Ynt: 3. Geleneksel Bus Buluşması; Sapanca (21, 22, 23 Mayıs 2010)
bu yazı uzun olacak, şimdiden söyleyeyim. bir nevi kendi kendime sayıklamalarım şeklinde ve de buluşmanın bence aklıma gelen detaylarına değineceğim bir yazı olacak. dileyen okumadan geçebilir, dileyen ise 3-5 dakikasını ayırıp buluşmanın nasıl gerçekleştiğini okuyabilir.
poyrazlar gölü’ndeki sonbahar kampı sonrası kırkpınar’daki bu alanı görmüş ve çok beğenmiştik. sonrasında tüm keşif notlarını www.busbulusmasi.com adresinde yazdığımız gibi 4 keşif daha gerçekleştirdik. buluşmaya 2 ay kala alanda yaşanan sıkıntı nedeniyle alandaki tuvaletlerin yıkılması, elektriğin ve çeşmelerin iptal edilmesi canımızı sıktı. bu gelişmeler tam yaşanırken bir de microlight uçuşu yapan yabancı bir kişinin yakıt sorunu nedeniyle göle yumuşak iniş yapması, microlight uçuşlarının iptalini beraberinde getirince keyfimiz iyice kaçmıştı. yine de bu alandan vazgeçmedik. tuvalet, çeşme, gece aydınlatması ve de atölyeler bölümündeki elektrik tesisatı için yan taraftaki özel alanla görüştük ve bir şekilde hallettik. seçeneklerden bir diğeri bu olumsuz durum karşısında başka bir alana geçmek, bastırılan davetiye, sticker ve afişleri, duyuruları iptal etmekti. biz çözümümüzü ilkinden yana kullandık. kendi adıma “iyi ki de bu yolu seçmişiz” diyebiliyorum.
alanı bize sağ olsun ali dayı önermişti. alan kırkpınar spor kulübü ve sapanca belediyesi’nin kontrolünde ve oldukça büyük bir araziye konuşlanmış, göl kenarında bir yerdi. ilk bağlantıda sapanca belediyesi başkan yardımcısı ve aynı zamanda kırkpınar spor kulübü başkanı olan sayın fatih fil ile tanışınca işlerin bu denli rahat yürüyeceğini tahmin etmiştim. bundan önceki tecrübelerimizde karşımızda ya sorun çözecek kişileri bulamamıştık ya da bulduğumuz kişiler devlet yapısının hiyerarşik dizilişinde alt kademedeki insanlardı. tabii ki hepsi iyi niyetli, hepsi çözümden yanaydı. ama bu denli ilgili bir başkan, çözüm için uğraşan bir insan olacağını şahsen düşünmemiştim. sonrasında gerek yüz yüze, gerek telefonda, gerekse buluşma anında her görüştüğümüzde bizi bir adım öteye taşıyacak çözümler sundukça rahatladık. buluşmanın tayfa ekibince başladığı perşembe gününden itibaren cumartesi gecesine kadar buluşma alanına 3-4 kez gelip tespitlerde bulundu. eksiğimiz olup olmadığını her seferinde sordu ve ihtiyaçlarımızı anında yanıtladı.
güvenliğimiz ve ihtiyaçlarımız için destek veren bir sürü birim ve kişi vardı. 24 saat boyunca herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için kapıda nöbet tutan kırkpınarlı hakan arkadaşımız, cuma sabahtan pazar öğle saatlerine kadar alandakilerin güvenliğinin ilk bacağı idi. gece de kapıda bekledi ve uyumadı. emeği ve bizdeki hakkı büyüktür. alandaki çimlerin kesilmesi için tüm tırpan ekibini alana getirten, o emekçi arkadaşlarımızla birlikte uğraş veren zabıta görevlimiz hüseyin abi de etkinlik boyunca alana geldi, gitti. emniyet mensupları alana devamlı devriyeler gerçekleştirdiler. bu kadar insancıl ve huzur veren emniyet mensuplarıyla daha önce tanışmamıştım. kısmi aydınlatma ve elektrik, tuvaletler, çeşme için bize özel alanını açan mustafa abi’ye de teşekkürler.
yazılan mesajların birçoğunda, broşürlerde, anlatılanlarda bahsedilen bir “tayfa” ekibi var. bu tayfa ekibi bu işin tüm başarısının mimarıdır. tayfa ekibi, 18 arkadaşın oluşturduğu genç ve yetişkin, kadın – erkek karma bir gruptur. peki bu tayfa nasıl oluştu, neler yaptı, görev dağılımı nasıldı, nasıl gelişti… bundan yaklaşık 3 hafta önce görev alacağını tahmin ettiğim ve kendi istekleriyle gelip “ben de varım” diyen arkadaşlara bir toplantı önerdim. bu toplantıda 14 kişiydik. teorik bir işbölümü yaptık. bu iş bölümü pratikte de ufak oynamalar, eklemeler ile gerçekleşti. giriş görevlisi; piyango işleri; tişört ve şapka basımı, satışı, takibi; avd, buswagen, havasoğutmalı, görseller ve ihtiyaç duyulan tüm malzemelerin temininin sağlanması; araç kartlarının, iplerinin oluşturulması; video ve fotoğraflamanın devamlı yapılması; atölyelerin yoktan var edilmesi, kişilerin planlaması ve uygulaması; anatolia çocuk uygulaması ile alandaki çocukların mutlu mesut vakit geçirmesi ve akla gelen diğer işler için görev dağılımlarını yaptık. ikinci toplantımızı da bir hafta sonra, son toplantımızı da 19 mayıs günü neredeyse tam gün olarak gerçekleştirdik. ve gece 11’de eksiklerin giderilmesiyle sonlandı. ilk toplantı sonrasında iletişim problemini en aza indirmek için bir egrup kurup oradan haberleştik. 20 mayıs perşembe günü de yola çıktık ve alandaydık. alanda tayfaya katılan ve emek veren 4 arkadaşımız daha oldu. bu tayfa ekibi kimlerden oluşuyor, şimdi yazma vakti: md, burcu, özlem, berkant, ömer abi, ali dayı, fulya, bora, melih, didem, sercan, kemal sercan, orhun, furkan, ilker, bülent, fuat, öykü. bu ismini yazdığım arkadaşlarımın haricinde elbette destek olan, yol gösteren, yardımcı olan, işin ucundan tutan arkadaşlarımız, abilerimiz oldu. kimsenin ismini atlamak istemem doğrusu… fakat bu ismini yazdığım “tayfa”nın emeği çok büyük. birçoğu sevgilisiyle, arkadaşıyla, yalnız başına keyifle vakit geçirebilecekken can-ı gönülden bu işin içinde olmayı, çorbaya tuz katmayı seçtiler. çok yoruldular. sorumluluktan kaçmadan, tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak, her işe destek olmak için koşarak yükleri paylaştılar. bir kısmı vosvoslarıyla getirdikleri bisikletleri ile ve de tüm tayfadaki telsizlerle devamlı koordineyi ve katılımcıların mutlak memnuniyetini sağlamak için emek verdiler. bir kısmının ruhu gençti, bir kısmının yaşı da gençti. abilerimizin tecrübeleri ve emeği, ayrıca genç tayfanın tertemiz yürekleri, güler yüzleri ve verdikleri emek için binlerce kez teşekkürler.
kabataslak birkaç bilgi vermek gerekirse… alana yaklaşık 165 aracın giriş yaptığını belirtmeliyim. yaklaşık dememin sebebi ise, resmi kayıtlarımızın 150 civarında olmasının yanı sıra, yoğun yağmurun bastırdığı anlarda, gece yarısı ya da sabahın ilk ışıklarıyla gelenler ve de son gün günübirlik gelen arkadaşlarımızın kaydını alamadık. bu yüzden 15 araçlık bir esneme payı hesap ettim. bu 165 aracın kabaca 134-135 tanesi bus ve vosvoslardan oluşuyordu. 24-25 tane vw harici, 6 adet de motorsiklet vardı. hangi yönden baz alırsak alalım, bu buluşma diğer 2 yılda yapılan bus buluşması’nı 3’e katladı diyebiliriz.
istanbul, antalya, ankara, bursa, kocaeli, çanakkale, bilecik, zonguldak, bartın, yalova ve düzce benim aklıma gelen buluşmaya katılan iller. daha başka varsa da kusuruma bakmayın, kaçırmışımdır. tüm dostlara, arkadaşlara, elini sıkamadıklarıma, sohbet edemediklerime, “birazdan geliyorum” deyip de bir türlü fırsat bulup da yanlarına gidemediklerime, yaşanan ufak sorunlara rağmen teşekkürü ve memnuniyet dileklerini esirgemeyenlere, yolunu kırkpınar’a, sapanca’ya, bus buluşması’na çevirip buluşmaya ortak olanlara teşekkürler.
buluşma öncesinde duyurduğumuz bazı şeyler gerçekleşmedi, birçoğu ise gerçekleşti. microlight uçuş yukarda da belirttiğim gibi belediyenin yasaklaması neticesinde gerçekleşmedi. dalışlar ise oldukça keyifliydi. balık tutmak isteyen çok, tutabilen ise yoktu. anatolia çocuk çardağı cumartesi günü hiç boş kalmadı. yoga, origami, seramik, ebru, horon oldukça yüksek katılım ile gerçekleşti. resim atölyesi süha abinin buluşmaya cumartesi gelememesi sebebiyle yapılamazken, tiyatro atölyesine 1 kişi isim yazdırınca iptal edilmek zorunda kaldı. ritim atölyesi ise zaman darlığından ötürü pazara ertelendi, yağmur yağınca otomatikman iptal oldu. fakat cumartesi akşamı ritim tutan arkadaşlarımız vardı. çuval yarışması son anda plana dahil edildi ve bizlere oldukça eğlenceli dakikalar yaşattı. futbol maçı yağmur altında oynandı ve yaklaşık 1 saat sürdü. kıran kırana geçen maç 3-3 berabere bitince penaltı atışlarına geçildi. penaltı atışları sonrasında mini kupayı vosvos-bus karmasını yenen kırkpınar kazandı. doğaçlama gelişen bir diğer olay da buluşmaya sinema sanatçısı aytaç arman’ın katılımıyla gerçekleşti. havasoğutmalı’nın 3. sayısının kapağını süsleyen vosvosun sahibi olan aytaç arman’la, dergi içerisinde yer alan bir de röportaj yapmıştık. derginin anı değeri yüksekti ve aytaç arman yaklaşık 70 adet dergiyi buluşmadakiler için imzaladı. cumartesi gecesi yağmur açıkhava sinemasını da sekteye uğrattı. tavla turnuvası yarım kaldı ama piyango çekilişlerini yaptık ve 130’u aşkın hediye sahiplerini buldu.
buluşma süresi içerisinde bizim bildiğimiz 3 kişinin doğum günü vardı. önce dursun’un yaş gününü kutladık. tayfa ekibi ve eğlence grubuyla önce bizim bus etrafında göbek attık. sonra bülent abi’nin yaş gününü göl kenarında aynı ekiple eğlenerek kutladıktan sonra, lerzan ablaların kızı deniz’in yaş gününü de vur patlasın çal oynasın kutladık. tekrar nice yıllara…
tabii ki herkesin eğlence ve kamp anlayışı farklıdır. tabii ki beklentiler, memnuniyet ölçütleri uyuşmayabilir. ve tabii ki herkesin ortak bir noktada buluşabilmesi önemlidir. yaklaşık 1 saat süren kamp ateşi etrafındaki darbukalı eğlence sonrası, yine kamp ateşi etrafında daha önceden duyurduğumuz gibi 01:00 saatine kadar eğlence devam etti. kimi arkadaşımız türkü, kimi arabesk, kimi rock, kimi metal müzik sevebilir. bu eksende kendi bakış açımla değerlendirirsem gün içerisinde olsun, akşam belli bir saate kadar olsun oldukça uyumlu bir durum söz konusuydu. horon tepenler, ardından roman havası ile eğlenenler, sonrasında halay çekenler, duygulu şarkıları gitarlarıyla söyleyenler… bu uyumu sağlamak önemliydi. bir arada yaşama ve kamp kültürüne katkı sağlamak konusunda elimizden geleni yaptık.
alanda volkswagenciler haricinde minik bir motorsikletli grup da mevcuttu. kuzenimin “biz de katılabilir miyiz?” talebi üzerine “tabii ki” cevabı ile oldukça uyumlu bir grup da bus buluşması’na katıldı. kendilerine ayrılan kısımda, eğlencelere katılarak, gezerek, atölyelere eşlik eden grup da birçok şeyden memnundu. bir diğer vw harici grupta bisikletleriyle katılan arkadaşlarımızdı. durmadan turlayan arkadaşlar cumartesi günü trenle kırkpınar’a gelip, pazar günü yine trenle istanbul’a döndüler. volkswagene gönül verip yine alanda olan karavancılar, sulu araç sahipleri de alanda pikniklerini yaptılar, eğlendiler, gölün ve doğanın keyfini çıkarttılar.
