Ynt: Bu Yazı Tam Bir İtalya Gezi Yazısı Değil, Biraz Anı, Biraz Gezi, Biraz İç Dökme Tarzında Bir Yazı
Yazımı beğenip beni cesaretlendirdiğiniz için teşekkür ederim.Yukarıdaki ilk bölümü geziden hemen dönüşte yazmış ama daha sonra hevesim kaçınca öyle bırakmıştım.Kimseye de okutmamış herhangi bir siteyede aktarmamıştım.Uzuun yazımı okuyup beni cesaretlendirdiğiniz için tekrar teşekkür ederim.
Gezinin kalan kısmını aklımda kaldığı kadarıyla şimdi yazdım ve ekliyorum.Belki ilk bölüm kadar akıcı olmayabilir.Ama olsun benimde nette ve Gezenbilir de baştan sona bir gezi yazım var artık.Belki bir zaman gelir İtalya gezisine hazırlanan okuyan bir arkadaşımıza faydası olur.
Floransa dan Roma ya geçtik.Roma istasyonunda sabah her yerde kuyruk vardı.Emanet bagaj kuyruğu ,WC kuyruğu,Turizm enformasyon bürosu kuyruğu.Kuyruklarda herkes dışarıda kuyruk oluşturuyor.İçeriden bir kişi çıktımı kuyruğun önündeki bir kişi içeri giriyor.Wc de bile aynı.Diyelim içerde 5 kabin var içeride de 5-6 kişi var demektir.Kuyruk Wc nin dışında yolda oluşuyor.Yani bizdeki gibi Wc kabininin önünde ,kokunun ,zart zurt seslerinin içinde beklemiyorsunuz.Kabin içindeki adamcağız hakkında hadi artık be çık artık be diye içinizden geçirmiyorsunuz : )
Koskoca Roma istasyonun da oturacak bir bekleme salonu veya dışarıya konulmuş oturaklar yok.Beklemeniz gerekiyorsa ya ayakta bekleyeceksiniz ya da Cafeler var oralara oturup yolunmak zorundasınız.Alçak duvarların üzerine bile millet oturmasın diye sivri demirler yerleştirmişler.Sabah erken trenin kalkmasına daha 2 saat var.Cafeler yeni yeni açılıyor.Cafeler sandalyeleri üst üste koymuş sabah temizliği yapıyorlar.Ben gittim taa en uçtaki boş bir sandalyeye oturdum.Biraz sonra biraz geçkince bir hanımefendi geldi İtalyan ca sanırım buraya oturamazsın anlamında bir şey söyledi .Bende Türkçe otursam ne olur dedim.O aynı cümleyi tekrarladı.Ben gene Türkçe yedik mi sandalyenizi dedim.O aynı cümleyi tekrarladı.Tabi bu arada ses tonlarımız ağır ağır yükseliyor.En sonunda çekti gitti ben de birkaç dakika sonra kalktım.O anda bütün İtalyan lar gözümde sıfıra indi.Hatta birkaç sene önce Couchsorfing te bir İtalyan genci (Massimo)misafir etmiştik o bile gözümün önüne geldi.Onu ağırladığıma bile pişman oldum.Tabi yarım saat sonra kızgınlığım geçti her şey yerine geri geldi.
Roma da çok güzel bir şehir ama çok kalabalık, çok gürültülü ,çok turistik geldi bize.Oradan Napoli ye geçtik.Napoli deki keşmekeşlik sanırım ülkemizi hatırlattığından bize hiç yabancı gelmedi hatta sevdik bile sayılabilir.Üç günde orada kaldık.Gene çevrelere Regional trenlerle Pompei ,Amalfi gibi yerlere günübirlik gittik geldik.
İtalya gezimiz boyunca her şey çok pahalı olduğundan hediyelik hiçbir şey almamıştık.İnternet te Napoli de bir cadde var orada tekstil ürünleri çok ucuz , diğer şehirlerde 50 euro olan tişörtü oradan 7 euroya alabilirsiniz diye okumuş ve hevesimizi oraya saklamıştık.Evet doğru 5-10 euroya tişörtler var ama adı sanı markası belli değil Mahmutpaşa işi gibi kalitesinden emin olamadık.Halbuki Gucci mucci vs.gibi İtalyan markalarını 7 euroya alacağız diye heveslenmiştik.İtalya ya gelirken oğlum bana mutlaka bir mont alıverin diye tembihlemişti.Oğlum bak burada her şey çok pahalı diye 80-100 euroluk fiyat etiketlerinin resmini çekip Watsaptan yollamaya yeltendiysemde oğlum ben anlamam bana eli boş gelmeyin diye kesin tavrını koyunca 50 euroya bir mont alıp, tanesi 1 euroya 10- 15 kadar da anahtarlık alıp yurda döndük.
Son gün dönüşte Flumicino havaalanına geldik.Tabi Pegasus un adı bile geçmiyor tabelalarda araya araya 2. Kata çıktık diplerde bir yerde heralde burası diye checkin görevlisine yaklaşıp Pegasus bankosu burasımı diye sormaya yeltenirken, kuyruktan KARDEŞİM SIRAYA GEÇSENE şeklinde bir uyarı gelince Türkiye ye uçuş bankosu olduğunu anlayarak sıranın sonuna geçtik.
Bu arada bir yaramaz babasının dalgınlığından faydalanarak check in sonrası bavulların dönerek kaybolduğu bankoya çıkmış az daha bavul gibi sallanan o şeylerin arasından gözden kaybolup gidecekti son anda fark ettiler.Bizde epey güldük.