Merhabalar..
Gezi planları bölümünde aynı başlık ile yazdığım geziyi geçtiğimiz hafta gerçekleştirdim.
Gezi otostop ile gerçekleşti Batum dan aldığım Azerbaycan vizesi ile Önce tiflis sonrada kırmızı körpü (köprü) ye ulaşarak sınırı geçtim. Oradan Gence'ye ve daha sonra Dashkesen kasabasına ulaştım. Ertesi gün ise Nihayi hedef olan Bakü'ye yola koyuldum. 4 gün duruduğum Bakü'de oldukça keyifli günler geçirip tekrar aynı rota üzerinden geri döndüm.
25 haziran Batum dan yola çıkış gece Kırmızı Körpü Azerbaycan tarafında geceleme Çadır..
26 haziran sınırdan Gence'ye oradanda akşam gecelemek için Dashkesen kasabasına Couchsurfing
27 haziran Gence'den Baku'ye geceleme Couchsurfing
28 haziran Baku
29 haziran Baku
30 haziran Baku'den yola çıkış Tiflis e sabaha karşı geldim ve Çadırda geceleme-dinlence.
1 temmuz Batum üzeri Artvin..
Öncelikle vize konusundan bahsedeyim. Batum Azeri konsolosluğundan pulsuz (ücretsiz) bir şekilde 1 iş güne bekleyerek alınıyor. İstenenler 2 adet vesikalık fotoğraf ve konsolosluğun verdiği formların doldurulması. ben cumadan gidip form doldurmuştum pazartesi saat 13:00 da gel denmişti gidip sorunsuz vizemi aldım. bu bir iş günü için pasaport bırakmak gerekmiyor. yani geçerken başvurup sonraki gelişte almak bile mümkün. vize işlemi bu kadar kolay. 30 günlük turist vizesi ile Azerbaycana kara yolu ile girdim.
Otostop hem Gürcistan'da hem de Azerbaycan'da oldukça kolay. sorunsuz gezdim. hatta beklediğimden de kolay oldu, 1 günümü daha yola ayırmıştım ancak hızlı zaman kaybetmeden yol alınca o 1 günde Baku'de gezmek için ayırabildim.
Gürcistan kısmını atlayıp Azerbaycan yorumları yazmak istiyorum. Acak Tiflis'in güzelliğini bir kez daha yaşamış olmaktan çok mutluyum. Tiflis her gidişimde beni şaşırtan güzelliğe sahip, gün geçtikçe de gelişiyor.
Azerbaycan 9 milyonluk nüfusu ile Kafkasların önemli petrol merkezi konumunda. ne kadar kafkaslarsa bir o kadar da Türkler, Azerice biz Türkiye türkçesi konuşanlar için çok komik bir ülke. hemen hemen her kelime her yazı gülünç gelebiliyor. konuşmalar da öyle. sohbet ederek en çok eğlendiğim gezi bu gezi oldu. Azeriler ile genelde anlaşmak çok kolay, çünkü türk TV kanalları çokça seyrediliyor. onlar bizi kolaylıkla anlıyorlar fakat, kendi aralarında konuşurken onları anlamak neredeyse imkansız. kelimelerin bir çoğunun anlamını bilsem de hiç o anlamda kullanmadığımdan üzerine düşünmek gerekiyor.
İnsanları tarif etmek gerekirse oldukça sıcak kanlılar ve bence türkler. başka bir millet değiller sadece azerbaycan diye bir coğrafyada yaşayan türkler. tabiki sovyet etkisi başka etkiler birbirimize benzemeyen yanları oluşturmuş. Bana oldukça sevecen davrandılar. hiç bir aracım olmadan kendi şehirlerine geldiğimi öğrenince başka bir ilgi ile yaklaştılar. önüme gelen kahvede demlik usulu kıtlama çaylar içip etrafa hep birlikte kahkahalar attığımız çok oldu.
Azerbayca'nın giriş kapısı Kırmızı Körpü sınır kapısı. adını Kür nehri üzerindeki kızıl köprüden alıyor. hem gürcü hem azeri sınırını geçmek çok tenha bir saat olduğu için çok kolay oldu. her ikisindede 5 er dakika bekleyip geçtim. geçince gözüme kestirdiğim tır parkı içindeki pazar yeri çadır için gözüme uygun gözüktü ve burada geceledim. sabah etrafıma toplanan panadura (doates) satan çocuklar ile eşanamlı sözcük oyunu (azerice türkçe çeviri) oynadıktan sonra, Gence'ye doğru devam ettim.
Yollar oldukça güzel Batum'dan Baku'ye kadar asfalt çok güzel sorunsuz. Petrol Gürcistan'dan bile ucuz. benzin 50 sent civarında. böyle olunca otobüs veya taksilerde çok ucuz. otostop yapmaya deymez bile dene bilir. ancak benim eğlenceli ulaşım aracımı değiştirmeye niyetim yok. Yolda tanıştığım ve komik sohbetler yaptığım yardım sever insanlar ile Gence'ye varıyorum. Gence pahitat (başkent) Baku den sonra ikinci buyuk kent. Eski sovyet kentlerinde şehir içi geniş yeşil alanlar ortak nokta burada da çok güzel rekreasyon alanları bulmak gölgede dinlenmek mümkün.
