Azerbaycan Gezi Notları

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan vata Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 49
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 30,579
Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Pazar sabahı otelde yaptığımız kahvaltının ardından Bakü turuna başladık.Havanın sıcak (35C) olması işimizi biraz zorlaştırsa da görülecek yerlerin çokluğu nedeniyle hızlı hareket etmemiz gerekiyordu.
Bakü’yü tarihi yerlerin olduğu eski kent yani İçeri Şehir(İçəri Şəhər),sovyet döneminde inşa edilen kısım ve modern Bakü olmak üzere üç bölgeye ayırabiliriz. Bakü'nün turistik açıdan en önemli bölgesi içinde metro istasyonu da barındıran, etrafı surlarla çevrili ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin Kohne Şeher ya da İçeri Şeher(=Kale içi) diye adlandırdıkları 22 hektar büyüklüğündeki bölgedir.Bölgeye 1382-1538 yılları arasında yaklaşık yüz elli yıl egemen olan Şirvanşahlar Bakü’yü başkent olarak ilan edip sarayı da yaptıktan sonra savunmak amacıyla sarayın etrafını surlarla çevirip kalenin temellerini atmışlardır. Zamanla şehir geliştikçe surlar ve kale genişletilmiş ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.Kalenin surları yarım silindirik biçimli onbir kule ve dört beden ile desteklenmiştir.İçeri Şehir Şirvanşahlar dönemine ait kum taşından yapılmış birçok mimari yapıtı barındırır. Bu bölge mütevazi camileri, şirin ara sokakları, kervansaraydan bozma restoranları, halı ve hediyelik eşya dükkanları ile şehrin geri kalan kısmından ayrılır.Bir çok gezi yazısında Bakü’ye ilk kez gidecek ziyaretçiler için görülmesi gereken ilk yer olarak tavsiye edilmektedir.Bir hisar olarak Hazar Denizi boyunca uzanan Bakü’nün bu duvarlı bölümünde Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi gibi oldukça etkileyici eserler yer alıyor.Dzhuma mescidi ve Shamakha camileri de görmeğe değer eserler olarak belirtilmiş.

IMG_0143_zps0613c33e.jpg
İçeri Şehir ve Kale’nin girişi

IMG_0026_zpsbe25581d.jpg
Dört burçlu kalenin içeriden görünüşü
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Bir açık hava müzesi olan Şirvanşahlar Sarayı Asya taş mimarisinin en görkemli örneklerinden biri olup 15. yüzyılda inşa edilmiştir. Büyük bir külliyenin içinde yer alan iki katlı sarayın kubbeleri ve kemerleri gayet iyi korunmuştur.Geçmiş dönemde kimi zaman hastane kimi zaman ise kışla olarak kullanılan yapı 1964 yılından müzeye dönüştürülmüştür. 2003’te restore edilmiş olan ve 10-18 saatleri arasında açık olan saraya giriş ücreti için iki ve fotoğraf çekmek için ayrıca iki Manat daha ödenir.Girişte solda sizi Şah Halilullah'ın divanını topladığı Divanhane karşılar. Divanhane kapısındaki süslemeler ve yazılar görülmeye değerdir.Divanhane'de bulunan ve "süt kuyusu" olarak adlandırılan kuyunun geçmişte sütü kesilen kadınları iyileştirdiğine inanılırmış.Onun dışında saray binasının içinde içeri şehrin bir de maketi bulunur.Maketin başındaki kadın detaylı bir anlatım yaparak bölgeyi daha iyi tanımanızı sağlar.

IMG_0031_zps6183bb9f.jpg

Burada aynı zamanda o döneme ait madeni paralar, kıyafetler ve halıları da inceleyebilirsiniz.

IMG_0028_zps722f784b.jpg
Sarayda eğlenceyi tasvir eden bir minyatür

IMG_0029_zps47b9756f.jpg
Bıyıkların formunun bozulmaması için kullanılan koruyucular
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

IMG_0032_zps3e3d2c40.jpg
Hanedan ailesi fertlerinin mezarlarının bulunduğu yıldızlarla süslü kubbesi ile Şirvanşahlar türbesi dört köşeli bir yapıdır.

