Araba Ile Büyük Avrupa Turu (28 Gün, 21 Ülke Ve 9.041 Km)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan basturk Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 18
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 2,427
Bölüm 8 - Viyana'da Buda...


Bratislava küçük ama sevimli bir şehirdi, gün boyunca bulutlu olan hava nedeniyle serin ve ferah bir yürüyüş yaptım. Ara ara bulutların arasından çıkan güneş, akşam üstü yine bulutların ardında kalmış ve arabaya ulaştığımda yağmur yine yağmaktaydı.

Slovakya'dan aldığım bir günlük vignette ardından Avusturya'dan da 10 günlük bir alım yaptım. Her ülkenin değişik bir otoyol durumu var, aslında burada kullandığım yol kadar ödeme yapılabiliyor imiş lakin dikkatsizlik nedeniyle 11.50 Euro ödeme yaptım.

Ödemeler dengesini ayakta tutmak için artık bildiğiniz üzere birde otopark sorunumuz var. Akşam hava kararmaya yaklaşmak üzere, bu nedenle Viyana içinde değil ama yakınında bir yerde konaklama fikrim var. Bir demir yolu kenarından, akşam üstü trafiği ile birlikte devam ederken, yolun ne hoş gözüktüğünü fark ettim. Gumpoldskirchen adlı bir kasabaya girdiğimde, ortalık sessiz ve şaşırtıcı derecede sakindi. Viyana yakınlarındaki bu kasaba masal kitabından kaçmış gibiydi.

Sabah olunca köy ve kasaba yollarından ilerleyerek Viyana'ya giriş yaptım. Otopark sorununu çözmek için hemen nehir kenarında bulunan Buda tapınağı yakınında arabamı park ettim. Avrupa'nın ortasında Tuna nehrinin kenarındaki bu Barış Pagodası oldukça ilginçti. Buraya kadar herşey yolunda gidiyorsa da, şehir oldukça uzakta kalıyordu ve bende başladım yürümeye.



Şehirlerin dış kısımlarını görmeme olanak sağlayan otopark seçimlerim, bu sefer bize sürpriz yaptı ve kendimi bir patika üzerinde, yeşil bir ormanın içinde buldum. Viyana derken ıssız bir orman içinde yürüyüş yapmak beni oldukça gülümsetti. Ormanın içinde at sürmek için rotaların olduğunu gördüm ve devam eden dakikaların sonunda ormanın ortasında bir kilisenin bahçesinde çocuklarını gezdirmeye çıkarmış bir çift görünce artık insanlığa kavuştum derken orman yine derinleşiyordu.

Derinlemesine girdiğim ormanda koşan, bisiklet süren, at binen ve evcil hayvanlarını gezmeye çıkaran bir sürü insanla karşılaştım derken bir yağmur... Bir ağaç altına sığınıp yağmur dinince de bir otobüs durağına kadar kendimi zor attım. Bu kadar orman macerası yeterli şimdi Viyana'da gezme zamanı...



Viyana’nın kalbi sayılan şehrin merkezindeki Aziz Stefan Katedralinden başlayarak, Parlamento Binası, Rathaus, Tiyatro Binası, Hofburg İmparatorluk Sarayı, Graben Caddesi ve Veba Sütunu görüldükten sonra geziyi yemek ile sonlandırdım. Hem şehri hemde şehrin içindeki yeşil alanı oldukça sevdim. Tramvay ve otobüs kullanımı oldukça yaygın.

Tuna nehrinin kenarından, teknelerini indiren Viyana sakinlerini izlerken bir yandan ise trenleri görme şansım oldu. Avrupa'nın en zengin şehirlerinden biri olan Viyana'yı hafif yağmurlu bir günde gezmiş oldum ve akşam saatlerinde Viyana gezime Buddha Stupa (Barış Padogası) önünde veda ettim.

Gelecek bölüm : Prag

Wien videosu için YouTube'a bakabilirsiniz.


Abone olursanız çok sevinirim.
 

Bölüm 9 - Zamanın durduğu şehir Prag



Avusturya'da Gumpoldskirchen kasabası ardından Viyana'da kalmıştım. Viyana'da yağmurlu bir günün ardından nehir kenarında batımış olduğum gecenin sabahında yeniden yollara düşüyorum.

Yolculuğumdan önce internetten vignette alımı yapıyorum ki, yollarda tekrardan arabadan inip benzinliklerde uğraşmayalım. 10 günlük Çekya otoyol ücreti 13,60 Euro. Sabah Viyana trafiği öyle kalabalık ki, oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor. Düz yola çıkana kadar köprü ve kavşaklarda bir kaç tur atmak zorunda kalmış ve artık otoyolda düzlüğe çıkmayı umuyorum.

