crocodile hunter
Kamp I
Kamuoyunda ki yanlış ve yersiz önyargılara rağmen bizler biliyoruz ki Avcı, doğal yaşamın korunmasına herkezden daha duyarlı olan, bu anlamda çaba sarf eden bilinçli insandır.
Avcı vurmaktan, öldürmekten çok, av atmosferini yaşamaktan zevk alır. Avcılığın geneline bakıldığında ise vurmanın sadece çok küçük bir yer tuttuğu görülür. Bu kapsamda öncelikle Avcı için;
- Temiz doğal ortamlarda bulunmak,
- Temiz bir havayı teneffüs etmek,
- Temiz bir suyu kaynağından içmek,
- Temiz doğal ortamlarda kamp kurmak,
- Soğuğun keskin yüzünü çehresinde hissetmek,
- Yağan yağmurun altında sırılsıklam ıslanmak,
- Bir patika da saatlerce yürümek,
- Bir ağacın altında, çimlere serilip uyumak,
- Bir taşın yada çimin üzerinde azığını yemek,
- Doğada yanan bir kamp ateşinin başında sabahlamak,
- Doğanın içerisinde doğayla bütünleşerek sadece dinlemek ve seyretmek,
- Bir ağacın, bir çiçeğin mevsimsel değişimlerini heyecanla izlemek,
- Gördüğü manzaraya olan hayranlığını ölümsüzleştirmek için fotoğraflamak,
- Dostlarla doğal ortamları paylaşmak,
- İçilebilir düzeydeki buz gibi sularda serinlemek,
Gibi daha birçok sebep avcılığın asıl nedenini oluşturur.
Avcı doğaya adete aşık olan kişidir. Huzur ve mutluluk kavramları ile doğa kavramı avcı için aynı anlamı taşır. Avcı için doğada bulunulan anlar, dertten, tasadan, gamdan ve stresten uzak anlardır. Bu anlamda doğa, avcı için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Hiçbir avcının tam olarak anlatamadığı bu yönü, bizler için oluşan önyargılarında ne kadar yersiz olduğunun kanıtıdır. Avcının aşk düzeyinde ki bu sevgisini asla göremeyen diğerleri, öldürmek-vurmak teması üzerinde yoğunlaşarak, önyargı ile avcıyı objektif değerlendirememekte ve anlayamamaktadır.
Bu denli güçlü ve sağlam bir temelle doğal yaşama bağlanan avcının bu duyarlılığının, korumacılık ve doğal yaşamın sürdürülmesi noktasında, uygulamalarla desteklenmesi gerekir. Kamuoyunda Avcı = Korumacı eşitliğinin aynı anlamı ifade ettiğinin bilinçlere yerleşmesi ve önyargıların kırılması noktasında yoğun çalışmaya gereksinim vardır. Şüphesiz avcının gerçek kimliği ile yer bulması ve bohçacılardan toplum içerisinde ayrılması zaman alacak bir husustur. Fakat bu önyargıların yıkılması son derece önemlidir. Bu anlamda tüm gerçek avcılara önemli sorumluluklar düşmektedir. Unutulmamalıdır ki bu imajın oluşmasında bizlerin yapmış olduğu hataların da payı büyüktür. Bununla birlikte kendimizi ispat etmenin dışında, asıl yönümüz olan doğa sever, korumacı ve üretici kimliğimizin açığa çıkarılması amaç olmalıdır. Bu konudaki faaliyetlerimizin sistemli ve örgütlü yapılmasında zarurette vardır.Bu anlamda birleşmeli ve sistematik olarak planlı bir çalışma ile gerçek yönümüzü açığa çıkarmalıyız.
Avcı vurmaktan, öldürmekten çok, av atmosferini yaşamaktan zevk alır. Avcılığın geneline bakıldığında ise vurmanın sadece çok küçük bir yer tuttuğu görülür. Bu kapsamda öncelikle Avcı için;
- Temiz doğal ortamlarda bulunmak,
- Temiz bir havayı teneffüs etmek,
- Temiz bir suyu kaynağından içmek,
- Temiz doğal ortamlarda kamp kurmak,
- Soğuğun keskin yüzünü çehresinde hissetmek,
- Yağan yağmurun altında sırılsıklam ıslanmak,
- Bir patika da saatlerce yürümek,
- Bir ağacın altında, çimlere serilip uyumak,
- Bir taşın yada çimin üzerinde azığını yemek,
- Doğada yanan bir kamp ateşinin başında sabahlamak,
- Doğanın içerisinde doğayla bütünleşerek sadece dinlemek ve seyretmek,
- Bir ağacın, bir çiçeğin mevsimsel değişimlerini heyecanla izlemek,
- Gördüğü manzaraya olan hayranlığını ölümsüzleştirmek için fotoğraflamak,
- Dostlarla doğal ortamları paylaşmak,
- İçilebilir düzeydeki buz gibi sularda serinlemek,
Gibi daha birçok sebep avcılığın asıl nedenini oluşturur.
Avcı doğaya adete aşık olan kişidir. Huzur ve mutluluk kavramları ile doğa kavramı avcı için aynı anlamı taşır. Avcı için doğada bulunulan anlar, dertten, tasadan, gamdan ve stresten uzak anlardır. Bu anlamda doğa, avcı için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Hiçbir avcının tam olarak anlatamadığı bu yönü, bizler için oluşan önyargılarında ne kadar yersiz olduğunun kanıtıdır. Avcının aşk düzeyinde ki bu sevgisini asla göremeyen diğerleri, öldürmek-vurmak teması üzerinde yoğunlaşarak, önyargı ile avcıyı objektif değerlendirememekte ve anlayamamaktadır.
Bu denli güçlü ve sağlam bir temelle doğal yaşama bağlanan avcının bu duyarlılığının, korumacılık ve doğal yaşamın sürdürülmesi noktasında, uygulamalarla desteklenmesi gerekir. Kamuoyunda Avcı = Korumacı eşitliğinin aynı anlamı ifade ettiğinin bilinçlere yerleşmesi ve önyargıların kırılması noktasında yoğun çalışmaya gereksinim vardır. Şüphesiz avcının gerçek kimliği ile yer bulması ve bohçacılardan toplum içerisinde ayrılması zaman alacak bir husustur. Fakat bu önyargıların yıkılması son derece önemlidir. Bu anlamda tüm gerçek avcılara önemli sorumluluklar düşmektedir. Unutulmamalıdır ki bu imajın oluşmasında bizlerin yapmış olduğu hataların da payı büyüktür. Bununla birlikte kendimizi ispat etmenin dışında, asıl yönümüz olan doğa sever, korumacı ve üretici kimliğimizin açığa çıkarılması amaç olmalıdır. Bu konudaki faaliyetlerimizin sistemli ve örgütlü yapılmasında zarurette vardır.Bu anlamda birleşmeli ve sistematik olarak planlı bir çalışma ile gerçek yönümüzü açığa çıkarmalıyız.