IMG_0034_zps3ab75c3e.jpg

Şirvanşahlar Külliyesi içindeki tek Osmanlı eseri ise Büyük Kapı'dır.Kapıda "Bu bina Ulu Racab Bakuvi'nin 994.(MS 1586) yılda siparişi esasında büyük ve adaletli Sultan III.Murad'ın devrinde inşa edilmiştir" yazısı bulunmaktadır.

IMG_0033_zps428ca815.jpg

Sarayın bahçesinde bulunan Yahya Şirvani türbesi ve onun önünde sergilenen taşlarda Selçuklu geleneğinde sıklıkla gördüğümüz iri kabartma sülüs harfler arasında kabartma olarak insan, hayvan ve kuş başları işlenmiştir.
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Sarayın hemen yanıbaşında bulunan ve görülmeye değer bir başka yer ise 2002’de açılan dünyanın tek Minyatür Kitap Müzesi’dir.

IMG_0035_zpsdb058f0b.jpg
Zarife Salahova isimli bir koleksiyonerin dünyanın yetmiş ülkesinden yirmi yılda topladığı ve 10cmx10cm ebadından küçük oldukları için rus standartlarına göre minyatür kitap olarak adlandırılan ve aralarında cam fanusta saklanan 17mmlik bir Kuran-ı Kerim ve görmekten çok mutlu olduğumuz Nutuk’un da bulunduğu 7000 den fazla kitap barındıran bu müzeye giriş ücretsizdir.

IMG_0036_zpsf4f4feb0.jpg

IMG_0037_zps94bba05b.jpg

IMG_0038_zps1912f97f.jpg
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Bir sonraki durağımız ise 1894-1965 yılları arasında yaşamış bir gazel ve hiciv ustası olan şair Aliağa Vahid’in büstüydü

IMG_0039_zps29be09e3.jpg

Bunun çevresinde bulunan satıcılardan magnet vb hediyelik eşyalar alıp İçeri Şehir’in dar ve birbirine benzeyen sokaklarında biraz kaybolduktan sonra Dzhuma(=Cuma) mescidine vardık.Azerbaycan anayasasında devletin resmi bir dini olduğu belirtilmemekle birlikte halkın büyük çoğunluğu şii inancına sahiptir.

IMG_0042_zpsf7e9dadd.jpg

IMG_0043_zps54899511.jpg

IMG_0044_zps469bef8b.jpg
 



Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Buradan çıkınca İçeri Şehir’in en önemli simgelerinden Kız Kulesi’ne ulaştık. Kule ХII. yüzyılda mimar Masud ibn Davut tarafından inşa edilmiştir.Kulenin gövdesi kireç taşından yapılmış olup içe meyilli yatay taş sıraları ve kaburgalı cephe görünümüne sahiptir 27 metre yüksekliğinde ve duvar kalınlığı beş metre olan bu sekiz katlı kule Şirvanşahlar Sarayı ile birlikte Azerbaycan mimarisinin en önemli öğeleri kabul edilerek 2000 yılında Unesco dünya mirası listesine alınmıştır.Kız Kulesi’nin bizde olana benzeyen bir de hazin hikayesi mevcut. Rivayete göre fakir bir gence aşık olan kızının bu gençle evlenmesine razı olmayan kral bu kuleyi yaptırarak kızını buraya hapseder. Sevdiği gence kavuşamayacağını anlayan kız da kendisini bu kuleden aşağıya atarak hayatına son verir.Yaygın inanışa göre geçmişte "Zerdüşt" dininin merkezlerinden birisi olan Bakü'deki eski Zerdüşt Tapınağı olduğu sanılmaktadır.Kule yapıldığı yıllarda Hazar denizinin kıyısında imiş.Ancak zamanla suların çekilmesi sonucu şimdilerde içeride kalmış.Bakü'nün en çarpıcı anıtlarından birisi olarak kabul edilen Kule 18. Ve 19. Yüzyıllarda deniz feneri olarak kullanılmış. Giriş ücreti 2 AZN olan kulenin Bakü’yü gözlemleme imkanı sunan tepesine çıkma izni verilmediği için biz sadece kule ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan Roma dönemine ait tarihi eserlerin fotoğraflarını çekmekle yetindik.

