2010 Yazı'da Böyle Geçti...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan egeli Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 278
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 73,862
Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Ceneviz Kalesi, kentin batı çıkışında. Uzamış ağaçlar nedeniyle kale dışarıdan görülemez olmuş. Kale içinde piknik alanı ve şimdi 'dilek kuyusu' olarak isimlendirilen bir sarnıç var.

[attachment=1]
[attachment=2]

Metal para atılarak dilek dilenen sarnıç..

[attachment=3]
[attachment=4]

Kalenin iki yanında plaj var. Kale Plajı bunlardan biri...

[attachment=5]

Ceneviz Kalesi


Kale


Kale1


Dilek kuyusu


Kale plaj
 

Etiketler
Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Akçakoca girişindeki Tansaş marketin otoparkında kaldık, iki gece.. Kent merkezinde sahilde kalma olanağı da var. Tabi park yeri bulabilirseniz.. ve de gürültüden rahatsız olmadan uyuyabilirseniz.. Bir de saat 19.oo dan sonra yol trafiğe kapatılıyor. Sabaha kadar bulunduğunuz yerden ayrılmanız imkansız oluyor.

Akçakoca'da ilginç bulduğumuz bir ev...

[attachment=1]

Eski yerleşim yeri olan Yukarı Mahallede 160 civarında eski, ahşap ev, koruma altına alınmış.

[attachment=2]

Akçakoca'nın (Doğu Karadeniz'de pancar, burada mancar denilen) karalahanalı gözlemesi değişik bir lezzet. Bir de buraya has 'melengüççeği' (melengüç çiçeği) tatlısı var. Hamurun arasına eritilmiş manda kaymağı sürülüp, yağda kızartılarak yapılan bu tatlı, üzerine şerbet veya bal dökülerek servis ediliyor. Yazın istek üzerine dondurma eşliğinde yenilebilen melengüççeği, bizim için çok ağır bir tat..

Akçakoca yakınlarında şelaleler var. Ancak turizm danışma bürosundan aldığımız bilgilere göre sular yok denecek kadar azalmış.

Düzce ilinin her yanında olduğu gibi, tipik Karadeniz bitkisi fındık her yerde..

[attachment=3]
[attachment=4]

Ilgin bir ev


Tarihi ev


Fndk dallar


Gnbatm
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

2010 yazı ancak böyle güzel geçebilirdi bunu siz sağladınız 2009 yazıda aynıydı. Bir gezi böyle güzel anlatılabilirmi hafızanıza sağlık inşallah 2011 yazını birlikte geçirebilmek umuduyla (Yavuz beyle rakımızı en güzel güneş batım manzarası eşliğinde yudumlamak üzere) sizlere sağlık ve mutlu günler dilerim.
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

İstanbul'a su vermekle adını duyuran Melen Çayı, Akçakoca ile Kocaali ilçeleri arasında sınır... Melen Çayının Karadeniz'e ulaştığı Melenağzı, geniş bir kumsal oluşturmuş. Plaj olarak kullanılan kumsal, çoğunlukla Akçakoca'nın kalabalığından kaçanların sığınma yeri..

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

Kocaali, ilçe merkezi sahilden oldukça içeride. 500 metre genişliğinde kumsalı ile 14 km. lik sahili Sakarya, Kocaeli ve İstanbul'lular yazlıklarla doldurmuş. Bunun yanı sıra pansiyonlar, fast food yiyecek satış yerleri, çay bahçeleri ve lunapark var, sahilde.. Fakat... su yok.. Öyle ki; yaptırdığı tripleks villasını 40.000.- Tl. gibi bir fiyatla satışa çıkaran bir vatandaş, alıcı bulamamaktan yakınıyor. Ağustosun haftası olduğu halde yoğunluk yok, şifalı dedikleri kumsalda...