Azerbaycan manat para birimini kullanıyor bizim paramızın yaklaşık 2 katı değerinde . Avro ile eşdeğer, ülkeye giderken avro yerine dolar bulundurmak daha avantajlı. Alışveriş deki miktarlar bize göre biraz pahalı. Petrol alkol sigara gibi şeyler ucuz ama diğer şeyler biraz daha pahalı. Türk mallarını bulmak mümkün ancak azeri mallarına göre kaliteli olduğundan pahalıya geliyor. Azerbaycan da her yerde efes pilsen bulmak mümkün bizden en tanıdık ve yaygın marka bu. Tabi gene türk döneri en yaygın hızlı yemek.
Gence'de yolda tanıştığım turizm acentesi sahibi genç beni turistik yerleri gezdiriyor. Buralarda tarihi şahsiyetlere çok önem veriliyor ve herkes tarafından türk-azeri ortak tarihi şahsiyetler şair edebiyatçı bestekarların çeşitli simgelerine şehirlerde rastlamak olası. Şehir içi ulaşım oldukça ucuz 20 kepiq (kuruş) devlete ait otobüsler şehir içinde ve yakın kasabalara hizmet veriyor. Günü şehir içi gezilerle geçirip akşama doğru geceleyeceğim Dashkesen kasabasına yollanıyorum. Burası Almanların kurmuş olduğu madenlerim olduğu bir kasaba Demir kobalt vb. madenler çıkarılıyor. Dağlık Karabağ bölgesinede çok yakın. (bu kadar yakın olduğunu sonradan öğreniyorum, bilseydim gitmeğe çekinirdim belki)
Burdaki kasaba okulunda ingilizce öğretmenliği yapan arkadaşım beni evinde ağırlıyor, kasabadaki insanlarla yemek yiğiyor azerbaycan türkiye türk televizyonları daskesen yaşam hakkında çeşitli sohbetler yapıyoruz. Burada iyice dinlenip sabah tekrar yola bu kez baku'ye doğru yolculuğa başlıyorum. Daskesenden baku yaklaşık 400 km. kırmızı kopru - baku ise 500 km.
Gezi planları bölümünde aynı başlık ile yazdığım geziyi geçtiğimiz hafta gerçekleştirdim.
Gezi otostop ile gerçekleşti Batum dan aldığım Azerbaycan vizesi ile Önce tiflis sonrada kırmızı körpü (köprü) ye ulaşarak sınırı geçtim. Oradan Gence'ye ve daha sonra Dashkesen kasabasına ulaştım. Ertesi gün ise Nihayi hedef olan Bakü'ye yola koyuldum. 4 gün duruduğum Bakü'de oldukça keyifli günler geçirip tekrar aynı rota üzerinden geri döndüm.
25 haziran Batum dan yola çıkış gece Kırmızı Körpü Azerbaycan tarafında geceleme Çadır..
26 haziran sınırdan Gence'ye oradanda akşam gecelemek için Dashkesen kasabasına Couchsurfing
27 haziran Gence'den Baku'ye geceleme Couchsurfing
28 haziran Baku
29 haziran Baku
30 haziran Baku'den yola çıkış Tiflis e sabaha karşı geldim ve Çadırda geceleme-dinlence.
1 temmuz Batum üzeri Artvin..
Öncelikle vize konusundan bahsedeyim. Batum Azeri konsolosluğundan pulsuz (ücretsiz) bir şekilde 1 iş güne bekleyerek alınıyor. İstenenler 2 adet vesikalık fotoğraf ve konsolosluğun verdiği formların doldurulması. ben cumadan gidip form doldurmuştum pazartesi saat 13:00 da gel denmişti gidip sorunsuz vizemi aldım. bu bir iş günü için pasaport bırakmak gerekmiyor. yani geçerken başvurup sonraki gelişte almak bile mümkün. vize işlemi bu kadar kolay. 30 günlük turist vizesi ile Azerbaycana kara yolu ile girdim.
Otostop hem Gürcistan'da hem de Azerbaycan'da oldukça kolay. sorunsuz gezdim. hatta beklediğimden de kolay oldu, 1 günümü daha yola ayırmıştım ancak hızlı zaman kaybetmeden yol alınca o 1 günde Baku'de gezmek için ayırabildim.
Gürcistan kısmını atlayıp Azerbaycan yorumları yazmak istiyorum. Acak Tiflis'in güzelliğini bir kez daha yaşamış olmaktan çok mutluyum. Tiflis her gidişimde beni şaşırtan güzelliğe sahip, gün geçtikçe de gelişiyor.