IMG_0045_zps92c16f23.jpg
Kız Kulesi

IMG_0046_zps1b46fcbe.jpg
Kız Kulesi'nin çevresindeki açık hava müzesi
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Azerbaycan mutfağı, tahmin edileceği üzere Türk mutfağıyla büyük benzerlikler gösteriyor.Burada da bir çok dolma,pilav,hamur işi,kebap çeşidi mevcut.Bu yemeklerin Azerbaycan’daki örneklerinin belki de en büyük farkı bolca kullanılan kişniş,reyhan,tarhun, zerdeçal gibi baharatlardır. Mantı ve benzeri hamurlu yemekler her restoranda bulunabilir iken sebze yemekleri nadirdir.Küçük mantılarla yapılan ve büyük bir tas içinde sunulan Düşbere çok lezzetli bir çorba olup son derece doyurucu özellktedir.

IMG_0048_zps0278076c.jpg
Düşbere

Yaygın olarak içilen bir diğer çorba ise yoğurt ve yeşillikle yapılan ve kişnişle tatlandırılan Dovga’dır.Bu çorba, yazları bardakla soğuk olarak da tüketilebilmektedir.
Pilav ise sofraların vazgeçilmezidir.Bunların başında da şah pilavı gelir. Soğan,zerdeçal,kayısı,erik,kuş üzümü,kestane ve et içeren bu pilavın çok dengeli bir lezzet olduğu yazılmış.Ne yazık ki o gün ne dovga ne de şah pilavı kalmamıştı.Biz de onun yerine Azerbaycan’ın bizdeki acısız Adana Kebabına benzeyen Lüle Kebabı ile şiş kebaba benzeyen Bastırma Kebap ve ayran sipariş ettik.

IMG_0051_zpsfffed0c7.jpg

IMG_0049_zpse95d29c6.jpg

Düşbere dışındakiler çok da olağanüstü şeyler değildi.Ayran bizdekinden farklı olarak bolca nane içeriyordu.Hesap olarak 30 Manat ödedik.
Yöresel yemekler açısından 14, Aliyarbeyov Sokağı (Fontanlar Bağı) adresindeki Firuze Restoran'da bir çok yerde tavsiye edilmiş bir mekan olarak denenebilir.
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Yemeğin ardından Hazar Denizi kıyısına indik.Şehrin bir çok yerinde hissedilen petrol kokusu burada haliyle daha yoğun hissediliyordu.

IMG_0054_zps08ff145d.jpg

IMG_0148_zps65b2f422.jpg

Neftçiler prospekt (=petrolcüler caddesi).Resmin sağ ortasındaki yer Park Bulvar AVMdir.

Burası 3-4 km. uzunluğunda parklar,çocuklar için eğlence yerleri,kafeler ve publar ile dolu bir sahil şeridi.Şehrin tüm merkezi yerlerinde olduğu gibi bu caddede de bir sonraki adımımda ayağım bir çukura ya da taşa takılır mı diye düşünmek zorunda olmadan yürümek gerçekten çok keyifli.Bence bu şehircilik ve insana verilen değer açısından açısından basit ama önemli bir ayrıntı.

IMG_0056_zps8f2777a2.jpg

Denizkenarı Milli Parkı’ndan Alev Kuleleri’nin görünümü.Ön taraftaki yeşil çatılı bina Four Season’s Oteli'dir.
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Yürüyüşün ardından dünyanın ilk halı müzesine vardık.Ne var ki müze bakım nedeniyle kapalı idi.Bu konudaki merakımızı daha sonra Nahçıvan’ da kurulu Halı Müzesi’nde giderdik.

IMG_0058_zps9dd5aa32.jpg
Halı Müzesi ve su parkı

Halı Müzesi’nin hemen önünde gezinti yapmak için küçük bir su parkı yapılmış.Bu parkta Venedik gondollarına benzer motorlu teknelerle gezinmek mümkün.Biz gondol yerine sahildeki deniz vakzalına gidip kişi başı 2 manat ödeyerek gezinti teknesine binmeyi tercih ettik.

IMG_0055_zps1b15f17c.jpg
Deniz vakzalı

Yaklaşık yarım saat süren bu küçük tekne gezintisi ile Bayıl bölgesi olarak adlandırılan yerdeki Devlet Bayrağı Meydanı ve 2012 eurovision şarkı yarışmasının da yapıldığı 23.000 kişi kapasiteli Kristal Salon(=Kristal Zalı)’u görme imkanı bulduk.

