Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Aşağıya indiğimiz zaman güneş artık iyice yüzünü göstermişti. Bu arada Mehmet hocamın eşi Mürşide ve değerli dostlarımızdan Nurten, Mehmet hocamla birlikte yemeklik bir şeyleri hazır etmişlerdi. Çay da demlenmiş, Oh! Daha ne isteriz ki? Acıkmışız, yumulduk yiyeceklere...

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota- 4. Gün

Tota dağından ayrılmak çok güç oldu. Yirmi kilometre daha yol yapıp, Kasımlar beldesine vardık. Köy meydanında, belediyede çalışan ve bizi o gece StPaul pansiyon adını verdiği evinde ağırlayacak olan Abdurrrahman Kökdoğan beyle buluşuk. Onun rehberliğinde Kasımlar girişi tabelasının karşısında bulunan evine geldik. Mehmet hocamda gece konaklayacağı karavanını uygun bir yere park etti. Ev sahibesi Serpil hanım, onun annesi ve güzel çocukları Kezban tarafından eve buyur edildik. Hala yaktıkları soba nedeni ile sıcacık olan odaya girince hemen kendimizi koltuklara ve yer minderlerine attık. Soba yanında bir kutu içinde civcivler de ısınmaya çalışıyorlar.

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota-4.gün

Tam bir Anadolu insanı sıcaklığı dolu olan bu evi çok sevdik, hatta gezi boyu en sevdiğimiz yer oldu. Bugün bu yazıyı yazarken bu sevgiyi hak edenin, yeşillikler içinde ve karlı tepeleri ile ulu dağlara karşı muhteşem bir manzaraya sahip olan bu güzel ev mi yoksa evin güzel-güler yüzlü insanları mı olduğunu düşününce aslında ikisinin de bir arada olmasının hak ettiğine karar veriyorum.
Yağmur dışarıda artık sağanak şeklinde yağmaya başladı. Bir ara dışarı çıkıp yağmur damlalarını fotoğraflamaya çalıştım. Sonradan yağmur birden kesildi ve bulutlar dağılmaya başladı. O zaman da aslında hala günün aydın olduğunu fark edip köye doğru yürüyüşe geçtik.

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Bize eşlik eden Serpil hanım eşliğinde köyü gezdik. Daha sonra o, bizden ayrılıp eve döndü bizde yürüyüşü uzattık. Önce askeri karakolun yanından geçip, köye tepeden bakan bir yere geldik. Bu arada bir de güneş açıp, gök kuşağı kendisini göstermesin mi? Vay vay, değmeyin keyfimize ! Bu muhteşem manzarayı bol bol fotoğrafladık.

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota-4. Gün

Fotolara devam

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota-4. Gün

Bu tepeden, köye doğru yürümeye devam edip, buraya gelenlerin St Paul yürüyüş yolu aktiviteleri içerisinde yaptıkları, Kesme köyüne yürüyüşü başlattıkları çeşmeye doğru yürüdük. Bu arada yol boyu bu güzel yeri ve insanlarını fotoğrafladık. Köyün aşağısında, sonradan adının aşıklar tepesi olduğunu öğrendiğimiz yeri görüp, orada en tepedeki banklara oturup, manzaranın doyumsuz tadını çıkartmaya başladık. Ben, anı fotoğraf makinemin hafıza kartına kaydediyorum ama özellikle Mehmet Hocam başta olmak üzere, ekip arkadaşlarım beyinlerindeki hafıza kartlarına kayıt yapıyorlar.

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota


Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota-4. gün

Sonra tekrar Kasımlar’ın meydanına dönüp, kahveye bir çay içmek üzere oturduk. Bu arada gözlerime inanamadığım bir manzara ile karşılaştım; kahvenin hemen yanında bir açık hava berberi var. Bir berber (en azından öyle olduğunu düşünüyorum!) ve elinde örtüsü ile saçının kesilmesi sonucunda, örtüye düşen saçları izleyen bir müşterisi bugüne kadar rastladığım en güzel manzarayı oluşturuyorlar. Hemen izin isteyip, anı makinemin kartına hapsettim.
Sonradan belediye başkanı olduğunu öğrendiğimiz bir bey yanımıza yaklaşık bize hoş geldin dedi, biz de onu çay içmeye davet ettik. Yusuf Karataş bey çok aktif ve çok heyecanla bize beldesini anlattı. Bu hükümet onların Belediye unvanını almış, onlarda dava açıp kazanmışlar. Gelecekte durumları ne olacak bilmiyorlar. Bizden bu güzel beldeye bol bol turist getirmemizi istedi. Geçen senelerde buraya çok sayıda İsrail’li turist geliyormuş ama “One minute” çıkışı sonrasında azalmışlar ve arkasından “mavi Marmara” olayından sonrada gelmez olmuşlar. Bu kısma yorum yapmıyorum, yorum size ait. Ama köy bu işe biraz bozuk, ne diyeyim haklılar!