Azerbaycan 9 milyonluk nüfusu ile Kafkasların önemli petrol merkezi konumunda. ne kadar kafkaslarsa bir o kadar da Türkler, Azerice biz Türkiye türkçesi konuşanlar için çok komik bir ülke. hemen hemen her kelime her yazı gülünç gelebiliyor. konuşmalar da öyle. sohbet ederek en çok eğlendiğim gezi bu gezi oldu. Azeriler ile genelde anlaşmak çok kolay, çünkü türk TV kanalları çokça seyrediliyor. onlar bizi kolaylıkla anlıyorlar fakat, kendi aralarında konuşurken onları anlamak neredeyse imkansız. kelimelerin bir çoğunun anlamını bilsem de hiç o anlamda kullanmadığımdan üzerine düşünmek gerekiyor.
İnsanları tarif etmek gerekirse oldukça sıcak kanlılar ve bence türkler. başka bir millet değiller sadece azerbaycan diye bir coğrafyada yaşayan türkler. tabiki sovyet etkisi başka etkiler birbirimize benzemeyen yanları oluşturmuş. Bana oldukça sevecen davrandılar. hiç bir aracım olmadan kendi şehirlerine geldiğimi öğrenince başka bir ilgi ile yaklaştılar. önüme gelen kahvede demlik usulu kıtlama çaylar içip etrafa hep birlikte kahkahalar attığımız çok oldu.
Azerbayca'nın giriş kapısı Kırmızı Körpü sınır kapısı. adını Kür nehri üzerindeki kızıl köprüden alıyor. hem gürcü hem azeri sınırını geçmek çok tenha bir saat olduğu için çok kolay oldu. her ikisindede 5 er dakika bekleyip geçtim. geçince gözüme kestirdiğim tır parkı içindeki pazar yeri çadır için gözüme uygun gözüktü ve burada geceledim. sabah etrafıma toplanan panadura (doates) satan çocuklar ile eşanamlı sözcük oyunu (azerice türkçe çeviri) oynadıktan sonra, Gence'ye doğru devam ettim.
Yollar oldukça güzel Batum'dan Baku'ye kadar asfalt çok güzel sorunsuz. Petrol Gürcistan'dan bile ucuz. benzin 50 sent civarında. böyle olunca otobüs veya taksilerde çok ucuz. otostop yapmaya deymez bile dene bilir. ancak benim eğlenceli ulaşım aracımı değiştirmeye niyetim yok. Yolda tanıştığım ve komik sohbetler yaptığım yardım sever insanlar ile Gence'ye varıyorum. Gence pahitat (başkent) Baku den sonra ikinci buyuk kent. Eski sovyet kentlerinde şehir içi geniş yeşil alanlar ortak nokta burada da çok güzel rekreasyon alanları bulmak gölgede dinlenmek mümkün.
Azerbaycan manat para birimini kullanıyor bizim paramızın yaklaşık 2 katı değerinde . Avro ile eşdeğer, ülkeye giderken avro yerine dolar bulundurmak daha avantajlı. Alışveriş deki miktarlar bize göre biraz pahalı. Petrol alkol sigara gibi şeyler ucuz ama diğer şeyler biraz daha pahalı. Türk mallarını bulmak mümkün ancak azeri mallarına göre kaliteli olduğundan pahalıya geliyor. Azerbaycan da her yerde efes pilsen bulmak mümkün bizden en tanıdık ve yaygın marka bu. Tabi gene türk döneri en yaygın hızlı yemek.
Gence'de yolda tanıştığım turizm acentesi sahibi genç beni turistik yerleri gezdiriyor. Buralarda tarihi şahsiyetlere çok önem veriliyor ve herkes tarafından türk-azeri ortak tarihi şahsiyetler şair edebiyatçı bestekarların çeşitli simgelerine şehirlerde rastlamak olası. Şehir içi ulaşım oldukça ucuz 20 kepiq (kuruş) devlete ait otobüsler şehir içinde ve yakın kasabalara hizmet veriyor. Günü şehir içi gezilerle geçirip akşama doğru geceleyeceğim Dashkesen kasabasına yollanıyorum. Burası Almanların kurmuş olduğu madenlerim olduğu bir kasaba Demir kobalt vb. madenler çıkarılıyor. Dağlık Karabağ bölgesinede çok yakın. (bu kadar yakın olduğunu sonradan öğreniyorum, bilseydim gitmeğe çekinirdim belki)
Burdaki kasaba okulunda ingilizce öğretmenliği yapan arkadaşım beni evinde ağırlıyor, kasabadaki insanlarla yemek yiğiyor azerbaycan türkiye türk televizyonları daskesen yaşam hakkında çeşitli sohbetler yapıyoruz. Burada iyice dinlenip sabah tekrar yola bu kez baku'ye doğru yolculuğa başlıyorum. Daskesenden baku yaklaşık 400 km. kırmızı kopru - baku ise 500 km.