IMG_0064_zps35602c39.jpg
Kristal Salon

IMG_0062_zpsf4583a66.jpg
Alev Kuleleri ve Televizyon kulesinin denizden görünüşü

IMG_0067_zpse4c2a002.jpg

Devlet Bayrağı Meydanı 1.Eylül.2010 tarihinde yapılan görkemli bir törenle açılmıştır.20.000m2 arazisi olan meydanda direğin yüksekliği 162 metre ve direğin toplam ağırlığı 220 tondur.Bayrağın genişliği 35 metre, uzunluğu 70 metre ağırlığı ise yaklaşık 350 kilogramdır.Guinness Dünya Rekorları Kurulu 29.Mayıs.2010’da Azerbaycan Devlet Bayrağı direğinin dünyada en büyük bayrak direği olduğunu onaylar.Ancak çok kısa bir süre sonra Tacikistan bu direğin üç santimetre daha yükseğini yaparak rekoru eline geçirmiştir.Bu durum Azerbaycanlı kardeşlerimizin canını çok sıkmış hatta Tacikistan ile ilişkiler bir süre soğuk seyretmiştir.
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Gezinti teknesinden inince bu kez kısa bir yürüyüş yaparak Halı Müzesi’nin ilerisindeki Füniküler’in olduğu yere ulaştık.İki vagondan oluşan,ücretsiz olarak çalışan ve 2012 yılında tamamen yenilenen Füniküler ile 500 metrelik bir mesafeyi yaklaşık beş dakikada kat ederek Şehitlik(=Şehitler Hıyabanı) bölgesine geçtik.

IMG_0070_zps20ae2fe2.jpg

Fünikülerden inince tüm azametiyle sağ tarafta Alev Kuleleri ve Millet Meclisi binaları ile sol tarafta Şehitlik karşımıza çıkıyor.

Alev Kuleleri(=Flame Towers):Alev şeklindeki yapı tamamıyla Azerbaycan Cumhuriyetinin devlet sembolü olan “Bakü’nün Sonsuz Alevini” sembolize eden animasyonlu ışıklandırma sistemi ile donatılmıştır.

DSC02707_zps91b68f7d.jpg

DSC02706_zps723428d3.jpg
Kulelerin gece görüntüsü

Projesi, Azerbaycan’ın sembolü olan alev formunda 3 adet yüksek kule ve bir alişveris merkezi kompleksinden oluşmaktadir. Kuleler ofis, rezidans ve otel olarak konumlandırılmış olup, Bakü körfezine hakim ve şehrin her yanından görülecek bir lokasyondadır. Konsept tasarım HOK firması tarafından yapılmış, detay tasarım DIA bünyesinde gerçekleşmiştir. Rezidansların olduğu kule 181m. ile en yüksek olanıdır.

IMG_0078_zpsf00eb2d7.jpg
Alev Kuleleri ve hemen sağda Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptırdığı cami

IMG_0079_zps80213d08.jpg
Azerbaycan Millet Meclisi
 



Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

IMG_0085_zpsb03be694.jpg
Şehitlik(=Şehitler Hıyabanı)
2007 yılında restore edilen bu yerde 25.Mayıs-17.Kasım.1918 tarihleri arasında Eyüp Paşa komutasında yapılan Kafkas harekâtı sırasında Azerbaycan, Dağıstan ve Karadağ’ın fethi ile ilgili Türkiye’nin yaptırdığı anıtı da barındıran ve Sovyetlerin dağılması sırasında Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine 20 Ocak 1990 gecesi Ruslar tarafından şehit edilen şahıslara ait mezarları da barındıran Şehitler Parkı bulunmaktadır.

IMG_0082_zps6b45f210.jpg

1100’ü er ve 110’u astsubay ve subay olmak üzere toplam 1210 askerimizin anısına düzenlenmiş olan Türk şehitliğinin uç kısmında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptırdığı bir de cami bulunmaktadır. Şehre son derece hakim bir noktada yer alan tüm şehitlerimiz, adeta şehrin manevi koruyucuları gibidir.
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

IMG_0093_zps3ed9135f.jpg

IMG_0081_zps5116c179.jpg

IMG_0075_zpsd58bf267.jpg
Şehitler Parkı
Azerbaycan Devletinin önde gelenleri her sene 20 Ocak'ta burada saygı yürüyüşü gerçekleştirirler.

