Ynt: Antalya'dan Kuzey Denizi Kıyılarına
Fatih bey, yoğunluk açısından bakarsak, tersinden gelenler için düzenliliğin sıkıcı olmasının, düzenlilikten düzensizliğe gecenlere göre açıkçası, o kadar da büyük bir ayrılık gösterdiğini sanmıyorum.
Fakat temelde iki önemli fark var.
a. Birincisi için duyulan sıkıntı duygusu turist olarak bulunulan zaman dilimlerinden sonra başlıyor. İkincisi ise baştan itibaren var.
b. Fakat işin olumlu tarafı birincisine alışmak tersine göre daha çabuk, kolay ve kalıcı.
Ben hep kontrollü kaosdan yanayım.
Hollanda'da bir belediye küçük bir şehirdeki bütün ışıkları, bisiklet yollarını, yaya kaldırım ve geçitlerini kaldırarak örnek yeni bir proje başlattı. Herkesin birbirine daha fazla dikkat etmek zorunda olduğu bu sistemde, kaza oranları yok seviyeye inmiş durumda. Bu projenin kaos karakteri taşıyan bölümü. Fakat böyle bir proje için belli bir temel davranış biçiminin içselendirilmiş ve şehrin uygun büyüklükte olması lazım. Bu da kontrol karakteri ile kast ettiğim nokta.
Yani sonuçta belli bir yoldan geçmekten başka çözüm yok gibi ? :-\
Not. Eskiden Osmanlıda, mahalle baskısının da etkisi ile olsa gerek, yeni yapılan evler başkalarının göz hakkı ihlal edilmeden tasarlanırmış.
(Konuyu daha da saptırmasam galiba iyi olacak. Yoksa bu tali yolların sonu yok !
)