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota-4. gün

Hava kararmaya yüz tuttu artık, biz de bu gecelik evimize döndük. Serpil hanım, bizi akşam ki zengin menüsü ile bekliyorlar. Akşam yemeğini, kalabalık gruplar gelince açtıkları yerde, hep beraber yedik. Bu arada akşam üzücü bir haber aldık. Abdurrahman beyin annesi beyin kanamsı geçirmişti, oda apar topar Isparta’ya gitmek zorunda kalmıştı. Geçmiş olsun dedik, onun adına, geri de kalan ailesine.
Güzel bir gün, güzel bir akşam yemeği ve arkasından da mis kokulu çay ile 4. Günü tamamladık. Bu gün gezimizin en favori günü oldu.. Kasımlar bizi bir defa daha çağırıyor. Ne zaman mı? Bilmem, ne zaman denk gelirse!
Gezekalın…
Ümit Kuru
29.05.2011 Saat 12.40

 

[gezmen]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Kimbilir, belki de Hasan Dayı'ya da uğramışsınızdır!...

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=73247.msg907837#msg907837

Cavid Sezen
Not: Mehmet Hocamın branşını bilmiyorum ama Ümit Beyin botanikçi olma olasılığı bir hayli yüksek...

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Cavid bey merhaba,
Aslında haklısınız. Kendimi hiç tanıtmadan, pat diye yazıya daldım. Bu nedenle de böçek, çiçek fotolarına bakan botanikçe sanıyor, uzun yazıya bakan yazar...
Tüm Gezenbilir ailesinden özür diliyorum. Profilimi düzeltecektim ama bu yazı ciddi anlamda vaktimi alıyor.
Kısaca tanıtayım kendimi.
İstanbul da yaşıyorum, Çocuk sağlığı ve Hastalıkları uzmanıyım, yani doktorum. Evliyim ve ne şanslıyım ki, gezmeyi benim kadar seven bir eşim var.
Gezmeyi bir yaşam biçimi yaptık ve fırsat bıuldukça, olmazsa olmaz ikiliyi yanyana getirdikçe (para ve zaman), geziyoruz. Kimisi yazlık, son model araba kimisi evler ve dolar hesaplarını şişiriyor biz gezi anılarımızı (tabii ki bazıları da yaşam mücadelesinde )
Bir süredir gezi yazılarımı yazıyorum. Bu da gezi öncesi gideceğim yerlerle ilgili kaynak bulamadığımdan başladı. Klasik anlamdaki kaynaklardan bahsetmiyorum, gezenlerin duygularından, adreslerden, yaşadıklarından, izlenimlerinden bahsediyorum. Bazen ayrıntıya girdiğimi hissetmekle birlikte, olsun diyorum, internetin güzel tarafı tuşa basınca çıkabiliyorsunuz ya da siliyorsunuz. İsteyen okumaz diyorum. Ama bir meraklısının da okuyacağını biliyorum. Bunlar zaten bana anılar, siz sanal gezginler okursa paylaşmaktan mutlu olurum.
www.gezekalin.blogcu.com da sadece yurtdışı yazılarımı yazmıştım. Ama artık yurtiçini de yazmaya karar verdim.
Çiçek, kuş, doğa ve insanlar fotoğraf konularım oluyor. Fotoğraf çekmeyi seviyorum..
Sizin şahsınızda, Gezenbilir ailesine sıcaklığı ve samimiyeti için teşekkür ederim.
Gezekalın..
Dr Ümit Kuru

 

[gezmen]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Mesleğinizde yanılmışım; tıp doktoruymuşsunuz ya da hekim&tabip...

Çok özel ve güzel bir coğrafyayı sizin kalem ve vizörünüzden izliyoruz. Aynı konuyu değişik bir bakış açısından izlemek çok keyif verir gezginlere, en azından benim için öyledir bu. Üstelik benzer sayılabilecek bir geçeği (Göller yöresi için) tasarlarken, sizin yazınız gelince, daha bir özenli izler oldum. Ayrıca Eğirdir'de de kısa bir süre yaşamışlığımın da etkisi var kuşkusuz.

Sırada, Yenişarbademli ve Beyşehir olmalı... bekliyoruz.

Esen kalın.
Cavid Sezen
Not: Kullanıcı adınız, ilginç; İngilizce çevirisi..