Yollarda Polonya plakalı Tırlar çoğunlukta, önümde 300 km yol. Ağır ağır yeşil manzaralar eşliğinde gittiğim yoldan oldukça keyif aldım ve Prag'a vardım. Buradaki en büyük problemim yine otopark, arabayı şehre yakın bir oto sanayi civarında bıraktım. Avrupa'da genelde ya köprü altında, ya sanayiye yakın yerlerde ücret olmuyor ve bunu bildiğim için hızlıca park yeri bulabiliyorum.



Prag sokaklarında yürüdükçe keyfim yerine geliyor. Prag için Avrupa'da zamanın durduğu şehir desem sanırım yanlış olmaz. Vitava nehri etrafında yükselen gotik - barok yapıları, katedralleri, altın uçlu kuleleri ve kaleleri ile Prag Avrupa'da en çok turist çeken şehirlerden biri ve bazı yerlerde yürümekte gerçekten zorlandım.

II. Dünya Savaşı'ndan zarar görmeyen şehrin sokaklardan dolaşırken kendimi bazen zaman yolcuğunda gibi hissediyorum ve gezme istediğim daha çok artıyor. Eski kent meydanında, Astronomik orta çağ saat kulesi, Tyn Kilisesi, Eski belediye binası ve St. Nicholas Kilesinini gezdikten sonra ketin en önemli yapılarından olan Karl köprüsünü geçerek Franz Kafka müzesine uğradım.

Tamamını yürüyerek gezdiğim bu şehir gerçekten ziyaret edilmeye değer ve görülmeli. Akşam saatlerinde de çok eğlenceli olan Prag'ta canlı müzik ve konserler pek bitecek gibi durmayınca bende kendimi dinlemeye aldım çünkü yollar bizi bekler. Gelecek bölüm'de Polonya'da olacağız.

Bölümü YouTube'tan izlemek için:

Video: https://youtu.be/hJtmUVA3NC8?si=0GdIIY0Uq4f7QgpN


Kanalıma abone olursanız sevinirim.
 

Bölüm 9 - Zamanın durduğu şehir Prag

Ekli dosyayı görüntüle 645734 Ekli dosyayı görüntüle 645735 Ekli dosyayı görüntüle 645736


Avusturya'da Gumpoldskirchen kasabası ardından Viyana'da kalmıştım. Viyana'da yağmurlu bir günün ardından nehir kenarında batımış olduğum gecenin sabahında yeniden yollara düşüyorum.

Yolculuğumdan önce internetten vignette alımı yapıyorum ki, yollarda tekrardan arabadan inip benzinliklerde uğraşmayalım. 10 günlük Çekya otoyol ücreti 13,60 Euro. Sabah Viyana trafiği öyle kalabalık ki, oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor. Düz yola çıkana kadar köprü ve kavşaklarda bir kaç tur atmak zorunda kalmış ve artık otoyolda düzlüğe çıkmayı umuyorum.

Yollarda Polonya plakalı Tırlar çoğunlukta, önümde 300 km yol. Ağır ağır yeşil manzaralar eşliğinde gittiğim yoldan oldukça keyif aldım ve Prag'a vardım. Buradaki en büyük problemim yine otopark, arabayı şehre yakın bir oto sanayi civarında bıraktım. Avrupa'da genelde ya köprü altında, ya sanayiye yakın yerlerde ücret olmuyor ve bunu bildiğim için hızlıca park yeri bulabiliyorum.

Ekli dosyayı görüntüle 645737 Ekli dosyayı görüntüle 645738

Prag sokaklarında yürüdükçe keyfim yerine geliyor. Prag için Avrupa'da zamanın durduğu şehir desem sanırım yanlış olmaz. Vitava nehri etrafında yükselen gotik - barok yapıları, katedralleri, altın uçlu kuleleri ve kaleleri ile Prag Avrupa'da en çok turist çeken şehirlerden biri ve bazı yerlerde yürümekte gerçekten zorlandım.

II. Dünya Savaşı'ndan zarar görmeyen şehrin sokaklardan dolaşırken kendimi bazen zaman yolcuğunda gibi hissediyorum ve gezme istediğim daha çok artıyor. Eski kent meydanında, Astronomik orta çağ saat kulesi, Tyn Kilisesi, Eski belediye binası ve St. Nicholas Kilesinini gezdikten sonra ketin en önemli yapılarından olan Karl köprüsünü geçerek Franz Kafka müzesine uğradım.

Tamamını yürüyerek gezdiğim bu şehir gerçekten ziyaret edilmeye değer ve görülmeli. Akşam saatlerinde de çok eğlenceli olan Prag'ta canlı müzik ve konserler pek bitecek gibi durmayınca bende kendimi dinlemeye aldım çünkü yollar bizi bekler. Gelecek bölüm'de Polonya'da olacağız.

Bölümü YouTube'tan izlemek için:

Video: https://youtu.be/hJtmUVA3NC8?si=0GdIIY0Uq4f7QgpN


Kanalıma abone olursanız sevinirim.
 

SON KONULAR - FORUM