yapıp yazmadım ancak artık tembelliğe son vremenin zamanı geldi diye düşünüyorum elimden geldiğince sorulara yanıt vermeye ve bilgilerimi aktarmaya calışacağım. 1988 yılında basit bir sırt çantasıyla İstanbul'u bile görmemiş birisi olarak Yunanistanla başlayan gezi tutkum zorunlu iki kesinti haricinde (askerlik ve yaz bebeği olan kızımız) bugüne kadar önce sırt çantası sonra Fiat Uno arabamız ve cadırımız daha sonra Seat Cordoba Dizel 1.4 arabamız ve bu yaz da ilk kez 4.60 çekme karavanımızla Antalya'dan Berlin'e kadar yaklaşık 8000 kilometrelik bir seyahat şeklinde devam etti. Kanunlara uyup biraz tedbirli olduğunuz takdirde Çekme karavanınızla Türkiye'de dolaştınız gibi Avrupa ülkelerinde rahat ve güvenli dolaşabileçeğinizi düşünüyorum. Avrupa yollarında bugüne kadar türk plakalı bir çekme karavanla hiç karşılaşmadım. Bu seneki 8000 kilometrede de yalnızca 18 Ağustos salı günü sabah 9.30 civarı Sırbistan'da Niş'in yaklaşık 30 kilometre kuzeyinde Belgrad istikametine doğru giden ve şöför mahallinin üzerinde Türk bayrağı dalgalanan bir moto karavanı son anda farkedebildim. Galiba bir Reimo idi. Bir el bile sallaşamadık. Avrupa yollarında Türk plakalı karavanların coğalması en büyük dileğim inşallah konvoy halinde gördüğümüz İtalyan ya da Alman karavancılarının yanına bizlerde katılırız. Şimdilik hoşçakalın sağlıcakla kalın herkesin bayramı kutlu olsun.