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota-5. Gün

Sabah erkenden güzel bir güne uyandık. Ev sahibemiz Serpil hanım ve annesi kalkmış ve dün geceden siparişini verdiğimiz gözlemelerin hazırlıklarına başlamış. Bizden başka kalkan ekip elemanı yok galiba..
Hemen giyinip aşağıya indik. Sabahın bu saatlerindeki ışık, fotoğraf için uygun oluyor. Mehmet Hocamın karavanının yanından geçerken uyandırma servisi niyetine, şöyle bir salladık.
Gözlemeler yavaş yavaş fırına sürülmeye başlandı. Biz ise dışarıya kahvaltı masalarını hazırlamaya karar verdik ve onun hazırlığına giriştik. Ekip de ayaklandı. Gözlemeler ve çay hazır olunca güzel bir kahvaltı yaptık.
Buradan ve bu insanlardan ayrılmak bize çok güç geldi doğrusu. Bu yazının bir amacı da aynı rotayı izleyeceklere kolaylık olması ve fikir sahibi olmaları olduğuna göre isim ve fiyat vermede bir sakınca da yok. Burada kalmayı düşünen ve bizim gibi Camper gibi evini de yanında götürme şansı olmayanlar için StPaul Pansiyon da gecelik konaklama 35 TL kişi başı ve oda, kahvaltı, akşam yemeği idi. Tuvalet-banyo ortak ama odalar temizdi. İnsanlar için ise 10 üstünden 10 puan verdik. Bilgilerinize (Tel no 05372515032-Abdurrahman Kökdoğan)..

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota- 5. gün

Buradan sonra Mehmet hocamın en heyecan duyduğu bölüm geldi; Dedegöl dağlarına, Melikler Yaylasında şenliğe gidiyoruz. Pınargözüne gidip, oradan da Beyşehir’e gideceğiz. Geceleme burada olacak.
Kasımlar’dan bir önceki gün takip ettiğimiz yolu gerisin geri gidip, Ayvalıpınar, Aksu ve sonrasında Yenişarbademli’ye doğru ana yolu takip ettik. Yolda gül bahçelerini görmeye çalışsak da soğuklar uzadığı için güller de tomurcuğa daha yeni durmuşlar. Yani o güzelim, mis kokulu meşhur gülleri görmek nasip olmadı.
Daha sonra köyleri geçip Dedegöl dağlarına doğru yükselmeye başladık. Manzara bir harika, hocanın heyecanı yüzünden okunuyor.

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Sonunda Melikler yaylasına vardık ve Camper için yer aramaya başladık. Yaylada çadırlardan yer yok desem abartırım ama oldukça fazla sayıda çadır da vardı. Mehmet hocam aracı alanın boş sayılabilecek bir köşesine yerleştirdi. Sandalyeler çıktı, tente açıldı, masa kuruldu. Alanda organizasyon müthiş doğrusu. Türkiye’nin her tarafından doğasever ve dağcı var burada. Seyyar tuvaletler kurulmuş, seyyar mutfak için hazırlıklar yapılıyor, emniyeti sağlamak için jandarma ve sağlık problemleri için emektar meslektaşlarım ve kurtarma ekipleri orada bulunuyorlar. Karşıda Dedegül zirvesi karla kaplı hali ve tüm heybeti ile bize bakıyor.

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota-5.Gün

Oturmak bana göre değil, aldım makineyi elime fotoğraf avına çıktım. Jandarmanın bulunduğu tarafa gitmek daha akıllıcaydı. Çünkü bu tarafta insan azdı. Jandarma belki de en güzel görevini yapıyordu. Keyifleri yerinde, gönüllü bir rehberin yeni topladığı mantarları ateşe atmışlar, pişmelerini bekliyorlardı. Bende merakla ve elde kocaman lensi ile fotoğraf makinesi ile yanaşınca bana da ikram ettiler. Mantarın adı Kuzu Göbeği Mantarıymış. Çok pahalı ve aranan bir türmüş. Görünüşü pek bir şeye benzemiyor ama tadı gerçekten müthiş. Arsızlık etmeme gerek kalmadan ateşe bir tane daha attılar. Bu sefer kendimi zor tutup, yemeden bizimkilerinde tatması için karavanın konuşlandığı yere döndüm.
Bu arada, asıl zirve tırmanışı ertesi gün olmasına rağmen bazı dağcıların erkenden zirve yaptıklarını gördük.

 

[HOPEDRY]

Ynt: Baharı Camper'la Kovalamak; İstanbul'dan Beyşehir'e Bir Rota

Bu alanda yaşadığımız en güzel olay ise 2 sene önce tanıştığımız ve bu dağlarda hayvancılık yapan bir aileye tekrar rastlamamızdı. Onlara, Pınargözü’ne giderken uğramaya söz verdik.
Bu alanda 4 saate yakın bir zaman geçirme sonrası, Pınargözüne doğru yola çıktık. Melikler yaylasından, Pınargözü’ne stabilize bir yol var. Pınargözü bu sefer insan kaynıyordu. Geçen seferki insansız halinde, burası ve suların gürültüsü sadece bize ait iken ve mangal kokularının bu kadar yoğun olmadığı hali ne güzelmiş. Bencillik yapmanın da bir manası yok, burayı daha önce görmemiş olan arkadaşlarımıza civarı gezdirip, fotoğraf çekip yola düştük.