IMG_0094_zpsace996a9.jpg
Parkın denize yakın olan ucunda Türkiye’nin yaptırdığı ve ortasında sürekli ateş yanan bir anıt bulunmaktadır.Burada son derece etkileyici bir Hazar denizi ve Bakü panoraması mevcuttur .

IMG_0088_zpsec39d80a.jpg

Zaman yetersizliği nedeniyle gidemediğimiz Parlamento Caddesi üzerindeki Devlet Mezarlığı(=Fahri Hıyabani) da gezginler tarafından görmeye değer yerler arasında sayılmaktadır. Burada Haydar Aliyev'in devasa mezarı dışında devletin önde gelen kişilerinin de mezarları bulunmaktadır. Devlet adamlarının dışında Azerbaycan ulusunun refahına katkıları olmuş doktor, sanatçı ve sporcuların birbirinden şık dizayna sahip mezarları da oldukça etkileyicidir.
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Bakü’deki ikinci günümüzün sonunda sahilde bulunan Park Bulvar AVM’yi gezdik.Burası Bakü’de çağdaş anlamda yapılı ilk alışveriş merkezi. Türk şirketi Essa tarafından zeminden itibaren dört katlı olarak yapılan bina 42 milyon dolara mal olmuş.Mağazalara kısa bir göz attıktan sonra üst katta rus yemekleri yapan restoranda kırmızı çorba da denilen borş çorbası+kiev usulü tavuk+coladan oluşan basit menümüze 20 manat ödeyip alışveriş merkezinden ayrıldık.
Bakü,1905 yılında dünyada çıkartılan petrolün %50'sini sağlamaktaydı.Bu kadar stratejik bir zenginliğin erkenden farkına vararak ilk kuyuları açan amerikalılar, şehre gelirken caz müziğini de beraberlerinde getirmişlerdir. Günümüzde Bakü’de halkın arasında giderek yükselen caz kültürü ve özgün yerel müzikle harmanlanan caz dinletileri büyük ilgi görmektedir. Henüz 39 yaşında iken sahnede vefat eden ve Azeri cazının babası sayılan Vagıf Mustafazade karma ritmli ezgilerden oluşan bir müzik geleneği olarak adlandırabileceğimiz Muğam’ı batı dinleyicisinin anlayabileceği bir dille yani caz müziğiyle sunmayı başarmıştır.Onun ya da onun izinden yürüyen Azize Mustafazade’nin CD’lerini almanız tavsiye olunur.
Gün batımı keyfi ve canlı rock müzik için saksofondan yapılmış bira musluğuyla ilginç bir dekorasyona sahip Tərlan Əliyarbəyov küç, 3 adresindeki Otto en iyi mekan olarak tavsiye ediliyor.
Biz günün son adresi olarak Kız Kalesi’nin yanındaki yerel motiflerle süslenmiş bu yerde oturarak bir yandan Azerbaycan’ın yerel çalgısı Tar ile çalınan yerel ezgileri dinlerken bir yandan da keyifle çayımızı içmeyi yeğledik.Hesap olarak da 10 manat ödedik.