[attachment=4]
[attachment=5]

Kocaali'deyiz. Ağustos tüm kavuruculuğu ile hüküm sürüyor. 2006-2007-2008 yılı yazlarında hep Karadeniz'deydik. 27-28 c dereceden yukarı çıkmayan hava sıcaklığı 30 derecenin üstünde.. Yaprak kıpırdamıyor. Denizle aramızda sadece kumsal var. Ne var ki, denize giremiyoruz. Çünkü çok kirli. Karadeniz Bölgesi, yemyeşil bitki örtüsü, eşsiz manzaraları, kilometrelerce uzanan sahili ile gerçekten harika.. Fakat deniz olarak bizi tatmin etmiyor. Çoğunlukla dalgalı.. Dalgalı olmadığı zamanda bulanık ve aşırı kirli..
Nem oranı % 75-80 leri buluyor ve bunalıyoruz..
Bir ara, 'Şimdi Akdeniz'in mavi sularında palet sallamak vardı..' gibi bir şeyler mırıldanıyorum.. 'Ne dedin, sen? Yaa ben de aynı şeyi geçiriyorum, aklımdan.. Var mısın?' diyen Yavuz, benim yanıtımı beklemeden ağaç altına çıkardığımız masa- sandalyeleri toplamaya başlıyor..
15 dakika sonra yoldayız.. ..

''Deniz deniz Akdeniz...
Suları berrak deniz....''

Melen ay


Melenaz


Melenaz1


Kocaali sahil1


Kocaali sahil
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

.............

Karadeniz'den Akdeniz'e 'haydi' deyince inilemiyor, tabii.. Hele bu sıcakta.. Ama, ne yapalım?.. Akdeniz'i seven, yoluna katlanır.

Tekrar Akçakoca'ya, oradan Düzce'ye geldik. Gece, hava serinlemişken biraz yol alalım, dedik ve Bolu Dağları'na ulaştık. Koru Tesislerinin otoparkı konaklamak için uygundu. Görevliler, bir ihtiyacımız olursa onlara başvurmamızı ve iyi geceler dileklerini ilettiler.. Biz de gönül rahatlığı ile derin bir uykuya daldık... Koru Motel Tesisleri, Ulusoy Dağ Tesisleri ile yanyana.. Orada da konaklanabilir.

Sabah, ekmek-gazete için girdiğimiz Koru Tesisleri Marketinde o kadar güzel şeylerle karşılaştık ki.. Güzellikleri hepsinin doğal oluşu.. Kaya tuzundan, domates reçeline kadar.. Reçel reyonundan ayrılamadım, tabii.. Eğer reçel seven biriyseniz, harika dağ çileği ve böğürtlen reçelleri var.. Meyveleri özel olarak yetiştirilmiş. Fiyatları da migros, kipa fiyatlarıyla eşdeğer..

Kahvaltı sonrası tesis bahçesinde yürüyüşe çıktık.

[attachment=1]
[attachment=2]

Yürüyüş sırasında bahçenin bitiminden geçen bir asfalt yolun nereye çıkabileceğini kendi aramızda konuşurken, yoldan geçen genç bir köylü hanıma sorduk;
''Merhaba, bu yol nereye gidiyor? Merak ettik de..'' Yanıt gayet netti;
'' Tee.. ilerlere filan gidiyo işte ööle...''
Öğrenmiş olduk, merakımızı giderdik.

Buraya kadar gelmişken bir Abant yapılmaz olur mu? Abant yol ayrımından biraz ilerdeki Marka Deresi, Yavuz'un asla geçip gidemiyeceği bir yerdir.

[attachment=3]
[attachment=4]

Ağaçlara tırmanan keçiler, ilgi odağımız oldu..

[attachment=5]

Koru tesislerinde yry


Ant aa


Abant yolu1


Abant yolu


Keiler
 



Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Abantta'yız. Göl çevresinde yol yapım çalışmaları olduğundan, her taraf toz-toprak içinde.. Fakat.. akşam görüntüsü bir başka güzel gölün...

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
[attachment=4]

Kalabileceğimiz en uygun yer, faytonların karşısında bir yerdi..

[attachment=5]

Abant3


Abant2


Abant


Abantta akam


Faytonlar
 


Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Yol kenarında rastladığımız şu sevimli şeylere ne dersiniz?

[attachment=1]

Gölköy, Bolu'ya 9 km. mesafede... Köyün doğusunda yeralan baraj gölü, çevresinde ağaç olmadığı için pek cazip değil.

