muhammed201
Yeni Üye
- Mesajlar
- 1
- Tepkime Puanı
- 0
Gezimden daha dün döndüm, taze taze hemen anlatmak istedim, anlatmadan önce ersanayaz nickli üyeye bi teşekkürü borç bilirim. Mail ile telefon ile bir çok yardımı oldu. Gerek yol bilgisi gerek ufak tüyolar çok yardımı oldu. Ona burdan yine bir çok teşekkürlerimi sunarım. Gezime gelince benim gezi biraz eziyetli başladı aslında. Arabam daha yola çıkarken ufak tefek sıkıntılar çıkarttı ama ne olursa olsun gideceğim deyip uzun bir yolcuktan sonra(Konya-Hopa) sınıra geldik, zaten beni başta yoran sınıra uzak olmamdı. Sınıra geldiğimde uzun bir sıra ile karşılaştık, 2 saatlik bekleme ardından Türk tarafından geçip Gürcü tarafında 10 dk beklemeden sınırı geçtik. Sınırı geçerkende girerkende sıkıntılı taraf maselef Türk tarafıydı. Çıkarken Gürcü polisi gayet güler yüzlü ve Türkçe hoş geldiniz iyi gezmeler diyerek yolcu etti bizi, yüzeysel bir arama yaptılar ama çıkarken hiç bir arama olmadı, öğlen saatlerinde giriş yapabildik, Batum kapısı 24 saat açıkmış sabaha karşı 4-5 gibi geçiş yaparsınız sanmıyorum sıra falan beklemezsiniz. 8-9 gibi gittiğimizde felaket bir sıra vardı. Bizim hedefimiz Gürcistan üzerinden Rusya'ya gitmekti aslında ama son anda karar değiştirip Tiflis'e gidip gelmeye karar verdik nedeninide ilerleyen bölümlerde açıklarım. Sınırı geçmemizle Batum'a ordanda yola çıkmamız bir oldu. Hemen çıkalım ki hava kararmadan Tiflise varalım diye. 4 saatte falan gideriz diye hesaplıyorduk ama yola çıktığımızda ne görelim. Nasıl bir trafik var. Beklemeli bir durum yok trafik akıyor ama ben 4-5 ülke gezmiş insanım hayatımda bu kadar sıkıntılı ve tehlikeli bir trafik görmedim. Yollar berbat hatta berbat ötesi, Tiflis'e kadar nerdeyse tek şerit ve önünüzde bir Tır varken ve karşıdan bir tır gelirken üstüne bir de virajdayken karşıdan gelen Tır'ı da göre göre sollamaya çıkarmısınız? Bunlar çıkıyor, siz çıkmazsanız sizi sıkıştırıyorlar. İnanın 6-7 saatte Tiflise varana kadar dokuz doğurdum, yolda düşündüğüm tek şey geri nasıl geleceğim oldu. Sürücüleri de oldukça asabi, baya bi bağrıştık, hem sıkıştırıyor hem laf atıyorlar, bir iki saat ardından alışıyorsunuz ama sizde onlar gibi burnunuzu sokup tırların önüne atlıyorsunuz, zevklide oluyor
ama inanın hayatımda gördüğüm en tehlikeli trafik, bayan sürücüler dahi felaket derecede tehlikeli kullanıyorlar, forumlarda okumuştumda bu kadarınıda beklemiyordum, her yerde inek var, yolun ordasında öyle duruyor, bazen öyle bir anda karşınıza çıkıyor ki inanın nasıl çarpmadım bende hayret ediyorum, çarpmamak için bir kaç kere sola sağa kırdım arkadan bana vuruyorlardı, ben sağa vuruyordum, neyse lafı uzatmayalım baya macera dolu bir yolculuktan sonra Tiflis'e vardık, buraya kadar yola çıkacaklara bir kaç uyarım, aracınızın tüm bakımları tamam olsun, kendi güvenliğiniz için, kesinlikle emniyet kemerini takınız, kesinlikle ama kesinlikle yoldan kimseyi almayınız, özellikle özellikle TÜRK almayın. Biz giderken Karadenizlilerin Yeri gibi bir yer vardı oraya çektik arabayı yemek yerken birisi geldi, inşaat mühendisi olduğunu söyledi, inandırıcıydıda Tiflise gideceğini söyledik, oo ne demek abi dedik aldık, yolda gidene kadar yalanın bini bin para Tiflis'e geldiğimizde bizi dolandırmaya falan çalıştı biz bozuntuya vermedik, bi otel aramaya koyulduk, Tiflis çok ucuz bi şehir değil, 50 lari lik bir otel bulduk, Temizdi kliması bile vardı, bizim için iyidi ama ondan önce sorduğumuz oteller nerdeyse iki katıydı, şansımıza bulduk girdik otelimize bu arada inşaat mühendisi olduğunu söyleyen Türk yarın ben sizi iş yerime götürürüm numaram deyip gitti sabahın köründe otele gelmiş uyandırdı yanında nakit olmadığını biraz nakit vermemizi istedi bi işim var onu yatırıp size iş yerimde veririm dedi, daha fazlası var uzatmamak için anlatmıyorum neyse bizde otelden eşyaları alıp otelde bekleyeceğiz deyip otele gittik çıkışımızı yaptık o gelmeden kaçtık
yani aynen öyle oldu, tehlikeli birisi olduğunu sanmıyorum ama 250 lari istedi verseydik ortadan kaybolup bizim 250 larinin üstüne konacağı kesindi. O gün Tiflis'den ayrıldık, Tiflis'de ne yaptınız derseniz yapılacak bence çok bir şey yok, gece bir taksiye bindik eğlence merkezi olan bi kaç yere gittik, yine bir uyarı, taksiye binmeden önce kesinlikle pazarlık yapın, gideceğiniz yeri söyleyin ve kaç lari'ye götürürsün deyin. Öyle derseniz fix fiyat genelde 5 lari diyorlar yok öyle değil binip götürmesini istediğiniz yere götürürse bizim gibi 130 lari verirsiniz. Biz normalde hep sorarken birisine bindik bi kaç yer de dolaştık Allah'dan ama çatlasın 15 lari vereceğimiz yere bizden 80 dolar yani 130 lari istedi mecburen verdik. ikinci kazığıda ondan yedik. Neyse dönüş yolunda yine macera dolu bir dönüş yolu, yola atlayan inekler, domuzlar, tehlikeli sürücüler, sıkıştıranlar, birde burda sola dönecek adam zamp diye dönüveriyor, çok dikkat etmek lazım, yolcu minübüsünün birisi aynen önümde böyle durdu bende zor bela arkasına durdum, geri geri gelip yolcu alacakmış düdüğe basana kadar arka arka bana gelip bi güzer farımı param parça edecek şekilde çarptı birde sert bir şekilde inip söylenmeye başladı, onun arabasında bir şey yoktu bende haklıyken haksız durumu düşmemek için tekrar yola çıkıp bağırış çığrış yoluma devam ettim(bi nevi kaçtım
) sağ far kırıldığı için saatte ilerlediği için akşam olmadan Batum'a kendimi atmak için Gürcüleri aratmayacak şekilde sollamalar ki öyle yapmazsanız inanın sıkıştırıyorlar, sizinde onlar gibi araba kullanmanız gerekiyor, ineklere çarpmamak bir tırın altında kalmamak için yoğun bir çaba ama malesef akşam karanlığı yavaş yavaş çökerken Batum'a 30 km(yaklaşık 1 saat ediyor, 30 km deyip geçmeyin) kalan bir yerde deniz kenarı kampa uygun bir yerde mecburen durduk, orda karavanı ile karı koca bir turist vardı, sordum burası güvenlimi kamp için diye , biz bir haftadır burdayız dedi, bizde arabamızdan çıkarttık çadırımızı, kurduk, bi deniz sefhası yaptık, sonra geldik yolun karşısında bi Türke ait olan biranemi, yemek hanemi olduğu belli olmayan, müşterilerinin hepsini Türk Tırcılarının oluşturduğu bir yerde yemek yedik, bi kaç Tırcı ile muhabbet sohbet ettik, güzeldi, Tırcı'ların sohbeti biraz farklı oluyor ama
yinede büyük zevk aldık geri arabamızın ve çadırımızın olduğu yere geldik, çok yorulduğumuz için yatar yatmaz uyumuşuz, sabah gözümü bi açtım 7 mi 8 mi neyde ne göreyim, sahil dolup taşıyor, denizi bu adamlar kadar seven başka millet yok sanırım, neyse pılımızı pırtımızı topladık yükledik arabaya Batum'a uluştık, bi parka park edip Haçapuri(Peynirli pite gibi bir şey) yemeye Şehrin en ünlü meydanında bir yere geldik, Tiyatro-Sinama salonunun sağında meydanın tam karşısında kalıyor, camında kocaman Haçapuri resmi var, orda güzel bir Haçapuri yedik, 2 Haçapuri ki çatlayana kadar doyuyorsunuz, iki çay, 3 şise su sadece 19 Lari verdik ki burası Batum'un en gözde turistlik meydanı, orada çalışan abla yada sahibi çok güzel türkçe konuşuyor, hemen araba parçası satan yer sorduk sağolsun var olsun yönlendirdi iki üç sorgudan sonra bi parçacı bulduk Sağ opel lambasının tamamı ve far lambası camını sadece 30 Lari'ye aldık, araba parçaları çok ucuz inan orda, hatta dedim sollarıdamı yenilesem diye ama uğraşmak istemedik, parçayı alıp Batum'un meşhur Alfabe Kulesinin orday alet takımını çıkartıp eski lambayı yuvasından söküp yeniden 1-2 saat uğraş sonucui taktık. Bizim için baya maceralı bir yolculuk oldu. Akşama doğru Gürcü sınırından rahatca geçip Türk kapısında saatlerce bekleyip onla bunla sıra kavgası yapıp Türk gümrük memurunun benim 1994 model Opeli Tır diye kayıt etmesinden dolayı tekrar geriye dönüp bir sürü uğraştıktan sinirleri alt üst ettikten sonra Ülkemize giriş yaptık, bir gün yollarda kaldıktan sonra yaşadığımız şehre dönüş yaptık. Başımızdan bunlar geldi geçti, şimdi yukardaki metni okuyup tırsmayın ama hafifede almayın. Böyle bir gezi planı olanlara şunları söyleyebilirim, güvenlik konusunda o kadar güvenli bir yer ki Gürcistan bakın biz gittik bi sahilde açtık cadırı kaldık, Tiflis'de en ara sokaklara en batak yerlere girdik çıktık, çok güvenli bir şehir, sadece trafiği çok sıkıntılı, şöförlüğünüze bir de arabanıza güveniyorsanız yola çıkın, kimseyi arabaya almayın, hiç kimseyi, hele hele hiç bir TÜRK'ü kesinlikle arabanıza almayın, ipini koparan, Türkiye'de barınamayan ne kadar kopuk var oraya gitmiş, Striptiz barların korumaları, işletenleri hatta tabelaları dahi Türkçe idi, varın siz hesap edin, kısacası Türklerden uzak durun Gürcülerden kesinlikle zarar gelmez, sadece Eğlence yerlerinde önceden pazarlık edin kazık yemeyin, her şeyi sorun, taksiye ibnecekseniz şuraya gideceğim kaç lari deyin onun dışında normal şehir yaşantısında Gürcüler çok dürüst insanlar, aynı şey Türkiye'de olsun soyup soğana çevirirler inanın. Ben sadece Trafiğinden şikayetçiyim birde forumlarda o kadar yazmasına rağmen yolda birini arabama almaktan ki Türk diye aldık keşke Gürcü olsaydı sanmıyorum böyle olacağınız. Tiflis Batum'a göre çok pahalı, eğlence yerleri, otelleri, ha birde yanlış bilinen bir şey var, gençlerin çoğu pat küt de olsa ingliizce biliyor, Batum'da da Tiflis'de de, Zaten eğlence yerleri olsun, Taksiciler olsun sizi bu zahmetten kurtarıyor, hepsi Türkçeyi anlaşayacak seviyede sizinle konuşuyorlar, kendinizi yabancı gibi hissetmiyorsunuz, aklınıza kötü bir şey getirmeyin, güvenli, ucuz, güzel bir yer, Polisi şık giyimli ve o kadar hatalı sollama yaptım, kırmızı ışıkda dahi geçtim, artık canım burnumda yol bitmesi için 140 dahi bastım ama hiç bir polis durdurmadı ama durdurmayacağı anlamına gelmez dikkat edin, taksi şöförleri ile konuştum Polisimiz kesinlikle rüşvet almaz diyorlar, kesinlikle polisle rüşvet önermeyin sonu kötü oluyormuş, Trafik dışında her şey mükemmel, sorunsuz, güvenli, forumlarda yok arabanıza eroyun falan koyuyarlarmış diyen var YALAN, fitye için kaçırıyorlarmış diyorlar YALAn, inanın çok güvenli bir yer, gidecek arkadaşlar varsa ve aklına takılan soru varsa muhammed201@gmail.com adresine mail atsınlar elimden gelen tüm yardımı gösteririm. Gideceklere şimdiden hayırlı yolculuklar.