IMG_0147_zpse179f392.jpg
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Bakü’deki son günümüzün sabahında 95 numaralı Avtovakzal otobüsüne binerek otobüs garajına gittik.Burası oteli,alışveriş merkezi ve kocaman peronlarıyla bayağı büyük bir kompleks olarak düzenlenmiş ancak yeterli yönlendirme levhası olmaması nedeniyle biraz karışık ve metro ile bağlantısı henüz yok.Günün her saati çevre şehir ve ilçelere ve her sabah İstanbul,Tahran,Tebriz,Nahçıvan,Tiflis,Krasnodar ve Mahaçkale’ye otobüs seferleri düzenleniyor.Biz aslında üçüncü gün için Bakü’de konaklamak yerine eğer varsa Bakü-Tebriz arasında gece otobüs yolculuğu yapmayı planlamıştık.Ne var ki İran-Azerbaycan arasındaki sınır kapısı geceleri kapalı olduğundan Bakü-Tebriz arasında sadece sabah hareket eden otobüs mevcut.Uzunca aramalardan sonra birinci mertebe(=kat)de bulunan bilet satış gişesinden kişi başı 30 Manat ödeyerek ertesi sabah için Tebriz biletini aldık ve şehre geri döndük.
Şehre dönünce Sahil metro istasyonundan 2 manata bir ulaşım kartı satın alıp içine de 2 manat yüklettik.Şehir içinde ister metro ister otobüs kullanın ulaşım ücreti 20 kepik(yaklaşok 60 kuruş).Bundan sonra metro ile Köroğlu istasyonuna gidip buranın hemen çıkışında üzerinde Surakhani-Ateşgah yazan 185 numaralı otobüsle yola çıktık.Yarım saat süren bir yolculuktan sonra son durak olan Ateşgah’ta indik.Giriş ücreti iki Manat olup biz iki manat daha verip rehber eşliğinde gezdik.

IMG_0097_zps900de471.jpg

Bakü’nün 30km. kuzeydoğusundaki Surakhani yerleşim alanınında yer alan Ateşgah ya da Ateşgede Zerdüşt inancında alevin rüzgarla dans ettiği yer olarak da anılır.Tarihi kaynaklarda yazıldığına göre Ateşgah,doğal gazın çıktığı ebedi ve sönmez alevlerin yerinde inşa edilmiş ve dünyada sadece Kuzey Hindistan,İran ve Azerbaycan’da bulunan nadir kutsal yerlerdendir.Zerdüşt(=Mecusi) inancının temelinde Zerdüşt isimli peygamber ve onun kutsal kitabı Avesta var.Buna göre Hürmüz adındaki Tanrı gökte yaşıyor.Güneşin Hürmüz’ün gözü ve yerdeki alevin ise Hürmüz’ün yansıması olduğuna inanılıyor.
 

Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Mabedin inşaatı milattan önce 1713 yılına dayanıyor.Ateşgah Bakü`ye gelerek burada yerleşen ve Kuzey Hindistan asıllı sih tarikatına mensup hint toplumu tarafından inşa edilmiştir. MS 750’de Müslümanlığın Talas Irmağı savaşı sonrası bölgede yayılmaya başlamasıyla bu mabed de önemini yitirmeye başlamış ancak bir başkahin 19.yüzyıla kadar burada görev yapmaya devam etmiştir.Rusların bölgede sondaj yapmaya başladıkları dönemde doğalgazın borularla fabrikaya çekilmesi sonucunda Ateşgah’ın ateşinin sönmesi üzerine başkahin bölgeden ayrılmış.Burası halen turistik önemini koruması yanı sıra her yıl 21.Mart’ta Nevruz kutlamaları sırasında bölge halkı tarafından ziyaret ediliyormuş.

IMG_0107_zps3c813e35.jpg

IMG_0108_zpsb82b0f33.jpg

IMG_0111_zps9c88c230.jpg

IMG_0113_zps658659e7.jpg
Ateşgah’ın iç kısmı ve hacı adaylarının konakladıkları odalar
 



Ynt: Azerbaycan Gezi Notları

Bu ibadethanede;ortada yanan büyükçe bir ateş, çevrede ise çeşitli bölgelerden hac için gelenlerin kalıp küçük bir delikten ateşe bakarak ibadetlerini yaptıkları hücreler bulunur.Günümüzde hücreler müzeye dönüştürülmüş olsa da eski dönemlerden yakın tarihe kadar geçen olaylar hakkında bilgi veren eşya, maket ve figürler zamanın tüm ruhunu taşımaktadır.Eskiden İpek Yolu tüccarları için önemli bir uğrak yeri olması, yapının başka bir özelliğidir.

IMG_0109_zps0ff82aa3.jpg

Ölülerin yakıldığı yer

IMG_0114_zps254e8a4d.jpg

Ateşgah’ın ortasındaki bu yerde ateş yaz-kış sürekli yanmakta.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,821
Mesajlar
1,531,119
Kayıtlı Üye Sayımız
166,932
Kaydolan Son Üyemiz
gezenadams

Çevrimiçi üyeler

SON MESAJLAR

SON KONULAR



Geri
Üst