[attachment=2]

Akşam, Bolu'yu gezdikten ve meşhur Bolçi (çikolata kaplı krokan) şekerlemelerinden aldıktan sonra yakınlardaki bir akaryakıt istasyonunda konakladık. Sabah, kahvaltı için Yeniçağa Kuş Cenneti kenarında bir yere indik. Tam görüntünün güzelliğinden sözedecekken, suda gördüğüm uzun sürüngenler, tüylerimi diken diken etti ve hemen toplanmaya başladım. (Onlar benim fobimdir, çünkü.)
[attachment=3]

Kızılcahamam'da, yokuş bir yolun üzerinde yeralan dükkanlar ve kaplıca göze çarpıyor, ilk. Yer yer yapay şelaleler, gündüz sıcağını birazcık olsun unutturuyor.
Bu yokuş yolun bitiminde 'Soğuk Su' adı verilen bir piknik alanı var ki, akşamüstü yemeklerini alan Kızılcahamamlılar buraya akın ediyor, geç saatlere kadar kalıyorlar. Ücretsiz girilen bu piknik alanında gece de kalmak mümkün..

[attachment=4]
[attachment=5]

Kızılcahamam sonrası, Ankara... Oğlumuzla özlem giderme... :D :D

Sevimli eyler


Glky


Yeniaa Ku Cenneti


Kzlcahamam


Kzlcahamam1
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...


.....................

İki gün oğlumuzla özlem giderdikten sonra, akşama doğru Konya'ya doğru yola çıktık. :( :( Gölbaşı-Mogan Gölü kıyısından geçerken de bir kare fotoğraf aldık..

[attachment=1]

Uzuuunn, upuuzzuuunn bir yol.. Serinlikte gidebildiğimiz kadar gidelim.. Köylerden, küçük kasabalardan geçiyoruz.. Akşam olmak üzere.. Güneş bu kez Konya Ovası'nda, köy evlerinin arkasından batıyor. Bu da bir başka güzel...
[attachment=2]

Gece Konya yakınlarında bir akaryakıt istasyonunda konaklıyoruz. Burası daha önce de bir kaç kez kaldığımız hareketli bir yer..

Sabah, erkenden yola koyuluyor, Konya girişindeki Birlik Parkında kahvaltı molası veriyoruz. Park öyle güzel ki.. Her tarafta havuzlar, fıskiyeler serinlik saçıyor.. Tertemiz.. Sanki park sadece bize özel.. Başka kimseler yok..

[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]

Mogan Gl


Gnbatm


Konya Birlik Park


Birlik Park


Birlik park1
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Konya denince Mevlana, Mevlana denince özlü sözleri gelir, akla..

[attachment=1]

Konya-Karaman karayolundan 20 km. kadar içeride yer alıyor, Çatalhöyük.. Tarihi M.Ö. 6000 li yıllara dayanan bir yerleşim.. Gerçekte yeraltına yapılan evlerin birebir örneği yapılmış, fikir verilebilmesi için.. Tek farkla orijinalinde tavandan girilip çıkılıyormuş, yeraltında olduğundan..

[attachment=2]
[attachment=3]

Görevliler, şimdilik iki yerde sergilenen bu höyüğün çok geniş bir alana yayılmış olduğunu belirtiyorlar. Kazılar halen devam ediyor..

[attachment=4]
[attachment=5]

Mevlana


Atalhyk


Atalhyk2


Atalhyk1


Ren yeri
 



Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Çumra'da bir tanıdığımızın kısa süreli ziyaretinden 'yolcu yolunda gerek' diyerek ayrıldık..

[attachment=1]
[attachment=2]

Karaman ili girişindeki Karamanoğlu Mehmet Bey heykeli elindeki fermanda;
''Bu günden sonra,
divanda, dergahta, bergahta,
mecliste ve meydanda
TÜRKÇEden
başka dil kullanılmıyacaktır.
13 Mayıs 1277 '' diyor.
Bir de günümüzdeki, ''twitledim'', ''mixleyin'' gibi sözleri, tabelalardaki '' Your Beatiful House Hotel'', Crazy Coiffeur'', Honey Moon Cafe'' benzeri kelimeleri görseydi, ne derdi, acaba?