kamp ateşi için alana 1 ton odun getirttik. ekmek, alkol, içecek, manav, kasap ihtiyaçları için alanda her daim siparişler alındı ve dağıtımı yapıldı. kimse kamp keyfinden olmasın diye tayfa ekibi çok koşturdu ve bu işi de kotardı. futbol severler alanda futbol oynasın diye ve de futbol turnuvasında atılan goller ağlarla buluşsun diye nakliye aracı ile alana kaleler getirttik. 2 tur atan nakliye aracı alana kaleleri getirdi, arkadaşlar da saha çizgilerini şeritlerle sağladı. alana girişler belli olsun diye şeritlerle giriş yolu yaptık ve girişe bir tente kurduk. ayrıca acil bir durumda çıkış problemi olmaması açısından göl tarafında bir yolu ve ana girişteki yolu hep açık tuttuk, çadır kurdurtmadık ve araç park ettirmedik. herhangi bir olumsuzluk olmadı fakat “ya olursa”yı hiç unutmadık. girişte her araca tanıtım broşürü, avd, havasoğutmalı, buswagen, 3. bus buluşması stickeri, çöp poşeti, giriş kartı ve “3. bus buluşması” baskılı boyun ipleri verildi. alana vosvoslarıyla, bisikletleriyle ya da hazırlıksız gelip güneş ve yağmurdan korunmak isteyenler için belli bölümlere tenteler kurduk. toplamda tüm alana 11 adet tente kurduk. bu tenteler çok da iş gördüler.
kısacası yaklaşık 165 aracın ve 400 kişinin katıldığı, son yılların en organize buluşmasını geride bıraktık. tuvaletlerin biraz uzak oluşu, gece alan aydınlatmasının kısmi olması, otoyol kenarında olmamız bazı arkadaşlarımız tarafından dile getirilen yapıcı eleştirilerdi. elimizden gelenin bu olduğunu ve bu sorunların sebeplerini mümkün olduğunca tek tek anlattık. birçoğumuz çok yorulduk ama bize ulaşan “teşekkür” dilekleriyle o yorgunluğumuz an be an azaldı.
beni üzen tek bir şey oldu. bu da pazar öğleden sonra alan genelinde mıntıka temizliğini ve bazı grupların çöplerini yine bizlerin toplaması oldu. açıkçası bu duruma içerlediğimi belirtmeliyim. çöp poşetlerinin girişte verilmesine rağmen çöplerin yerlere atıldığını, çöp poşetlerini belli bir noktada toplanmasını belirtmemize rağmen herkesin konuşlandığı noktaya bıraktığını gördük. tüm yorgunluğumuzun üstüne tuz biber ekti diyebilirim. bu alanların fotoğraflarını çektik ve o gruplara özelden bu fotoğrafları paylaşacağım.
buluşma süresince yağmurla inatlaştık. perşembe 15 dakika yağarak korkutmaya çalıştı, olmadı. cuma yarım saat yağdı, yine bizi yıldıramadı. cumartesi gecesi başlayıp pazar sabahına kadar yağdı, yine de birçok arkadaş "tek sıkıntımız yağmur olsun, toprak kokusu ne güzel" diye mırıldanıyordu. tabii ki çadırı su altında kalanlar, tenteleri kırılanlar, ayakları su alanlar da maalesef vardı. ama en sonunda yağmur pes etti, pazar öğle vakti güneş bize gölün üzerinde öyle güzel kareler sundu ki anlatamam. kusura bakma yağmur, son yılların en katılımlı ve organize buluşmasına imza atarak bu inatlaşmayı biz kazandık.
“adavos”tan arkadaşlar hayatımda aldığım en anlamlı hediyelerden birini tayfa adına bana verdiler. 18 kişi adına aldığım hediye evimin en güzel yerinde yerini aldı. gökçeada şarabı hediye eden altuğlar’ı da unutamam. en kısa zamanda tayfayla birlikte o şarabı birlikte ezeceğiz.
ve son olarak; önce emek veren tayfaya, sonra katkı sunan herkese ve de katılım sağlayan volkswagen, doğa, bus severlere teşekkürler.
www.avd.org.tr