Mut'a doğru gidiyoruz.. Hava korkunç sıcak.. Yol kenarında bir ağaçaltı, bir gölgelik gördüğümüzde serinlik çökünceye kadar, kalıyoruz orada..

[attachment=5]

Alaoda Kilisesi, hemen yol kenarında.. Fakat oldukça zorlu bir inişi var.. Bu işi keçiler çok iyi beceriyorlar.
[attachment=3]
[attachment=4]

4


Karamanolu


Alaoda Kilisesi


Keiler


Mola
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Alahan, aynı yol üzerinden 2 km.lik bir girişte. Ancak bu iki kilometre oldukça dik bir yokuş.. Aracınızı bıraktıktan sonra da epeyce bir yolu tırmanmak zorundasınız ki, bu sıcakta olacak şey değil.. 'Daha serin günlerde..'..

[attachment=1]
[attachment=2]

Ünlü halk ozanı Karacaoğlan, Tarsus'lu bir yörük beyinin kızına aşık olur.. Kız da aşkına karşılık verir. Fakat, her nasılsa kavuşamazlar. Şimdi, Mut ilçesinde karşılıklı iki tepede mezarları var, Karacaoğlan ve Karacakız'ın...

[attachment=3]
[attachment=4]
[attachment=5]

Alahan


2


Karacaolan


Karacakz


Mut Kalesi
 

Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...


Yol Mut'tan sonra daha yorucu.. Hem dik yokuşları çıkıyorsunuz, hem de çok virajlı.. Neyse ki; hava yukarıya çıkıldıkça daha serinliyor. Gülnar, Torosların tepesinde, 950 metre yüksekte kurulmuş.. Üzümü ile tanınıyor. Ama bu mevsimde, üzümden ziyade bol incir var, her yerde..

Artık, yavaş yavaş inişe geçiyoruz.. Yolda 'Menekşe Mağarası' tabelası dikkatimizi çekiyor. İçeri girdiğimizde, mağaranın duvarlarında oyma figürler görüyoruz. Yanımıza gelen Mustafa Öztürk adlı kişi bu oymaları kendisinin yaptığını söylüyor. :eek:
18 yıl önce Kültür Bakanlığı tarafından kendisine tahsis edilen bu mağarada yaşıyor ve ziyarete gelenlere çay satarak geçimini sağlıyor.
[attachment=1]
[attachment=2]

Gülnar-Aydıncık arası 35 km. Yani Akdeniz'e kavuşmak için sadece 35 km. yolumuz var. Yol gene virajlı.. Döne döne iniyoruz.. Bir süre sonra uzaktan Aydıncık'ın seraları görünüyor.. Sabırsızlanıyoruz..

[attachment=3]

Ve... Aydıncık.. Ve.. Akdeniz..

'Suları berrak deniz..
Haydi aç kollarını.. Yine sana geldik, biz...'

Karavanı parketmemizle, kendimizi Akdeniz'in sularına bırakmamız arasında geçen zaman beş dakika bile değil. İkimiz birden derin bir ''Oohhh..'' çektik, sözleşmiş gibi.. O an denizi ne kadar özlediğimizi anladık.. Öyle ki; akşam olduğunu, havanın kararmaya başladığını bile çok sonra farkedebildik.. Ve duamız şu oldu; Tanrım bizi yaşadığımız sürece denizden uzak bırakma...

[attachment=4]

Meneke maaras1


Meneke maaras


3


Aydnck
 


Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Çok güzel bir gezi ve harika fotografl'ar... Anlatım muhteşem... Teşekkürler sayın Ülker-Yavuz çifti.. Saygılarımızla.

Birgül-Şeref
 



Ynt: 2010 Yazı'da Böyle Geçti...

Yavuz beyin bileğine, Ülker hanımın kalemine sağlık.
Ne güzel gezdiriyorlar bizleri denizlerin karasından akına, bir medeniyetten diğerine,bir âşıktan diğer ozana dek...

Zahmetleriniz ve emeğiniz için teşekkürler,
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,438
Mesajlar
1,517,945
Kayıtlı Üye Sayımız
172,090
Kaydolan Son Üyemiz
senarif1

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst